EKONOMİ - 09 Aralık 2025 Salı 12:00

ASO Başkanı Ardıç: "Portekiz ile ticari ilişkilerimize Ankara özelinde baktığımızda da son yıllarda ticaret hacminin dikkat çekici bir şekilde arttığını görüyoruz"

A
A
A
ASO Başkanı Ardıç: "Portekiz ile ticari ilişkilerimize Ankara özelinde baktığımızda da son yıllarda ticaret hacminin dikkat çekici bir şekilde arttığını görüyoruz"

Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, "Portekiz ile ticari ilişkilerimize Ankara özelinde baktığımızda da son yıllarda ticaret hacminin dikkat çekici bir şekilde arttığını görüyoruz. 2020 yılında 41 milyon dolar olan hacim, 2024 yılında yaklaşık iki buçuk kat artarak 111 milyon dolara ulaşmıştır" dedi.



Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından Portekiz’deki ticaret ve yatırım imkanlarının ele alındığı ‘Portekiz Ülke Günü’ etkinliği düzenlendi. ASO’nun ev sahipliğinde, Portekiz Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler ve yeni iş fırsatları masaya yatırıldı. Etkinliğin açılışında konuşan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye ile Portekiz arasındaki ticaret hacminin son yıllarda istikrarlı bir şekilde arttığını belirterek, Türk sanayicisinin Portekiz’in sunduğu yatırım ve ortaklık fırsatlarından yararlanması gerektiğini vurguladı. Portekiz Ankara Büyükelçisi Virginia Pina da Portekiz’in altyapı, enerji, savunma ve dijital dönüşüm gibi birçok alanda yeni projelere açık olduğunu ifade etti. Program kapsamında Portekizli yetkililer, ülkedeki ekonomik ortam, yabancı yatırımcılara yönelik teşvikler ve sektörel fırsatlar hakkında sunum gerçekleştirdi. Katılımcı firmalar ayrıca Portekiz Ekonomi ve Ticaret Müsteşarlığı temsilcileriyle birebir görüşmeler yaparak potansiyel iş birliği alanlarını değerlendirme imkanı buldu. ASO, düzenlediği ülke günü etkinlikleriyle üyelerinin dış pazarlara açılmasına katkı sağlamayı hedeflerken, Portekiz etkinliği özellikle Avrupa pazarına erişim fırsatları nedeniyle sanayicilerden ilgi gördü. Portekiz’de önümüzdeki dönemde hayata geçirilmesi planlanan büyük ölçekli altyapı ve yatırım projelerinin, Türk şirketleri için önemli bir iş hacmi doğurabileceği belirtiliyor.



"Portekiz ile Türkiye arasındaki kültürel bağlar doğal bir yakınlığa dayanır"


ASO Başkanı Ardıç, Portekiz ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin son 5 yılda arttığının ve bu durumun gelecek yıllarda da artarak devam edeceğini belirterek, "Portekiz ile Türkiye arasındaki kültürel bağlar, Akdeniz’in ortak değerleri ve çok kültürlü mirasın oluşturduğu doğal bir yakınlığa dayanır. Avrupa ekonomisinde Portekiz’in yenilikçi ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımı, Türkiye’nin güçlü üretim kapasitesiyle tamamlayıcı bir yapı oluşturmaktadır. Bu uyum, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin büyümesine katkı sağlarken; yenilenebilir enerji, savunma, lojistik, turizm ve dijital dönüşüm gibi alanlarda iş birliği fırsatlarını güçlendirmektedir. Özellikle son yıllarda ikili ekonomik ilişkilerimizde gözle görülür bir ivme yaşanmakta ve karşılıklı faydaya dayalı iş birlikleri giderek artmaktadır. Portekiz’in, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecini destekleyen ülkeler arasında yer alması, siyasi ve ekonomik ilişkilerimizin gelişimine ayrı bir güç katmaktadır. Ticaret hacmimiz de bu olumlu tabloyu net biçimde yansıtmaktadır. 2024 yılında Portekiz’e ihracatımız 1,6 milyar dolar, ithalatımız ise 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye ve Portekiz’in birbirini tamamlayan ekonomik yapıları; makine, otomotiv, elektrik-elektronik, ambalaj-kağıt sektörleri, lojistik, yenilenebilir enerji, turizm ve savunma sanayii gibi birçok alanda yeni iş birliği imkanlarını gündeme getirmektedir. Portekiz’in Avrupa Birliği içindeki stratejik konumu, yüksek yaşam standardı ve yenilenebilir enerji yatırımlarındaki başarısı; ülkemizin geniş ölçekli üretim gücü, sanayi çeşitliliği ve mühendislik kabiliyeti ile büyük bir uyum göstermektedir" şeklinde konuştu.



"Ankara, son 2 yıldır Portekiz ile ticarette fazla veren bir konuma gelmiştir"


Portekiz ile ticaret hacminin dengeli ve istikrarlı bir şekilde yükselme eyleminde olduğunun altını çizen Ardıç, "Portekiz ile ticari ilişkilerimize Ankara özelinde baktığımızda da son yıllarda ticaret hacminin dikkat çekici bir şekilde arttığını görüyoruz. 2020 yılında 41 milyon dolar olan hacim, 2024 yılında yaklaşık iki buçuk kat artarak 111 milyon dolara ulaşmıştır. Geçen yıl Ankara’dan Portekiz’e gerçekleştirdiğimiz ihracat 58,3 milyon dolar, Portekiz’den ithalatımız ise 53,1 milyon dolar seviyesine çıkmıştır. Ankara, son iki yıldır Portekiz ile ticarette fazla veren bir konuma gelmiştir. İhracatımızda ağırlık olarak makine ve aksamları, elektrik-elektronik ekipmanlar, savunma ve havacılık ürünleri, kimyasallar ile medikal ve optik cihazlar; ithalatımızda mekanik cihazlar, motorlu taşıt parçaları, tekstil ürünleri, plastik ve kauçuk türevleri ile gıda ve içecek ürünleri öne çıkmaktadır. Bu tablo, Ankara ile Portekiz arasında ticaretin sektör çeşitliliği yüksek, dengeli ve istikrarlı bir yapıda seyrettiğini göstermektedir" diye konuştu.



"Portekiz’e gelip yatırım yapmak isterseniz çok memnuniyet duyarız"


Portekiz’in Avrupa’ya, Afrika’ya ve Amerika’ya açılan bir kapı olduğunu ifade eden ve Türkleri Portekiz’e davet eden Portekiz’in Ankara Büyükelçisi Virginia Pina ise, "Portekiz güvenli bir ülke. Portekiz’de iyi karşılanacağınızdan emin olabilirsiniz. Biz de burada çok iyi karşılanıyoruz. Portekiz’e gelip yatırım yapmak isterseniz çok memnuniyet duyarız. Portekiz, Avrupa Birliği içerisinde büyük bir pazar. Ama sadece bunlarla kalmıyoruz. Bir kapı konumundayız. Amerika’ya, Afrika’ya açılan bir kapıyız. Portekiz, Orta Asya’ya ve Kafkaslara da açılan bir ülke. Biz, sizinle yatırım yapmaya hazırız. Türkiye’nin de hazır olduğunu biliyorum. Bu sene içerisinde de bunu somut olarak gösterdik" ifadelerine yer verdi.



ASO Başkanı Ardıç: "Portekiz ile ticari ilişkilerimize Ankara özelinde baktığımızda da son yıllarda ticaret hacminin dikkat çekici bir şekilde arttığını görüyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Soğan üreticilerine ‘Dikim zamanı’ uyarısı Alaşehir’de soğan tohumu satıcısı Kazım Kalın, yağışlarla birlikte toprağın ideal seviyeye ulaştığını belirterek üreticileri, "Verim kaybı yaşamamak için dikim tam şimdi yapılmalı." şeklinde uyardı. Tohum seçiminde iklim faktörünün kritik olduğunu vurgulayan Kalın, pazardaki güncel fiyatları da açıkladı. Manisa’nın Alaşehir ilçesinde yıllardır soğan ve soğan tohumu satışı yapan Kazım Kalın, son yağışlarla birlikte toprağın suya doyması ve tavlanması nedeniyle üreticilere önemli bir uyarıda bulundu. Kalın, yeşil ve baş soğan yetiştirmek isteyen çiftçiler için en uygun dikim döneminin başladığını söyledi. Toprağın tam kıvamına geldiğini belirten Kalın, "Üreticilerimizin verim kaybı yaşamamaları için soğanlarını bu günlerde dikmeleri gerekiyor." dedi. Tohum alırken çeşit seçimine dikkat Soğan tohumlarında çeşit seçiminin büyük önem taşıdığını vurgulayan Kalın, standart yerli, doğal, hobi ve hibrit tohumların yanı sıra olgunlaşma sürelerine göre erkenci, orta erkenci ve geç çeşitlerin tercih edildiğini ifade etti. İklimin soğan yetiştiriciliğinde belirleyici olduğuna dikkat çeken Kalın, "Gelişme döneminde soğuk hava, baş bağlama sürecinde ise sıcaklık ve serin iklim gerekiyor. Tohum seçerken mutlaka bölgenin iklimi göz önünde bulundurulmalı. Erkenci çeşitler ılıman iklimlerde, orta erkenci olanlar daha soğuk bölgelerde tercih ediliyor. Kışlık soğanlar ise acı çeşitler olarak bilinir." dedi. Ekim ve fiyat bilgilendirmesi Bahçe tipi yemeklik soğan dikimi için en uygun döneme girildiğini belirten Kalın, üreticilerin toprağın tavını değerlendirmelerini isterken, aynı dönemde sarımsak dikimlerinin de yapılabileceğini belirtti. Alaşehir’de salı günleri Kapalı Pazar Yeri, cuma günleri Soğuksu Mahallesi ve pazar günleri Yeni Mahalle’de kurulan semt pazarlarında soğan tohumları çeşidine göre kilogramı 90-125 TL, sarımsak ise 150-300 TL arasında alıcı buluyor.
Sivas Sivas’ta öğrenciler, meslek sektörleri temsilcileri ile buluştu Sivas’ta lise ve üniversite öğrencileri, iş adamları ile bir araya geldi. Bilgi ve tecrübe aktarımının hedeflendiği programda öğrenciler merak ettiği soruların yanıtını buldu. Sivas’ta Ticaret ve Sanayi Odası, Sivas Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile program düzenlendi. ‘Sivas Mesleki ve Teknik Eğitim Sektörel İş Birliği Buluşması’nda lisele ve üniversite öğrencileri iş insanları ile bir araya geldi. "Başarılı bir sonuç için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" Programda konuşan Sivas Ticaret ve sanayi Odası Başkanı Zeki Özdemir, "Mesleği; meslek liselerinden, üniversitelerimizin ilgili bölümlerinden mezun olduktan sonra hayata insanı bir adım daha hızlı yaklaştıran bir araç olarak görmek mümkün. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Milli Eğitim Bakanlığının bir protokolü gereği illerde ticaret ve sanayi odaları meslek liseleri ile protokol birlikteliği sağlıyorlar. Bizim de burada Organize Sanayi içinde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizle ve Bilişim Lisemizle proje okuluyuz. Biz de o okullarımızla beraber öğrencilerimizin gençlerimizin mesleki eğitimde başarılı bir sonuç vermeleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bir başka birlikteliğimizin sonucu olarak toplantıya Ticaret ve Sanayi Odamızın üyesi olan sanayicilerimizi de davet ettik. Sizlerle beraber onları buluşturmak istedik. Hem onların sizlerden olan talepleri hem de siz öğrencilerin buradaki sanayicilerle olan iletişiminin olmasının bizi çok mutlu ettiğini söylemek isterim" dedi. "Bütün çalışmalarımızın merkezinde bu ülkenin geleceği olan gençlerimiz var" Toplantının önemine dikkat çeken Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ise, "Bugün anlamlı bir vesile ile bir aradayız. Sivas Mesleki Ve Teknik Eğitimi Sektörel İş Birliği Buluşması’nda sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz. Sözlerimin başında bu etkinliğin hayırlara vesile olmasını diliyor, bugün burada eğitimle üretimin gençlikle sektörün ve hayallerle fırsatların buluştuğu önemli bir platformda bir arada buluşuyoruz. Bu buluşmayı değerli kılan en önemli unsur ise gençlerimiz bütün çalışmalarımızın merkezinde bu ülkenin geleceği olan gençlerimiz var. Şüphesiz mesleki ve teknik eğitim ancak sektörle iş birliği içerisindeyse anlam kazanır ve gelişir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Sivas İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Erdoğan sunum yaptı. Sunumun ardından söz alan öğrenciler, merak ettiği soruların yanıtını buldu.
İstanbul Ford, Avrupa stratejisinin bir sonraki aşamasını duyurdu Ford, Avrupa’da sürdürülebilir kârlılık yolunda yeni bir adım atıyor. Bu yolculuk iki güçlü temele dayanıyor: Ford Pro ile ticari araç ve hizmetlerde konumunu korumak ve elektrikli binek araçlardan oluşan yeni bir ürün gamını hayata geçirmek. Renault Group ile yapılan yeni stratejik ortaklık herkes için ulaşılabilir, yenilikçi elektrikli araçlar üretmek için endüstriyel ölçek ile markanın özgün tasarımını buluşturuyor. Ford, Avrupa’daki dönüşümün stratejisinin yeni aşamasını duyurdu. Markanın bireysel ve ticari müşterilere olan bağlılığını güçlendiren bu adım çeviklik, maliyet verimliliği ve net bir marka vaadi üzerine kurulu. Markanın Avrupa stratejisi üç temel üzerine inşa ediliyor: Başarılı Ford Pro ticari araç birimini daha da güçlendirmek, özgün yeni modellerle binek araç serisini genişletmek ve üretim sistemini ölçek ve maliyet avantajı oluşturacak şekilde geliştirmek. Avrupa’da sürdürülebilir ve kârlı bir iş modeli oluşturma yolunda marka, satın alınabilir ‘multi-energy’ binek araçlar ve müşterilerin elektrifikasyon yolculuğunda destek olacak ticari araçlardan oluşan güçlü bir ürün atağına başlıyor. Bu strateji ile Ford aynı zamanda zorlu pazarda rekabet gücünü de artıracak. Planlanan yeni modeller, mevcut ürün gamını zenginleştirecek ve 2028’de showroom’larda yerini alacak. Ford Motor Company Başkanı ve CEO’su Jim Farley, "Bir Amerikan şirketi olarak, Avrupa’yı sektörümüzün küresel dönüşümünde ön saflarda görüyoruz. Burada nasıl rekabet ettiğimiz, yeniliklerimiz, iş birliklerimiz ve yatırımlarımız gelecek nesil için oyun planını belirleyecek. Avrupa’nın geleceğine inanıyoruz, ancak bu geleceğe ulaşmak için her zamankinden daha hızlı ve daha verimli hareket etmemiz gerekiyor" dedi. Marka bu planı hızlandırmak için ilk adım olarak Renault Group ile stratejik bir ortaklık kuruyor. Ortaklık şunları kapsıyor: Binek Araçlar: Bu iş birliği kapsamında, Renault’nun Ampere platformu üzerinde geliştirilecek iki yeni Ford markalı elektrikli binek araç için anlaşmaya varıldı. Araçlar 2028’de showroom’larda yerini alacak. Verimlilik için ortak mimariden yararlanırken, tasarım ve sürüş dinamiklerinde Ford liderliği üstlenecek; böylece bu araçlar tamamen markanın ruhunu taşıyacak. Ticari Araçlar: Taraflar ortak platformları kullanarak sanayi ölçeğini artırmak amacıyla Ford ve Renault markalı hafif ticari araçların ortak geliştirilmesi ve üretilmesini değerlendirmek üzere bir niyet mektubu imzaladı. Bu ortaklık, iki güçlü markanın uzmanlığını, endüstriyel ölçeğini ve tedarik gücünü bir araya getirerek, son derece dinamik bir pazarda rekabet için gerekli verimlilik ve üretim ölçeğini sağlıyor. Ford Avrupa Başkanı Jim Baumbick, "Planımız, şirketimizin gücünü ortaya çıkarmak üzerine kurulu. Rekabet gücümüzü artırmak için stratejik ortaklıklar kuruyoruz, ama asıl odağımız ürün. Bu araçlar, sürüş keyfi yüksek, tamamen bağlantılı ve rakiplerinin arasından sıyrılan modeller olacak" dedi. Veri odaklı çözümlerle ticari müşterilerde üretkenlik arttırılıyor Ford Pro, ticari müşteriler için verimliliği artırmak amacıyla veriyi kullanmaya devam ediyor ve şirketin Avrupa’daki işlerinin itici gücü olmayı sürdürüyor. Yalnızca araç satmanın ötesine geçerek, milyarlarca araç verisini anlamlı içgörülere dönüştüren yazılım ve hizmetlerden oluşan kapsamlı bir ekosistem sunan Ford Pro, FordLive çalışma süresi sistemi ile yalnızca 2024 yılında Avrupa’daki işletmelere tahmini 820 bin ek araç kullanım günü kazandırdı. Güçlü ortaklıklardan oluşan geçmişin üzerine, optimize edilmiş endüstriyel ayak izi Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: ’’Renault Group ile açıkladığımız ortaklık, Avrupa’da Koç Holding ve Volkswagen ile olan başarılı iş birliklerimizle dolu hikayemizin devamı niteliğinde. Ortak platformları kullanarak, yenilikçi, ulaşılabilir ve tamamen Ford ruhunu taşıyan, özgün araçlar geliştiriyoruz. Koç Holding ile ortak girişimimiz olan Ford Otosan, sektördeki en başarılı iş birliklerinden biri olarak Avrupa’daki ticari araç işimiz ciddi değer katıyor. Markanın Avrupa’daki endüstriyel yapısıyla entegre olan Ford Otosan tesisleri, İngiltere’deki Halewood fabrikasına yapılan 380 milyon sterlinlik yatırımın ardından üretilen elektrikli güç aktarma üniteleriyle ve İngiltere’deki Dagenham fabrikasından sağlanan ileri motor teknolojisiyle destekleniyor. Volkswagen ile olan iş birliğimiz ise hem ticari araç hem de binek araç işimizi güçlendirmeye önemli katkı sağlıyor. Bu ortaklık kapsamında geliştirilen Ford’un mevcut elektrikli araç serisi, Almanya Köln’deki yeni elektrikli araç merkezimizde üretiliyor. Aynı zamanda marka ‘multi energy’ araçlara geçişi desteklemek ve müşterilerine daha fazla seçenek sunabilmek için Avrupa’daki üretim operasyonlarını dönüştürüyor. Markanın Valencia fabrikası Avrupa’da daha güçlü binek araç portföyü oluşturma planında kritik bir rol oynamaya ise devam ediyor.’’ Ford’dan yapıcı politika uyumuna çağrı Markanın Avrupa stratejisi, değişen karbondioksit emisyon düzenlemelerine uyum sağlamak ve elektrifikasyona geçiş sürecinde müşterilere uygun fiyatlı, çoklu enerji seçenekleri sunmak üzerine şekillendirildi. Avrupa’da elektrikli araçların payı yüzde 16,1 seviyelerinde seyrediyor. Bu oran Avrupa’nın 2025 için koyduğu yeni araçların yüzde 25’inin elektrikli olma karbondioksit hedefinin oldukça gerisinde. "Elektrifikasyondan herkesin faydalanmasını sağlamalı ve müşterilere seçim hakkı tanımalıyız; ister tamamen elektrikli ister hibrit araçlar olsun" diyen Baumbick "Buradaki amaç, geçiş sürecini tüm tüketiciler ve işletmeler için daha cazip ve daha erişilebilir hale getirmek; talebi zorlamak yerine teşvik etmek" açıklamasında bulundu. Marka, elektrifikasyona başarılı bir geçiş için üç aşama öneriyor: Hedeflerin gerçeklerle uyumlu hale gelmesi. Karbondioksit hedefleri pazarın adaptasyon hızına göre uyumlanmalı ve üreticilere güvenilir bir 10 yıllık planlama perspektifi sunulmalı. Bu, tüketicilere hibrit araçları daha uzun süre kullanma seçeneği tanımayı da kapsıyor; onları hazır olmadıkları bir sıçramaya zorlamak yerine geçişi kolaylaştırmalıyız. Geçişin teşvik edilmesi. Avrupa’daki üreticiler elektrikli araçlara milyarlarca euro yatırım yaptı. Hükümetler bu çabayı, tutarlı satın alma teşvikleri ve yalnızca büyük şehirlerle sınırlı kalmayan, kırsal bölgelere kadar uzanan bir şarj altyapısıyla desteklemeli. İşleyen ekonominin desteklenmesi. Ticari araçlara yönelik mevcut yaklaşım, Avrupa’nın bel kemiğine ekonomik bir yük getiriyor. Satın alınan yeni ticari araçların sadece yüzde 8’i elektrikli. Bu araçlar tesisatçılar, çiçekçiler ve inşaatçılar için birer iş aracı. Ticari araçlara yönelik agresif karbondioksit hedefleri, Avrupa GSYİH’sinin yüzde 50’sinden fazlasını üreten küçük ve orta ölçekli işletmeleri haksız yere cezalandırıyor.