ASAYİŞ - 12 Eylül 2024 Perşembe 16:15

Hamile karısını öldüren sanığın deli numarasını mahkemede tutmadı

A
A
A
Hamile karısını öldüren sanığın deli numarasını mahkemede tutmadı

Adanada 5 aylık hamile eşini boğarak öldüren sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı davanın duruşmasında, "O gece uyuşturucu alıp geldim, evin içinde Azrail’i, 3 harflileri görüyordum. Bana muska yazılmış. Bana muska yazan büyücünün Allah belasını versin" dedi. Hastane raporunun okunduğu duruşmada sanığın akıl sağlığının yerinde olduğu belirtildi.


Olay, 29 Ekim 2023’te Seyhan ilçesi Kavaklı Mahallesi’nde meydana geldi. Emrah Demir (28) ile 1 yıllık eşi, 5 aylık hamile Hatice Demir (20) arasında gece saatlerinde tartışma çıktı. Gece boyu süren tartışma, sabaha karşı kavgaya dönüştü. Emrah Demir, bağırmaması için eliyle, eşinin yüzünü kapattı. Bir süre sonra eşinin hareketsiz kaldığını gören Demir, sokağa çıkıp komşularına, "Galiba eşimi öldürdüm" diye bağırdı.


İhbarla adrese sevk edilen polis ve sağlık ekipleri, Hatice Demir’in hayatını kaybettiğini belirledi. Gözaltına alınan Emrah Demir, ifadesinde "İşten geldikten sonra alt katta oturan annemlerle yemek yedik, sonra yukarı çıktık. Ben televizyon izlerken, eşim yatmak istediğini söyledi ve gitti. Bir süre sonra kalkıp, yanıma geldi ve uyumayacağını söyledi. Ben de ’Gel, birlikte televizyon izleyelim’ dedim. Buna da karşı çıktı ve tartışma başlattı. Sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum" diyen Emrah Demir, sevk edildiği adliyede tutuklandı.



Emrah Demir hakkında, ’Eşi kasten öldürmek’ suçundan Adana 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi. Duruşmaya sanık Emrah Demir, tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Öldürülen Hatice Demir’in annesi Belgin, babası Ali Turgut ile tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada mahkeme başkanı, sanık Emrah Demir’in akıl sağlığı ile ilgili Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden raporun gönderildiğini, raporda sanığın akıl sağlığının yerinde olduğunun belirtildiğini söyledi.


Daha sonra söz hakkı verilen sanık Emrah Demir, uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve bu yüzden kimseye zarar vermemek için geç evlendiğini söyledi. Eşini nasıl öldürdüğünü, uyuşturucu nedeniyle tam hatırlamadığını belirten sanık Demir, "Uyuşturucu bağımlısı biriyim. Tedavi görmek istiyorum. Cezaevinde kafamı devamlı duvarlara vuruyorum. Kimseye zarar vermek istemiyorum. O geceyi hatırlamıyorum. Kayınvalidem, kayınpederim ben ölünceye kadar annem ve babamdır, onlara acı çektirdiğim için çok üzgünüm. Başları sağ olsun. Ölen hanımefendi eşime başsağlığı diliyorum. Eşimi öldürmemin nedeni uyuşturucu bağımlısı olmamdır. O gece uyuşturucu alıp geldiğim evin içinde Azrail’i, 3 harflileri görüyordum. Bana muska yazılmış. Bana muska yazan büyücünün Allah belasını versin" dedi.


Hatice Demir’in babası Ali ve annesi Belgin Turgut, sanıktan şikayetçi olup en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Hatice Demir’in anne ve babasının avukatlığını üstlenen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatları da sanığın hem eşini hem de karnındaki bebeğini öldürdüğünü belirterek, "Sanık 2 kişiyi öldürmüştür. Ayrıca, eşinin ölmesi için başında beklemiş, içeri girmek isteyenleri ve ambulans çağrılmasını engellemiştir. Biz, sanığın 2 kez ’Kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını istiyoruz" diye konuştu.


Cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep edip esas hakkındaki mütalaasını vermek için süre istedi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Emrah Demir’in tutukluluk halinin devamına ve esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dava dosyasının savcıya gönderilmesine karar verdi. Duruşma, eksikliklerin tamamlanması için ertelendi.


Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatları adliyede duruşmayla ilgili bilgi verdi. Avukat Şirin Şeyma Bulut, "6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi kadınları yaşatır, faillere caydırıcı set olur. Kadınları ve çocukları ancak yasalarla, adil yargılamalarla koruyabilirsiniz. Buradan tüm kadınları geçtiğimiz günlerde başlattığımız 6284 sayılı seferberliğe katılmaya, şiddetsiz, eşit, özgür bir yaşamı kurmaya çağırıyoruz. Bizler adaletin sağlanması için adliyelerdeyiz. Bu cesareti nereden alıyorlar?" dedi.



Hamile karısını öldüren sanığın deli numarasını mahkemede tutmadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.