ASAYİŞ - 12 Eylül 2024 Perşembe 09:56

Dayısını öldürüp gömdü başında ağladı

A
A
A
Dayısını öldürüp gömdü başında ağladı

Adana cinayet dedektifleri 6 ay önce kaybolan bir kişinin Konya'da çiftliğe gömüldüğünü ve üvey yeğeni tarafından öldürüldüğünü belirleyip yaptığı kazıda cesedi buldu.

 Gözaltına alınan şüphelinin üvey dayısının çiftliğinde çalıştığını işleri aksattığı gerekçesiyle kendine küfür edip silah çektiğini, üvey dayısının elinden silahı alıp öldürüp gömdüğünü daha sonrada ağladığını söylediği öğrenildi.

Murat Açkan'dan (61) ailesi 20 Mart tarihinden sonra haber alamayınca, 28 Haziran'da Açkan'ın kardeşi Rahime Acar kayıp başvurusunda bulundu. Kayıp başvurusunun ardından öldürülmesinden şüphelenen Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri özel ekip kurarak Açkan'ı aramaya başladı.
Murat Açkan'ın, 20 Mart tarihinde Konya'nın Ereğli ilçesinde bulunan çiftliğine gittiği tespit edildi. Bunun üzerine cinayet bürodaki dedektifler, çiftliğin sahibi Fahri Demirdüzen (51)'e ulaştı. Çiftlik'in aslında Murat Açkan'a ait olduğu kağıt üzerinde Fahri'nin üzerinde göründüğünü belirlendi.
Bilgi sahibi olarak ifadesi alınan Fahri Demirdüzen, çelişkili cevaplar verince şüpheleri üzerine çekti.

“Cinayet polisleri 200 kilometre çapında PTS ve kamera inceledi”

Fahri Demirdüzen'den şüphelenen cinayet polisleri olayı derinlemesine araştırmayı sürdürdü. Yapılan araştırmalar neticesinde Adana'dan Konya'nın Ereğli ilçesine kadarki 200 kilometrelik alanda PTS ve güvenlik kamerası çalışması yaptı. Yapılan incelemeler neticesinde Demirdüzen gözaltına alındı.

“Sorgusunda cinayeti itiraf etti”

Adana'ya getirilen Fahri Demirdüzen, yapılan sorgusunda üvey dayısı Murat Açkan'ı tabanca ile vurarak öldürdüğünü itiraf edip olayı anlattı. Katil zanlısının Murat Açkan'ın yeğeni Zeynep Demirdüzen ile evli ve 2 çocuk babası olduğu öğrenildi. Demirdüzen, çiftlikte çalıştığını ve üvey dayısı Açkan'ın işlerin aksadığını öne sürerek kendisine küfrettiğini, daha sonra tartışmanın kavgaya dönüştüğünü tabanca çektiğini, tabancayı elinden alıp onu öldürdüğünü ileri sürdü.

“Başında ağladım, gece olunca kepçeyle kazıp gömdüm”

Fahri Demirdüzen, üvey dayısını öldürdükten sonra başında uzun süre durup ağladığını, cinayeti işlediği sırada da çiftlikte kimsenin olmadığını belirtti. Demirdüzen, hava kararınca kepçe ile toprağı kazarak dayısını 3 metre derinliğe gömdüğünü ifade etti. Fahri Demirdüzen, üvey dayısı Murat Açkan'ın cep telefonunu alarak kendi aracıyla Adana'ya geldi. Öldürdüğü dayısının cep telefonuyla kaldığı evin oraya giderek baz istasyonunda sinyal vermesini sağladığını itiraf etti.

“Dayısına hacca gitti süsü vermiş”

Fahri Demirdüzen, eşi Zeynep Demirdüzen ile birlikte 23 Mart tarihinde ‘arabanın lastiğini' değiştireceğim bahanesiyle Adana'ya geldi. Adana'ya gelen Fahri, Murat Açkan'ın kardeşi aynı zamanda kendi kayınvalidesi olan Rahime Acar'a, Akçan'ın hacca gittiğini kurban bayramına kadar dönmeyeceğini söylediği öğrenildi. Demirdüzen daha sonra aileye yalan söylerken dayısını kendisine 'araba sende kalsın ve Adana'ya beni bırak" dediğini söyleyerek hacca gittiğine inandırdı.

“Kurban Bayramında gelmeyince aile kayıp başvurusunda bulundu”

Fahri Demirdüzen'in kayınvalidesi Rahime Acar, aynı zamanda Murat Açkan'ın kardeşi kurban bayramından 9 gün sonra polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Bunun üzerine cinayet polisleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmada polis Akçan'ın cinayete kurban gittiğini cinayeti de Demirdüzen'in işlediğini tespit etti.
Bunun üzerine Demirdüzen, gözaltına alındı. Katil zanlısı sorgusunda herşeyi anlattı. Polis Konya'nın Ereğli ilçesine bağlı Aziziye Mahallesi'nde Murat Açkan'ın çiftliğine katili ile birlikte gitti. Katil Demirdüzen, polislere üvey dayısının gömdüğü yeri gösterdi. Kepçe yardımıyla gömüldüğü yerden ceset çıkartıldı. Ceset otopsi için Konya Adli Tıp Kurumuna götürüldü.

Yapılan otopsisi ardından cenaze Adana'ya getirildi Kabasakal mezarlığında toprağa verildi.

Katil zanlısı Demirdüzen ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 

Süleyman Cenk İdaye -Furkan Sabrican Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir Gastronomi Derneği Başkanı’ndan festival alanı çağrısı Eskişehir Gastronomi Derneği Başkanı Murat Arnik, düzenlenen festivalde 3 günde yaklaşık 50 binin üzerinde yerli ve yabancı misafir ağırlandığını vurgulayarak, "Eskişehir’de bu konuda bir eksiklik söz konusuydu ve bu festival bunu daha da gözler önüne serdi. Yerel yöneticilerimizin 12 ay boyunca kullanılabilir bir festival alanı oluşturması gerektiğine inanıyorum" dedi. Eskişehir Gastronomi Derneği Başkanı Murat Arnik, kentte ilk defa düzenlenen gastronomi festivali hakkında bir açıklama yaptı. Başkan Arnik, açıklamasında, "Eskişehir Gastro Fest, geçtiğimiz hafta sonunda 4-6 Ekim tarihlerinde yeni bir heyecana sahne oldu. Şehrin ilk gastronomi festivali olma özelliğini taşıyan organizasyon Eskişehir’in geleneksel mutfak kültürünü tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak amacının yanı sıra kentin yeme-içme kültürünün sürdürülebilirliğinde önemli bir paya sahip olan gastronomi yatırımlarını ve gıda sektöründe ülkemizi başarıyla temsil eden Eskişehirli yiyecek, içecek sektöründeki yerel markaları, sektörün üretici firmalarını, kadın kooperatiflerini ve sektör tedarikçileri ile birlikte kentin tüm gastronomi paydaşlarıyla Eskişehir’de ilk kez bir araya getirerek Eskişehirliler’den ve farklı illerden festival için şehrimize gelen katılımcılardan tam not aldı. Festival yerel esnaf ve firmalar açısından memnuniyet verici oldu" ifadelerini kullandı. "3 günde yaklaşık 50 binin üzerinde yerli ve yabancı misafiri ağırladık" Eskişehir’de yılın 12 ayı sürekli kullanılabilecek bir festival alanına acil ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başkan Arnik, "Sümer Park’ta düzenlenen Gastro Fest organizasyonu, 3 günde yaklaşık 50 binin üzerinde yerli ve yabancı misafiri ağırladı. Eskişehir’de bu konuda bir eksiklik söz konusuydu ve bu festival bunu daha da gözler önüne serdi. Yerel yöneticilerimizin 12 ay boyunca kullanılabilir bir festival alanı oluşturması gerektiğine inanıyorum. Bu alan, sadece gastronomi etkinlikleri değil, tüm festivaller için kullanılabilecek bir yer olmalı. Bu işleri yapan kişilerin siyasete alet edilmeden maddi ve manevi olarak her konuda desteklenmesi ve sahip çıkılması gerekiyor. Eskişehir’de yaşayan her kesimin şehrimizin ticareti ve turizmden gereken payı almamız için el ele vermesi gerekiyor. Gastronomi turizminin bilincine sahip çıkılması, yerel anlamda her alanda ve çeşitli festivaller yapmamız gerekiyor. Eskişehir kimliğinin tanıtılması için sektörde tüm kamu ve özel kuruluşlarla iş birliği yapmak, yüksek iletişimle ortak hareket etmek zorundayız" diye kaydetti. "Eğer gastronomi turizmini geliştirirsek kazanan Eskişehir olacaktır" Eskişehir Gastronomi Derneği Başkanı Murat Arnik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "UNESCO’nun 116 şehir arasında gastronomi alanındaki Şehirler Ağı’nda (UCCN) Türkiye’yi temsil eden şehirler arasında Eskişehir’in yer alması için tüm paydaşlarımız ile el ele vermemiz gerekiyor. Eskişehir lezzet adreslerinin, yerli ve yabancı turistlerin seyahat nedenlerinden biri olmasını sağlamak ve bu amaçla Eskişehir Gastronomi Haritasını oluşturmak, dijitalde yerli ve yabancı turistlerin ulaşabilmesini sağlamak için tüm STK’lar, valilik, belediye ve Eskişehir Turizm İl Müdürlüğü’nün el atmasıyla eğer gastronomi turizmini geliştirirsek kazanan Eskişehir olacaktır. Ülkemizin turizm geliri 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 12 artarak yaklaşık 56 milyar dolar oldu. Toplam gelir içerisindeki yeme-içme harcaması ise yüzde 19 oranında artış gösterdi. Bu açıdan mutfak kültürü, gastronomi turizmi açısından çok önemli yer tutuyor." "Çi börek, balaban köfte ve met helva dışında çeşitliliği çoğaltmamız ve alternatifleri daha da fazlalaştırmamız lazım" Arnik, yıllık 56 milyar dolar olan gastronomi turizminden Eskişehir olarak gereken payı almak için projeler üretilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Eskişehir, 1 milyon nüfusu ile İç Anadolu Bölgesi’nin 4’üncü büyük ili. Nüfus çeşitliliği, öğrencileri de içinde barındırdığı için farklı bir mozaike sahip. Eskişehir mutfağı, dışarıdan göç aldığı için cumhuriyet döneminde Eskişehir dokusu ve medeniyetleriyle eski çağlardan bu yana Türkiye’nin tahıl ambarı ve hayvancılık sektöründe de Türkiye’nin lokomotifi olmuştur. Dolayısıyla dışarıdan almış olduğu göçlerle beraber Kafkas, Kırım, Balkan, Çerkes, Tatar, Yörük mutfağına sahiptir. Eskişehir’de çi börek, balaban köfte ve met helva dışında çeşitliliği çoğaltmamız ve alternatifleri daha da fazlalaştırmamız lazım. Burayı bir cazibe merkezi haline getirmemiz lazım ki şehrimize gelen yerli ve yabancı turistlerimiz ve misafirlerimiz günü birlik gelip gitmesinler. Burada en azından 2-3 gün konaklasınlar, bu sayede yerel halk ve şehrimizin ticareti turizmden daha fazla faydalansın" diye kaydetti. Başkan Arnik son olarak, Eskişehirspor‘a mali desteğin de sağlandığı Gastro Fest’in hayata geçirilmesinde emeği olan tüm organizasyon ekibine ve yerel yöneticilere teşekkürlerini iletti.
Muş Muş’ta elektrik şebekesi yer altına alındı Muş’ta Van Gölü Elektrik Dağıtım AŞ (VEDAŞ) Müdürlüğü, yaklaşık 10 milyon TL yatırımla Sanayi Sitesi’nin elektrik sorununu çözdü. Van Gölü Elektrik Dağıtım AŞ (VEDAŞ) Muş Müdürlüğü, yaklaşık 10 milyon TL’lik yatırım yaparak Muş sanayi sitesinin uzun süredir devam eden elektrik sorununu çözdü. Yapılan çalışmayla, sanayi sitesindeki tüm elektrik hatları yer altına alınarak hem daha güvenli bir altyapı oluşturuldu hem de çevreye olumsuz etki yapan direk ve tellerden kaynaklanan görüntü kirliliği ortadan kaldırıldı. Bu yatırımla birlikte, sanayi sitesinde elektrik kesintileri minimum seviyeye indirilirken, esnafta yatırımlardan oldukça memnun kaldı. 2024 yılı yatırım programı kapsamında Sanayi Sitesindeki elektrik şebekesini yer altına alacaklarını ifade eden VEDAŞ İl Müdürü Suat Coşar, şirket olarak zorlu bir coğrafyada hizmet ettiklerini söyleyerek, “2024 yatırım programımızda yer alan sanayi sitesi yatırım işi için bugün buradayız. Yatırımlarımız, yaklaşık 10 milyon liradır. Sanayi Sitesi’nde bulunan elektrik şebekemiz 35 yıllık ekonomik ömrünü doldurmuştur. En ufak bir rüzgârda, en ufak bir meteorolojik olaylarda anında etkilenmekteydi. Yaklaşık 10 milyon liralık bir yatırım yapılmaktadır. Bütün şebeke elektrik hatları yer altına alınacaktır. Çalışmalarımızın yaklaşık %70’ini tamamlamış durumdayız. Bir ilave aydınlatmalarımız var. Bir ilave kapalı modüller dediğimiz trafo sistemlerimiz var. Bu şekilde yaklaşık 400 abonemiz olan Sanayi Sitesi’ndeki elektrik şebekemiz hem daha kaliteli olacak hem de kesintilere karşı daha dirençli bir şebeke inşa etmiş olacağız. 2024 yılında ve geçmiş yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda bu yatırımlarımız devam edecektir” dedi.
Kilis Kilis’te il afet risk azaltma planı toplantısı düzenlendi Kilis’te 13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü dolayısıyla İl Afet Risk Azaltma Planı toplantısı düzenlendi. Kilis Valisi Tahir Şahin, "Afet risklerini azaltma planlamasında temel amaç sürdürebilirlik, güvenli ve afete dirençli bir yerleşim yeri oluşturmaktır" dedi. İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş başkanlığındaki video konferans toplantısının ardından Kilis Valisi Tahir Şahin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Vali Yardımcısı Hamza Özbilgi, Kilis Belediye Başkanı Hakan Bilecen, Özel İdare Genel Sekreteri Murat Küçükoğlu, AFAD İl Müdürü Ahmet Ongun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Tuncay Mülayım katıldı. Afetlere hazırlığın hem can kaybı hem de mal ve milli servet kaybının önlenebilmesi açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Kilis Valisi Tahir Şahin, "Afetlerin muhtemel etkilerini dikkate alarak, bu etkileri en aza indirmek adına afetler olmadan hayata geçirilmesi gerekenleri süreç içerisinde tarifleyen, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan sürdürülebilir bir plandır. Bu plan herhangi bir kurum ve kuruluşun değil ildeki tüm kurum ve kuruluşların iş birliği ile oluşturulan bir plandır. Afet risklerini azaltma planlamasında temel amacı sürdürebilirlik, güvenli ve afete dirençli bir yerleşim yeri oluşturmaktır. 6 Ocak 2021 tarihinde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde 5 kişiden oluşan sekretarya ve paydaş kurumların teknik personellerinden oluşan Teknik Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Teknik Çalışma Grubu tarafından ilimiz için deprem, kütle hareketleri, sel-taşkın ve kuraklık olmak üzere 4 afet türü belirlenmiştir. Belirlenen her afet türü için 2’şer çalıştay yapılmış ve toplamda 8 çalıştay sonucunda kent genelinde 4 amaç, 24 hedef doğrultusunda 91 eylem belirlenmiştir’’ dedi.