GENEL - 23 Ekim 2020 Cuma 09:52

Türkiye’de veteriner hekimliği öğretiminin 178. yıl dönümü

A
A
A
Türkiye’de veteriner hekimliği öğretiminin 178. yıl dönümü

Türkiye Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Bir meslek, tarihi geçmişi, statüsü, ülke ve topum üzerindeki etkileri ile önemli hale gelmektedir.

Türkiye Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Bir meslek, tarihi geçmişi, statüsü, ülke ve topum üzerindeki etkileri ile önemli hale gelmektedir. Onu farklı kılan bireye, topluma ve insanlığa olan katkısıdır. Veteriner hekimliğin geçmişi M.Ö. 2000 yıllarına dayandığından, tarihin en eski mesleklerinden biri olarak kabul edilmektedir” dedi.


Veteriner hekimlik öğretiminin başlatılmasında viral salgınların etkili olduğunu ve dünyada ilk defa 1762 yılında Fransa’da, Türkiye’de ise 1842 yılında başladığını belirten TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Geçen 178 yıllık süre içerisinde ülkemizde dünya çapında birçok veteriner hekim bilim adamı yetişmiş ve önemli buluşlara imza atmışlardır. Haftalarca evlerine uğramadan salgın hastalıklarla mücadele çalışmalarını yürüterek halkı açlıktan kurtarmışlar, zoonoz hastalıklara karşı yaptıkları mücadelelerle yine halkın sağlığını korumuşlar, ülkemizin en ücra köşelerine kadar ıslah hizmetlerini götürmüşlerdir. Böylece ülke hayvancılığına ve dolayısıyla insan sağlığına sundukları önemli katkılardan dolayı halkın takdirini kazanmışlardır” ifadelerini kullandı.



“Balkan savaşı arasında sığır vebası hayvanlar arasında salgın halindeydi”


TVHB Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Kurtuluş Savaşı sırasında sığır vebası serumu ile sığır vebası salgını kontrol altına alınarak ordunun lojistik gücünü yeniden kazanması sonucunda Mareşal Fevzi Çakmak, ’Eğer Türk veteriner hekimleri olmasaydı istiklalimizi kazanamayacaktık’ sözünü söylemiştir. Balkan savaşı arasında sığır vebası hayvanlar arasında salgın halindeydi. Yakalanan sığırlara bir şey yapılamıyor ve bunlardan yararlanılamıyordu. Sığır vebasının insanda hastalık yapmadığını bilen genç Veteriner Hekim Teğmen Şefik Kolaylı, hastalanan hayvanların kesilmesini ve bunların etlerinin kavrularak askere yedirilmesini teklif etti. Bu öneri, hasta hayvan etinin insanlara yedirilemeyeceği itirazıyla reddedildi. Bunun üzerine Şefik Kolaylı, ’Bu hayvanları yiyen tek bir insanda hastalık çıkarsa beni kurşuna dizin’ diye diretti ve önerisini kabul ettirdi. Böylece askerlerin protein ihtiyacı karşılandı” ifadelerini kullandı.



“Dünyada ilk kez virüslerin üretildiği doku kültürünü Veteriner Hekim Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün bulmuştur”


Eroğlu, “Yapılan çalışmalar ve verilen hizmetler, 1842 tarihinden bugüne kadar bir iftihar tablosu olarak ortadadır. Dün Adil Mustafa Şehzadebaşı, Şefik Kolaylı, Ord. Prof. Dr. Tümgeneral Süreyya Tahsin Aygün, Yüzbaşı Hüdai ve Kemal Cemil Beyler, Binbaşı Ahmet Bey, Mehmet Akif Ersoy ve daha niceleri. 1897’de sığır vebası serumu dünyada ilk kez Adil Mustafa Şehzadebaşı (Adil Bey) tarafından bulunmuş ve üretilmiştir. 1934’de dünyada ilk dayanıklı liyofilize sığır vebası aşısı ile 1967’de dünyada ilk kez virüslerin üretildiği doku kültürünü Veteriner Hekim Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün bulmuştur. Yine aynı yıllarda Türkiye’de ilk defa kök hücre tedavisini uygulamıştır” diye konuştu.



“Yeni fakülte açılışları için asgari standartlar ile açılış kriterlerine uyulmalıdır”


Yeni açılacak veteriner fakültesi açılışları için asgari standartlar ile açılış kriterlerine uyulması gerektiğini vurgulayan TVHB Merkez Konseyi Başkanı Eroğlu, şunları kaydetti:


“Ülkemizde 33 veteriner fakültesi mevcuttur. Yeni veteriner fakülteleri açılması ile zarar gören hayvan sağlığı, insan sağlığı, çevre sağlığı ve hayvancılığımız olacaktır. Yeni fakülteler açmak yerine mevcut fakültelerimizin uluslararası akreditasyon kurumu olan Avrupa Birliği Veteriner Hekimlik Eğitim Kurumları Birliği (EAEVE) tarafından denkliğinin onaylanması için çaba harcanmalıdır. Yükseköğretim Kurumu tarafından eğitim ve öğretime başlanması ve sürdürülebilmesi için asgari koşulları ve genel ilkeleri belirlenen programlar içerisine veteriner fakülteleri de dahil edilmelidir. Yeni fakülte açılışları için asgari standartlar ile açılış kriterlerine uyulmalıdır. Veteriner fakültelerine girişte taban puan veya yüzdelik başarı sınırı kriterleri getirilmeli, veteriner hekimlik eğitim ve öğretiminin araştırma ve uygulama ağırlıklı olması zorunluluğundan dolayı veteriner fakültesi kontenjanları ülkemizde ihtiyaç duyulan veteriner hekim sayısı, fakültelerin fiziki yapısı, hayvan hastanesi, uygulama çiftliği, laboratuvar ve akademik altyapıları da dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara Valiliği: "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi kararlılıkla devam ediyor" Ankara Valiliği, evsiz ve kimsesiz vatandaşların korunması, insan onuruna yakışır yaşam koşullarına erişiminin sağlanması ve toplumsal hayata yeniden kazandırılması amacıyla "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi"nin kararlılıkla ve aralıksız devam ettiğini açıkladı. Ankara Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, "Devletimizin sosyal devlet anlayışı doğrultusunda; evsiz ve kimsesiz vatandaşlarımızın korunması, insan onuruna yakışır yaşam koşullarına erişiminin sağlanması ve toplumsal hayata yeniden kazandırılması amacıyla yürütülen çalışmalar kararlılıkla ve aralıksız biçimde sürdürülmektedir. Bu anlayışın sahadaki en güçlü yansımalarından biri olan ’Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi’, Valiliğimiz, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığımız tarafından 2010 yılından bu yana Ankara genelinde kesintisiz olarak uygulanmaktadır. Proje ile, sokakta yaşayan vatandaşlarımızın güvenli barınma imkanlarına erişimi sağlanırken; geçici çözümlerle yetinilmeyerek kalıcı ve sürdürülebilir sosyal destek mekanizmaları devreye alınmaktadır. Her yıl kış döneminde titizlikle yürütülen proje kapsamında; barınma, beslenme, kişisel bakım ve temizlik hizmetleri sunulmakta, yaşlı, engelli ve hasta bireyler uygun bakım ve rehabilitasyon kuruluşlarına yönlendirilmektedir. Çalışabilir durumda olan vatandaşlarımızın ise sağlık hizmetlerine erişimi sağlanmakta, istihdama katılımlarını destekleyici adımlar atılmaktadır. Yıllar içerisinde proje kapsamından faydalanan kişi sayılarında süreklilik sağlanmış; pandemi süreci dâhil olmak üzere tüm olağanüstü koşullarda dahi devletimizin sosyal hizmet kapasitesi kesintisiz şekilde sürdürülmüştür. Bu süreçte Valiliğimiz hiçbir vatandaşını yalnız bırakmamış; zor zamanlarda da devletin şefkatli yüzünü sahada güçlü biçimde hissettirmiştir. Son 7 yılda toplam 5236 vatandaşımıza bu proje kapsamında hizmet verilmiştir" denildi. "Halihazırda sözleşme imzalanan 3 otelde 293 vatandaşımız barındırılmaktadır" Açıklamada, "2025-2026 kış dönemi uygulaması 01 Kasım 2025 tarihinde başlatılmış olup, halihazırda sözleşme imzalanan 3 otelde 293 vatandaşımız barındırılmaktadır. Bu vatandaşlarımıza üç öğün sıcak yemek, temizlik ve berber hizmeti ile diğer günlük ihtiyaçları karşılanmaktadır. Ayrıca proje kapsamında görev yapan saha ekiplerince her gün akşam saatlerinde Ankara genelinde düzenli taramalar yapılmakta; metruk alanlar, parklar ve AŞTİ başta olmak üzere yoğun kullanım alanlarında tespit edilen kimsesiz vatandaşlarımızla birebir görüşmeler gerçekleştirilerek kendi rızaları ve gönüllülük esası çerçevesinde barınma hizmetlerinden faydalanmaları sağlanmaktadır. Son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan, Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi’nde (AŞTİ) çok sayıda evsiz vatandaşımızın barındığına yönelik iddialar abartılı olup; gerçeği yansıtmamaktadır. Valiliğimiz koordinesinde düzenli olarak yürütülen denetimler kapsamında; 15.12.2025 ve daha sonraki günlerde terminalde gerçekleştirilen tarama faaliyetleri neticesinde, bahse konu yerde kaldığı tespit edilen 10 vatandaşımızla görüşülerek kendilerine konaklama hizmeti sağlananacağı belirtilmiştir. Sunulan barınma imkânını kabul eden 5 vatandaşımız otele yerleştirilmiştir. Buna karşın, sunulan hizmetten yararlanmak istemediklerini beyan ederek memleketlerine geri dönmek isteyenlere yol giderleri ve diğer ihtiyaçları karşılanmış olup, israrla terminalde kalmayı tercih eden 3 vatandaşımızın durumları ise ekiplerimizce yakından takip edilmektedir. Valiliğimizce "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi" kapsamında, devletimizin koruyucu, kuşatıcı ve sosyal niteliği sahada somut bir şekilde hayata geçirilmektedir. Herkesin devlet güvencesi altında olduğunun açık bir göstergesi olan çalışmalar güçlü ve kararlı bir şekilde sürdürülecektir" ifadelerine yer verildi.