YEREL HABERLER - 14 Aralık 2011 Çarşamba 16:49

KGD, GAZETECİLERE YÖNELİK SÖZLÜ SALDIRIYI KINADI

A
A
A
KGD, GAZETECİLERE YÖNELİK SÖZLÜ SALDIRIYI KINADI

Zonguldak Karaelmas Gazeteciler Derneği (KGD) Yönetim Kurulu, yazılı bir açıklama yaparak 13 Aralık 2011 tarihinde Zonguldak Belediyesi’nde gerçekleşen gazetecilere yönelik sözlü saldırıyı kınadı.
KGD Yönetim Kurulu tarafından yazılı açıklama yapılarak, Zonguldak Belediyesi’nde CHP’li belediye meclis üyesinin gazetecilere küfür ettiği iddiasıyla yaşanan olaylar kınandı. Orhan Yücel’in geçmişte de gazetecilere yönelik benzer davranışlarda bulunduğu hatırlatılan açıklamada, “13 Aralık 2011 tarihinde Zonguldak Belediyesi’nce düzenlenen basın toplantısına katılmak üzere belediye binasında bulunan Pusula Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, derneğimiz eski başkanı ve yönetim kurulu üyemiz Atilla Öksüz’ün şahsında, Belediye Meclis Üyesi Orhan Yücel tarafından meslektaşlarımıza yönelik küfür ve hakaret içeren sözlü saldırıda bulunulmuştur. Bir süredir, belediyeye yönelik hakaret içermeyen eleştirileri yansıtan basın-yayın kuruluşunun bu iddialarına yanıt vermek üzere düzenlenen basın toplantısı, bu sözlü saldırı nedeniyle yapılamamış, tüm gazeteci arkadaşlarımız bu olumsuzluğu protesto etmek amacıyla toplantıyı terk ederek mesleki dayanışma örneği sergilemişlerdir. Demokrasi, hem ülkeyi yönetenler hem de yerel yönetici ve siyasetçiler için farklı görüşlere tahammül etme sanatıdır. Yöneticiler ve siyasetçiler; gazetecilerin rahat çalışma koşullarını sağlamak, halkın bilgi edinme hakkını korumak ve basın özgürlüğüne saygı göstermekle sorumludur. Gazeteciler, kamu görevi yerine getirmektedir. Kamuoyunun aleyhine olan haksızlıklar, yolsuzluklar konusunda haber yapmak gazetecilerin en önemli görevidir. Bu tür yayınlara yönelik cevap ve düzeltme hakkı da bulunmaktadır. Bunlar dışındaki tüm tutum ve davranışlar, basın ve ifade özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Orhan Yücel’in geçmişte de gazetecilere yönelik benzer davranışlarda bulunduğu bilinmektedir. Tüm iyi niyetli çabalara rağmen Yücel, bu tutumunu sürdürmektedir. Zonguldak Belediyesi’nde anılan belediye meclis üyesinin, meslektaşlarımıza yönelik sözlü saldırıyı haklı kılmaya çalışırken ’Hak edene küfür edilir’ şeklindeki ifadesi ise kabul edilemez bir anlayışı yansıtmaktadır. Karaelmas Gazeteciler Derneği olarak meslektaşlarımıza yönelik bu sözlü saldırıyı kınıyor, bu sözlü saldırıyı görmezden gelerek ’önemsiz’ addeden Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’in bu tutumunu da üzüntüyle karşılıyoruz. Türkiye’de daha fazla demokrasi isteyen herkesin halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğüne sahip çıkması gerektiğini hatırlatıyor, başta siyasetçilerimiz ve yöneticilerimiz olmak üzere tüm kamuoyunu; halkın haber alma, basın ve ifade özgürlüğü hakkını kullanan gazetecilere yönelik bu tür kabul edilemez tutum ve davranışlara karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz” denildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP heyetinden MHP’ye bayram ziyareti Geleneksel olarak gerçekleştirilen siyasi partiler arası bayramlaşma ziyaretinde, Kurban Bayramı dolayısıyla MHP heyeti Cumhuriyet Halk Partisi heyetini kabul ederek bayramlaştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Azize Çeroğlu, Gençlik Kolları MYK Üyesi Eda Albayrak’tan oluşan CHP heyeti, MHP ile bayramlaştı. CHP heyeti, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Genel Başkan Başdanışmanı MKYK Üyesi Esma Özdaşlı, MYK Üyesi Fatih Çetinkaya’dan oluşan heyetle bayramlaştı. "Nerede o eski bayramlar cümlesini aslında sık duyduğumuz bir sürecin içindeyiz" Partiler arası bayramlaşmaların Türkiye’de artık geleneksel hale gelmesinin genç siyasetçilere bırakılan bir miras olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, "Siyasetin doğruları ve güzellikleri olduğu kadar zorlukları ve sıkıntıları da var" diyerek, şöyle konuştu: "Türkiye’de yaşanan özellikle gerginleşen siyasi ortamda ölçüsü kaçan açıklamalar, üslubun sertleşmesi gibi bazı durumlar bu gibi bayramlarda aslında. Daha iletişime açık, daha diyaloğa açık, daha fazla kucaklaşabilme imkanını da sağlamış oluyorlar. Bayramlar güzel ancak maalesef bu bayramda ekonomik krizden vatandaşlarımızda bir mutsuzluk, bir umutsuzluk söz konusu. Özellikle asgari ücrete iyileştirme yapılmayacağı yönünde hükümet kanadından gelen açıklamalar en düşük emekli aylığının geçinebilme sınırının çok altında kalması. Emeklilerimizin geçinememesi ve çeşitli toplum katmanlarında da ekonomik krize bağlı çok travmatik sıkıntıların yaşanıyor olması, bayramın bütünüyle tüm toplum kesimlerinde aynı heyecanı oluşturduğunu söylemek oldukça zor. Biraz daha nerede o eski bayramlar cümlesini aslında sık duyduğumuz bir sürecin içindeyiz. Bu bakımdan ümit ediyorum bu bayramdan başlayarak ekonomideki önceliklerin ihtiyaç duyan, geçim sıkıntısı yaşayan, işsizlik altında ezilen gençlerimizin de dahil edilip sorunlarının hızla çözüldüğü bir sürece dönüşsün. Bu sürece dönüşmesi için de biz tabi siyasi partilerin varlık nedeni bu sorunların çözümüne katkı sağlamak ve bu doğrultuda iddialar ortaya koymak. Bu anlamda da biz de her zaman kolektif bir çalışmaya hazır olduğumuzu bu konuda vatandaşımızın sorun ve sıkıntılarını duyurmak adına da mücadele devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum." "KİT’lerin hem alt komisyonları hem de üst komisyonlarında çok önemli konular konuşuldu" MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya 5 yıl yoğun bir çalışma temposunun olduğuna değinerek, "KİT’lerin hem alt komisyonları hem de üst komisyonlarında çok önemli konular konuşuldu. Tartışıldı, kararlara bağlandı. Bu KİT’lerle ilgili yasal düzenleme henüz somut bir şeyi söz konusu değil ama söylediğiniz kadarıyla ifade etmek gerekirse, hazine aslında KİT’lerin sahibi. Hazine aslında işin ve şirketlerin sahibi. Kim adına? Sonuçta bu millet adına, devlet adına sahipliğini yapıyor. Öteden beri de hazinenin sahiplik kartını kullanarak daha bir yönlendirici olma durumu var ama KİT’lerin tamamen ayrı bir statüsü de var. KİT’ler yönetim kurullarıyla yönetilir. Bakanlıklar yani KİT’in ait olduğu ilgili ilgili birimler icrasına karışamazlar. Sadece denetim ve gözetimiyle ilgilenirler. O anlamda bir düzenlemenin yapılması da bu anlamda çok da bir sıkıntı oluşturmayabilir. Çünkü hazine daha çok kontrolcü bir yaklaşımla icracı bakanlıklar daha farklı yaklaşabilirler. O ayrım konusunda o sınırlar konusunda belki esnetme gayretleri olabilir. Yani aslında sizin bakış açınızla bakınca hazinenin bu işi kontrol altına alması belli yönetiminde götürmesi, diğer o sektörel veya ilgili bakanlıkların çıkarması önemli. Tabi Yönetim Kurulu Başkanı olmamak genel müdürleri o kurumda yönetsel olarak biraz zayıflatır. Ama o denge denetim mekanizması açısından bakıldığındaki şu anda KİT’lerin bir kısmında uygulama zaten var. Genel müdürün yönetim kurulu başkanı olmadığı KİT’ler var. Yani onların sonuçları, uygulama sonuçları başarılı görüldü ki böyle bir şeye de girildi" dedi.
Muğla Fethiye’den Rodos Adası’na gitmek isteyen tatilciler mağdur oldu Muğla’nın gözde tatil beldesi Fethiye’den Yunanistan’ın Rodos Adası’na seyahat etmek isteyen tatilciler, mağduriyet yaşadı. Tatil için Fethiye Limanı’ndan Rodos’a geçmek isteyen yüzlerce kişi, kapıda vize uygulaması kapsamında tur şirketinden bilet satın almalarına rağmen, seyahatlerinin gerçekleşememesi üzerine büyük hayal kırıklığına uğradı. Limanda toplanan tatilciler, Yunan makamlarının belirlediği günlük 50 kişilik vize kotasının çok üzerinde bilet satışı yapan şirketi suçladı ve yetkililerden yardım talep etti. Yaşanan olaylar üzerine tatilcilerden Özge Budunoğlu, yaşadıkları mağduriyeti anlattı. Budunoğlu, birkaç ay önce Fethiye’de bulunan bir seyahat firmasından Rodos Adası’na gitmek üzere bilet aldıklarını belirtti. Firma yetkililerinin kendilerine, kapıda vize uygulaması gereği vize başvurularının da firma aracılığıyla yapılacağını söylediklerini ifade eden Budunoğlu, bilet ücretlerini ödedikten sonra vize için gerekli tüm evrakları topladıklarını ve firmaya teslim ettiklerini belirtti. Her başvuru için nakit olarak 80 ila 100 Euro arasında bir ücret ödediklerini söyleyen Budunoğlu, firma tarafından kendilerine vizenin onaylandığına dair bir mesaj gönderildiğini ve hiçbir sorun olmadan Rodos Adası’na girebileceklerinin iletildiğini aktardı. Ancak Budunoğlu ve beraberindeki birçok tatilci, Fethiye Limanı’na geldiklerinde büyük bir sürprizle karşılaştı. Yunan makamlarının belirlediği günlük 50 kişilik kapı vizesi kotasına rağmen, firma tarafından 200 kişiye bilet satıldığı ve yalnızca 50 kişinin evraklarının Yunan makamlarına teslim edildiği ortaya çıktı. Budunoğlu, bu durumu sabah saatlerinde öğrendiklerini ve evrakları teslim edilmeyen 100 kadar kişinin gemiye alınmadığını belirtti. "Kimse gemiye alınmadı" Özge Budunoğlu, olayın yalnızca bugüne özgü olmadığını, önceki günlerde de benzer problemler yaşandığını belirterek, "Daha önce feribota binmeyi başaran arkadaşlarımız, Yunan polisinden kapıda vize uygulamasının devam ettiğini fakat firmanın evrakları teslim etmediğini öğrendi. Feribotta bulunan kişiler, kaptanın üzerine giderek evrakları teslim etmesini sağladı ve vize alarak giriş yaptı. Ancak bugün sabah saat 05.00’te limana geldiğimizde durumun değişmediğini gördük. Evrakları teslim edilen birkaç kişi dışında kimse gemiye alınmadı” dedi. "Yetkililerden yardım bekliyoruz" Diğer bir seyahat firması yetkilisi ise kendilerine 50 kişilik kota verildiğini ve başvurularını bu kotaya uygun şekilde yaptıklarını belirtti. Ancak mağdur tatilciler, kendilerini mağdur eden firmanın 50 kişilik kota olmasına rağmen 200 kişiye bilet sattığını ifade ederek, bayram günü sıcakta limanda mahsur kaldıklarını söylediler. Özge Budunoğlu ise “Firma, çok fazla kişiye bilet satıp para toplayarak evrakları Yunanistan’a iletmedi. Verdiğimiz paraların ne vergisi düşüldü ne de geri ödeneceği söylendi. Dolandırıldık. Yetkililerden yardım bekliyoruz” şeklinde konuştu.