TEKNOLOJİ - 23 Ağustos 2025 Cumartesi 15:08

Kutoğlu’ndan endişelendiren açıklama: "Türkiye’nin bitki örtüsü alarm veriyor"

A
A
A

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Avrupa Uzay Ajansı’na ait Sentinel-2 uydularından elde ettikleri verilerle yaptıkları analizlerde, Türkiye’nin büyük bölümünde bitki örtüsünün su içeriğini kaybettiğini belirterek, "Artık bir damla tatlı suyun bile kıymeti çok büyük" dedi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, yaptığı açıklamada ülkenin ciddi bir kuraklıkla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Oldukça kurak bir yaz sezonu geçiriyoruz tüm ülke genelinde, yağışlar bu sene çok az oldu" dedi.

Prof. Dr. Kutoğlu, çevredeki değişimlere dikkat çekerek, "Çevremize de baktığımız zaman bitkilerde bunun etkilerini görüyoruz. Peyzaj alanlarında kurumalar var, ağaçlarda kurumalar var, yapraklarda kurumalar var. Biz bunun ülke genelindeki etkisini görebilmek için, ülkenin tamamında ne olmuş ne bitmiş bunu görebilmek için Avrupa Uzay Ajansının Sentinel-2 uyduları var. Bunlar 5 günde bir aynı bölgeyi yeniden ziyaret ediyorlar" ifadelerini kullandı.

"Harita, bitkilerin yoğun kuraklık nedeniyle su stresine girdiğini gösteriyor"

Haziran ve Ağustos aylarına ait verilerle yaptıkları çalışmayı aktaran Kutoğlu, şunları söyledi:

"Haziran ayındaki uydu verileriyle Ağustos ayındaki uydu verilerini sınıflandırdık. Bunları ayrı ayrı değerlendirdik. Türkiye’nin tamamı için bitki örtüsündeki değişim haritasını ortaya çıkarttık. Bunun için bitkilerdeki sıvı içeriğini, su içeriğini görebilmek için en uygun bantlar yakın kızılötesi ve kısa dalga kızılötesi bantları. Bu bantları kullanarak Haziran ayı için ve Ağustos ayı için su içerisindeki değişimi görmek idi. Elde ettiğimiz görüntüleri su içeriğine göre sınıflandırdığımızda ekranda gördüğümüz tablo karşımıza çıktı. Buradaki haritada beyaz alanlar, Haziran ayı ile Ağustos ayı arasında herhangi bir değişim olmayan yani bitki örtüsünde veya bitkilerdeki su içeriğinde herhangi bir değişim olmayan nötr alanları gösteriyor. Ama beyazdan kırmızıya doğru pembe ve kırmızıya doğru giden renkler bitkilerde ve zeminde ve bitki örtüsünde ciddi bir azalmaya, bitkilerin su içeriğinde ciddi bir azalmaya işaret ediyor. Yani bitkilerin su stresine, yoğun kuraklık nedeniyle su stresine girdiğini bize gösteriyor. Tabii en üst seviyede kırmızı, koyu kırmızı renkler yangın nedeniyle su içeriğinin tamamen ortadan kalktığı, bitki içeriğinin tamamen ortadan kalktığı yerleri gösteriyor."

"Ülke genelinde ciddi bir kuraklık söz konusu"

Geçtiğimiz aylarda yaşanan yangınlara işaret eden Kutoğlu, "Geçtiğimiz aylar içerisinde biliyorsunuz İzmir bölgesinde, Çeşme’de ve Seferihisar’da ciddi yangınlar olmuştur. Orada tabii bitki örtüsü ve su içeriği tamamen ortadan kalktığı için bunları koyu kırmızı görüyoruz. Yine Çanakkale’de, İzmit’te yanan bölgeleri koyu kırmızı olarak görüyoruz ama diğer bölgeler Türkiye’nin tamamına baktığınızda pembe, kızıla çalan renkler var. Yani ülke genelinde ciddi bir kuraklık söz konusu. Bitkilerde bu kuraklık nedeniyle su içeriğini kaybetmişler. Yani su stresine girmişler. Haritada yeşil alanlar var. Bitkilerin Haziran’dan Ağustos ayına yeşerdiğini, boylarının uzadığını, su içeriklerinin arttığını görüyoruz. Bunlar tarım alanları da olabilir veya su kenarlarındaki kendiliğinden gelişen mera alanları da olabilir. Bazı alanlarımızda da ama az sayıda da olsa bazı bölgelerde bitkilerin boy attığını ya da su içeriğinin arttığını görüyoruz. Onlar sağlıklı büyümelerini görüyoruz. O bölgelerde bitkiler sağlıklı gelişimlerini sürdürmüştür" diye konuştu.

"İnsanın ulaşabildiği karayolu kenarlarında yangınlar daha sık oluyor"

Kuraklığın yangın riskini artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Kutoğlu, önceki çalışmalarına da atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı:

"Yangınlara kuraklığa etkisinden ziyade kuraklığın yangınların artmasında etkisi söz konusu. Bizim geçtiğimiz yıllarda Orman Bölge Müdürlüğü’nde çalışan Mercan Hacısalihoğlu isimli öğrencimizle yapmış olduğumuz bir test çalışması vardı. Orada tespitimiz şuydu: Orman yangınlarının yüzde 85-90’ı insanların ulaşabildiği karayolları kenarlarında olabiliyor. Ortaya çıktığını tespit etmiştik. Tabii bu şu anlama geliyor. Böyle bir kuraklıkta, bitkilerin susuzluk çektiği bir ortamda, siz aracınıza giderken camdan bir sigara izmariti bile atsanız ya da bir kibrit çöpü bile atsanız ormanlar yanabilecek noktada kurak bir sezon geçiriyoruz. Yine o çalışmada yaptığımız tespitlerde orman köylerinin bulunduğu yerlerde yangın daha az çıkıyor. Çünkü orman köylüsü bölgesini koruyor. Ama insanın ulaşabildiği karayolu kenarlarında yangınlar daha sık oluyor. İnsanın erişemediği yerlerde yangınların çok az çıktığını görüyoruz."

"Artık bir damla tatlı suyun bile kıymeti çok büyük"

İklim değişikliğinin artık göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaştığını vurgulayan Kutoğlu, bireysel ve kurumsal tedbirlerin kaçınılmaz hale geldiğini söyledi:

"Son olarak hepimizin bu iklim değişikliğinin farkında olmamız lazım. Tatlı suların giderek azaldığının farkında olmamız lazım. O yüzden hepimiz kendimiz bireysel önlemlerimizi almamız gerekiyor ama yine tabii ki hem merkezi idarelere hem de yerel yönetimlere görevler düşüyor. Merkezi idareler ülke geneli için bir takım kanun düzenlemeleri yapmaları lazım. Belediyeler de yine iklim değişikliğine mücadele edecek imar kararları almaları gerekiyor. Örneğin su sıkıntısı çekilmeye başlayan yerlerde yapılması gereken şeyler şunlar. Bir kere imar ruhsatı verirken yağmur hasadını, yağmur depolama sistemlerini zorunlu tutabilirsiniz. Yeşil çatı uygulamalarını zorunlu tutabilirsiniz. Beton alanları daha az tutabilirsiniz. Toprak su geçirgenliği olan peyzaj düzenlemeleri yapılabilir. Peyzaj düzenlemelerinde çok daha az su isteyen peyzaj düzenlemeleri yapılabilir. Çok su isteyen peyzaj düzenlemelerine, az su isteyen peyzaj düzenlemelerinden bahsediyorum. Yine tarımsal alanlarda kuraklığın yüksek olduğu alanlarda yüksek su isteyen bitkiler yerine az su isteyen tarım ürünlerine geçiş yapılabilir. Bununla ilgili politikalar geliştirmek lazım. Bu noktada hem kanun yapıcılara, hem yerel yönetimlere ama tabii ki biz insanlara da bunun farkında olarak uymamız, bizim de kendi uygulamalarımızı geliştirmemiz gerekiyor. Beton alanların üzerinde yeşil örtülerle kapatabiliriz, peyzaj düzenlemeleriyle kapatabiliriz ki kuraklık etkilerini azaltabilelim. Artık bir damla suyun, tatlı suyun bile kıymeti çok büyük."

Kutoğlu’ndan endişelendiren açıklama:

Onur Altındağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ‘BAU Gastronomi’ öğrencilerine 2 altın madalya Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TAŞFED) tarafından 22’ncisi düzenlenen "Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri" etkinliğinde Bahçeşehir Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri "Yılın En İyi Üniversite Ekip Yarışması" ve "Modern Türk Mutfağı Ekip Yarışması" kategorilerinde altın madalya kazandılar. Türkiye’nin en kapsamlı gastronomi yarışması ve festivallerinden olan "Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri" Bahçeşehir Kongre Merkezi’nde düzenlendi. TAŞFED’in "Dünya Aşçılar Birliği" (WASC) iş birliğiyle düzenlediği festivale ülkemizden ve dünyanın farklı ülkelerinde davetliler katıldı. Dünya mutfağı ve Türk mutfağını bir araya getiren etkinlik farklı coğrafyalardan lezzetleri de İstanbul’a taşıdı. İki ekip iki altın madalya Bu yıl 22’cisi organize edilen ve WASC tarafından "Kıtalar arası" unvanına sahip etkinlikte, öğrenci ve genç şefler uluslararası düzeyde yarışma şansı da buldu. Yaklaşık bin 500 yarışmacının katıldığı ve 120 jüri üyesinin bulunduğu organizasyonda Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Gastronomi ve Mutfak Sanatları öğrencileri de yarışmacı olarak katıldı. "Yılın En İyi Üniversite Ekip Yarışması" kategorilerinde Yağmur Uslu, Majid Al Zoubi ve Ayberk Çil, "Modern Türk Mutfağı" kategorilerinde de Yusuf Can Gümüş, Özgür Özyurt ve Ekin Yüce BAU’yu temsil etti. Altın madalya kazandılar "Yılın En İyi Üniversite Ekip Yarışması"na katılan BAU’lu öğrenciler; kestane püreli kış sebzeleri ile servis edilen miso glaze, ördek göğüs ve vişne sos eşliğinde servis edilen balkabaklı risotto, tatlı olarak ise pancar cipsi üzerinde beyaz madalyon tuz eşliğinde makademya fındığından dondurma hazırladılar. BAU’lu öğrencilerin ekip çalışması ve özenle hazırladıkları yemeklerle altın madalya kazanmayı başardılar. ‘Kuzu ciğerden mantı, madolyon kebap ve aşure ile ikinci altın madalya "Modern Türk Mutfağı" kategorisinde yarışan öğrenciler ise başlangıç yemeği olarak; isli yoğurt üzerine kızılcık sosu, muhammara ve maydonoz köpüğü eşliğinde kuzu ciğeri dolgulu mantı hazırladılar. Ana yemek olarak, firik keşkek üzerine madalyon kebap servis ettiler. Tarçından hazırlanmış toprak üzerinde nar, kuru kayısı, kuru incir, fındık, antep fıstığı, kuş üzümü ve buğday dondurmasıyla sunulan aşureyle de final yaptılar. Öğrenciler hazırladıkları yemeklerle BAU’ya ikinci altın madalyayı kazandırdı. Kendilerine özgü yorum Etkinlikte öğrencilerin başarılarıyla ilgili konuşan BAU Meslek Yüksekokulu Müdürü ve BAU Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Kazım Ozan Özer şunları söyledi: "22 yıl aralıksız bir şekilde böyle kapsamlı bir organizasyonu düzenlemek eminim ki kolay değildir. O yüzden öncelikle Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri Festivali’ni düzenleyen ve bugüne kadar katkıda bulunan herkese teşekkür ederim. Bu yılki etkinlikte yer almaktan keyif aldık, öğrencilerimiz iki kategoride yarışmalara katıldılar. Hazırladıkları tabaklarda öğrencilerimizin alışılmış çerçevelerin dışına çıkma gayretini, kendilerine özgü yorumlarını görmekse çok keyifliydi. Yılın "En İyi Üniversite Ekip " ve "Modern Türk Mutfağı Ekip" yarışmalarında altın madalya aldılar. Her iki ekibimizi de tebrik ediyorum."
İstanbul A101’in yeni CEO’su Talat Olgay oldu A101’de beş yıldır üst düzey görevler üstlenen Olgay, 1 Ocak 2026 itibarıyla CEO olarak görevine başlayacak. Türkiye’nin en yaygın zincir marketlerinden biri olan A101’de üst düzey bir atama gerçekleştirildi. A101 bünyesinde son beş yıldır operasyon, büyüme ve organizasyonel dönüşüm alanlarında üst düzey sorumluluklar üstlenen Talat Olgay, 1 Ocak 2026 itibarıyla A101 CEO’su olarak görevine başlayacak. Yapılan açıklamaya göre, perakende ve hızlı tüketim ürünleri sektörlerinde 25 yılı aşkın deneyime sahip olan Talat Olgay, 2021 yılında A101 ailesine katıldı. A101 bünyesinde Operasyon Komitesi Üyesi ve Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak görev alan Olgay, şirketin Türkiye operasyonlarının güçlendirilmesi, organizasyonel yapının geliştirilmesi ve yurt dışı pazar stratejilerinin şekillendirilmesinde kritik roller üstlendi. Talat Olgay kariyeri boyunca Danone, Nestlé Waters, PepsiCo ve L’Oréal gibi global şirketlerde satış, ticari pazarlama ve genel müdürlük görevlerinde bulundu. Talat Olgay, yeni görevinde A101’in yaygın mağaza ağı, güçlü operasyonel altyapısı ve insan kaynağıyla birlikte sürdürülebilir büyüme, verimlilik ve müşteri deneyimi odaklı değer oluşturma stratejilerine liderlik edecek. Bu atama, A101’in kurumsal sürekliliğe ve iç liderlik potansiyeline verdiği önemin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Talat Olgay’ın global vizyonu, saha ve yönetim tecrübesiyle şirket, Türkiye’nin en yaygın perakende ağı olarak değer oluşturmayı sürdürecek.
Denizli Geleceğin yıldız futbolcuları için Denizli kampı başladı Geleceğin futbolcuları çocuklar için düzenlenen "Geleceğin Yıldızları Futbol ve Gelişim Kampı", Cankurtaran Kamp Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi. Futbol altyapısında yer alan 35 sporcunun katılım sağladığı kamp programı, çocukların sportif gelişimlerini desteklemenin yanı sıra sosyal, fiziksel ve kişisel becerilerini güçlendirmeyi hedefledi. Kamp süresince sporcular, hem eğitim hem de eğlence dolu iki gün geçirdi. Kampın ilk günü güvenlik bilgilendirmeleri yapıldı, tanışma etkinlikleri gerçekleştirildi. Gün boyunca ısınma ve koordinasyon parkurları, temel teknik çalışmalar, mini takım oyunları ve turnuva maçları ile sporcuların futbol becerileri geliştirildi. Akşam saatlerinde ise kamp ateşi etrafında motivasyon konuşmaları, sinema etkinlikleri ve eğlenceli bilgi yarışmaları düzenlendi. Geleceğin sporcularına kamp deneyimi sunuldu Kampın ikinci gününde yapılan antrenmanlarda takım savunması, hücum yerleşimleri ile 3x3 ve 4x4 küçük alan oyunlarına yer verildi. Program, kampa katılan sporculara sertifika dağıtımı, geri bildirim anketi ve grup fotoğrafı çekimiyle sona erdi. "Geleceğin Yıldızları Futbol ve Gelişim Kampı" ile çocuklara futbolun temel tekniklerini öğretmek, takım ruhu ve iletişim becerilerini geliştirmek, disiplin ve özgüven kazandırmak, fiziksel aktiviteyi eğlenceli bir ortamda teşvik etmek ve doğayla iç içe, güvenli bir kamp deneyimi sunmak amaçlandı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi personeline KETEM’den eğitim Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü Kanser Erken Tanı ve Eğitim Merkezi (KETEM) ortak çalışmasıyla belediye personeline farkındalık eğitimi verildi. Kanserle mücadele, erken tanı, meme kanseri taraması, tütün bağımlılığı, sigaradan kurtulma yolları ve sağlıklı beslenme konularında personel bilgilendirildi. Büyükşehir Belediyesi, personele yönelik farkındalık eğitimlerini sürdürüyor. Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü, Sağlıklı Hayat Merkezi KETEM iş birliği ile ortaklaşa yürütülen eğitim programında Büyükşehir çalışanlarına tütün bağımlılığı ve sigaradan kurtulma yolları, meme kanserinde erken tanı ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile ilgili eğitimler verildi. Sigara bağımlığının zararları, kullanımını önleme ve bırakma konusunda tutum kazandırmayı hedefleyen eğitimlerde kanserler ve meme kanserinde erken tanı ve taramanın önemi de anlatıldı. Madde bağımlılığı ile mücadele anlatıldı Antalya Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nda gerçekleşen eğitimde Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Şehit Doktor Atila Nizam, Muratpaşa Sağlıklı Hayat Merkezi sorumlusu Zeynep Turan eğitim verdi. Sigaranın zararları hakkında bilgi veren Turan, "Sigara içerisinde barındırdığı binlerce çeşit zehirli madde ile maalesef kullanıcılarını ölüme sürüklemeye devam ediyor. İstatiksel olarak sigaraya başlayan her dört kişiden üçü bağımlı oluyor. Anne babaları rol model alan çocuklar, pasif içiciler ne yazık ki bu kötü bağımlılığı arttıran nedenler arasında yer alıyor. Sigarayla mücadelede en önemli adım kararlılıktır. Halkımızın sağlığı için kurulan Halk Sağlığı Merkezlerimizde sigara bırakma polikliniklerimizle sigarayı bırakmak isteyen tüm vatandaşlarımıza destek oluyoruz" dedi. Erken tanı önemli Kadınlar için meme kanser ve korunma yollarıyla ilgili de uyarılarda bulunan Zeynep Turan, "KETEM olarak kanser taramalarına da büyük önem veriyoruz. Özellikle kadınlarımızın meme kanseri için düzenli tarama yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Meme kanserinde erken teşhis son derece önemli. 40-69 yaş arasındaki kadınların iki yılda bir meme kanseri taraması yaptırmasını öneriyoruz" hatırlatmasında bulundu. Eğitim programının sonunda ise Sağlıklı Hayat Merkezi diyetisyeni Seda Demir personel için sağlıklı yaşam ve beslenme alışkanlıklarıyla ilgili eğitim vererek soruları cevapladı.