KÜLTÜR SANAT - 25 Eylül 2025 Perşembe 11:44

Ankara’nın ilk fetih camii Sultan Alaaddin’de Selçuklu mirası yaşıyor

A
A
A
Ankara’nın ilk fetih camii Sultan Alaaddin’de Selçuklu mirası yaşıyor

Ankara’nın ilk fetih camii Sultan Alaaddin Camii, Selçuklu döneminden kalan tarihi minberi ve külliyesi ile hizmet vermeye devam ediyor.


Ankara Kalesi’nde bulunan ve ilk fetih camisi olarak bilinen Sultan Alaaddin Camii, Selçuklu döneminden günümüze kalan minberi ve külliye yapısıyla tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. Asırlar boyunca ibadet ve toplumsal buluşma merkezi olarak hizmet veren camiyi, Cami İmamı Mustafa Kavlak İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı.


Yaklaşık 16 yıldır Sultan Alaaddin Camii İmamı Mustafa Kavlak, "Burası Ankara’mızın ilk fetih camisi. 1070’te Malazgirt, Muhammed Alparslan, Anadolu’ya Türklerin kapısını açınca aradan 2 sene sonra Sivas, Ankara ve İzmir kalelerini fethetmiş. İlk fetih caminin mihrabı da bahçemizde. Daha sonra da Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan’ın oğlu Mesud burayı ulu camiye çevirmiş. 7-8 bin kapasiteli bir cami hizmete vermiş burayı. Zaten Selçuklu’da yapılan camiler genelde çok amaçlı yapılmış, külliye şeklinde. Bu sac ayağı üzerinde Müslümanların birliğini ve beraberliğini sağlama hususunda ulu cami yapılmış. Normalde bu cami 7-8 bin kapasiteli bir camiymiş. Esas caminin temelleri zindan kapısının yanından başlıyor geriye kadar. Geriden de surlara kadar uzanan 7-8 bin kişinin rahatça cuma günü burada namazlarını eda ettiği ve bir araya geldiği meşveret yeri olarak kullanıldığı bir alan olarak, bir cami olarak burada asırlarca hizmet vermiş" dedi.


"Ben buraya 2010 yılında geldiğimde buraya gelen ziyaretçiler vardı. O ziyaretçilerde şöyle caminin o zamanki işte buraya ziyaretçilerden halveti dervişleri vardı. Onlarla sohbet ettiğimde hocam dediler biz de senin gibi merak ediyorduk bu zatı dediler. Arşivlerden biz araştırdık, Vakıflar Genel müdürlüğünden, Bölge Müdürlüğünden, Kültür Bakanlığından çıkmadı ismi. Bu zat görevi şöyle. Selçuklu ordularının başında gelen komutanların manevi rehberi, hocası, yol göstericisi, yani ilim erbabı mübarek Allah dostu bir zat olduğu düşünülüyor. Ulu Cami’nin aynı zamanda şifahanesi, misafirhanesi, aşevi, kütüphanesi, han, hamam, medresesi olan bir külliye şeklinde yapılmış bir eser burası. Bunlar ne olmuş? 1200’lerde Moğol istilasına uğramış burası. Taş üzerinde taş bırakmamışlar Moğollar, binlerce şehit vermişiz. O şehit kabirleri, şu surların arkasında park var. Olduğu gibi oralar hep şehitlik. Bir tane mezar taşı dahi yok."


Kavlak, cami içerisindeki minberin Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’ın oğlu II. Mesud tarafından yaptırıldığını ifade ederek, üzerindeki kitabede minberin ‘Selçuklu Devleti Sultanı, Rum ve Yunan mülkünün efendisi, İslam dininin ihyacısı Kılıç Arslanoğlu Muhyiddin Mesud döneminde, Arabi aylardan Safer ayında’ bilgisinin yer aldığını belirtti. Kavlak ayrıca, saldırı sırasında minberde meydana gelen top atışına ait yanık izlerinin hala görülebildiğini aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’de liselilerin kavgası kanlı bitti: 1 yaralı Eskişehir’de liseliler arasında çıkan kavgada çok sayıda öğrenci ve olaya müdahale eden yetişkin vatandaş darbedilirken, 15 yaşındaki çocuk bıçaklanarak yaralandı. Olay, dün saat 17.30 sıralarında Vişnelik Mahallesi Öğretmenler Caddesi Şehitlik Tramvay Durağı çevresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, bir grup liseli öğrenci arasında henüz bilinmeyen bir sebeple kavga çıktı. Kavga sırasında çok sayıda öğrenci darbedildi, bir öğrenci baygınlık geçirdi. K.A. isimli 15 yaşındaki öğrenci ise bacağından bıçaklanarak yaralandı. Ayrıca, çocukları ayırmaya çalışan bir vatandaş da öğrenciler tarafından şiddet uygulandı. Çevredekiler tarafından sonlandırılan kavganın ardından şüpheli çocuklar olay yerinden kaçtı. Bıçaklanan öğrenci hastaneye kaldırıldı İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralı öğrencilere ambulansta müdahale etti. Bacağından bıçaklanan öğrenci ise Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. "Çocuklar, kavgayı ayırmaya çalışan vatandaşları dövmeye çalıştılar" Görgü tanığı Büşra Özdemir, "15 kişiden oluşan bir grup, bir çocuğu dövdü. Bayağı hırpaladılar, bıçakla saldırdılar. Biri bıçaklandı. Olay anında çocuğum yanımda olmasına rağmen, anne olduğum için hemen elimden geldiği kadarıyla ve yanımdaki insanlarla olaya müdahale ettim. Bu sefer çocuklar kavgayı ayırmaya çalışan vatandaşları dövmeye çalıştılar. Eskişehir’i Teksas’a çevirmişlerdi, hepsinde bıçak vardı. İnşallah çocukların sağlığı iyi olur" dedi. "Bana arkadan saldırdılar, darp edildim" Kavga sırasında bir çocuğu korumaya çalışırken darbedildiğini anlatan Ahmet Balkan ise, "Saldırganlar çocuğu bıçaklamak üzere koşarken, ben de onu korumaya çalıştım. Çocuk, ’Bıçaklayacaklar beni’ diye feryat ediyordu. Bu esnada 3-4 kişi bana arkadan saldırdılar, darbedildim. Sonuna kadar da şikeyetçiyim" dedi. Kaçan şüpheli çocukların yakalanması için polis ekiplerince çalışma başlatıldı.
Manisa Eşini öldüren şahıs Ağrı’da yakalandı: Kadının cansız bedeni tarlada bulundu Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde hakkında kayıp ihbarı yapılan Rukiye Yanar’ın eşi tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Ağrı’da yakalanan zanlının itirafı üzerine kadının cansız bedeni, Turgutlu ilçesinde bir tarlada bulundu. Edinilen bilgiye göre, Saruhanlı ilçesinde yaşayan Rukiye Yanar’dan haber alamayan yakınları durumu emniyet güçlerine bildirerek kayıp ihbarında bulundu. İhbar üzerine geniş çaplı inceleme başlatan polis ekipleri, Rukiye Yanar’ın eşi A.Y.’nin izini sürmeye başladı. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından şüpheli A.Y’nin Ağrı’da olduğu tespit edildi. Ağrı emniyet birimlerince yakalanarak gözaltına alınan zanlı, yapılan sorgusunda eşini Turgutlu’da öldürdüğünü itiraf etti. Zanlının ifadesinde, Saruhanlı’da başlayan tartışmanın ardından eşini Turgutlu ilçesindeki ova bölgesine götürdüğünü ve burada tabancayla vurarak olay yerinden kaçtığını söylediği öğrenildi. Zanlının yer göstermesi üzerine Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Turgutlu’daki ova bölgesinde arama çalışması başlattı. Yaklaşık bir saat süren hassas çalışmaların ardından, Rukiye Yanar’ın cansız bedenine bir lahana tarlasında ulaşıldı. Olay yerinde Cumhuriyet Savcısı ve olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı incelemelerin ardından Rukiye Yanar’ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Olayla ilgili soruşturma çok yönlü olarak devam ediyor.
İzmir Stanimir Stoilov: "Ligin ilk yarısını iyi bir şekilde tamamladık" Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, Samsunspor maçının ardından, "Ligin ilk yarısını iyi bir şekilde tamamladığımız için çok mutluyum. Bizim adımıza değerli ve önemli bir galibiyet oldu" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Göztepe, sahasında karşılaştığı Samsunspor’u 2-0 mağlup etti. Mücadele sonrasında düzenlenen basın toplantısında Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, karşılaşmaya dair açıklamalarda bulundu. Ligin ilk yarısını iyi bir şekilde bitirdiklerini söyleyen Stoilov, "Bence bizim adımıza çok değerli ve güzel bir galibiyet oldu. Bütün Göztepe ailesini, oyuncuları, takımı, kulübü, taraftarlarımızı tebrik etmek istiyorum. Hak ettiğimiz bir galibiyet oldu. Tabii ki aynı zamanda çözmemiz gereken çok fazla problem vardı maçtan önce. Neredeyse sahaya sürebileceğimiz 11 bu şekildeydi. Çok fazla sakatlık, cezalı oyuncular vesaire vardı. Ama bütün bu sıkıntılara rağmen bu galibiyeti hak ettiğimizi düşünüyorum. Bundan ötürü gerçekten çok mutluyum. Şimdiden oyuncular için biraz dinlenme vakti diyebiliriz" diye konuştu. "Arda çalışmaya devam edecek" Arda’nın özelliklerini çok iyi bir şekilde bildiklerini ifade eden Stoilov, "Trabzon maçında da benzer bir pozisyona girmişti. Arda genç bir oyuncu kesinlikle ayaklarının yere basması gerekiyor. Aklını kaybetmeden sıkı bir şekilde çalışmaya devam edecek. Biz de tabii ki gelecek süreçte nasıl değerlendirebiliriz bunları düşüneceğiz" sözlerini sarf etti. "En önemli bölge santrfor" Transfer için en önemli pozisyonun santrfor olduğunu aktaran Stoilov ,"Bu bunu bir an önce sonuçlandırmamız gerekiyor. Şu ana kadar tabii ki aklımızdaki aklımızda oyuncular vardı. Onlarla kulübü arasında görüşmeler de sürüyor ama bundan bununla ilgili daha fazla maalesef bilgi veremem. Bunu kulübe sormanız gerekiyor. Tabii ki doğru oyuncuları bulursak o zaman bazı oyuncuları ya kiralık olarak göndereceğiz ya da satacağız" ifadelerini kullandı. "Hedefimiz Avrupa" Geçen yıl hedefi çok yükseğe koyduğunu söyleyen Stoilov, "Avrupa’ya gitmek benim hayalim buna ulaşmak istiyorum. Taraftarlarımız, oyuncular, kulüp olarak hep beraber bu hayale inandık ve şu anda da bu hayalin peşinden hep beraber gidiyoruz ve sonuna kadar mücadele edip ne olacak sene sonunda bunu hep beraber göreceğiz. Şunun sözünü verebilirim. Oyuncularım bunu başarmak için her şeyi yapacaklar. Taraftarlarımızla bize inanılmaz bir destek veriyorlar. Onlarla beraber bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürdük. Geçen yıl da aslında böyle bir hedef koymuştuk çok gerçekçi gözükmeyen bir hedefti. Geçen sene yine bir mücadele ortaya koymuştuk bununla ilgili. Ve bu sezon sonuna kadar da bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Şimdi tabii ki transfer dönemi. Bu transfer döneminde takımdaki rekabeti de arttırmamız gerekiyor. Bununla ilgili dediğim gibi bu mücadeleyi sonuna kadar vereceğimizin size sözünü verebilirim. Çünkü ben bu takımın potansiyelinin de çok daha yüksek olduğuna inanıyorum" diyerek sözlerini noktaladı.