EKONOMİ - 19 Haziran 2025 Perşembe 11:59

Zonguldak’ta emekli sayısı çalışan sayısını geçti

A
A
A

Zonguldak’ta 2024 yılı Aralık ayı verilerine göre sosyal güvenlik kapsamında olan 584 bin 764 kişiden 180 bini aşkın kişi SGK kapsamında aylık alırken, 149 bin 557 bin kişi de SGK kapsamında aktif olarak çalışıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2024 yılı Aralık ayı verilerine göre, Zonguldak’taki sosyal güvenlik kapsamındaki kişi sayıları ve dağılımları belirlendi. Kent genelinde toplam 584 bin 764 kişi sosyal güvenlik kapsamına alındı.

Açıklanan istatistiklere göre, Zonguldak’ta sosyal güvenlik kapsamında aktif çalışan kişi sayısı ile aylık alan kişi sayısı arasındaki denge dikkat çekti.

Çalışan sayısı 149 bin 557 oldu

Sosyal güvenlik kapsamında aktif çalışan kişi sayısı, sigorta kollarına göre dağılımı şu şekilde oldu:

Eski adıyla SSK’lılar olarak bilinen 4/A statüsünde 112 bin 461 kişi, Bağ-Kur’lu esnaf ve çiftçileri kapsayan 4/B statüsünde 12 bin 299 kişi ve memurları kapsayan 4/C statüsünde ise 24 bin 797 kişi bulunuyor. Bu verilerle, Zonguldak’taki toplam aktif çalışan kişi sayısı 149 bin 557 olarak belirlendi.

Aylık alan kişi sayısı 180 bini geçti

Sosyal güvenlikten emekli aylığı veya dul/yetim aylığı gibi ödeme alan kişi sayıları ise 4/A statüsünde 151 bin 604, 4/B statüsünde 14 bin 550 ve 4/C statüsünde 14 bin 711 olarak tespit edildi. Buna göre, Zonguldak’taki toplam aylık alan kişi sayısı 180 bin 865 olarak gerçekleşti.

Bu rakamlar doğrultusunda, Zonguldak’ta sosyal güvenlik kapsamında aylık alan kişi sayısının aktif çalışan kişi sayısını geçtiği ortaya çıktı.

226 bin kişi sosyal güvenlikten yakını aracılığıyla faydalanıyor

Ayrıca, sosyal güvenlikten bir başkasının üzerinden faydalanan, yani bakmakla yükümlü tutulan (yararlanıcı) kişi sayıları da detaylandırıldı.

4/A kapsamında 167 bin 529 kişi, 4/B kapsamında 23 bin 663 kişi, 4/C kapsamında 35 bin 438 kişi olmak üzere, toplam 226 bin 630 kişi sosyal güvenlikten bir yakını aracılığıyla faydalanıyor. Bu kişiler genellikle çalışan veya emeklilerin bakmakla yükümlü olduğu eş, çocuk veya anne-baba gibi yakınlarını ifade ediyor.

Genel Sağlık Sigortasından 27 bin kişi faydalanıyor

Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında tescil edilen, yani sadece genel sağlık sigortası üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalanan kişi sayısı 27 bin 712 olarak belirtildi. Bu grubun içinde primleri devlet tarafından ödenen (örneğin gelir testinde belirli bir seviyenin altında çıkan veya bazı özel durumları olan vatandaşlar) kişi sayısı 18 bin 874, genel sağlık sigortası primlerini kendileri ödeyen kişi sayısı ise 8 bin 838 olarak kayıtlara geçti.

2007 yılında emekli olduktan sonra boyacılık yaparak geçimini sağlayan 58 yaşındaki Erol Arat, "Maden kenti olduğu için haliyle emekli bir hayli fazla olması durumunda göç eden daha fazla. Emekli olarak. Hem içeri hem dışarı. Çalışanlar emeklilere bakıyor. Ben en düşük emekli maaşını alıyorum şu an için. 14 bin 450 lira maaş alıyorum. Kiradayım. Geçimi bir türlü sağlamak zorundayım. İki çocuğum var, eşimle beraber. Yani hayat şartları onu getiriyor" diye konuştu.

"EYT’den 45 yaşında emekli oldular"

Emekli olduktan sonra esnaflığa devam eden Hüseyin Bozacıoğlu, "Emeğin başkentiydi şimdi emeklinin başkenti olduk Zonguldak biliyorsunuz arkadaşlar. Şöyle diyelim size, iş ortamı çok olmadığı için EYT’den yararlananlar hep emekli oldu. 12-13 bin lira emekli maaşı alıyorlar. Ne yapıyorlar? Ondan sonra biz yatıyoruz. Bundan dolayı genç yaşta emekli oldular. 45 yaşında emekli olunca emeklinin başkenti oldu. Zonguldak’ta nereden bakarsanız bakın gençlerimizin bizim köyde bir tane geç bulamazsınız mesela. Zonguldak’ta desen İstanbul, Bursa, Sakarya, İzmit buralar sanayi şehir olduğu için hep buralara göç ettiler" diye konuştu.

"Zonguldak’ta emekli sayısı çalışan sayısını geçti"

Tüm Emekliler Derneği Zonguldak Şube Sekreteri Adnan Küçükvar, "Zonguldak açısından bakıldığında çalışan 150 bin sayısı varken son zamanlarda emekli sayısının 182 bine çıktı. Bu bozulma gittikçe yöre itibarıyla bakıldığında çalışan sayısı açısından Zonguldak’ın yatırımın düşmesi dolayısıyla ödediği vergi kadar yatırım alamayan şehir durumuna geldiğimizden de Zonguldak kuruluşundan bu yana taşıdığı emeğin emeklinin başkenti sıfatını maalesef 182 bin sayısıyla emeklinin başkenti durumuna getirmişti. Şimdi yöre sorunları açısından bakarsak; emeklinin sorunları sistemden kaynaklanan sorunlar, hükümetten kaynaklanan sorunlar, yerel yönetimlerden kaynaklanan sorunlar diye üçü ayrılıyor. Sistemden kaynaklanan sorunlar açısından baktığımızda emekli maaş ve diğer haklarını 5510, 4442 ve 5343 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu yasası ile alıyordu. Bu yasalar üzerine yapılan oynamalarla maalesef emeklinin yaşam kalitesi haklarını alma açısından eksiye doğru gitti. Onun için emekli gerçekten sıkıntılı durumlar yaşamaya başladı. Zonguldak merkez ilçede sistem açısından baktığımızda 47 bin emekli var. Bu emeklinin 10 bin tanesi 65 yaş üstünde. 5 bin tanesi de evinde yalnız olarak yaşıyor. Zonguldak ödediği vergi kadar yatırım alamadığı için Türkiye’de sürekli zayıflayan, sürekli ivme kaybeden sayısında üçüncü sıraya düştü" şeklinde konuştu.

"Bir darbe de yerel yönetimlerden geldi"

2014 yılında emeklilere yönelik ücretsiz seyahat yasasının Zonguldak Merkez ilçede uygulanmadığına dikkat çeken Küçükvar, "İki bin on dört yılında hükümeti emekliyi evinde eve bağlı kalmamaktan kurtarmak için emekliyi evine bağlı kalmaktan kurtarmak için çıkarttığı ücretsiz seyahat yasası maalesef Zonguldak’ta uygulanmıyor. Bunun dışında Gökçebey, Kilimli, Ereğli, Alaplı gibi ilçelerimizde emeklilerimiz belediyelerle halk otobüslerinin anlaşması neticesinde ücretsiz seyahat hakkını kullanabiliyorlar. Bu Zonguldak’ta önemli konulardan birisi. Zonguldak’ta 182 bin tane genelde emekli bulunuyor. Bu 182 bin emeklinin 50 bin tanesi 65 yaş üstü. Bu 65 yaş üstünün de 20 bin tanesi evinde yalnız yaşıyor. Dolayısıyla Zonguldak’ta emeklinin başça sorunlarından bir tanesi bu seyahat hakkının, üzeri seyahat hakkının kullanılmamasıdır merkez ilçe açısından bakarsak" diye ifade etti.

Öte yandan, Karabük’te aktif çalışan sayısı 65 bin 885, emekli sayısı 63 bin 111 olarak açıklandı. Bartın’da ise aktif çalışan sayısı 52 bin 161 emekli sayısı ise 58 bin 101 olarak açıklandı.

Onur Altındağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul AK Parti’den İBB’ye zam tepkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) AK Parti Grubu Tarife Komisyonu üyeleri, İBB yönetiminin 7 yıllık görev süresini değerlendirdiği toplantıda zam tepkisinde bulundu. İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, "’Yeni finansal modeller bulacağız’ diyen CHP’li İBB yönetiminin 7 yıl sonra gelmiş olduğu nokta İstanbulların en zaruri ihtiyaçları olan su, ulaşım gibi başlıklarda bile yüzde binleri aşan zamlarla; hiçbir enflasyon oranıyla izah edilemeyecek noktada zamlar yaparak bir zam ekonomisi üzerinden kaynaklarını yönettiğini görüyoruz" dedi. İBB AK Parti Meclisi Grubu Tarife Komisyonu, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilen yeni tarifeler sonrasında ücret artışlarına ilişkin bir basın açıklaması yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Binası AK Parti Grup Odasında gerçekleşen basın açıklamasında İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, AK Parti Meclis Üyeleri ve Tarife Komisyonu Üyeleri Meryem Karaköse ve Süheyla Topçu katıldı. Basın açıklamasında konuşan İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, "’Finansal kaynaklar anlamında 2019 yılında kendi öz kaynaklarımızı temin edeceğiz. Yeni finansal modeller bulacağız’ diyen CHP’li İBB yönetiminin bugün 7 yıl sonra gelmiş olduğu nokta İstanbulların en zaruri ihtiyaçları olan su, ulaşım gibi başlıklarda bile yüzde binleri aşan zamlarda hiçbir enflasyon oranıyla rakamıyla izah edilemeyecek yakıt, elektrik giderlerinden gelen zamlarla izah edilemeyecek bir noktada zamlar yaparak bir zam ekonomisi üzerinden kaynaklarını yönettiğini maalesef görüyoruz" dedi. "Ne enflasyon söylemi ne de genel gider argümanı bunu açıklamaya yetmeyecektir" AK Parti Meclis Üyesi ve Tarife Komisyonu Üyesi Meryem Karaköse mezar fiyatı artışlarıyla ilgili, "272 TL’den 408 TL’ye çıkarıldı dese de aslında fiyat 272 TL’den 544 TL’ye çıkarılması meselesidir. Burada da bu artışla 2019 yılında 80 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda aslında küçümseyerek bir cümleyle geçiştirdikleri rakamdaki artış bile yüzde 580’dir. Kıymetli basın mensupları, sorumuz da çok basittir bu konuda ruhsat vermenin hangi maliyet unsuru bu artışı izah edebilir? Ne enflasyon söylemi ne de genel gider argüman bunu açıklamaya yetmeyecektir. Yine kendilerinin bizzat değindiği konularla devam etmek istiyorum. Birinci grup mezar yeri konusudur. Bu basında çok fazla yer aldı biliyorsunuz. Burada mezar yerinde 334 bin 896 TL’ye yükseldiği çok fazla basınında yer aldı. Bu artış bir yıl öncesine göre bile 2025’te yapmış olduklarından da 111 bin 632 TL idi. O zaman bile büyük bir artışla bunu gerçekleşti. Son yapılan zamla beraber de bu artış maalesef bugün 334 bin 896’ya yükseldi" dedi. "Burada da yine yani 2019’da 2000 TL olan en düşük dördüncü grup mezar yerimiz 10 bin 728 TL’ye yükseltildi" Mezarlık ücretlerinin fahiş oranda yükseltildiğini söyleyen Karaköse, "Peki, 2019’da bu rakam neydi? 2019’da sadece 30 bin TL olan bu ücret bugün 334 bin 896’ya çıkarılarak yüzde bin 16 artış yapılmıştır. Bunu söylerken de artışın oranına tabii ki söylemediler. Bunu da ’bazı kesimler kullanıyor zaten diyerek’ geçiştirmemeye çalıştılar. Gelelim peki burayı bazı kesimler kullanıyor diyelim, yer az diyelim. Dördüncü grup dediğimiz ve fiyatın en düşük olduğu mezar yerinde durum ne aslında burada da durum çok iç açıcı değil. Burada da yine 2019’da 2 bin TL olan en düşük dördüncü grup mezar yerimiz 10 bin 728 TL’ye yükseltildi. Kendilerinin küçük gördüğü ’çok fazla artış demedikleri’ bu yerde bile yüzde 436’lık bir artış söz konusudur. Yine lahit mezarlara kendileri değinler. Lahit mezarlarda da bunu da yine bir cümleyle ’ya zaten bu iki katlı ikinci katı da isteyen yaptırıyor isteğe bağlı bir şey’ diyerek geçiştirdikleri lahit mezarda da artış var arkadaşlar. Yüzde bin 271’dir" şeklinde konuştu. "Çeşme yaptırma meselesi son geçen tarife ile beraber 500 bin TL’ye yükseltilmiştir" Konuşmasına devam eden Karaköse, "Bir cümleyle geçiştirdikleri isteğe bağlı zaten spesifik bir şey dedikleri yani CHP yönetiminin spesifik anlayışı artışı yüzde bin 271’lerin altına düşmüyor gibi görünüyor. Bu durum bu tarifeleri kim alıyor tartışmasıyla da örtülenemeyecek kadar önemlidir. Mezar yerlerini konuşmuşken kendilerinin değinmediği ama bizim en çok dikkatimizi çeken konulardan bir tanesi de çeşme suyu yaptırma. Yani çeşme yaptırma hayır işi. İstanbul’un kadim geleneği olan çeşme yaptırma ve hayır işlemi iradesi maalesef adeta bir tarife bariyerine çarpmış durumdadır. Kendileri bu konuyu hiç gündeme almadılar ama burada da size çarpışık bir rakam olduğu için paylaşmak istiyorum. Bir önceki yıla göre bile yüzde 731 artış yaparak 61 bin 660 TL’ye çıkarttıkları bu çeşme yaptırma meselesi son geçen tarife ile beraber 500 bin TL’ye yükseltilmiştir. Yani bir önceki yıl daha 61 bin 666 TL’ye yaptırılan çeşme aradan bir yıl geçtikten sonra nasıl bir artışla bağdaştırıldı ki 500 bin TL’ye çıkarıldı. Yani 2019’da bu çeşme yapım ücretinin de 10 bin TL olduğunu düşünürsek, buradaki artışın 2019’dan bugüne kadar yüzde 4 bin 900 olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı. "Otopark ihtiyacının büyüdüğü bir ortamda çözüm üretmek yerine de yaptıkları tek şey, maalesef tarifeleri büyütmek oldu" CHP’li İBB Yönetiminin üzerine düşen görevi yeterli şekilde yerine getirmediğini söyleyen Karaköse, "Seçim vaatlerinde hatırlarsanız ilk seçimlerde 100 bin otopark yaptıracağız vaadiyle gelen bir anlayış söz konusuydu. Tabii burada otopark yapmak yerine otopark ihtiyacının büyüdüğü bir ortamda çözüm üretmek yerine de yaptıkları tek şey maalesef tarifeleri büyütmek oldu. Üstelik bunu yapan zihniyet aynı zamanda 2019 yılında otopark ücretlerini mecliste vermiş oldukları bir önerge ile otopark ücretlerinin günlük 1 TL olmasını öneren zihniyet bugün maalesef otopark ücretlerinde de fahiş rakamlarla karşımıza gelmektedir. Günlüğü 1 TL olsun diyen anlayış bugün geldiğimizde 1 - 2 saatlik otopark ücretlerindeki artışlar sadece sizlere kısaca paylaşmak istiyorum" ifadelerini kullandı. "1 TL olsun diye önerdikleri otopark ücretine 2019’dan bugüne kadar yüzde 3 bin 567’lik bir artış yaptılar" İBB’nin verdiği vaatleri yerine getirmediğini söyleyen Karaköse, "2019 yılında 6 TL olan onların 1 TL’ye indirmek istediğin dönemde 6 TL olan otopark ücreti 2024 yılında 70 TL’ye çıkardılar. O zaman bile arada yüzde bin 67’lik bir artışla hemen bu işi gerçekleştirdiler. 2025 yılına geldiğimizde de 1- 2 saatlik otopark ücreti 220 TL olmuştur. Burada da yaklaşık 2019’dan bugüne kadar toplam artış kıymetli İstanbullular ’1 TL olsun’ diye önerdikleri otopark ücretine 2019’dan bugüne kadar yüzde 3 bin 567’lik bir artış yaptılar. Şimdi bu artış 6 TL’den 220 TL’ye çıktı. Artık İstanbul’un otopark bir ihtiyaç değil karşılanamaz lüks haline getirmiş durumdalar. Bunu söylerken de özellikle bir tarafa da sizlerin dikkatini çekmek istiyoruz. Avrasya Tünel geçişi bunların en çok eleştirdiği geçişlerden biri olan Avrasya Tüneli‘nin geçişi bugün 225 TL. İstanbul’da geldiğimiz noktada 1- 2 saatlik otopark ücretleri 220 TL’dir. Bu karşılaştırma da İstanbulluların burada yalnızca bir fiyat karşılaştırması değil İstanbul’da yaşamın nasıl bir pahalılaşma noktasına geldiğini sizlere ifade etmek istiyoruz" şeklinde konuştu. "2019’dan bugüne kadar suya yapılan zam yüzde bin 40’tır" Son 6 yılda suya yüzde 1040 oranında zam yapıldığını söyleyen Karaköse, " Bir yandan kent lokantası üzerinden sosyal yardım vitrini yapılırken diğer yandan da yol kenarlarında park, parklanma tarifeleri ile vatandaşın cebine yüklenen ağır bir bedelle karşı karşıya olduğumuz da tekrar ifade etmek istiyorum. Bu da ’sosyal belediyecilik’ değil ’sosyal fatura’ denilir söylemiyle bizlere maalesef karşı karşıya getirmiştir. 2019’dan bugüne kadar suya yapılan zam yüzde bin 40’tır. Bedava vermeyi söyledikleri, bedava vermemizi teklif ettikleri ve kendilerinin geldiğinde de ucuzlatacaklarını söyleyerek seçim kazandıkları bir anlayış bugün suyun metre küpünü maalesef 52,45 TL’ye yükseltmiştir" dedi. "2019 yılında bir bilet ücreti 0,41 litre benzin alırken bugün yapılan zamla 35 TL olan bilet ücretiyle de 0,66 litre benzin alınmaktadır" İETT’de yapılan zam oranın fazla olduğunu söyleyen Karaköse, "Ulaşımda peki durum farklı mı? Elbette değil. 2019 yılında 2,6 TL olan bilet ücreti bugün biliyorsunuz 35 TL’ye yükseltirmiştir. Bu artış 2019’dan bugüne kadar yüzde bin 246 olmuştur. Benzinle kıyasladık Benzinle yaptığımız mukayese de AK Parti döneminde yani 2019 yılında bir bilet ücreti 0,41 litre benzin alırken bugün yapılan zamla 35 TL olan bilet ücretiyle de 0,66 litre benzin alınmaktadır. Daha fazla benzin alabiliyorlar. Buna rağmen daha fazla zam yapıyorlar. Şunu görüyoruz, bugüne kadar kendilerinin vaat ettiği, ‘Hayatı ucuzlatacağız, İstanbullulara daha rahat bir hayat sağlayacağız, hayatlarını kolaylaştıracağız’ dedikleri noktada fahiş zamlarla maalesef karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.
Bursa Bursa’da öğrencisini herkesin içinde darp eden okul müdürü görevden uzaklaştırıldı Bursa’nın İnegöl ilçesinde okul müdürü sinirlendiği öğrenciyi herkesin önünde itekleyerek darp etti. O anlar kameraya yansırken, öğrencinin ailesi şikayetçi oldu. Harekete geçen İl Milli Eğitim Müdürlüğünce, okul müdürü görevinden uzaklaştırdı. Olay, cuma günü İnegöl’ün kırsal Yeniceköy Mahallesi’nde eğitim öğretime devam eden Ömer Osman Çağlayan Ortaokulu’nda meydana geldi. Okul Müdürü Mustafa Ç., sırada bekleyen Muhammed K. (11)’yı saldırarak darp etti. O anlar amatör kameraya yansıdı. Olayın ardından öğrenci, durumu ailesine bildirdi. Aile müdürden şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Olayı anlatan 11 yaşındaki öğrenci Muhammed Emin K., "O beni durduk yere dövdü. Kafa attı, fırlattı ‘Seni buraya gömerim, herkes burada ahlakını bilecek’ dedi. Çocuğa el hareketi yaptım zannetti. Okula gitmeyeceğim. O beni dövecek ben kendimi savunamayacağım, sonra disiplin verecek tutanak tutacak ben gitmem okula" dedi. Baba Nihat Koca (49), "Cuma günü işten eve geldim. Hanım bana ‘Muhammed’i dövmüşler’ dedi. Ben çocuklar arasında olmuş sandım. Sonra bana okul müdürü ‘Muhammed’i dövmüş’ dediler. Öğretmendir kızmıştır dedim. Daha sonra bana video geldi. Videoya bakınca zaten aklım başımdan gitti. 11 yaşındaki çocuğumu kaldırmış vurmuş. Kafası taşa gelse ne olacak? Ben çocuğumu öğretmenlere emanet ediyorum. Öğretmen bunu yapsa sokaktaki vatandaş kim bilir neler yapar" dedi. Şikayetler ve görüntüler üzerine okul harekete geçen İl Milli Eğitim Müdürlüğü okul müdürü Mustafa Ç.’yi görevden uzaklaştırdı.