ASAYİŞ - 20 Aralık 2025 Cumartesi 14:02

Zonguldak merkezli "sınavsız ehliyet" dolandırıcılığı operasyonu: 10 gözaltı

A
A
A
Zonguldak merkezli "sınavsız ehliyet" dolandırıcılığı operasyonu: 10 gözaltı

Zonguldak İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yürütülen çalışmada, sosyal medya üzerinden sahte "sınavsız ehliyet" ilanıyla dolandırıcılık yaptıkları belirlenen 10 kişi gözaltına alındı.


Çaycuma ilçesinde ikamet eden bir vatandaşın, şüpheli kişiler tarafından oluşturulan sahte "sınavsız ehliyet" ilanlarına giriş yaparak internet üzerinden toplam 780 bin TL dolandırıldığı belirlendi. Olayla ilgili olarak Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde soruşturma başlatıldı.


Yürütülen çalışmalar kapsamında Balıkesir’de 8, İzmir’de 1 ve Aydın’da 1 olmak üzere toplam 10 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 10 şüpheli gözaltına alındı. Adreslerde yapılan adli aramalarda 52 adet dijital materyal, 15 adet banka ve kredi kartı ile 1 adet POS cihazı ele geçirildi.


Olayla ilgili adli işlemler sürüyor.



Zonguldak merkezli "sınavsız ehliyet" dolandırıcılığı operasyonu: 10 gözaltı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi 7. Kariyer Günü gerçekleştirildi Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından düzenlenen 7. Kariyer Günü’nde, sektör temsilcileri ile öğrenciler bir araya geldi. Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Fuaye Alanı’nda, turizm sektörünün önde gelen firmaları stant açarak öğrencilere staj ve iş imkanları hakkında bilgi aktardı. Programda yapılan açılış konuşmalarında; sektörün dinamikleri, kariyer planlaması ve okul-sanayi iş birliğinin önemi üzerinde duruldu. "Bu organizasyon sektörle öğrenciyi buluşturan kıymetli bir etkinlik" Açılış konuşmasını gerçekleştiren Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Turizm Fakültesinin sektördeki önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Bugün Turizm Fakültesinde olmamızın nedeninin baş aktörleri öğrencilerimizin kendileridir. Bizim işimiz sadece iyi bir teorik eğitim vermek değil; öğrenciler eğitim kurumuna adım attığı andan itibaren sektörle buluşturacak yol, yöntem ve platformlar organize etmektir. Öğrencilerimiz sektörle ne kadar erken tanışırsa, mezun olduktan sonra kariyer yolculuklarında o kadar kolay ilerleyebilirler. Bu organizasyon sektörle öğrenciyi buluşturan kıymetli bir etkinliktir. Hepimizin hayatında kırılma noktaları ve bizi bir yerden başka bir yere getiren tesadüfler vardır. Bugün burada kariyer günlerinde sektörle öğrencileri buluşturduğumuzda, belki de aranızdan turizm sektöründe büyük işler yapacak arkadaşlarımız çıkacak. Mezunlarımızın başarılı yerlere gelmesi, hâlen öğrenim gören öğrencilerimiz için de önemli bir motivasyon kaynağıdır. Bu nedenle mezunlarımızla ve sektörle ilişkileri güçlü ve canlı tutmayı, eğitim kadar önemli görüyoruz. Türkiye’nin turizm destinasyonu açısından güçlü bir şehirde bulunmuyor olmamıza rağmen, Türkiye’nin en güçlü Turizm Fakültelerinden birinde eğitim veriyoruz." "Kariyer hedefe nasıl ulaşacağımızı belirleme sürecidir" Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yılmaz konuşmasında etkinliğin önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: "Kariyer nedir diye sorduğumuzda, bunun bir basamak, bir süreç ve aynı zamanda bir yaşam yolculuğu olduğunu görüyoruz. Kariyerin amacı, hedeflediğimiz noktaya nasıl ulaşacağımızı belirlemektir. Kariyer buluşmalarının amacı ise sektörün aradığı niteliklerle bu niteliklere sahip ya da sahip olmaya aday öğrencilerimizi bir araya getirmektir. Hem sektörün taleplerini hem de öğrencilerimizin beklentilerini buluşturmayı amaçlıyoruz. Etkinliğin yedincisini gerçekleştiriyoruz ancak etkinliğin bittiği gün sekizincisi için hazırlıklara da başlıyoruz." "Emeksiz yemek olmuyor, en temelinden başladık" TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Ersoy ise açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Bu kadar kıymetli otelleri, acenteleri ve turizm firmalarını Eskişehir gibi güzel bir şehirde bir arada görmek beni çok onurlandırdı. Her yıl bu kalabalığı görmek de ayrıca mutluluk verici. Ben de sizler gibi turizm mezunuyum. İlk stajımı yaptığım dönemdeki heyecanı hâlâ hatırlıyorum. O yıllarda, ‘Otele gideceğiz, bize bir masa verilecek ve yetkiler tanımlanacak’ diye düşünüyorduk. Ancak süreç böyle işlemiyor. Emeksiz yemek olmuyor. En temelinden başladık. Bu bir süreçtir ve sizler bu süreci Anadolu Üniversitesi gibi değerli bir üniversitede yaşadığınız için gerçekten çok şanslısınız." "Bu organizasyon bir ekip ruhunun ürünüdür" Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Barış Çıvak, Kariyer Günlerinin öğrencilerin emeğiyle hayata geçirildiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugün burada yalnızca bir açılış gerçekleştirmiyoruz. Gençlerin umutla ve üniversitenin sektörle el ele verdiği bir buluşmaya tanıklık ediyoruz. Turizm sadece bir meslek değil; insana dokunan, kültürleri buluşturan ve emek gerektiren özel bir alandır. Bu etkinliği yedi yıldır aynı inanç ve heyecanla sürdürüyoruz. Her yıl biraz daha büyüyerek ve öğrencilerimizin hayatlarına gerçek karşılığı olan fırsatlar ekleyerek bugünlere geldik. Bu organizasyon bir ekip ruhunun ürünüdür." "Kariyer Günleri geleceğe açılan kapının anahtarıdır" Turizm Fakültesi Yıllık Komite Başkanı ve Turizm İşletmeciliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Nazlı Akbaş ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Altı yıl önce kariyer günlerini başlatan öğrencilerimiz ve öğretim üyelerimiz, bizlere çok kıymetli bir miras bıraktı. Bugün yedincisini düzenleyerek o dönemin ruhunu yaşatmaya devam ediyoruz. Eminim ki Kariyer Günlerini sadece bir etkinlik olarak değil, geleceğe açılan kapının anahtarı olarak hatırlayacaksınız. Bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, hepimiz için verimli bir etkinlik olmasını diliyorum." "İyi ki bu kapıdan içeri girmişim" Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi 2016 mezunu ve Luna Kreatif Ajans Kurucu Ortağı Süleyman Dindar da deneyimlerini öğrencilerle paylaştı: "2013 yılında burada tiyatro yapmaya başladım ve hayatımın dönüm noktalarından birini yaşadım. Anadolu Üniversitesi bana çok şey kattı. Lisede staj yaptığım dönemde, üstlerimin büyük çoğunluğu Anadolu Üniversitesi mezunuydu. Bana, hayallerimi gerçekleştirebileceğim üniversitenin burası olduğunu söylediler. İyi ki bu kapıdan içeri girmişim." Açılış konuşmalarının ardından Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yılmaz ile fuaye alanında yer alan turizm sektörü temsilcilerini ziyaret etti. Turizm Fakültesi 7. Kariyer Günü, gün boyunca sektör temsilcileri ile öğrencileri bir araya getirdi. Kariyer Günlerinin açılışına Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yılmaz, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. İnci Oya Çoşkun ve Doç. Dr. Merve Özgür Göde, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Ersoy başta olmak üzere öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Ankara MHP Genel Başkan Başdanışmanı Macit: "Tarihi mekanın yorumlanarak güncellenmesi siyasi söylemin en somut ifadesidir" Milliyetçi Hareket Partisi tarafından düzenlenen "Köke Yolculuk Panel ve Sergi Programı"nda konuşan Genel Başkan Başdanışmanı Macit, "Tarihi mekanın yorumlanarak güncellenmesi siyasi söylemin en somut ifadesidir. Milliyetçiliğin, kültürel ve tarihsel yorumu kaynağını ve ilhamını hafıza mekanlardan alır" dedi. MHP tarafından Gün Sazak Konferans Salonu’nda "Köke Yolculuk Panel ve Sergi Programı" düzenlendi. Programa Parti Genel Başkan Başdanışmanı Muhammet Hanifi Macit, panel başkanı Bekir Koçlar, panelistler Celil Arslan, Adnan Çevik ve Murat Küçükuğurlu ile çok sayıda davetli katıldı. Programda açılış konuşması gerçekleştiren Macit, "Tarihi mekanın yorumlanarak güncellenmesi siyasi söylemin en somut ifadesidir. Milliyetçiliğin, kültürel ve tarihsel yorumu kaynağını ve ilhamını hafıza mekanlardan alır. Bir başka ifadeyle bu kültür milliyetçiliğinin ete ve kemiğe bürünmüş halidir" dedi. Başdanışman Macit konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir medeniyet tarihini siyasi fenomenler olan kavramlar ve mekanlar aracılığıyla siyasi söylem alanına ve varlık alanına taşır. Hem bir siyasi teorisyen hem bir parti lideri olarak genel başkanımız sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin sanatkarca sezişle Türk kültürünün özgün sembol ve simgelerini estetik tasarımlara, mimari eserlere dönüştürmek suretiyle tarih içinde süreklilik duygusunu her daim canlı tuttuğu gözlemektedir. Ahlak Emir Bayındır Devlet Bey Konağı’da Devlet Bahçeli Beyefendi’nin tarih ve kültür yorumunun en sembolik ifadelerindendir." Program panelistlere plaket takdiminin ardından sonlandı.
Muş Muş’ta asırlık kavurma geleneği yaşatılıyor Muş’un Karabey köyünde vatandaşlar, kış aylarında tüketmek üzere meşe ateşinde geleneksel yöntemlerle kavurma hazırlıyor. Muş’un Karabey köyünde yaşayan vatandaşlar, kış mevsiminde tüketecekleri kavurmayı hazırlamak için sabahın erken saatlerinde kazanların başına geçti. Köyde hemen hemen her evde yapılan kavurma geleneği, imece usulüyle sürdürülüyor. Özenle hazırlanan etler, meşe odunu ateşinde kurulan büyük kazanlara doldurularak kendi yağıyla yaklaşık iki saat boyunca kavruluyor. Kızgın ateşte pişirilen etler, suyunu çekene kadar kaynatılırken, kazanın dibinin tutmaması için tahta çubuklarla belli aralıklarla karıştırılıyor. Uzun ve zahmetli bir sürecin ardından kıvamını bulan kavurma, kaplara doldurulmaya hazır hale geliyor. Kazanların dibinde kalan kızgın yağlar ise kavurmanın üzerine dökülerek doğal yöntemlerle muhafaza ediliyor. Köy sakinleri, bu yöntemle hazırlanan kavurmanın hem uzun süre bozulmadan saklandığını hem de lezzetini koruduğunu belirterek, geleneksel kış hazırlıklarını sürdürmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Örf adetlerini sürdürdüklerini söyleyen Turan Demir, her aileler kendi bütçelerine göre kışlık kavurma yaptığını söyleyerek, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde her yıl sonbaharın sonu ve kış mevsiminin başında kış hazırlıkları kapsamında kavurma yapılır. Dedelerimizden ve babalarımızdan kalan bu gelenek, hem kendi evimiz hem de akrabalarımız için sürdürülmektedir. Hazırlanan kavurmalar genellikle kış aylarında tüketilir. Özellikle sabah kahvaltılarında ve bölgemize özgü, meşhur börek çeşitlerinde sıkça kullanılır. Ekonomik duruma göre bazı aileler 2, bazıları 3, bazıları ise 4 hatta daha fazla keçi keserek kavurma yapabilmektedir. Kavurma, memleketimizin en önemli örf ve adetlerinden biri olup bizler de bu geleneği yaşatmaya ve sürdürmeye çalışıyoruz" dedi. Her sene olduğu gibi bu yıl da kavurma yaptıklarını söyleyen Melek Demir, "Gurbette yaşayan çocuklarımız var; hem kendi evimiz için hem de çocuklarımız için kavurma hazırladık. Bu sene 5 tane keçi kestik. Yaptığımız kavurmaları kış mevsiminde yemeklerde ve böreklerde kullanıyoruz. Mesaimiz sabahın erken saatlerinde başlıyor. Ateşimizi yakıyoruz, erkekler hayvanları hazırlıyor, hazırlanan etleri tencerelere koyuyoruz. İlk bir saat yüksek ateşte pişiriyoruz, son bir saatini ise kısık ateşte kaynatıyoruz. Yaklaşık iki saat piştikten sonra kavurmamız hazır hale geliyor. Hazırlanan kavurmaları daha önce temin ettiğimiz kaplara doldurarak kışın tüketmek üzere muhafaza altına alıyoruz" ifadelerini kullandı.