SAĞLIK - 06 Ekim 2024 Pazar 09:50

Her birey zorlu olaylardan sonra büyüyemiyor

A
A
A
Her birey zorlu olaylardan sonra büyüyemiyor

Psikolog Özge Sert, “Psikoterapi, bireylerin yaşadıklarını anlamlandırmalarına, bu süreçten güçlenerek çıkmalarına ve büyümelerini destekleyici farkındalık geliştirmelerine yardımcı olabilir. Zorlayıcı durumlar sonrası büyüme, her bireyin deneyimleyebileceği bir süreç değildir” dedi.


Deneyimlerden büyümek herkes için aynı kolaylıkta olmuyor. Bazı kişiler daha zor anlar yaşıyor.


“Zorlayıcı durumlar hayatın ayrılmaz bir parçasıdır”


Konuyla ilgili Onma Psikoloji’den Psikolog Özge Sert açıklamalarda bulundu. Psikolog Sert, “Öldürmeyen şey bazen de güçlendirebilir. Zorlayıcı durumlar elbette hayatın ayrılmaz bir parçasıdır. Fakat bir açıdan bilindiği üzere zorlayıcı yaşam olayları, bireylerin yalnızca duygusal olarak yaralanmasına değil, aynı zamanda hayatın anlamını yeniden değerlendirmesine de yol açabilir. Zorlayıcı durumlar sonucunda büyümek, insanların psikolojik dayanıklılığını artırarak daha güçlü bir benlik algısı oluşturmalarına yardımcı olabilir” dedi.


“Dönüştürücü gücün sonucu büyümedir”


Zorlayıcı deneyimlerin dönüştürücü bir tarafı olduğuna vurgu yapan Sert, “Zorlayıcı olaylar, bireylerin mevcut yaşam düzenlerini altüst edebilir ve bu durum, kişinin iç dünyasında derin değişiklikler oluşturabilir. Ancak, bazı bireyler bu kriz durumlarından sonra eski hallerine dönmekle yetinmeyip, bu deneyimleri daha büyük bir içe ait güç ve bilgelikle anlamlandırır. Büyüme kavramı, bu dönüştürücü gücün sonucudur. Bu süreçte bireyler, yaşamlarına daha büyük bir perspektif kazanabilir, empati kapasitelerini artırabilir ve yaşamın anlamına dair daha derin bir farkındalık geliştirebilirler” ifadelerini kullandı.


“Dayanıklılık geliştirenler, zorluklara rağmen ayakta kalabilir”


Zorlayıcı deneyimler sonrası büyümeyi destekleyen faktörleri sıralayan Psikolog Özge Sert, daha sonra şunları söyledi:


“Her birey zorlayıcı durumlar sonrası büyüme sürecine farklı tepkiler verebilir. Büyümeyi etkileyen bazı faktörler ise sosyal destek, kişilik özellikleri, başa çıkma stratejileri olarak sıralanmaktadır. Ayrıca


zorlayıcı durumlar sonrası büyüme, psikolojik dayanıklılık ile yakından ilişkilidir. Dayanıklılık, bireyin stresli ve zorlayıcı olaylara karşı esneklik gösterme kabiliyetidir. Tıpkı trambolinin esnek ve güçlü filesi gibi, dayanıklılık da zorluklar karşısında bizi koruyup, her zıplamada daha yükseğe çıkmamıza imkan tanır. Dayanıklılık geliştiren kişiler, yaşadıkları zorluklara rağmen ayakta kalabilir, duygusal düzenlemelerini daha rahat sağlayabilir ve hayatlarına devam edebilirler.”


“Kişisel gelişimler şekillenir”


Zorlayıcı durumlar sonrası büyümenin birçok farklı alanda gerçekleştiğine vurgu yapan Psikolog Sert, “Büyüme farklı alanlarda gerçekleşebilir. Bu alanlar, bireylerin yaşamlarına anlam katma biçimlerini ve kişisel gelişimlerini şekillendirir. İlişkilerde derinleşme, yeni imkanlar, kişisel güçlenme olarak 3 farklı alanda kişisel gelişim şekillenebilir” dedi.


“Zorlayıcı olaylar sonrası herkes büyüme gösteremez”


Psikoterapinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Psikolog Özge Sert, ardından şu ifadeleri kullandı:


“Bireyi zorlayan durumlar sonrası büyümenin gerçekleşmesi için profesyonel destek oldukça önemlidir. Psikoterapi, bireylerin yaşadıklarını anlamlandırmalarına, bu süreçten güçlenerek çıkmalarına ve büyümelerini destekleyici farkındalık geliştirmelerine yardımcı olabilir. Terapistlerin bu süreçte danışanla birlikte yürümesi, bireyin duygusal iyileşmesine ve deneyimlerini olumlu bir şekilde dönüştürmesine katkı sağlar. Zorlayıcı durumlar sonrası büyüme, her bireyin deneyimleyebileceği bir süreç değildir. Ancak zorlukların içinden çıkıp buradan gelişim sağlamak da mümkündür. Zorlayıcı olaylar, görülmeyen yönüyle bireylerin daha güçlü, dayanıklı ve hayatlarına daha anlamlı bir bakış açısıyla devam etmelerini sağlayabilir. Bu süreç bireylere, yaşanan acının ardından gelen iyileşmenin de mümkün olduğunu gösterir.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Tescillenip dünya pazarında yerini alan Antalya portakalları tanıtıldı Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından geliştirilen ve tescillenerek dünya pazarındaki yerini alan portakal çeşitleri Vali Hulusi Şahin’in katıldığı etkinlik ile tanıtıldı. BATEM’in Muratpaşa ilçesindeki merkez yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte Antalya’nın iklimiyle narenciye üretimi için uygun bir il olduğuna dikkat çeken Vali Şahin, "BATEM ile beraber portakal başta olmak üzere narenciye bölgenin ana tarımsal üretimi, ana gelir ve geçim kaynağı haline geldi. Antalya’nın sembolü portakal oldu, şehrimizi portakalla tanıtıyoruz. Özellikle Finike portakalı tadıyla aromasıyla çok özel. Bunlar, emekle bilimle araştırmayla alın teriyle oluyor." diye konuştu. Şahin, mühendislerin, teknikerlerin omuzlarında büyüyen sektör sayesinde Türkiye’nin, dünyanın en önemli narenciye üreticisi ülkelerinden biri olduğunu ve bu alanda ihracat yaptığını vurguladı. Antalya’nın özel bir şehir olduğuna dikkati çeken Vali Şahin, "Finike portakalının da Avrupa Birliği tescil süreci devam ediyor, inşallah onu da alacağız, bunu başaracağız. Antalya’da ne üretirseniz en iyisi ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz o kadar değerli ki ciddi ihracat kalemine de ulaşıyor. Antalya, hem miktar hem kalite itibarıyla dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Türkiye’yi besliyor, üstüne ciddi ihracat da yapıyor. Bu büyük başarı hikayesidir. Antalya tarımı büyük emeklerle buraya geldi. Antalya turizm şehri ama aynı zamanda tarım şehri. Tarım, gelir adaletini sağlıyor, yani geliri tabana yayıyor. Her eve bir tarladan, bahçeden gelir giriyor. Bu da bölge insanın ekonomisini büyük oranda güçlendiriyor. Tarım stratejik bir ürün, milli güvenlik meselesidir. Paranızla dahi alamazsınız, pandemide bunu gördük. O yüzden tarımı korumak, kollamak geliştirmek çok önemli" dedi. Etkinlikte, enstitünün geliştirerek tescillendirdiği "Finike Yerli", "Alanya dilimli", "BATEM Şekeri", "BATEM Fatihi", "BATEM Baharı", "Navelina", "Valencia Late", "Moro", "Yafa" ve "Washington Navel" olmak üzere 10 portakal çeşidi tanıtıldı. Programda, portakallardan yapılan tatlılar ve atıştırmalık, davetlilere ikram edildi. Etkinlik, portakal koleksiyon bahçesi gezisiyle sona erdi. Etkinliğe Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara Kepez Kaymakamı Suat Dervişoğlu, İl Tarım Orman Müdürü Fırat Erkal, BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, kurum müdürleri, STK ve kooperatif temsilcileri katıldı.
Kars Sarıkamış kayak sezonuna "Merhaba" dedi Sarıkamış Kayak Merkezi, beklenen görkemli törenle kapılarını kayakseverlere açtı. Sarıçam ormanları arasında parlayan "kristal kar" üzerinde ilk kayak yapılırken, açılış renkli görüntülere sahne oldu. Açılış etkinlikleri, bölgenin kültürel zenginliğini yansıtan Kafkas Halk Dansları gösterisiyle başladı. Havanın kararmasıyla birlikte profesyonel kayakçıların ellerinde meşalelerle pistten süzülerek yaptığı "gece inişi", izleyenlere unutulmaz bir görsel şölen sundu. "Dünyanın en kaliteli karı burada" Kayak sezonun açılışında konuşan Kars Valisi Ziya Polat, "kristal karlar diyarı" Sarıkamış’a yerli ve yabancı turistleri davet etti. Vali Polat, "Çok şükür geçen seneye göre Rabbimin bereketi erken geldi. Kristal karımız vatan toprağıyla buluştu. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde 50 santimin üzerinde kar var. Zaten geçtiğimiz aylarda suni karlama tesisinin inşaatına başlamıştık. Ancak çok fazla gerek olmadı. Rabbim geçen hafta bereketli kar verince Sarıkamış kristal karı ile buluştu tüm hemşehrilerimizi, yerli ve yabancı turistlerimizi sarıçam ormanlarının müthiş manzarası kayak yapmaya bekliyoruz. Emek veren herkese ile hazırız. Şu an Sarıkamış Kayak Merkezi’nde geçtiğimiz hafta itibariyle tüm hazırlıklar bitmişti. Bugün açılışı yaptık. 3 gün boyunca da tesislerimiz hemşehrilerimize ücretsiz olarak hizmet verecek" dedi. Vali Polat, "Tabii burası özel topraklar, Sarıkamış sadece bir kayak merkezi değil, aynı zamanda dünyada çok ender bulunan kristal karın toprakla buluştuğu yerdir. Orman manzarasının altında Türkiye’nin ve dünyanın en özel kayak tesislerinden birisi dediğim gibi bereketli bir kar yapışı aldık. Şuan tüm pistlerimiz 30 kilometreyi aşan pistlerimiz açık buradan şunu ifade etmek isterim inşallah 22-25 arasında da Kayak Şampiyonası’na Sarıkamış Kayak Merkezimiz ev sahipliği yapacak. Kayakseverleri ağırlamaktan mutluluk duyacağız" diye konuştu. Sezonun ilk gününde pistlerin tadını en çok çocuklar ve her yıl burayı mesken tutan profesyonel sporcular çıkardı. Toplam uzunluğu 30 kilometreyi bulan 9 farklı pistte kar kalınlığının istenilen seviyeye ulaşmasıyla birlikte, kayak ve snowboard tutkunları ilk slalomlarını gerçekleştirdi.