EĞİTİM - 19 Ekim 2017 Perşembe 13:21

’Tehlikedeki Türk dilleri masaya yatırılıyor

A
A
A
’Tehlikedeki Türk dilleri masaya yatırılıyor

Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından ilki 2002 yılında düzenlenen ve iki yılda bir yapılması kararlaştırılan Türkoloji Kongresinin yedincisinin açılış töreni gerçekleştirildi.

Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından ilki 2002 yılında düzenlenen ve iki yılda bir yapılması kararlaştırılan Türkoloji Kongresinin yedincisinin açılış töreni gerçekleştirildi. "Tehlikedeki Türk Dilleri" meselesi kongrenin ana temasını oluşturuyor.


Bu yıl 2017 Türkistan Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri ile birleşmesiyle daha anlamlı hale gelen kongre, Ahmet Yesevi Üniversitesi ile Türk Dil Kurumu (TDK) işbirliğinde düzenleniyor. Kurulduğu günden itibaren Türk halklarının ortak manevi miraslarını araştırmayı ilke edinen Ahmet Yesevi Üniversitesinin, son yıllarda üzerine yoğunlaştığı "Tehlikedeki Türk Dilleri" meselesi kongrenin ana temasını oluşturdu.


Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Enstitüsü koordinesinde gerçekleşen kongreye; Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Rektör Prof. Dr. Valihan Abdibekov, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bilal Çakıcı, Rektör Yardımcıları ve çok sayıda akademisyen ile birlikte Türk dünyasından bilim adamları katıldı. Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkistan Yerleşkesi Kültür Merkezinde gerçekleşen kongrenin açılış töreni öncesinde, Müze ve Arkeoloji Araştırma Enstitüsü tarafından oluşturulan Arkeoloji Müzesinin açılışı yapıldı. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen seçkin davetliler ve bilim adamları buradaki arkeolojik kalıntıları inceledi ve el sanatları sergisini gezdi.


Müze gezisinin ardından milli marşların okunmasıyla başlayan kongrenin açılış konuşmasını yapan Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, kongrenin gelenekselleştiğini dolayısıyla Türk dünyasının Türkologlarının buluşma platformu haline geldiğini ifade etti. 7. Türkoloji kongresinin konusu hakkında da bilgi veren Başkan Yıldız, yaklaşık beş yıl önce Prof. Dr. Süer Eker ve Prof. Dr. Ülkü Çelik Şavk tarafından ’Tehlikedeki Türk Dilleri’ adında bir proje başlattıklarını ve bu projeye 26 ülkeden 130’a yakın bilim adamları makaleleriyle destek verdiklerini belirterek, çok dilli ve zengin içerikli, akademik değeri yüksek anıtsal bir eser ortaya çıktığını vurguladı. Söz konusu eserin Uluslararası Türk Akademisi’nin destekleriyle ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı ortak yayını olarak dört cilt halinde Ankara’da basıldığını söyledi.


Konuşmasının son bölümünde, Türk dünyasının değerli bilim insanlarını ağırlamaktan ve böylesine anlamlı bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan büyük onur ve mutluluk duyduğunu belirten Başkan Yıldız, Kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen üniversite rektörlüğü ile akademik ve idari personellere, kongre düzenleme kuruluna, Türkoloji Enstitüsüne, dünyanın çeşitli ülkelerinden Türkoloji Kongresine katılan ve bildiri sunan kıymetli bilim insanlarına, oturumları takip eden misafir öğretim üyelerine, ilgililere ve öğrencilere, kongreye maddi katkı sağlayan destekleyici kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.




"Türk dünyasının geleceğine katkı sağlamasını ümit ediyoruz"


Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, kongrenin düzenlenmesinde maddi ve manevi büyük destekleri olan TDK ve Atatürk Kültür ile Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna teşekkürlerini ileterek, kongrenin Türkiye ve Kazakistan başta olmak üzere tüm Türk dünyasına hayırlar getirmesini temenni etti. Kongrenin ele aldığı konunun uzun yıllardır bilim adamları tarafından tartışıldığını ifade eden Heyet Üyesi Şimşek, "Burada ele alınacak meselelerin, ortaya atılacak fikirlerin ve çıkarılacak sonuçların Türk dünyasının geleceğine katkı sağlamasını ümit ediyoruz" dedi.


Rektör Prof. Dr. Valihan Abdibekov, dünyanın çeşitli bölgelerinde çok sayıda Türk dili lehçe ve ağzının zayıflamakta, küçülmekte ve hatta varlığını kaybetmekte olduğunu ifade ederek bu açıdan tehlikedeki Türk dilleri mevzusunun Türk dünyası açısından büyük önem arz ettiğini belirtti. Rektör Abdibekov kongrenin amaçlarına uygun sonuçların çıkmasını dileyerek, Türk dünyasının muhtelif bölgelerinden kongreye iştirak eden değerli bilim adamlarına başarılar diledi.


Sonrasında konuşan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, Müslüman Türk’ün insanlık yürüyüşündeki medeniyet ve geleceğine ışık tutan, manevi önderi Hoca Ahmet Yesevi yurdunda ve ilim, irfan yuvası Ahmet Yesevi Üniversitesinde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.


Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve çalışmaları hakkında bilgiler veren Hekimoğlu, "Özellikle son yıllarda Batı’dan gelen kelime istilasına karşı 2017 yılını Türk dili yılı ilan ettik. Bu kapsamda da birçok faaliyetler yaptık. Türk Dünyasının değişik coğrafyalarından bilim adamlarının katıldığı kongreler düzenledik" dedi. Türk Dili ve medeniyetini çok önemsediklerini vurgulayan Hekimoğlu, böylesine anlamlı bir organizasyona ev sahipliği yapan Ahmet Yesevi Üniversitesine teşekkürlerini iletti.



"Dil, milletlerin kimliği, parmak izidir"


Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bilal Çakıcı ise; dilin tanımına yer vererek "Dil milletlerin kimliği, parmak izidir. Dilin tehlikede olması, milletlerin benliğini sarsar kültürlerin taşınmasını, geçmişin anlaşılmasını zorlaştırır. Hatta tehlike daha da büyür ise özler unutulur, milli kültürün unsurları silinir, dil ölür" ifadesini kullandı.


Dil ölümünün telafisi olmadığını belirten Çakıcı, "Tehlikedeki diller meselesi hem dil bilimi araştırmacılarının hem de uluslararası eğitim, bilim, kültür teşkilatlarının gündemini meşgul etmektedir. Bu meseleye dünya çapında dikkat çeken kuruluş UNESCO’dur. Gerek dillerin belgelenmesi, kayıt altına alınması, gerekse sürdürülerek yeni nesillere aktarılması adına Türk Dili araştırmacıları tarafından büyük çalışmalar yürütülmektedir. Nitekim Türk Akademisi ve Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından yayınlanan ‘Tehlikedeki Türk Dilleri’ kitabı bu meseleye eğilen en kapsamlı çalışmadır. Düzenlenen 7’nci Türkoloji Kongresi’nin bu konuya tahsis edilmesi ise son derece isabetli olmuştur" diye konuştu.


Konuşmalarını tamamlayan Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ve Doç. Dr. Bilal Çakıcı’ya Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ve Rektör Prof. Dr. Valihan Abdibekov, geleneksel Kazak giysisi Çapan giydirerek hediyeler takdim etti.


Açılış konuşmalarının ardından kongrenin ilk oturumunda; Başkent Üniversitesi Prof. Dr. Süer Eker ‘Az Nüfuslu Türk Halkları Ve Tehlikedeki Türk Dilleri Projesi’, Astana Lev Gumilev Üniversitesi Prof. Dr. Shakir İbraev ‘Rahmankul Berdibaev’in Folklör ve Türkoloji alanındaki çalışmaları’, Çuvaşistan Milli Beşeri Bilimler Enstitüsü Prof. Dr. Yegorov Nikolay İvanoviç ‘Tehlikedeki Türk Dili Çuvaşça’, Orient-Institut Istanbul Prof. Dr. Astrid Menz ‘Türk Ve Slav Dil İlişkileri: Gagauzca ve Karayca Örnekleri’ bildirileri büyük bir ilgiyle dinlendi.


6 oturumda gerçekleşecek olan “Tehlikedeki Türk Dilleri-VII. Türkoloji Kongresi” 20 Ekim tarihine kadar Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Rusya, KKTC, Hakas, Tuva, Başkurdistan ve Moğolistan’dan 60’a yakın bilim adamının katılımlarıyla tamamlanacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 2 bin 500 metrekarelik diş hastanesi SGK ile anlaşma sağladı İstanbul Beykent Üniversitesi Diş Hastanesi, nitelikli sağlık hizmetlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak için önemli bir adım atarak, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşma sağladı. Bu anlaşma ile SGK’ya bağlı olan vatandaşlar da hastaneden diş sağlığı hizmetlerinden faydalanabilecekler. Türkiye’nin sağlık hizmetlerindeki kalite ve çeşitliliğiyle ön plana çıkan bir şehiri olarak İstanbul’da, Büyükçekmece’de bulunan 2500 metrekarelik kapalı alana sahip İstanbul Beykent Üniversitesi Diş Hastanesi SGK ile anlaşma sağladı. Bu sayede, güçlü medikal altyapısı ve nitelikli hekim kadrosuyla dikkat çeken, İstanbul’un en büyük diş hastaneleri arasında gösterilen İstanbul Beykent Üniversitesi Diş Hastanesi’nden SGK’ya bağlı vatandaşlar da faydalanabilecek. Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi, Endodontiü, Ortodonti, Pedodonti, Periodontoloji, Protetik Diş Tedavisi ve Restoratif Diş Tedavisi gibi 8 farklı ana bilim dalında hizmet sunan İstanbul Beykent Üniversitesi Diş Hastanesi’nde, tam teşekküllü ameliyathane ortamında genel anestezi ile diş tedavisi imkânı da sunuluyor. Hastaneden yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “Hasta memnuniyeti ve kaliteli sağlık hizmetlerini her zaman öncelik olarak gören İstanbul Beykent Üniversitesi Diş Hastanesi, bundan sonra da toplumun sağlık ihtiyaçlarına en üst düzeyde cevap vermeye devam edecektir.”
Antalya Başkan Güngör: “Manavgat Türkiye’nin vergi şampiyonları arasında” MATSO Nisan Ayı Meclis Toplantısına katılan Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan, Antalya ilçeleri arasında vergi tahsilatında birinci olması nedeniyle MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör’e plaket takdim etti. Başkan Güngör, Manavgat’ın 52 ili geride bıraktığını belirterek “Manavgat Türkiye’nin vergi şampiyonları arasında” dedi. Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) 2024 Yılı Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Sedat Öz başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan ve Manavgat Vergi Dairesi Müdür Vk. Sultan Küçüktuna ile MATSO Meclis Üyeleri ve komite başkan ve başkan yardımcıları katıldı. Toplantının açılışında konuşan MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Turizm, ticaret, ihracat ve bölge ekonomisine yönelik çeşitli istatistiki verileri interaktif bir sunum ile açıkladı. Manavgat ekonomisini çeşitlendirmek için Nisan Ayı içerisinde yapmış oldukları eğitim, seminer ve toplantılarla ilgili bilgiler vererek MATSO birimleri tarafından yapılan bir aylık faaliyetleri açıkladı. “Manavgat vergi ödemesinde 52 ili geride bıraktı” MATSO ve Manavgat iş dünyasının tüm sorunları ile yakinen ilgilenen Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan ve Manavgat Vergi Dairesi Müdür Vk. Sultan Küçüktuna’ya teşekkür eden Başkan Güngör, , Manavgat’ın en çok vergi ödeyen ilçe olması ve vergi tahsilatında 52 ili geride bırakarak bir rekora imza attığını söyledi. Manavgat’ın Türkiye’nin vergi şampiyonları arasında olduğunu ifade eden Başkan Güngör, Manavgat’tan 2023 yılında yaklaşık 8 milyar 64 milyon TL vergi tahsil edildiğini kaydetti. “Manavgat ekonomisi, büyük bir ekonomik potansiyele sahiptir” Antalya ilçeleri arasında en çok vergi tahsilatı yapılan Manavgat’ın ekonomik potansiyelinin sürekli büyüdüğünü vurgulayan Başkan Güngör, “Antalya ilçeleri arasında vergi tahsilatında birinci sırada yer alan Manavgat’ın birçok ilden daha büyük bir ekonomik potansiyele sahip bir ilçedir. Manavgat, ekonomik yapısı, turizm ve tarımın yanı sıra ticaret ve hizmet sektöründeki canlılığıyla övgüye değer olmakla birlikte sürdürülebilir kalkınma için önemli bir örnek teşkil ediyor” dedi. “Manavgat’taki vergi tahsilatı sürdürülebilir” Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan Meclis üyelerine hitaben kısa bir konuşma yaparak vergi tahsilatındaki bu tablonun geçici bir şey değil sürdürülebilir olduğunu söyledi. Manavgat’ın vergi tahsilatında rekor kırarak büyük bir başarıya imza atığını kaydeden Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan, vergi tahsilatında son bir yılda yüzde 167 artış olduğunu söyledi. Bu artışta MATSO ve Manavgat İş dünyasının büyük katkıları olduğunun altını çizen Başkan Karayılan Başkan Güngör ve MATSO Yönetimine Manavgat İş dünyası adına teşekkür etti. Başkan Karayılan, “Manavgat’taki vergi tahsilatının reel ve gerçekçi bir artış olduğunu görüyoruz. Aylık rakamları takip ediyoruz. Hakikaten Manavgat’ta çok büyük bir performans artışı gördük. Manavgat ekonomisi ve Manavgat iş dünyamızın mükelleflerimizin gönüllü bir şekilde gönüllü uyumu dolayısıyla bu artışlar gerçekleşiyor. Umarım bu sene de bu artış devam eder“ diye konuştu. Başkan Karayılan, Başkan Güngör’ün İş dünyası ve Oda üyelerinin talep ve sorunları ile ilgili kendilerine talepte bulunduğu ve çözümü için çaba gösterdiğini vurguladı. .Karayılan, “Manavgat’ın göstermiş olduğu bu vergi taslak performansındaki büyük başarı dolayısıyla gelip sizlere bizzat ben teşekkür etmek istedim. MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör’e Meclis Başkanı Sedat Öz, Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis ve Komite Üyelerine teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmanın ardından Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan ve Manavgat Vergi Dairesi Müdür Vekili Sultan Küçüktuna Manavgat’ın 52 ili geride bırakarak Antalya ilçeleri arasında vergi tahsilatında birinci olması sebebiyle Manavgat İş dünyası adına Başkan Güngör’e plaket takdim edildi. MATSO Başkanı Güngör ve Meclis Başkanı Sedat Öz tarafından Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan ve Manavgat Vergi Dairesi Müdür Vekili Sultan Küçüktuna’ya kente yaptıkları katkılar nedeniyle Manavgat İş dünyası adına plaket takdim etti.
Gaziantep GAÜN Çocuk Hastanesi’nde “Primer İmmün Yetmezliği Farkındalık Haftası” etkinliği Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Çocuk Hastanesi’nde "Primer İmmün Yetmezliği Farkındalık Haftası" dolayısıyla etkinlik düzenlendi. GAÜN Çocuk Hastanesi Çocuk İmmünoloji-Alerji Hastalıkları Bilim Dalı ve Alerji İmmünoloji Derneği işbirliği ile düzenlenen etkinlikte hastanede tedavi gören çocuklar doyasıya eğlendi. Etkinlikte konuşan Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Keskin, “Primer İmmün Yetmezlikler; bağışıklık sistemi hücrelerinin normal işleyişini olumsuz yönde etkileyen, hastanın enfeksiyonla savaşmasını engelleyen geniş bir kalıtsal hastalık grubudur. Şu ana kadar 500 çeşit immün yetmezlik tanımlanmıştır. Bağışıklık sistemimiz vücudumuzu virüs, bakteri ve kanser hücreleri gibi tehlikeli organizmalardan korur. Tekrarlayan, tedavisi zor, hayatı tehdit eden ve olağan dışı mikroplarla oluşan enfeksiyonlar; büyüme gelişme geriliği; tekrarlayan pnömoni, sinüzit ve kulak enfeksiyonları; ciltte ya da iç organlarda apse oluşumu; ağızda geçmeyen mantar enfeksiyonu; ailede primer immün yetmezlik hastalığı öyküsü; otoimmün hastalıklar; lenf bezlerinde ve dalakta büyüme gibi durumlarda akla gelmelidir” dedi. Prof. Dr. Özlem Keskin, “Bugün Primer İmmün Yetmezliği Farkındalık Haftası’nı kutlamak için bir araya geldik. Bu gibi etkinlikleri düzenleyerek immün yetmezliğine farkındalığı arttırmayı hedefliyoruz. İmmün yetmezliği farkındalığı arttıkça daha çok hastaya hayat vereceğiz. Tedaviler ile birlikte organ hasarını engelleme imkanı yakalayarak yaşamalarını sağlayacağız. Bu hastalıklar nadir hastalıklar grubunda yer alıyor ancak Gaziantep gibi akraba evliliğinin yaygın olduğu yerlerde hiç de nadir değil. GAÜN Çocuk Hastanemizde çok sayıda primer immün yetmezlik hastası takip ediyoruz. Primer İmmün Yetmezlik Haftasında yaptığımız etkinliklerle farkındalık oluşturarak hastalarımızın erken tanı almasını sağlamak istiyoruz. Erken tanı primer immün etmezlikte hayat kurtarır. Tanıyı koyarsak hayat kurtarıyoruz. Primer immün yetmezlik farkındalığının artması sayesinde erken tanı ve hastalığa özgü tedavilerle akciğer gibi önemli organ hasarı önlenerek çocuklarımızın hayatının kurtulması sağlanacaktır” diye konuştu. Primer İmmün Yetmezliği Farkındalık Haftası sebebiyle düzenlenen etkinlikte hastane bahçesine ağaç fidanları dikildi. Etkinlik pasta kesimi ile son buldu.