GENEL - 17 Kasım 2017 Cuma 15:18

Dünya Prematüre Günü’nde aceleci bebekler doktorlarıyla buluştu

A
A
A
Dünya Prematüre Günü’nde aceleci bebekler doktorlarıyla buluştu

Çocuğu prematüre doğan aileler “17 Kasım Dünya Prematüre Günü” etkinliğinde buluştu.

Çocuğu prematüre doğan aileler “17 Kasım Dünya Prematüre Günü” etkinliğinde buluştu.


Prematüre bebekler ve aileleri, Çukurova Üniversitesi Yenidoğan Bilim Dalı ve Başkent Üniversitesi Yenidoğan Bilim Dalı tarafından düzenlenen Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezinin ev sahipliği yaptığı "Dünya Prematüreler Günü" etkinliğinde bir araya geldiler.


Kışla Sağlık Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe çok sayıda doktor, hemşire, prematüre bebekler ve aileleri katıldı.


Açılış konuşmasını yapan Çukurova Üniversitesi Yenidoğan Bilim Dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Satar, Türkiye’de her yıl 1 milyon 300 bin bebeğin doğduğunu, bunların yüzde 10’unun prematüre olarak hayata geldiğini söyledi.


Prof. Dr. Satar, Her yıl Türkiye’de 130 bin bebeğin prematüre olarak dünyaya geldiğini belirterek, “Bu sayı birçok Avrupa ülkesinin nüfusuna yakın. Bu süreç anneler ve bizler için endişe dolu, zor ve uzun bir bekleyiştir. Ama günümüzde bakım ve tedavilerle ile adeta hayata yeniden tutunan bu bebeklerdeğerli hekimlerimiz ve hemşire arkadaşlarımızın emeğiyle kaliteli bir yaşam sürüyorlar” dedi.


Dünya Prematüreler Günü’nün 2009 yılından bu yana her yıl 17 Kasım gününde tüm dünyada kutlanıldığını belirten Yenidoğan Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hande Gülcan, prematüre doğmanın eksik ya da hasta doğmak olmadığını, prematüre doğmanın beklenen gebelik süresini tamamlamadan bir takım nedenlerle hayata erken başlamak olduğunu belirtti.


Prof. Dr. Gülcan, günümüzdeki teknolojik gelişmeler sayesinde 23-24-25 haftalık bebeklerin iyi bir kontrol sayesinde hayata tutundurduklarını dile getirerek, “Doğum sonrası süreçte tabi ki bebeği birçok zorlu mücadele beklemektedir. Bizim amacımız bu bebeklere en kaliteli şekilde bir hayat sunmak ve ihtiyacı olan her şeyi uygun bir şekilde yerine koymaktır. Ailelerin en büyük endişesi bebek doğduğunda akla takılan ilk soru ‘Bebeğim yaşar mı?’ sorusudur ve sonrasında ‘Ne zaman taburcu olur?’ sorusu. Bebek belli bir olgunluğa ulaştığında düzenli kilo alıyor ve solunumu da düzenli ise taburcu olur. Bunun için; kuvözde kalmadan vücut ısısını dış ortamda koruyabiliyor olması gerekir” dedi.


Erken doğarak yaşam mücadelesi veren ve sağlığına kavuşan çocukları bugün burada sağlıklı ve büyümüş olarak görmekten çok mutlu olduklarını söyleyen Prof. Dr. Gülcan, "Bu anları yaşamak hastanemizin yöneticileri ve çalışanları için gurur kaynağıdır. Şu an burada büyümüş okulla gidecek yaşa gelmiş prematüre olarak doğan bebeklerimizi görüyoruz. Bu bir ekip işidir, mesai arkadaşlarım başta tüm yenidoğan ekiplerine gösterdikleri emekler için teşekkür ediyorum’’ diye konuştu.


Etkinlik kapsamında doktorlara yönelik, iki oturum şeklinde, “‘Küçük kahraman hangi sorunlarla karşılaşacak?’, ‘Yoğun bakım da enfeksiyonu azaltacak önlemler’, ‘Prematüre bebeği nasıl beslemeliyim’, ‘Küçük kahramanlar taburcu oldu’ ” konulu konferanslar düzenlendi.


Etkinliğin sonunda ise annelerinin kucağında ya da okullu bir öğrenci olarak anne ve babalarının ellerinden tutarak gelen bir zamanların prematüre bebekleri için pastalar kesildi, anılar paylaşıldı, duygu yüklü ama bir o kadar da mutlu anlar yaşandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski eşi tarafından bıçaklanan kadın hastaneden yardım istedi Bursa’da evine girdiği esnada eski eşi tarafından 6 yerinden bıçaklanan Sevda Çakmak, hastanede yardım çağrısında bulundu. Telefonuyla çektiği videoda yaşadı olayı anlatan Çakmak, “Ben bir anneyim kanım yerde mi kalacak” dedi. Olay, 19 Mayıs günü akşam saatlerinde İnegöl ilçesi Turgutalp Mahallesi Malazgirt Caddesi üzerinde meydana geldi. Evine giren Sevda Çakmak (30), apartmanın önünde bekleyen ayrıldığı eşi Sezgin Aslan ile karşılaştı. Konuşma sırasında Aslan, eski eşi Çakmak’a tekrar bir araya gelme teklifinde bulundu. Ret cevabını alarak öfkelenen Aslan, iddiaya göre eski eşini bıçaklayıp kaçtı. Polis ekipleri tarafından yakalanan Aslan, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. “Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir” Hastanede video çekerek yardım isteyen Sevda Çakmak, “Müzisyenlik yaparak geçimimi sağlıyorum. 19 Mayıs gecesi kına gecesine gittiğim bir köyden dönüşte, arabamdan enstrümanlarımı indirirken eski eşim Sezgin Aslan pusuya yatmış, kendini kamufle etmiş. Evime kolonlarımı taşırken merdivenden indiğim sırada karşımda belirdi. Cebinden çıkardığı bıçakla beni 6 yerimden bıçakladı. Sadece bacağım değil kalbimin altını da bıçakladı. Benim canım yandı, bana dikiş atıldı. Ben çocuğunu okutmaya çalışan güçlü bir anne olarak çalıştığım, ayakta durduğum, hiç kimseden bir beklentim olmadığı için durduk yere yaralandım. Bizim sesimiz olun, bu adamı nasıl serbest bırakırsınız. Benim ailem, çocuğum ve kardeşlerimle tehdit eden bir adamı nasıl serbest bırakısınız. Daha önceden benim bir sürü şikayetim var. Elim ve bacağımda kesikler var. Her yere yazdık ama bizim sesimiz neden duyulmuyor. Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir. Lütfen bana, çocuklarıma ve aileme yardımcı olun. Çok zor durumdayım. Ben bir anneyim benim kanım yerde mi kalacak” şeklinde konuştu. Daha önce de şiddet görmüş Daha önceden de birçok kez şiddet gördüğünü söyleyen Çakmak, “Bir okulun önünde, öğrenci ve velilerin gözleri önünde şiddete uğramış bir bayanım. Ben artık onurumu gururumu işimi koruyamaz bir duruma geldim. Tek bir canım kalmıştı, onu da parçalamaya kalktı” dedi.
Düzce YÖK Başkanı Düzce Üniversitesi’ne konuk oldu Düzce Üniversitesi’ni ziyaret eden Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, onur konuğu olarak bir dizi programa katılım sağladı. İlk olarak Rektörlük önünde karşılanan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ve Düzce Üniversitesi Yönetimiyle bir araya geldi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Düzce Üniversitesi Anı Defteri’ni imzaladı. Rektör Sözbir, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Düzce Üniversitesi’ne ziyaretinden onur duyduklarını dile getirerek kendilerine hediye takdiminde bulundu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) tarafından Yığılca’daki DAGEM merkezinde düzenlenen “20 Mayıs Dünya Arı Günü Seremonisi” ile Düzce Üniversitesi programına devam etti. Ardından Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılış kurdelesi Prof. Dr. Erol Özvar, Prof. Dr. Nedim Sözbir, Prof. Dr. İlhan Genç, Prof. Dr. Ali Öztürk, Prof. Dr. Serkan Torun, Genel Sekreter Nihat Yıldız ve öğretim üyeleri tarafından kesildi. Botanik ve Doğa Müzesi, İstanbul’da Bahçe ve Çiçek Sergisi ile Botanik Bahçesi’ni ziyaret eden Erol Özvar, Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy tarafından Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi hakkında bilgi aldı. “Fındık Üreticilerinin Mikro İşletmelere Dönüşümü Projesi” dahilinde Düzce Üniversitesi’nde hizmet vermeye başlayan Fındık Dönüşüm Merkezi’ni de ziyaret eden Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin de yer aldığı Düzce Üniversitesi Senatosu’na katıldı. Öğrencilerle ve akademisyenlerle bir arada olmayı önemsediklerini, YÖK’ün fikirlerini, vizyonunu ve perspektifini üniversitelerle paylaşmak istediklerini belirten YÖK Başkanı Özvar, üniversitelerin de görüşlerini alarak sinerji oluşturmak istediklerinin altını çizdi. Düzce Üniversitesi’nin genç nesil üniversite olarak önemli mesafeler kat ettiğini dile getiren Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Türk yükseköğretim sistemi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Yükseköğretim sisteminin dünya ile mukayese edildiğinde diğerlerinden farklılık gösteren özelliklerinden birini, erişilebilir olması şeklinde açıklayan Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelerin dışarıya açılmasını, yabancı öğrencilerle yabancı akademisyenlerle daha fazla beraber olmasını istediklerini ve yabancı düşmanlığına karşı olduklarını sözlerine ekledi. Üniversitelerin nitelikli eğitimin yanı sıra, ülkemizin hem genel, hem de bölgesel kalkınmasına daha fazla katkı sağlaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erol Özvar, bunun yetişmiş, üretken, dinamik araştırma kapasitesi ile olacağını vurguladı. Öğrencilerle de sohbet ederek onların üniversite eğitimi, kampüs yaşamı ve kariyer noktasındaki görüşlerini de dinleyen Prof. Dr. Erol Özvar’a Düzce Üniversitesi öğrencileri, kendileriyle bir araya gelmesi ve yakın ilgisinden dolayı teşekkür etti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Düzce Üniversitesi programı, Düzce Üniversitesi Senatosu’nun ardından sona erdi.
Zonguldak Devrek’te “Tarla Günü” etkinliği Devrek İlçesinde çiftçilere yönelik “Tarla Günü” etkinliği düzenlendi. Zonguldak’ın Devrek İlçesinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Devrek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün organizasyonu ile hayata geçirilen “Tarla Günü” programında ilçe protokolü bir araya geldi. Devrek’in Dedeoğlu Köyünde düzenlenen programda Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Yenilik Yayım Projesi kapsamında Yem Bitkileri Gülü Gelemen Üçgülü’nün tarladaki temsili hasadı gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikte konuşan Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan,” Tarla günü etkinliği düzenlememizin temel amacı çiftçiliğin ve tarımın önemini gündemde tutmak, hem de tarımdaki yeni gelişmeleri ve bakanlığımızın getirdiği yenilikleri size aktarmak amacıyla burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Değişen iklim koşullarına uygun verimi yüksek, kaliteli üretim hedefiyle ekim yapmaktayız. Bugün burada hep birlikte ekimi yapılan baklagil yem bitkisi olan Gelemen Üçgülü’nün biçimini ve hasadını yapacağız. Gelemen üçgülü Yenilik Yayım Projesi kapsamında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2020 yılında tescil edilen, tek yıllık serin iklim yem bitkisidir. Ortalama bir metreye kadar uzar yeşil ve kuru ot verimi yüksek olan bir bitkidir. Gelemen Üçgülünün avantajı erken gelişme gösterir ve değişik toprak tiplerinde yetişebilmekte, yüksek oranda tohum üretme yeteneğine sahiptir. Gelemen Üçgülü yabancı tozlaşma ile tozlanır. Bunun için bambus ve balarısı kolonileri için iyi bir nektar ve polen kaynağıdır. Tozlaşma arıların etkinliği büyük önem arz etmektedir. Dedeoğlu Köyümüzde 153 adet büyükbaş hayvan bulunmakta köyümüz bazında 2023 yılı destekleme ödemesi yapılmıştır.2022 yılı buzağı desteklemesinde 26.000 TL ödeme yapılmıştır” diye konuştu. Düzenlenen programa; Devrek Kaymakamı Muhammed Evlice, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Volkan Hızarcı’nın yanı sıra çok sayıda daire müdürleri vatandaşlar katıldı