POLİTİKA - 06 Kasım 2023 Pazartesi 13:45

Bakan Işıkhan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Çalışma Hayatı” paneline katıldı

A
A
A
Bakan Işıkhan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Çalışma Hayatı” paneline katıldı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Emeklilerimizin yüzünü daha da güldürecek yeni adımlarla tüm vatandaşlarımızı refaha ortak edeceğiz” dedi.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi tarafından düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Çalışma Hayatı” Paneline katıldı.


Burada konuşan Bakan Işıkhan, sözlerine Cumhuriyetin100. Yılını kutlayarak başladı. Filistin’de yaşananlara da değinen Işıkhan, şunları kaydetti:


“Cumhuriyetimizin 100. yılını, bizim için ifade ettiği anlam ve önemine yakışır bir şekilde kutluyoruz. Ancak diğer yandan da Filistin’de, tüm dünyanın gözü önünde soykırıma uğrayan kardeşlerimizin acısını yaşıyoruz. İnsanlığın utancı haline gelen İsrail’in uluslararası hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini kararlılıkla vurgulamak istiyorum. İsrail, ne yazık ki; Avrupa ve Amerika’nın desteğiyle, bir aydır Gazzeli kardeşlerimizi çok büyük bir zulme ve vahşete maruz bırakıyor. Filistin tüm insanlığın ortak davası ve ortak vicdanıdır. Daha doğmamış bebeklerin katledildiği bu soykırımda asıl öldürülen insanlığın vicdanıdır. Biz geçmişten bugüne, her daim mazlum ve mağdurun safında yer almış bir millet olarak bugün de Gazze’nin sesi olmaya, onurlu ve adil tavrımızı korumaya, zulmün karşısında olmaya devam edeceğiz.”



“İşçimizin, emekçimizin alın teri, işveren ve yatırımcılarımızın cesareti en büyük motivasyon kaynağımız oldu”


Bakan Işıkhan, yüzüncü yılın aynı zamanda Türkiye Yüzyılı vizyonunun da işaret fişeği olacağına vurgu yaparak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yerleştirdiği anlayış olan; devleti, halkımıza bir hizmet aracı olarak gören yönetim anlayışımız sayesinde, 21 yıldır her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da sosyal devlet anlayışımızın gerektirdiği şekilde insan odaklı, hak ve adalet temelli politikaları hayata geçirdik ve geçirmeye de devam edeceğiz. İşçimizin, emekçimizin alın teri, işveren ve yatırımcılarımızın cesareti, milletimizin desteği bizim en büyük motivasyon kaynağımız oldu. Doğduğu andan ölümünden sonrasını dahi kapsayan sürece kadar her anında 85 milyon vatandaşımızın yanında olduk, her birinin sorunuyla birebir ilgilendik. Çalışanımızın, emeklimizin, memurumuzun, işverenimizin, girişimcimizin sorununu kendi sorunumuz olarak gördük” ifadelerini kullandı.



“Çalışma hayatının yapısal sorunlarının çözümü için çok ciddi adımlar attık”


Çalışma hayatının yapısal sorunlarının çözümü için çok ciddi adımlar atıldığına işaret eden Bakan Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Önce uluslararası standartlara uygun şekilde mevzuatımızı düzenledik. Yasal düzenlemeler yaparak sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırdık. Çözülemez olarak görülen sorunlarımızı dosya dosya ele alıp çözüme kavuşturduk. EYT’yi gündemimizden kaldırdık. Salgınlar, yangınlar, depremler ve bunlarla beraber gelen küresel finans krizleri gibi son yıllarda birçok ülkenin üstesinden kolay kolay gelemeyeceği bu zor zamanları büyüyerek ve gelişerek atlattık. Kolay kolay yıkılmayacak sağlam ekonomik yapımız sayesinde her şeye rağmen büyümeye devam ettik. Bu şartların sebep olduğu enflasyonun olumsuz etkilerine karşı hem çalışanımıza hem de işverenimize kalkan olmaya devam ediyoruz.”



“Emeklilerimizin yüzünü daha da güldürecek yeni adımlarla tüm vatandaşlarımızı refaha ortak edeceğiz”


Bakan Işıkhan, 11 ilin yıkımına sebep olan 6-7 Şubat depremlerinde dahi teşviklerle, desteklerle, çalışma hayatını ayakta tutacak birçok önlem alındığını hatırlatarak, “Ekonominin çarklarını bir saat olsun dahi durdurmadık. Sadece son 6 ay içerisinde; Temmuz ayından geçerli olmak üzere Asgari ücrete ilave artış yaptık. Bir yılda yaptığımız zam yüzde 107 oldu. En düşük memur maaşını 22 Bin TL’ye çıkardık. 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecimizi başarıyla yürüttük. Diğer paydaşlarımızla yeni protokoller imzaladık ve iş dünyamızın birçok temsilcisiyle sık sık bir araya gelerek ihtiyaç ve talepler noktasında yeni çözüm yolları aradık. Çalışmayan emeklilerimize 5 bin TL ikramiye veriyoruz. İnşallah emeklilerimizin yüzünü daha da güldürecek yeni adımlarla tüm vatandaşlarımızı bu refaha ortak edeceğiz” diye konuştu.


Çalışma hayatının çok taraflı ve çok yönlü bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Işıkhan, çalışma barışının sağlanması ve çalışma hayatının geleceği bakımından tüm faktörleri dengede tutacak çok yönlü bir bakış açısının gerekli olduğunu kaydetti.


İşçi, işveren ve kamu sac ayaklarının yanı sıra bu yapıyı ayakta tutan, destekleyen gerek teorik gerekse pratik anlamda tecrübeleriyle, bilgi birikimleriyle katkı sağlayanın akademi camiası olduğuna dikkati çeken Bakan Işıkhan, şöyle devam etti:


“Her hareket düşünceyle başlar, pratik teoriyle oluşur. Konunun bilgi ve teori kısmını temsil eden değerli hocalarımızın çalışmalarını çok önemsiyor, Türkiye Yüzyılını çalışma hayatını daha müreffeh şartlarda birlikte inşa edeceğimize inanıyorum. Özellikle teknolojinin hızla ilerlediği yeniçağın gereklilikleri çerçevesinde; işgücü piyasasının ihtiyaçlarının tespiti, sosyal karşılığı, yeni çalışma modelleri, yeni meslekler, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması, sosyal güvenlik sisteminin daha da geliştirilmesi gibi kritik noktalarda fikir, öneri ve bilimsel çalışmalar, kamu hizmetlerimize büyük katkı sağlayacaktır. Özellikle üniversite öğrencilerimiz başta olmak üzere tüm genç kardeşlerimizin geleceğe yürüdükleri yollarına meşale olacak bu tür çalışmalara büyük önem verdiğimizi de ifade etmek isterim.”


“Gençlere yönelik politikaların üzerinde hassasiyetle duruyoruz”


Işıkhan, gençlere yönelik politikaların üzerinde hassasiyetle durdukların ve bu alanda yoğun mesai harcadıklarına vurgu yaparak, “Bakanlık olarak genç istihdamına yönelik, bilhassa nitelikli işgücü yetiştirme noktasında önemli çalışmalar yapıyoruz. Aktif işgücü programlarımızla, teşvik ve desteklerimizle, paydaşlarımızla ortak yürüttüğümüz özellikle kadın ve gençlerimize yönelik projelerle sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu yüzyılı emeğin, üretimin, kalkınmanın yüzyılı yapma sözümüzde kararlıyız. Bunu gençlerimizle, akademisyenlerimizle, işçi ve işverenlerimizle birlikte yapacağız” değerlendirmesinde bulundu.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak çalışma hayatında adaleti, sosyal ve teknik güvenliği tesis etmeye, istihdamı artırmak adına gerekli tüm teşvikleri sağlamaya, her yıl daha da büyüyen ekonomik ve sosyal refahını 85 milyon vatandaşın tamamına yansıtmaya devam edeceklerini aktaran Bakan Işıkhan, panelin hayırlı olmasını dileyerek sözlerini sonlandırdı.



“Son 6 asgari ücret görüşmesinin hiçbirinde hiç birinde muhalefet şerhimiz yok”


Sempozyumda açıklamalarda bulunan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç, TİSK olarak son 6 asgari ücret görüşmesinin hiçbirinde muhalif bir imza atmadıklarını vurgulayarak, “21 üye işveren sendikamız ve yaklaşık 2 milyon çalışanıyla Türkiye istihdamına, üretimine, ekonomisine ve büyümesine katkıda bulunuyoruz. Ekosistem olarak gayrısafi yurtiçi hasılaya yaklaşık 200 milyar dolar, ihracata 100 milyar dolarlık katkı sağlıyoruz. Sosyal güvenlik kurumu gelirlerinde yüzde 15’lik bir paya sahibiz. İSO500’de yer alan ilk 10 şirketin 7’si TİSK ekosisteminden. Bundan dolayı gurur duyuyoruz. Gücümüzü devletine ve çalışanına sorumluluklarını tam olarak yerine getiren, üreten rekabetçi kayıtlı ve güçlü işletmelerden alıyoruz. Aldığımız bu güçle işletmelerimizi yurtiçinde 40’tan yurtdışında ise 10’dan fazla kurum ve kuruluşla temsil ediyoruz. Asgari ücret müzakerelerinde masada olmayı her daim önemsedik. TİSK olarak hep masadaydık, hiç kalkmadık. Son 6 asgari ücret görüşmesinin hiçbirinde muhalefet şerhimiz yok” ifadelerini kullandı.


“Birçok ülkenin üstesinden kolay kolay gelemeyeceği bu zor zamanları, büyüyerek ve gelişerek atlattık”


Yaşanan küresel sorunları Türkiye’nin birçok ülkenin aksine büyüyerek atlattığını vurgulayan Koç sözlerini şu şekilde bitirdi:


“Salgınlar, yangınlar, depremler ve bunlarla beraber gelen küresel finans krizleri gibi son yıllarda birçok ülkenin üstesinden kolay kolay gelemeyeceği bu zor zamanları, büyüyerek ve gelişerek atlattık. Kolay kolay yıkılmayacak sağlam ekonomik yapımız, sayesinde her şeye rağmen büyümeye devam ediyoruz. Bu şartların sebep olduğu enflasyonun olumsuz etkilerine karşı hem çalışanımıza hem de işverenimize kalkan olmaya devam ediyoruz.”



Bakan Işıkhan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Çalışma Hayatı” paneline katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.
Konya Konjonktivit tedavi edilmezse gözde ömür boyu izler bırakabiliyor Uzmanlar, gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkan kırmızı göz hastalığı olarak bilinen konjonktivitte, belirtileri görülen kişilerin göz doktoruna gitmesi konusunda uyarıyor. Konjonktivit, gözün beyaz ve şeffaf bölümünü ve göz kapaklarının içini kapsayan tabakanın (konjonktivanın) iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Normalde saydam olan konjonktiva, iltihap oluştuğunda pembe ya da kırmızı renk alıyor. Konjonktivitin temas yoluyla bulaştığını ifade eden Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hasta olan kişi elini gözüne dokunduktan sonra başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor" dedi. "Göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür" Adenoviral konjonktivitlerin, adenovirüs denilen bir virüs nedeniyle ortaya çıktığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hastalarımızda genellikle ilk günlerde gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkar. Özellikle pandemi döneminden sonra adenovirüslerdeki salgınlar daha da artmaya başladı. Daha çok toplu yaşam alanları, çocuklarımızın gittiği kreşler gibi alanlarda daha sık görülüyor. Çünkü bu enfeksiyonda en önemli etken aslında dışarıdan bulaş. Havadan bir bulaş olmuyor. Genellikle temasta bulaş olur. Hasta olan birey elini gözüne dokunduğu zaman başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor. Bu virüs aslında uzunca sürebilen, tamamıyla geçmesi bazen bir ayı bulabiliyor, bazen göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür. O yüzden evde herhangi birinde gözünde bir kızarıklık başladı, birkaç gün içinde şiddetlenerek arttı, göz kapaklarında şişlik oldu, aşırı bir kızarıklık oldu mutlaka bir an önce bir hekime başvurmak lazım. Hekim muayenesinde eğer adenovirüs tanısı koyduysa hemen uygun ilaçlarla tedaviye başlıyor" diye konuştu. "Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz" Evde dikkat edilmesi gereken birtakım durumlar olduğunu belirten Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Elimizi her gözümüze dokundurduğumuzda mutlaka sabunlu suyla beraber yıkamamız gerekiyor. Ortak havlu kullanımını ortadan kaldırmalıyız. Bu tarz şeyler evde salgınlar halinde görülmesine neden oluyor. Genellikle gördüğümüz tablolar ailede bir sağlık çalışanı ya da çocuklarımız kreşe gittikten sonra diğer aile bireylerine bulaşla ortaya çıkıyor. Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz. Fakat hastalarımız bize geç zamanda gelirse ya da kişilerin bağışıklık sistemine bağlı göz yüzeyinde kalıcı izler oluşturursa, bu kalıcı izler göz yüzeyinde ömür boyu bile kalıcı olabilen izler bırakabilmekte. Bu da hastaların gözünde astigmata, görme bulanıklıklarına neden olabilmektedir. O yüzden böyle bir durumdan şüpheleniyorsak en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimine başvurmalıyız" şeklinde konuştu.
Siirt Siirt ili Pervari kırsalında gerçekleştirilen “Gürz-2” operasyonunda 2’si turuncu 2’si gri kategoride olan 4 terörist etkisiz hale getirildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Siirt ili Pervari kırsalında gerçekleştirilen “Gürz-2” operasyonu ile turuncu kategoride olan Benda Amed kod adlı Semra Ayverdi ve Baran Hemlin kod adlı Seyithan Sencer ile gri kategoride olan Sarı İbrahim kod adlı Yakup Nişo ve Destina Botan kod adlı Bişenk Durmuş adlı 4 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ile TEM Daire Başkanlığı koordinesinde, Asayiş Kolordu Komutanlığı sevk ve idaresinde; Siirt, Şırnak ve Van İl Jandarma Komutanlıklarınca yapılan istihbari çalışmalar sonucu Pervari kırsalında “Gürz-2” operasyonu gerçekleştirildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçakları, ATAK taarruz helikopterleri ile J-SİHA desteğinde Jandarma Özel Harekat (JÖH), Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK), Jandarma Komando timleri ve Güvenlik Korucuları ile teröristler arasında sıcak temas sağlandı. Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu teröristler çatışmada silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildi. Etkisiz hale getirilen teröristlerin; 6 güvenlik görevlisi ile 5 sivil vatandaşın şehit edildiği, 6 güvenlik görevlisi ve 11 sivil vatandaşın yaralandığı toplam 9 eyleme katılan turuncu kategorideki Benda Amed kod adlı Semra Ayverdi ve Baran Hemlin kod adlı Seyithan Sencer ile gri kategorideki Sarı İbrahim kod adlı Yakup Nişo ve Destina Botan kod adlı Bişenk Durmuş adlı teröristler olduğu tespit edildi. Teröristlerin katıldığı eylemler ise şu şekilde: “31 Temmuz 2015 tarihinde Tunceli- Erzincan kara yolunda araç yakılması ve yol kesilmesi eylemi, 21 Ağustos 2015 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında üs bölgesine yapılan saldırıda 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 2 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 12 Ağustos 2016 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında yol kesme eyleminde 2 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 1 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 1 Eylül 2016 tarihinde Siirt ili Pervari ilçesi kırsalında meydana gelen çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 1 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 24 Mayıs 2017 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında meydana gelen çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 2 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 17 Eylül 2018 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında aracın yakılması ve 2 sivil vatandaşın şehit edilmesi eylemi, 15 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak-Beytüşşebap karayolu yapımında çalışan işçileri taşıyan minibüsün EYP’ye basması sonucu 1 sivil vatandaşın şehit edilmesi, 2 sivil vatandaşın yaralanması eylemi, 8 Haziran 2020 tarihinde Van ili Çatak ilçesi kırsalında yol iyileştirme çalışması esnasında EYP’nin patlaması sonucu 2 sivil vatandaşın şehit edilmesi, 9 sivil vatandaşın yaralanması eylemi, 13 Ekim 2022 tarihinde Van ili Çatak ilçesi kırsalında 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi eylemi."