ASAYİŞ - 06 Ekim 2024 Pazar 07:55

26 Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında 2 milyon 823 bin 859 araç denetlendi, toplam 535 bin 705 araca/sürücüye işlem yapıldı

A
A
A
26 Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında 2 milyon 823 bin 859 araç denetlendi, toplam 535 bin 705 araca/sürücüye işlem yapıldı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, trafik ekiplerince 26 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında 2 milyon 823 bin 859 aracın denetlendiğini ve 535 bin 705 araca/sürücüye işlem yapıldığını açıkladı.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, emniyet ve jandarma trafikleri tarafından 26 Eylül - 3 Ekim tarihleri arasında 2 milyon 823 bin 859 araç denetlendi. Yapılan denetimler sonucu ışıklı ya da sesli uyarı işareti bulunan cihazları (çakar) mevzuatta izin verilmeyen araçlara takarak kullanan 259, hız ihlalinde bulunan 139 bin 98, periyodik muayenesi yaptırılmamış 28 bin 470, emniyet kemeri kullanmayan 34 bin 267, sürücü belgesiz araç kullanan 2 bin 836 ve zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan 10 bin 925 olmak üzere diğer işlemlerle birlikte toplam 535 bin 705 araca/sürücüye işlem yapıldı.


Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda yaya geçitlerinde denetimlerin devam edeceğini vurgulayarak, “Yayaların güvenliği için sürücülerin ışıklı trafik işareti bulunmayan okul/yaya geçitleri ile kavşaklarda hızını düşürmesi ve yayalara ilk geçiş hakkını vermesi büyük önem taşımaktadır. Yaya kazalarının en aza indirilmesi ve yayalara karşı toplumsal bir farkındalık oluşturulması amacıyla ‘Trafikte Yaya Önceliği’ konusunda okul/yaya geçitlerinde ve kavşaklarda hem sürücülere hem de yayalara yönelik denetimlerimiz devam edecek” ifadelerine yer verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Akademik Değerlendirme Komisyonu kuruldu Anadolu Üniversitesi’nde akademik kadro atama ve yükseltme süreçlerinde yetkinlik değerlendirmelerini objektif şeklilde yürütmek üzere Akademik Değerlendirme Komisyonu (ADEK) kuruldu. Komisyon, H-indeksine dayalı objektif değerlendirme yöntemleri ile atama jürilerinin belirlenmesini ve süreçlerin şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlayacak. Ayrıca performans kriterleri ve katılımcı bir anlayışla güncellenen ödül sistemi ile Anadolu Üniversitesi, bilimsel başarıyı ve toplumsal katkıyı teşvik edecek. H-indeksi ölçütleri ile belirlenen jüri üyeleri Profesörlük, doçentlik ve doktor öğretim üyeliği başvurularında ADEK tarafından yapılan inceleme sonucunda asgari şartları sağladığı tespit edilen adaylar için H-indeksi kriterlerine göre jüri üyeleri belirlenecek. Bu çerçevede; profesörlük, doçentlik ve doktor öğretim üyeliği kadrolarına atanma sürecinde belirlenecek jüri üyelerinin H-indeksinin (Google Scholar), Güzel Sanatlar, Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler alanlarında en az 5, Sağlık Bilimleri ve Fen-Mühendislik Bilimleri alanlarında ise en az 10 olması gerekiyor. Nitelikli jüri ve şeffaf atama süreci Görevine başlayan Komisyon, yükseltme ve atama süreçlerinde nitelikli jüri üyelerinin seçilmesine katkı sağlayarak bu süreçlerde şeffaflığı artırmayı hedefliyor. Anadolu Üniversitesi, bu düzenleme sayesinde profesörlük, doçentlik ve doktor öğretim üyeliği kadrolarına yapılacak atamalarda kaliteyi ve bilimsel mükemmeliyeti destekleyen, objektif ve şeffaf bir sistemin işlemesini sağlamış olacak. Akademik başarı, toplumsal katkı ve yenilikçilik teşvik edilecek Anadolu Üniversitesi, akademik, idari personel, öğrenci ve üniversite dışında çalışan kişilerin göstermiş oldukları başarı ve hizmetleri değerlendirmek, performanslarını artırmak ve bilimsel üretime katkılarını teşvik etmek amacıyla kapsamlı bir ödül yönergesi oluşturdu. Yönerge çerçevesinde üniversite ’Onur Ödülü’, ’Hizmet Ödülü’, ’Eğitim Ödülü’, ’Bilim Ödülü’, ’Sanat Ödülü’, ’Ar-Ge, Yenilikçilik ve Girişimcilik Ödülü’, ’Yılın Tezi Ödülü’ ve ’Akademik Performans Ödülü’ alanlarında 8 farklı kategoride ödüller verecek. Yeni ödül sistemi ile üniversite çalışanlarının yanı sıra akademik birimlerin teklifi ile dışarıdan adaylar da ödüllendirilebilecek. Her kategori, belirli performans kriterlerine göre değerlendirilecek ve ödüller adayların katkılarına göre objektif bir şekilde verilecek. Güncellenen ödül sistemi ile Anadolu Üniversitesi, akademik performansı, toplumsal katkıyı, yenilikçilik ve girişimciliği ödüllendirerek bu alandaki çalışmaları teşvik edecek.
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Aileyi tehdit eden her türlü düşünce karşısında sağlam bir duruş sergilemek hayati bir sorumluluktur” Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Aileyi tehdit eden her türlü düşünce, akım ve uygulamalar karşısında sağlam bir duruş sergilemek, toplumsal bir duyarlılık geliştirmek ve meseleyle ilgili kapsamlı ve güçlü tedbirler almak, inancımızın ve köklü değerlerimizin bizlere yüklediği hayati bir sorumluluktur” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu 1. Toplantısı’nda yaptığı konuşmada insan fıtratının, onurunun ve neslinin korunması noktasında yeri doldurulamaz bir sosyal kurum olan ailenin sağlıklı sosyalleşmenin ve nesli devam ettirmenin en sağlam zemini olduğunu söyledi. Erbaş, ailenin İslam’ın erdemli insan, faziletli toplum idealinin daima merkezinde yer aldığını belirterek, Kur’an ve sünnett, ailenin mukaddes bir akitle kurulmasına ve korunmasına büyük önem atfedildiğini kaydetti. “Egemen kültürlerin yıkıcı etkisi, aile kurumunda ciddi örselenmelere sebep oldu” Gerçek anlamda huzurun ancak sağlam temellere dayanan, sağlıklı bir şekilde işleyen ve hak, sorumluluk ekseninde ortak yaşama bilincini pekiştiren bir aile kurumuyla mümkün olduğuna işaret eden Erbaş, “Biliyoruz ki bu önemli kurum, tarihin her döneminde bir takım sapkın anlayışların, batıl inanç, ideoloji, yaklaşım ve uygulamaların tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Ancak geçmişteki hiçbir tehdit, yeni iletişim biçimlerinin sosyal ilişkileri derinden etkilediği günümüzdeki kadar yıpratıcı ve yıkıcı olmamıştır. Her bakımdan son derece hızlı ve kapsamlı bir küreselleşmenin yaşandığı günümüzde egemen kültürlerin yıkıcı etkisi, aile kurumunda maalesef ciddi örselenmelere sebep olmuştur” diye konuştu. Dijital mecralarda kendilerine geniş bir hareket alanı bulan sapkın akımların ve baskı gruplarının aile tanımını bile değişime zorladığını ifade eden Erbaş, “Söz konusu gruplar ve onların etkisinde kalanlar, aile kurumunu gerçek niteliğinden uzaklaştırarak farklı cinsler veya hem cinsler arasında kurulan bir yapı olarak görebilmekte; arkadaşlık, birlikte yaşama, partnerlik gibi kavramlarla ifade etme gafletine düşebilmektedir” dedi. Diyanet Başkanı Erbaş, bunun da sadece yabancı film ve dizilerde değil, artık yerli film ve dizilerde de evlerin içine girdiği ve adeta bu kavramların normalleştirildiği değerlendirmesinde bulundu. “Aileyi ve fıtratı koruma noktasında daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç vardır” Aile kurumunun küresel boyutta tam bir kuşatma altında olduğuna dikkat çeken Erbaş, şöyle konuştu: “Bütün dünyada boşanmaların ve tek ebeveynli ailelerin çoğalması, bununla birlikte nikahsız birlikteliklere ve eşcinsel evliliklere meşruiyet kazandırma çabaları, bu kuşatmanın trajik yansımalarıdır. Dolayısıyla geçmişe kıyasla bugün aileyi ve fıtratı koruma noktasında daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç vardır. Böyle bir ortamda aileyi tehdit eden her türlü düşünce, akım ve uygulamalar karşısında sağlam bir duruş sergilemek, toplumsal bir duyarlılık geliştirmek ve meseleyle ilgili kapsamlı ve güçlü tedbirler almak, inancımızın ve köklü değerlerimizin bizlere yüklediği hayati bir sorumluluktur.” Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda sadece aileye yönelik hizmet ve faaliyetler gerçekleştiren bir daire başkanlığı ve tüm illerde ve 378 ilçedeki 493 aile ve dini rehberlik büro ve merkezlerinde 5 bin kadar personel ile ailenin korunmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını anlattı. Ailenin kurulması, korunması ve güçlendirilmesi konusunda toplumun her kesimine yönelik farkındalık oluşturmayı hedefleyen çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Erbaş, bu kapsamda son üç yılda “Çevrimiçi Aile Sohbetleri”, “Temel Aile Bilinci Eğitimi”, “Pandemi Süreci Aile Eğitimleri”, “Evliliğe İlk Adım”, “Baba Okulu”, “Mum Dibini Işıtır”, “4-6 Yaş Kur’an Kursu Velilerine Yönelik Aile Semineri” gibi faaliyetlerle toplam 8 milyon 179 bin vatandaşa ulaştıkları bilgisini paylaştı. Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak aile ve dini rehberlik büro ve merkezlerinde 75 bin 378 vatandaşa rehberlik yaptıklarını, çocuk evleri, kadın konuk evleri ve huzurevlerinde manevi destek hizmetleri gerçekleştirdiklerini, son bir yıl içerisinde de Aile Haftası, Koruyucu Aile Günü, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ve Dünya Kadınlar Günü gibi etkinliklerde 1 milyon 230 bin kadar vatandaşa ulaştıklarını söyledi. Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da katıldı.
Denizli Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası tüm heyecanıyla devam ediyor Denizli’nin ev sahipliğinde 07 ile 16 Kasım 2024 tarihleri arasında yapılan Halk Oyunları Kulüpler Türkiye Şampiyonası tüm hızıyla sürüyor. Anadolu’nun her köşesinden kültürlerin Denizli’de buluştuğu yarışmalar her gün saat 18.00’de Nihat Zeybekçi Kültür Merkezinde yapılmaya devam ediyor. Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası Denizli’nin ev sahipliğinde yapılıyor. Gençlik Spor İl Müdürlüğü, Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Halk Oyunları Federasyonun organize ettiği Halk Oyunları Kulüpler Türkiye Şampiyonasında altıncı gün geride kaldı. 07 -16 Kasım 2024 tarihleri arasında Nihat Zeybekçi Kültür Merkezinde yapılan şampiyonada her gün farklı kategorilerde yarışmalar düzenleniyor. 10 gün sürecek şampiyonaya toplamda 3 bin sporcu katılıyor. Aylardır bugüne hazırlanan ekipler jüri önünde performanslarını sergiliyor. Ekiplerin uyum ve performanslarına göre halk oyunları milli hakemlerinden oluşan jüri tarafından puanlamaya göre yarışmalar sonunda sıralama belli oluyor. Halk Oyunları Türkiye Şampiyonası programına göre bu akşam Yıldızlar Düzenlemeli Dal, 14 Kasım Perşembe günü ise Yıldızlar Düzenlemesiz Dal yarışmaları yapılacak. Cuma ve Cumartesi günü Büyükler kategorisinde yapılacak yarışmalarla şampiyona tamamlanacak. Organizasyona ev sahipliği yapacak Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman, Halk Oyunlarının kültür ve medeniyetler beşiği olan yurdumuzun ne kadar önemli bir zenginliğe sahip olduğunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Böylesine bir kültür mirasına sahip olmanın gururunu yaşadıklarını belirten İlman, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Anadolu’nun motiflerinin Denizli’de buluşacağını ifade etti. Denizli halkının misafirperverliği ve gelen konukların organizasyondan duydukları memnuniyet neticesinde bu sene tüm kategorilerde bu kültür şölenine ev sahipliği yapacak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden İlman, yarışacak tüm ekiplere başarılar diledi.