EKONOMİ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 01:28

Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak”

A
A
A
Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak”

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi.


AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.


Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi.


Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı.


“Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak”


Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu.


“BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil”


Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi.


TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti.


“Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı”


E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi.


“Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak”


Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu.


“2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor”


Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti:


“Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.”


Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı.


Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi.


"Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda"


Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi.


“İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor”


Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi:


"İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.”


“Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru”


Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu.


Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Mete Vardar: "Camiamızda herkesi birlik ve beraberliğe davet ediyorum" Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Mete Vardar, 29 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşecek olağanüstü seçimli kongre öncesi camianın birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini söyledi. Vardar, "Kim kazanırsa kazansın camia bütünüyle birlikte o başkanı desteklemek zorunda" dedi. Turkuvaz Medya Spor Zirvesi, Turkuvaz Medya Merkezi’nde yapıldı. Zirveye Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Mete Vardar ve Futbol Şube Sorumlusu Feyyaz Uçar da katıldı. Siyah-beyazlı yöneticiler, zirvede gerçekleşen panelde açıklamalarda bulundu. Mete Vardar: "Beşiktaş sahaya kendi karakterini koyduğu zaman yenemeyeceği takım yok" Beşiktaş’ın çok büyük bir camia olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Mete Vardar, "Türkiye’nin en köklü camiası. Tabii ki arzu etmediğimiz sonuçlarla karşılaştık. Bu anlamda çok büyük üzüntüler yaşadık. Yöneticilik yapıyoruz ama bizim taraftar duygumuz da çok fazla. Sezon başında Türkiye Kupası ve Süper Kupa’yı aldık. Tabii ki umutlarımız çok daha fazlaydı ama bazen şansızlıklar, bizim de hatalarımız oluyor. Belki takım yapılanmasında kısmen de olsa farklı çalışmalar yapılabilirdi. Bunlarla ilgili tabii ki bizim de hatalarımız var. Fenerbahçe derbisi sadece 3 puandan çok, camiamıza bir mutluluk gerekiyordu. O anlamda çok önemsiyorduk. Serdar Topraktepe hocamıza, futbolcularımıza çok teşekkür ediyorum. Beşiktaş sahaya kendi karakterini koyduğu zaman yenemeyeceği takım yok. Türkiye liginde çok önemsenmesi gereken kadromuz olduğunu düşünüyorum. Eksiklerimiz ve yanlışlarımızı tabii ki var. Bunları gözlemliyoruz. Şimdi Avrupa maçımız var. Orada 9 puanı çıkarsak, 24’e girebiliyoruz. Ondan sonra da Adana Demirspor deplasmanımız ve Alanyaspor maçımız var. Bu 3 maçı da kazanırsak hem ligde hem Avrupa’da sezon başında o umut veren Beşiktaş’ın tekrar olgunlaşacağını ve sahaya bu dinamizmi getireceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Hakkaniyet herkese lazım" Asbaşkan Mete Vardar da Rey Manaj ile Barış Alper Yılmaz arasındaki pozisyona değindi. Vardar, "Barış Alper ile ilgili hepimiz üzüldük. O pozisyonla ilgili hakemin tavrının kırmızı kart olması gerektiğini söyledik. Peki aynı tavrı niye Rafa Silva’ya, Antalyaspor maçında yapılan faulde gösterilmedi. Bizim milli takım oyuncumuz, çok önemli. Rafa Silva da Türkiye’deki futbol izlenmesindeki çok önemli bir oyuncu. Hakkaniyet diyoruz ya, bu herkese lazım. İğneyi kendimize batırmadığımız müddetçe bu tür sorunlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Barış’ın pozisyonuna ne kadar üzüldüysek, Beşiktaş’ın oyuncusuna, başka bir takım oyuncusuna da aynı tepkiyi göstermiyorsak o zaman hakkaniyet olmuyor" diye konuştu. "Camiamızda herkesi birlik ve beraberliğe davet ediyorum" 29 Aralık Pazar günü gerçekleşecek olağanüstü seçimli kongre öncesi camiaya seslenen Mete Vardar, "Beşiktaş olarak son 10 yıldır ne yazık ki çok bölünmeye başladık. Hem kendi şahsım hem aile olarak kulübün 40 yıldır içerisindeyiz. Bu kadar parçalandığımız bir dönemi, bunda belki küçük de olsa bizim de zafiyetimiz olmuş olabilir ama bunu çok üzüntüyle karşılıyorum. Camiamızda herkesi birlik ve beraberliğe davet ediyorum. 29 Aralık‘taki kongrede Hüseyin Yücel de kazansa Serdal Adalı da kazansa birbirlerini destekleyecek. Serdal Adalı’nın listesinde benim çok yakın dostlarım var. Biz niye böyle kongre süreçlerinde, kongreden nemalanan, insanların kutuplaştığı bir camia haline geliyoruz. Rica ediyorum 20 milyonluk camiamıza, 50 bine yakın kongre üyemizin birlikte olmak için elinden geleni yapması lazım. Neredeyse Beşiktaş’ın mağlubiyetini kendisine pozitif bir etken olarak gören insanlarla karşılaşıyorum. Kim kazanırsa kazansın camia bütünüyle birlikte o başkanı desteklemek zorunda. Biz rekabet olarak mücadele ettiğimiz diğer kulüpleri ancak böyle geçebiliriz" cümlelerine yer verdi. Feyyaz Uçar: "MHK’da artık gelişme görmek istiyoruz" Süper Lig’in 15. haftasında oynanan Sivasspor - Galatasaray maçının son dakikalarında Rey Manaj’ın, sarı-kırmızılı futbolcu Barış Alper Yılmaz’a yaptığı faulün kırmızı kart ile cezalandırılması gerektiğini dile getiren Feyyaz Uçar ise, "Hakem nasıl öyle bir karar verdi hala anlamış değilim. VAR’da izledikten sonra kırmızıyı çıkarmamasını anlamış değilim. Dünyanın her yerinde kırmızı kart ama biz bu tür darbelere çok maruz kaldık zamanında. Kaldığımız zaman da çıkar konuşuruz. Gerektiği zaman az ve öz, anlaşılacak şekilde hitap edersek camialara daha iyi oluyor. Camiamızın hakkını savunmak için her türlü çabayı göstereceğiz. Oynadığım yıllardan itibaren olmak üzere Merkez Hakem Kurulu’nda (MHK) artık bir gelişme görmek istiyoruz ama pek fazla bir değişiklik olmuyor. Bu acı bir durum aslında. Bunu bir şekilde çözmemiz lazım. Nerede hata yapılıyor? Hakemlerin eğitimi mi az, seçilen insanlar mı yanlış ya da görevlendirmelerde mi bir problem var" şeklinde konuştu.