GÜNDEM - 10 Şubat 2024 Cumartesi 15:15

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırana kadar durmayacağız"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırana kadar durmayacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Her zaman söylüyorum, biz bu milletin efendisi değil, hizmetkarıyız. Biz bu millete hizmet için varız. Bizi, partimizi ve ittifakımızı CHP’nin başını çektiği müzmin muhalefetten ayıran temel vasfımız budur. Onlar çok az iş, bol bol şov ve reklam yaparlar. Biz ise eserlerimizle, icraatlarımızla, projelerimizle, neticelendirdiğimiz sözlerimizle konuşuruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak’ta AK Parti’nin ilçe belediye başkanlarının tanıtıldığı mitinge katıldı. Binlerce kişinin doldurduğu miting alanında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde hem petrol hem maden hem de doğalgazla milletimize yeni müjdeler vermeyi ümit ediyoruz. Türkiye’nin yer altı ve yer üstü kaynaklarını kullanmasının engellenmesine bir daha asla izin vermeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

14-28 Şubat seçimlerinde verdikleri destek için Zonguldaklılara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bir avuç için bir ömür veren Zonguldak’ın yürekli, mert ve çalışkan insanlarını Allah için seviyoruz. 31 Mart yerel seçimleri öncesinde miting maratonumuzu Zonguldak’tan başlatıyoruz. Bugün bu ilk mitingimiz. Bunun kadri kıymetini mutlaka bilin. Zonguldak’tan bismillah dedikten sonra yolumuza yarın Tekirdağ’la devam edeceğiz. Ardından da mümkün olan en fazla ilimizle kucaklaşacağız. Bugün aynı zamanda Zonguldak’a aşkla hizmet edecek belediye başkan adaylarımızı sizlere takdim edeceğim. Zonguldak bizim eser hizmetimizi çok iyi bilen bir şehrimizdir. Gerek hükümet olarak gerek ise mahalli idarelerde Zonguldak’a hepsi birbirinden önemli yatırımlar kazandırdık. Birazdan özetin özeti hizmetlerimizi paylaşacağım. Ama daha önce Zonguldak’a olan şükran borcumu ödemek istiyorum. Ülke olarak geçen ayı Mayıs ayında kritik bir seçim yaşadık. Bu seçimlerde sadece karşımızdaki adayla ve ittifakla rekabet etmedik. Bununla birlikte Kandil’den Pensilvanyası’na, seçimi yönlendirmeye çalışan şer ocaklarıyla da mücadele ettik. Maalesef, Türk siyasi tarihine birer kara leke olarak geçen pazarlıklara, işbirliklerine, itibar suikastlarına imza attılar. Seçim kazanmak uğruna, devletin bakanlıklarını ve stratejik kurumlarını pazarlık konusu yapacak kadar ihtiraslarının kurbanı oldular. 14-28 Mayıs seçimlerinde Zonguldaklı kardeşlerimizin de desteği ile bu kirli plana, sizinle beraber geçit vermedik. İlk turda yüzde 52, ikinci turda yüzde 55 oy oranları ile milletin adamına çok güçlü bir şekilde sahip çıktı. Bu muhteşem sonuçtan dolayı ben hepinize tek tek teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında, Zonguldak halkına bize olan teveccühleri, güvenleri ve vefaları için teşekkürlerimi iletiyorum. Siz bizi nasıl bağrınıza bastıysanız, biz de sizin emanetinize gölge düşürmeyeceğiz. Kara elmas diyarını her alanda daha da geliştirmek, kalkındırmak, bayındır hale getirmek için gece gündüz koşturacağız. Bundan en küçük şüpheniz olmasın” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Zonguldaklı madencilerimiz, şu sarı bereliler, enkaz altındaki vatandaşlarımızı kurtarmak için adeta seferber oldular”

Depremde binlerce vatandaşın hayatını kurtaran madencilere teşekkür eden Erdoğan, “Zonguldak sadece milli iradenin değil, milli dayanışmanın da sembolü. Bunu milletçe asrın felaketini yaşadığımız 6 Şubat depremlerinde bir daha gördük. 11 ilimizi ve 14 milyon vatandaşımızı etkileyen bu depremde, 53 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Zonguldaklı madencilerimiz, şu sarı bereliler enkaz altındaki vatandaşlarımızı kurtarmak için adeta seferber oldular. Ben, bu madenci kardeşlerime, şahsım, ailem ve milletim adına tekrar teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Bir cana daha ulaşmak, bir canı daha kurtarmak, milletimize güzel bir haber verebilmek için çoğu zaman canlarını tehlikeye attılar. Allah sizlerden razı olsun, rabbim gayretlerinizi daim eylesin”

“CHP’nin başını çektiği müzmin muhalefetten ayıran temel vasfımız budur”

“Deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırana ve ve yaraları sarana kadar durmayacak, dinlenmeyeceğiz” ifadelerine yer veren Erdoğan, “Ziya Paşa’nın hikmet dolu şu sözünü hem şahsıma hem de beraber yol yürüdüğüm dava arkadaşlarıma sık sık hatırlatıyorum. Ne diyor merhum Ziya Paşa; ‘ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.’ Yani insanın aynası iştir, lafa bakılmaz. Bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görülür. Bizim de aynamız, referansımız da işimizdir, hizmetlerimizdir, eserlerimizdir. Biz meydanlarda kurusıkı atıp, bolca vaat dağıtıp, göreve gelince bir daha oralara uğramayanlardan değiliz. Bir ahdine, kavline ve milletine verdiği sözlere sadık olan bir hükümetiz. Her zaman söylüyorum, biz bu milletin efendisi değil, hizmetkarıyız. Biz bu millete hizmet için varız. Bizi, partimizi ve ittifakımızı CHP’nin başını çektiği müzmin muhalefetten ayıran temel vasfımız budur. Onlar çok az iş, bol bol şov ve reklam yaparlar. Biz ise eserlerimizle, icraatlarımızla, projelerimizle, neticelendirdiğimiz sözlerimizle konuşuruz. Fikri takip yapıp yerine getirdiğimiz sözlerin çetelesini tutmak bizim için iftihar meselesidir. Hatırlarsanız, 20 Nisan’da şehrimize geldiğimizde Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na 2 bin işçi alacağımız sözünü vermiştik. Zonguldak için bin 500, Bartın için 400, Karabük için 100 olmak üzere 2 bin işçimiz için resmi süreci Eylül ayının ortasında başlattık. Gerekli evraklarını ve eğitimlerini tamamlayan işçilerimiz peyderpey işbaşı yapıyor. İnşallah bundan sonra da Zonguldak’ın istihdamını desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Zonguldak’a son 21 yılda bugünün rakamlarıyla toplamda 189 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık”

Zonguldak’a yapılan kamu yatırımları ile ilgili bilgi veren Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:

“Zonguldak’a son 21 yılda bugünün rakamlarıyla toplamda 189 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Durmak yok, yola devam. Eğitimde 2 bin 120 derslik kazandırdık. Gençlik ve sporda 10 bin 487 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtık. Farklı branşlarda toplam 54 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal Yardımlarda Zonguldaklı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 3 milyar lira sosyal yardım desteğinde bulunduk. Sağlıkta toplamda bin 295 yataklı 12 hastane dahil, 26 sağlık tesisi yaptık. Alaplı Devlet Hastanesi ve Karadeniz Ereğli’de Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi inşaatımız devam ediyor. 18 sağlık tesisimizin ise plan, proje, ihale ve arsa çalışmaları sürüyor. Kentsel dönüşümde şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 2 bin 618 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Zonguldak’ta 5 millet bahçesi projesi bulunuyor. 2 millet bahçemizi tamamladık. Birinin yapımı, ikisinin ise projelendirme çalışmaları sürüyor. Uzun Mehmed Camii ve parkını hatırlayın, birlikte açtık. Sahil projesini bitirdik. Ulaştırmada 22 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu toplamda 204 kilometreye ulaştırdık. Bizden öncekiler ne yaptı, laf. Zonguldak’ta 7 adet köprülü kavşak, 36 adet köprü, 14’ü tek tüp, 5’i çift tüp olmak üzere 19 köprü yaptık. Kilimli Prof. Dr. Teoman Duralı tünelini açarak hizmete aldık, Tarihi Ankara Köprüsünü restore ettik, Fevkani Köprüsünü bitirdik ve köprünün bağlantı yollarını bu yıl içinde tamamlıyoruz. Şehrimizi bölgeye bağlayacak Kilimli-Filyos ayrımı başta olmak üzere pek çok yolun inşasına devam ediyoruz. Irmak-Karabük-Zonguldak Demiryolu Hattını on yıllar sonra yeniden ele alarak rehabilite ettik, kapasitesini arttırdık. Gar binasının tadilatını yaptık. Zonguldak sınırları içerisindeki konvansiyonel hattı komple yeniledik. Filyos Vadisi Projesinin önemli bir parçası, 150 yıllık bir hayal olan Filyos Limanını yapıp açmak da çok şükür bize nasip oldu. Filyos Limanı ile Filyos Endüstri Bölgesine ulaşımı sağlamak amacıyla iltisak hattının etüt proje çalışmalarını bitirdik, ihale çalışmalarını sürdürüyoruz. Tarım ve ormanda 4 içme suyu tesisi, 75 taşkın koruma tesisi, 5 hidroelektrik santrali inşa ettik, 18 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Yaptığımız yatırımlarla Zonguldak’ın içme suyu sorununu kökten çözdük. Alaplı Barajının yapımı sürüyor. Zonguldaklı çiftçilerimize toplam 718 milyon lira tutarında tarımsal destek verdik. Zonguldak’ta bir teknopark, 2 endüstri bölgesi, 1 yeni OSB, 2 araştırma, geliştirme merkezi ve 1 tasarım merkezi kurduk. Şehrimizdeki iş insanlarımıza, yatırımcılarımıza toplam 3 milyar lira tutarında prim teşviği sağladık. Karadeniz gazının evlere gelmesini sağlayan Filyos Doğalgaz İşleme Tesisini hayata geçirdik. Sakarya Doğalgaz Sahası projesinin ikinci faz ve Batı Karadeniz doğalgaz boru hattı projesinin ikinci ve üçüncü faz çalışmaları devam ediyor. Zonguldak merkez ile birlikte 15 ilçe ve beldemize doğalgazı gönderdik. Önümüzdeki dönemde Beycuma, Elvanpazarcık, Kandilli, Karaman Karapınar ve Nebioğlu’na doğalgaz arzı sağlamayı planlıyoruz. Hizmetlerin katlanarak devam etmesi için 31 Mart seçimleri oldukça önemli.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Onur Altındağ - Rıdvan Bostancı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Fidan: "Ülkem kendi içinde fikir olarak birçok konuda bölünürken Filistin meselesinde tek yürek olması tarihi andı" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Türkiye ziyareti sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) hitabında ortaya çıkan görüş birliğine ilişkin, "Ülkem kendi içinde birçok konuda bölünürken, fikir olarak tabii ki, Filistin meselesinde tek yürek olması, tek vücut olması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şahsında bunu Sayın Abbas’a göstermesi bence tarihi bir andı" dedi. Dışişleri Bakanı Fidan, Filistin merkezli bir televizyon kanalının programında Gazze’deki ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin ile ilgili açıklamaları, Kudüs’ün geleceği hakkındaki soruları cevapladı. ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistinlilerin tehcir edilmesi gerektiği açıklamalarına ilişkin soru üzerine Bakan Fidan, "Filistin tehciri kabul edilemez. Bu türden tekliflerin biz ciddiye alınması gerektiğini düşünmüyoruz. Bu biraz tarihi bilmemek, anlamamak manasına gelir. Biz İslam dünyası olarak, Türkiye olarak, Arap dünyası olarak ve uluslararası toplumun kahir ekseriyeti bu görüşün arkasında. Dünyada bu görüşün desteklenmesinden daha fazla desteklenen başka bir siyasi proje yok. Fakat ne acıdır ki bu kadar büyük bir genel kabule sahip iki devletli çözüm projesi pratikte hayata geçirilemiyor" diye konuştu. "Rehineleri kurtardıktan sonra onu tutacak başka hiçbir şey yok" İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun rehinelerin serbest bırakılmasından sonra savaşı tekrar devam ettirme ihtimali ve Gazze’de sağlanan ateşkes anlaşmasına dair beklentilerinin neler olduğu sorusuna Bakan Fidan, şu cevabı verdi: "Bu senaryo maalesef geçerliliğini koruyan bir senaryo. İnşallah olmaz. Bizim bütün dileğimiz 7 Ekim’den bu yana devam eden soykırımın durması ve ulaşılan ateşkesin devam etmesi, Gazzelilerin tekrar yurtlarına dönmesi, normal hayatlarına başlayabilmeleri. Bu konuda uluslararası toplum olarak elimizden geleni yapıyoruz. Fakat Netanyahu’nun zihni tabii ortada. Zaman zaman kendisi de bunu göstermekten çekinmiyor. Rehineleri kurtardıktan sonra onu tutacak başka hiçbir şey yok. Tutacak sadece uluslararası toplumun gerçekçi bir tavır koyması, yani İsrail’i tamamıyla izolasyon altına alan bir tavır koyması. Biliyorsunuz anlaşmaya garantör olan üç tane devlet var: Mısır, Katar ve Amerika Birleşik Devletleri. Amerika’nın burada İsrail üzerinde bu anlaşmanın hükümlerine tâbi tutacak bir zorlama yapması gerekiyor. Bunun olmadığı bir yerde tekrar Amerika desteğiyle Netanyahu bir savaş başlatırsa Amerika’nın zaten diplere vurmuş olan kredisi daha da fazla dibe vuracak ve uluslararası sistemdeki bu çarpıklık bir krizin devam etmesini sağlayacak." "Günün sonunda yine orman kanununun geçerli olduğunu görüyorsunuz" İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını uluslararası toplumun neden durduramadığı sorusuna Bakan Fidan, "Amerika’nın kayıtsız şartsız desteği var. Yani bu bir matematik meselesi, ona bakmak lazım. Adalet meselesi olmaktan, hak ve hukuk meselesi olmaktan çıktı ve matematiğe döndü, güç matematiğine dönüştü. Gücü daha fazla olan, yanlış veya doğru olduğuna bakmaksızın kan dökmeye yol açıyor. Buna orman kanunu diyoruz biliyorsunuz. İnsanlık binlerce yıl daha iyiye doğru evrilirken ahlaken, hukuken, sistem olarak, anlayış olarak ama günün sonunda yine orman kanununun geçerli olduğunu görüyorsunuz" cevabını verdi. "Bu zulüm döngüsü bir yerden kırılacak" Bakan Fidan, "Kudüs’ün geleceğini mevcut şartları da göz önünde bulundurarak nasıl buluyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz ve sizlerin Kudüs’ün kimliğini korumak için sarf ettiğiniz çabalardan bahseder misiniz, Müslüman ve Hristiyanlık kutsalları hakkında?" şeklindeki soru üzerine şunları söyledi: "Kudüs meselesi, Filistin meselesinin önemli bir sembolüdür. Orada hayatını kaybeden aziz, muhterem Filistinli kardeşlerimizin yanı sıra bizim için diğer bir önemli husus da dinimizden kaynaklanan Kudüs ve Mescid-i Aksa’dır. Buranın üzerinde oynanan oyunlar, Kudüs’ün tamamıyla Yahudileştirilmesi, uluslararası kimliğinden, Müslüman kimliğinden, Hristiyan kimliğinden çıkarılması ve buraya tek dinli bir yaklaşımın getirilmesi tabii ki kabul edilemez. Burada Ürdün’le yakın çalışıyoruz. Ürdün’ün buradaki duruşuna destek veriyoruz. İslam ülkeleriyle bu konuda yakınlaşmamız var, ciddi çalışmalarımız var. Ama maalesef İsrail yine kendisine sağlanan destekle Kudüs’te de her türlü provoke edici adımı atmaya devam ediyor. Aslında medeniyetin geldiği noktada, burası uluslararası tevhidi dinlerin temsil edildiği bir barış şehri, bir buluşma şehri olabilirdi. Fakat İsrail hem Müslümanlara ait hem Hristiyanlara ait bütün sembolleri silmede, orayı domine etmede ısrarlı. Bu böyle gider mi? Ben bunun böyle gideceğini düşünmüyorum. Bu zulüm döngüsü bir yerden kırılacak." "Ülkem kendi içinde fikir olarak birçok konuda bölünürken Filistin meselesinde tek yürek olması tarihi andı" Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmi ziyarette TBMM’de yaptığı konuşma hatırlatılarak, Filistin ve Türkiye yönetimleri arasında yeni bir ziyaretin gerçekleşme ihtimalinin sorulması üzerine Bakan Fidan, "Geçtiğimiz ağustosta Sayın Abbas’ın davetimiz üzerine Türkiye’ye yaptığı ziyaret ve Millet Meclisi’nde yaptığı konuşma tarihi bir andı. Ben de Millet Meclisi’nde bulundum ve konuşmayı dinledim. Bizim Millet Meclisimiz biliyorsunuz 600 vekilimizden oluşuyor, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden ve çeşitli partilerinden seçilmişler. Ondan fazla partiye mensup milletvekillerimiz var. Birçok konuda biz Türkiye’de tartışırız. Zaten demokrasi de bunu gerektiriyor. Meclis yoğun bir tartışma zeminidir, fikirlerin bölündüğü bir yerdir. Fakat Sayın Abbas konuşma yaparken bütün vekillerin kalkıp alkışlaması, sözünü kesmesi sürekli ve ona verilen destek tarihi bir andı. Gerçekten ülkem adına gururlandım. Ülkem kendi içinde birçok konuda bölünürken, fikir olarak tabii ki, Filistin meselesinde tek yürek olması, tek vücut olması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şahsında bunu Sayın Abbas’a göstermesi bence tarihi bir andı. Bu sembolizm açısından önemliydi. Bu ateş sönmeyecek, bu destek bitmeyecek. Önümüzdeki günlerde yeni görüşmelerimiz olacak, yeni bir araya gelmelerimiz olacak. Bizim Filistin yönetimine desteğimiz zaten kesintisiz devam ediyor. Hangi alanda bizden destek isterlerse, iş birliği alanı ortaya çıkarsa biz onu veriyoruz. Filistinli kardeşlerimize elimizden gelen her türlü desteği vermeye de devam edeceğiz. Bu konuda Cumhurbaşkanımız biliyorsunuz çok hassas. Diğer İslam ülkeleri ile devam eden iş birliği çalışmalarımız var" ifadelerini kullandı. "Kalıcı bir çözüm getirilmediği sürece sürekli biz daha büyük bir savaşla karşılaşacağız" Birinci Gazze Savaşı’ndan itibaren konuya dahil olduğunu vurgulayan Fidan, "O dönemde babam rahmetli olmuştu. İki gün cenazesinde durabildim. Üçüncü gün Şam’a gitmem gerekmişti. O zaman Hamas yönetimi Şam’daydı. Bu savaşın durdurulması için arabuluculuk, müzakere çalışmaları vardı. O günden itibaren ben olanlara baktığımda şunu görüyorum; zaten geçen seneki savaş ortaya çıkınca biz dedik ki sadece ateşkes değil, olması gereken aynı zamanda iki devletli çözüme de şimdi çalışmak. Birinci, İkinci Gazze Savaşı’nda ve diğer çatışmalarda hep biz ateşkes için arabulucu olduk. Hemen bu çatışma dursun, ateşkes olsun, ölüm dursun diye. Ama şunu gördük; kalıcı bir çözüm getirilmediği sürece sürekli biz daha büyük bir savaşla karşılaşacağız. Dolayısıyla bu savaş başlar başlamaz ateşkesin yanına hemen iki devletli çözümü de koyduk ki bir daha bu savaşı görmeyelim. Bakın bizim bu soruna bir siyasi çözüm bulmamız lazım. İsraillilerin de barış içerisinde uzun yıllar bölgede emin şekilde yaşamasının yolu, Filistinlilerin de yaşamasının yolu, bölgenin daha fazla provoke edilmemesinin yolu buradan geçiyor. Ama siz bırakın Filistinlileri, Mısır’ın elindeki, Ürdün’ün elindeki, Suriye’nin elindeki, Lübnan’ın elindeki toprağı da almak isteyen, İsrail’i daha da toprak olarak büyütüp yaygınlaştırmak isteyen bir projenin sahibiyseniz, tabii ki iki devletli çözüm istemezsiniz, oyalarsınız onu" dedi.