ASAYİŞ - 23 Mayıs 2018 Çarşamba 14:59

Ankara’yı ateş altına alan helikopter pilotlarına istenen ceza belli oldu

A
A
A
Ankara’yı ateş altına alan helikopter pilotlarına istenen ceza belli oldu

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genelkurmay Başkanlığı ile MİT binası dahil Ankara’da birçok noktayı ateş altına alan helikopter pilotlarının yargılandığı Kara Havacılık Komutanlığı davasında savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genelkurmay Başkanlığı ile MİT binası dahil Ankara’da birçok noktayı ateş altına alan helikopter pilotlarının yargılandığı Kara Havacılık Komutanlığı davasında savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, 86 sanık için birer kez, 36 sanık için ise 6 ile 29’ar kez arasında değişen ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıldan 5 bin 736’şar yıla kadar hapis cezası istedi.


FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığında yaşanan eylemlere ilişkin 151 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu’ndaki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları, müştekiler ile sanık yakınları katıldı. Davanın bugünkü celsesinde Savcı Bülent Karakuş esas hakkındaki mütalaasını verdi. Hakkında yakalama kararı bulunan firari 2 sanığın dosyasının ayrılmasını talep ederek mütalaasına başlayan Karakuş, 21 sanığın beraatına karar verilmesini istedi.



Akar’ı Çankaya Köşkü’ne götüren pilota 29 kez ağırlaştırılmış müebbet istendi


Savcı Karakuş, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı Akıncı Üssü’nden Çankaya Köşkü’ne götüren eski pilot Albay Uğur Kapan ve eski Albaylar Mustafa Durmuş ve Oğuz Yalçın ile eski Astsubay Kıdemli Başçavuş İlhan Ocakcıoğlu’nun "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve 28 sivili "kasten öldürme" suçundan 29’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cazalandırılmasını talep etti. Savcı, söz konusu sanıkların ayrıca 252 yaralanan sivil ile 26 yaralanan kamu görevlisini "kasten öldürmeye teşebbüs etme" ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak’ın arasında bulunduğu üst düzey komutanları "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından 5 bin 736’şar yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.



Savcıdan darbecilerin eylemlerine göre sınıflandırma


Savcı Karakuş, darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genelkurmay Başkanlığı, MİT Müsteşarlığı binası, Ankara Emniyet Müdürlüğü ile Gölbaşı’ndaki TÜRKSAT binasını vuran darbeci helikopter pilotlarını ayrı ayrı sınıflandırdı. Karakuş, TÜRKSAT’ta eylemde bulunan sanıklar eski Binbaşılar Sezgin Uyanık, Abdullah Ateştemur, Ahmet Sereyim, Deniz Aldemir, Temür Aydın, Yakup Yayla, eski Albaylar Erdoğan Erdem, İsmail Yolcu, eski Yarbay Ümran Taş, eski Astsubay Kıdemli Başçavuş Ahmet Yengil, eski Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Gürel ve eski Astsubay Korkmaz Gülal’ın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve TÜRKSAT’ta yaralanan 47 sivili "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 940’ar yıla kadar hapsini istedi.


Darbe girişimini durdurmak için Genelkurmay Başkanlığı’na giden vatandaşlara helikopterlerle ateş açan sanıklar eski Yüzbaşılar Ali Ercan, Hakan Sandık, Cebrail Sert, eski Binbaşılar Rafet Kalaycı, Taha Fatih Çelik, Sadullah Abra, eski Yarbaylar İlkay Ateş, Mehmet Demirhisar, Murat Karakaş, eski Astsubay Kıdemli Başçavuş Talat Ural ve eski Astsubay Kadir Bayram hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve Genelkurmay Başkanlığı civarında öldürülen 23 vatandaş için "kasten adam öldürme" suçlarından 24’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile yaralanan 197 sivil için "kasten adam öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 3 bin 940’ar yıla kadar hapis talep etti. Savcı, sanıklar Hakan Sandık, Murat Karakaş, Rafet Kalaycı, Sadullah Abra ve İlkay Ateş’e Genelkurmay Başkanlığındaki eylemleri dışında başka noktalardaki eylemlerinden de ceza verilmesini mütalaa etti. Savcı, Sandık ile Abra’nın Ankara Emniyet Müdürlüğü binası civarında öldürülen bir sivil için "kasten adam öldürme" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve aynı noktada yaralanan 21’i polis 25 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 500’er yıla kadar hapsini talep etti. Ateş’in MİT Müsteşarlığı Yerleşkesi civarında yaralanan 6 kişi için 120 yıla kadar hapsini talep eden savcı, Karakaş ile Kalaycı’nın ise Ankara Emniyet Müdürlüğü binasında ölen bir kişi için "kasten öldürme suçundan" birer kez ağırlaştırılmış müebbet, yaralanan 21’i polis 25 kişi için 500’er yıla kadar hapis, MİT’te yaralanan 6 kişi için ise 120’şer yıla kadar hapsini istedi.



Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki olaylar


FETÖ’nün darbe girişimi sırasındaki bir başka hedefi de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi oldu. FETÖ’cü helikopter pilotları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bulunan vatandaşları hedef aldı. Eski Yarbaylar Erdal Başlar ve Eyüp Ünal’ın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve Külliye civarında şehit edilen 4 vatandaş için "kasten adam öldürme" suçlarından 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile bir kişiyi "kasten adam öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istendi. Savcı, bu sanıklar için ayrıca Ankara Emniyet Müdürlüğü binası civarında öldürülen bir sivil için "kasten adam öldürme" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve aynı noktada yaralanan 21’i polis 25 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 500’er yıla kadar hapsini talep etti.


Savcı Karakuş, sanıklar eski Binbaşı Rıza Akıncı ve eski Yüzbaşı Zafer Dolu’nun MİT Müsteşarlığı binası civarındaki eylemleri için "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile yaralanan 6 vatandaşı "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan 120’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını mütalaa etti. 86 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verilmesini talep eden savcı Karakuş, 6 sanığın ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapsini istedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Menemen Belediyesi Seyrek Anaokulu coşkulu törenle açıldı Menemen Belediyesi Seyrek Anaokulu düzenlenen törenle hizmete açıldı. 4 sınıf ve 100 öğrenci kapasiteli modern okulun minik öğrencilerin her türlü ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde tasarlandığını kaydeden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Herkesin şunu çok net bilmesini isterim ki; eğitim dendiği zaman Menemen’de akan sular durur. Menemen Belediyesi’nin kapıları, çocuklarımız ve gençlerimiz için sonuna kadar açılır. Çünkü eğitim; Menemen’in gelişmesi, İzmir’in güçlenmesi demektir. Güzel vatanımızın yarınlara umutla bakması demektir. Eğitim demek, güçlü Türkiye demektir. Evlatlarımızı yalnızca akademik alanda değil, hayatın her alanında desteklemeyi sürdürüyoruz" dedi. Eğitime yaptığı örnek yatırımlarla dikkatleri üzerine çeken Menemen Belediyesi Seyrek’te yeni bir anaokulu açtı. Açılış törenine AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, Menemen Kaymakamı Vedat Yılmaz, Bakırçay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rasim Akpınar, AK Parti Menemen İlçe Başkanı Hakkı Durmaz, MHP Menemen İlçe Başkanı Barbaros Çalışçı, kamu kurum ve kuruluşları ile STK’ların başkan ve yöneticileri, gaziler, vatandaşlar ve anaokulunda eğitim gören minikler katıldı. Ulukent Anaokulu öğrencilerinin önce İstiklal Marşı’nı işaret diliyle okuduğu, ardından alkışlar eşliğinde zeybek oynadığı gösterilerle başlayan törende, Başkan Aydın Pehlivan eğitime verdikleri önemi bir kez daha vurguladı. "Menemen’i her alanda ileri taşıma hedefimiz var" Eğitim de örnek ilçe olduklarını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Göreve geldikten sonra kestiğim ilk kurdele Ulukent Anaokulumuzun kurdelesiydi. O gün ne söylediysek, bugün de aynı yerdeyiz: Eğitim bizim en temel önceliğimiz ve kırmızı çizgimizdir. O günden bugüne ekip arkadaşlarımızla birlikte bu anlayıştan hiç vazgeçmedik. Herkesin şunu çok net bilmesini isterim ki; eğitim dendiği zaman Menemen’de akan sular durur. Menemen Belediyesi’nin tüm kapıları, çocuklarımız ve gençlerimiz için sonuna kadar açılır. Çünkü eğitim; Menemen’in gelişmesi demektir. İzmir’in güçlenmesi demektir. Güzel vatanımızın yarınlara umutla bakması demektir. Eğitim demek, güçlü Türkiye demektir. Evlatlarımızı yalnızca akademik alanda değil, hayatın her alanında desteklemeyi sürdürüyoruz. Tamamı ücretsiz olan spor ve kültür-sanat kurslarımızda branş sayımızı 33’e yükselttik. Altını özellikle çiziyorum; Menemen’de yüzmeden atletizme, piyanodan tiyatroya kadar tüm kurslarımız ücretsizdir. Bizim, Menemen’i her alanda ileri taşımak gibi çok net bir hedefimiz var. Menemen 35+ adını verdiğimiz bu kalkınma hamlesiyle amacımız yalnızca eksikleri gidermek değil; fark yaratan, kalıcı hizmetlere imza atmaktır." dedi. Bursalı: "Eğitime verilen bu hizmeti tebrik ediyorum" AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı ise eğitime yapılan her katkının çocuklara, gençlere yapılmış en yüce hizmet olduğunu belirterek, şöyle konuştu; "Bugün bu soğuk havada miniklerimizin halk oyunu gösterisi hepimizin içini ısıttı. Bugün burada geleceğe yapılan en büyük hizmetlerden birini görüyoruz. Hepinizin huzurunda Menemen Belediye Başkanımız Aydın Pehlivan’a hem bir kadın olarak, bütün sıfatların ötesinde bir insan olarak teşekkür ediyorum. Belediyecilik sadece yol yapmak, altyapı yapmak değil, tam tersi sosyal belediyecilik dediğimiz, hem sosyal hizmetlerde hem de eğitime yapılan yatırım ve hizmetlerle çok daha anlamlı ve doğru oluyor. Başta Aydın Başkan olmak üzere emeği geçen herkese bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Bu çatı altında evlatlarımıza eğitim verecek öğretmenlerimize de tek tek teşekkür ediyor, açılışımızın hayırlı olmasını diliyorum." "Eğitim için yapılan tesisler, toplumun geleceğine atılan birer adımdır" Açılışta konuşan Menemen Kaymakamı Vedat Yılmaz ise okul öncesi eğitimin önemine dikkat çekti. Yılmaz, "İçimizi ısıtan bir tesisin açılışı için buradayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın ulusal eğitim stratejisi kapsamında okul öncesi eğitimin yaygınlaşması adına tüm ülkede başlattığı seferberliği, yerel düzeyde de başkanımız açmış olduğu anaokullarıyla desteklemekte. Bu bizler için çok değerli ve anlamlı. Kendisine teşekkür ediyoruz. İster resmi, ister özel olsun her kuruluşun eğitim için yaptığı her tesis, toplumun geleceği için atılmış bir adımdır. Bir insanın bilişsel zekası 0-6 yaş arasında gelişiyor. Bunun eğitim açısından ne kadar değerli bir dönem olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu tesis inşallah, geleceğimize katkı sunan nesiller yetiştirir." dedi. Modern anaokulu Menemen Belediyesi tarafından hizmete açılan Seyrek Anaokulu, bin metrekarelik alanda, dört sınıflı ve 100 öğrenci kapasiteli olarak tasarlandı. Anaokulunda revir, hemşire ve rehber öğretmen de bulunuyor. Milli eğitim modelinin esas alındığı anaokulunda ekolojik tarım başta olmak üzere 11 branşta öğrenciler ders alacak. Anaokulunda oyun alanı, modern mutfak ve alanında uzman aşçılar da yer alacak.
Hatay Hatay’da 9 iş yeri yanarak kullanılmaz hale geldi Hatay’da sanayi sitesinde çıkan yangında 9 iş yeri kullanılmaz hale geldi. Depremin ardından hayata tutunmak için çalıştığı ekmek teknesi zarar gören esnafın alevlere müdahale ederek söndürmeye çalıştığı anlar saniye saniye kameraya yansıdı. Yangın, Antakya ilçesi Küçükdalyan Mahallesi’ndeki Yeni Sanayi Sitesi’nde meydana geldi. Bir anda büyüyen yangında araç tamir atölyesi olan 9 iş yeri alevlere teslim oldu. İhbar üzerine adrese sevk edilen Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangını haber alan ve iş yerlerine gelen esnaf, adeta zamanla yarıştı. Esnafın; vatandaşların yardımıyla araçlarını çıkardıkları anlar saniye saniye kameraya yansıdı. 9 iş yeri ve araçların zarar gördüğü yangın ekiplerin müdahalesiyle kontrol altına alınarak söndürüldü. "Burada 17 yıllık emeğimiz vardı" Depremin ardından hayata tutunmak için çalıştığı ekmek teknesi zarar gören esnaf Adem Gücüyetmez, emeklerinin küle döndüğünü söyledi. Bir gecede çıkan yangında 17 yıllık emeğinin yandığını söyleyen usta Gücüyetmez, "Biz dükkanımızı kapatmak üzereydik, işimiz bitmişti ve eve gidecektik. Elemanlar çöpleri döküp geldikleri esnada çatıdan duman çıktığını gördüler. Dumanların çıkmasıyla yangın tüpleriyle yukarıya fırladık. İki dükkan arasında alevlerin yükseldiğini gördük. Yangın tüpleriyle müdahale ettik ama işe yaramadı. Yangın büyüyerek yan taraflara sıçradı. Ben oto tamircilik yapıyorum 3 aracım da yandı, burada 17 yıllık emeğimiz vardı. Biz depremleri gördük ve üstesinden kalktık. Önce devletimizle ve milletimizle bunların üstesinden geliriz. Maddi olarak her dükkanın 4 milyon TL zararı var. Devletimiz elini atarsa tekrardan ayağa kalkarız" dedi. "Yangın sırasında evdeydim ve sanayiye geldiğimde her şey kül olmuştu" Araç yedek parçası satışı ifade eden İzzettin Koçak, depremin ardından yeniden hayata tutunmak için açtığı iş yerinin alevlere teslim olarak yandığını söyleyerek "Ben yedek parça işi yapıyorum. Depremden önce başka bir yerdeydim. Depremden sonra buraya geldik ve 9 ay önce açtık. Dükkanlardan birinde yukarıdan alevler yükseldi. Alevler sönmeyince yangın büyüdü. Yangın sırasında evdeydim ve sanayiye geldiğimde her şey kül olmuştu. Dükkanın içinde yedek parçalarım vardı ama hepsi yandı. Yaklaşık 5 milyon zararım var. Devletimizden Allah razı olsun, destek bekliyoruz " diye konuştu.