POLİTİKA - 14 Ekim 2024 Pazartesi 14:32

Bakan Tunç: (Narin Güran ile ilgili) "Kimin hangi dakikada nerede olduğu, kimlerle kimin beraber olduğu belirlendi"

A
A
A
Bakan Tunç: (Narin Güran ile ilgili) "Kimin hangi dakikada nerede olduğu, kimlerle kimin beraber olduğu belirlendi"

Ankara(İHA) Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “Anayasa’nın ilk 4 maddesi hakkında bir tartışma söz konusu olamaz” dedi.



Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla düzenlenen İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışı Başkent Millet Bahçesi’nde gerçekleşti. Açılışa Ankara Valisi Vasip Şahin, YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, Bakan yardımcıları ile yargı üyeleri katıldı. Programda konuşan Tunç, Adaletin tecellisi, toplumu suçtan korumak ve özellikle toplumsal barış ve huzuru korumaktır. Adaletin amacı ve hukuk devletinin asli gayesi bu. Adaletin tecellisi dediğimiz zaman da tabii bunun en önemli kısmı da ceza adalet sistemimiz. Ceza adalet sistemi caydırıcı olmalı. Toplumu suçtan korumalı, hak edene hak ettiğinin yaptırımı vermeli. Ceza adalet sistemi üç önemli aşamadan ibaret. Birincisi kişinin suç işleyip işlemediğiyle ilgili delillerin araştırılması safhası. Yani soruşturma safhası. Bir sonraki safhaya hazırlık özellikle o kişinin hangi suçu işlediği ve işlediği suça ilişkin delillerin toplanması süreci. Bu araştırma ve soruşturma tamamlandıktan sonra da ikinci aşama dava aşaması, kovuşturma aşaması, delillerin takdiri aşaması. Hakimlerimizin, ve savcılarımızın yargılama yaparak kişilere işledikleri suçun karşılığı olan yaptırımı orada kararlaştırması. Ve soruşturma ve kovuşturma aşamasından sonraki ceza adalet sisteminin en önemli aşaması ve son infaz aşaması, cezanın infazı, cezanın infazı eğer kişiyi ıslah edebiliyorsa onu topluma kazandırabiliyorsa, bir daha suç işlemeyecek hale getirebiliyorsa o zaman işte infaz aşaması. Ve sonuç olarak ceza adaletinin en önemli aşaması da gerçekleşmiş olur” diye konuştu.


“İki yılın altındaki suçlarda cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya ilişkin çalışmalarımız var”


9. ve 10. yargı paketi hakkında konuşan Tunç, “Şu anda meclisin gündeminde olan dokuzuncu yargı paketinde yine meclisin gündeminde olan milletvekillerimizin takdirlerine arz ettiğimiz onuncu yargı paketinde de gerek ceza adalet sistemiyle ilgili olarak cezalardaki caydırıcılıkla ilgili olarak önemli taslaklarımız var. Milletvekillerimizin takdirlerine bunlarız ilettik. Tabii bazı suçlar bakımından, özellikle iki yılın altındaki suçlarda cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya ilişkin denetimli serbestlik uygulamalarına yönelik koşullu salıverme uygulamalarına yönelik Türk Ceza Kanunu’muzda özellikle bazı suçlarla ilgili alt ve üst sınırlardaki toplumdan ve uygulayıcılardan gelen eleştirilerin ortadan yönelik bazı çalışmalarımız var. Özellikle hem dokuzuncu ve hem onuncu yargı paketleri içinde Meclisin gündeminde olan hem de önümüzdeki günlerde. Hukukun üstünlüğünü esas alan bir yargı sistemi ve vatandaşlarımızın yargıya güvenini en üst noktaya taşıma amacı taşıyan Yargı Reformu Strateji Belgemizdeki hazırlıklarımızı da tamamlamış bulunuyoruz. Önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşıldıktan sonra o belgede de özellikle kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin gerek yasamayı ilgilendiren, gerek yürütmeyi, gerek yargıyı ilgilendiren hususlarla alakalı kamuoyuyla paylaşıp sonrasında inşallah hayata geçireceğiz” dedi.


Bakan Tunç fuarı gezdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.


Bir basın mensubunun “Narin Güran cinayeti soruşturması hangi aşamada?” şeklindeki sorusu üzerine Tunç, “Biliyorsunuz daha önce de sizlerle paylaşmıştık. 21 Ağustos’ta Narin kızımız kaybolmuştu. Akşamında bir kayıp ihbarıyla arama çalışmaları başlamıştı. Sonra adli soruşturma başladı. O kapsamında ifadeleri alındı. Şu anda tutuklular var. Tutukluların yanı sıra adli kontrollü olan şüpheliler var. Yaklaşık 250’ye yakın kişinin ifadesi alındı. Özellikle şüpheliler konusunda tekrar ifadelerin alınması söz konusu oldu. Tespit edilen kamera görüntüleri oldu. Bu görüntülerin TÜBİTAK değerlendirmesi yapıldı. Sonrasında Narin kaybolduktan sonra evlerinin önüne kamera takanlar oldu. Bu kameralara giren, o görüntülerde toplandı ve incelemeleri yapıldı. Yine HTS kayıtları tespit edildi. Geriye dönük o bölgede kimlerin kimlerle konuştuğu, şüpheliler bakımından özellikle baz çakışmaları çok önemliydi. O daraltılmış baz çakışmaları bilirkişi incelemeleriyle çok önemli verilere de ulaştırdı. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Narin evladımızın katilleri yargı önünde hesap verecek” şeklinde konuştu.


“İlk 4 maddeyle ilgili bir tartışma söz konusu olamaz”


TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Anayasa’da yer alan ‘Devletin milletiyle ve ülkesiyle bir bütündür’ tabirinin değişmesi” gerekir şeklindeki cümlesi sonrası kamuoyunda oluşan Anayasa’nın 3 maddesi ile ilgili tartışmalar üzerine ise Tunç, “Sayın Meclis Başkanımız bir açıklama yaptı. Onu kastetmediğini söyledi. Anayasamızın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim herhangi bir tartışmamız söz konusu olamaz. Anayasamızın ilk 4 maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin niteliklerini belirleyen bir maddedir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne vurgu yapan, İstiklal Marşımız, başkentimiz, Ankara, ve ay yıldızlı al bayraktan bahseder. Bu nedenle ilk 4 maddeyle ilgili olarak kesinlikle bir tartışma söz konusu olamaz. Sayın Meclis Başkanımız da bunu ifade ettiler. Yeni anayasa çalışmalarını bu şekildeki tartışmalara boğmamamız lazım. Meclis Başkanımız da kastının bu olmadığını yurt dışından verdiği demeç de gösterdi. Meclis Başkanımızın kastetmediği bir hususu farklı noktaya çekerek bir takım yorumlar yapıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız her konuşmasının sonunda tek devlet diyor, tek vatan diyor, tek millet diyor, tek bayrak diyor. Dolayısıyla bizim anayasamızın ilk 4 maddesini bu şekilde ifade ediyor. Dolayısıyla burada ilk 4 maddeyle ilgili bir tartışma söz konusu olamaz. Yeni anayasaya da Türkiye’nin ihtiyacı vardır” diye konuştu.


Bakan Tunç, Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki bir hayvan rehabilitasyon merkezinde çöp torbaları içinde çok sayıda kedi ve köpeğin ölü olarak bulunmasına ilişkin, “Gebze’deki olayla ilgili olarak da soruşturma başlatıldı. Orada eğer kanuna aykırı bir uygulama varsa zaten gerekli yaptırımlar gerçekleşir. Orada kanun açık. Burada sebepsiz yere hayvan öldürmenin cezalandırılacağı açıkça yazıyor zaten. Bu yasa hayvanları öldürme yasası olarak lanse edilmiştir. Tarım Bakanlığımız bu konunun üzerinde çok çalıştı. Özellikle bu yasa hayvanları öldürme yasası değil, hayvanları da insanları da özellikle tehlikeli durumlardan korumak, çocuklarımızı korumak, sokaklara daha güvenli hale getirmek için yapıldı. Eğer orada bir yanlış uygulama varsa elbette ki onun soruşturması yapılır” dedi.


Bakan Tunç, Eylem Tok’un, İstanbul’da bir kişinin ölümüne neden olan oğlu Timur Cihantimur’u ABD’ye kaçırmasıyla ilgili Türkiye’ye iade süreci hakkındaki soru üzerine “Şu anda orada iade yargılaması devam ediyor. En son iade yargılaması yapan hakim iddiaları özetleyen bir dilekçe vermeniz gerekir dedi ve duruşmayı erteledi. O duruşma devam ediyor. İade gerçekleşirse Türkiye’ye gelir ve buradaki işlemiş oldukları suçlar nedeniyle yargı önüne çıkarılır. Oradaki süreci bekleyelim yani bizim bütün belgelerimiz, iade talebimiz hepsi oradaki makamlarda. Oradaki savcının da iade konusundaki görüşleri ortada. Dolayısıyla oradaki yargı sürecini bekleyeceğiz” ifadelerini kullandı. (HT

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş: "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan mübarek üç ayların başlamasıyla ilgili bir mesaj yayımladı. Arpaguş, üç ayların insanın hayatını yeniden göz geçirmesi, Allah’a yönelerek kulluk konusundaki eksikliklerini gidermesi ve günahlardan af dilemesi için fırsat olduğunu belirtti. "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" İçerisinde nice feyiz, bereket ve hikmetler barındıran mübarek üç aylara kavuşmanın sevincinin yaşandığını ifade eden Arpaguş, "Bugün itibariyle mübarek ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz. Manevi hayatımızda müstesna bir yere sahip olan, zihin ve gönül dünyamızda derin manalar taşıyan bu özel zamanlara bizleri ulaştırdığı için Yüce Rabbimize hamd ediyoruz. Bu kıymetli vakitlerin her anını hakkıyla değerlendirebilmeyi bizlere nasip etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz dünya hayatını bizim için bir imtihan sahası kılmış ve bizlere en büyük sermaye olarak ömür nimetini bahşetmiştir. Hiç şüphesiz ömür nimetinin her bir anı paha biçilemez bir hazine değerindedir. Ne var ki insan çoğu kez gaflete düşerek bu nimetin değerini yeterince fark edememektedir. İşte üç aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, vaktin kadrini bilmemize ve zaman bilincini yeniden kuşanmamıza vesile olan bir maneviyat iklimidir. Hayatın hızlı akışı içinde ruhların dünya meşgalesi ile yorgun düştüğü bir vasatta idrak edilen üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. "İbadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız" Aynı zamanda Arpaguş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Peygamber Efendimiz, ‘Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize bereketli kıl ve bizi Ramazana ulaştır’ diye dua ederek bu mübarek zamanların önemine dikkat çekmiş; bu aylarda ibadetini artırmış ve müminleri de buna teşvik etmiştir. Dolayısıyla bu müstesna zamanlar vesilesiyle her birimiz ibadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız. Niyetlerimizi, sözlerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirerek daha samimi bir Müslüman ve daha iyi bir insan olma azmimizi pekiştirmeliyiz. Geçmişimizin muhasebesini yaparak hayatımıza çeki düzen vermek ve eksiklerimizi gidermek için bu mübarek vakitleri bir fırsat bilmeliyiz. Bu vesileyle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin üç aylarını tebrik ediyorum. İbadet, taat ve dualarımızı kabul buyurmasını, iyiliklerimizi katından bir rahmetle bereketlendirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."
Adana Kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı Adana’da bir kargocu, müşterisine teslim edeceği kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı. O anlar güvenlik kamerasınca kaydedildi. Olay, 18 Aralık’ta merkez Seyhan ilçesine bağlı Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi. İnternetten bir ürün sipariş eden Sinem Şahin (20), kargosunu teslim alacağı gün evde olmadığı için kargocudan ürününü müstakil evinin giriş kapısına bırakmasını istedi. Eve geldiğinde kargosunun kapı yerine bahçenin ortasında olduğunu fark eden Şahin, durumdan şüphelendi. Güvenlik kamerası kaydetti Evinin güvenlik kamerasını inceleyen Şahin, kargocunun, adrese geldiğinde aracından inmeden kargoyu bahçeye fırlattığını gördü. Görüntüleri sosyal medyada paylaşan Sinem Şahin’in videosu viral oldu. Şahin, "Kargomu getirmek için kargocu beni aradı, evde olmadığımı söyledim ve kapıya bırakmasını rica ettim. Kargomu eve gelince kapı yerine bahçede görünce güvenlik kamerasına baktım ve kargocunun temassız teslimat yaptığını gördüm. Videoyu paylaşınca çok fazla izlendi. Kargocuyla da görüştüm ve videonun tuttuğunu, eğlenceli bir video olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı. Ürününün kırılacak bir ürün olmadığını ancak kargocuların dikkatli olması gerektiğini de belirten Şahin, "Kargomda kırılacak bir ürün yoktu ancak kırılacak bir ürün de olabilirdi. Kargocuların daha dikkatli olması gerek" dedi.
Antalya Antalya’dan toplanıp, Avrupa’ya gönderiliyor İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektöründe kullanılan defne yaprağı, Antalya’nın Akseki ilçesindeki orman köylüsüne geçim kaynağı oldu. Akseki’nin Sinanhoca Mahallesi’nde her yıl aralık, bazı yıllar ocak-şubat aylarında yaklaşık 4 haftalık dönemde hasadı yapılan defne yaprağı, yaklaşık 100 aileye önemli ölçüde gelir sağlıyor. Meydanda toplanıp tartımı yapılan defne yaprakları kilosunu 25 liradan firmalar tarafından yerinde alınıp işlenmek üzere götürülüyor,işlenmiş ürünler ise Avrupa’ya ihraç ediliyor. "3 bin dönümlük arazi üçe bölünüyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğünden alınan izin ile yaklaşık 3 bin dönümlük arazideki ormanlık alanı 3’e bölüp köy sınırları içerisinde kendiliğinden doğal ortamda yetişen defne ağaçlarının 3 yılda bir hasat yapılıyor. Hasat zamanında çoluk çocuk şafak vakti evlerinden çıkıyor. Dik yamaçlarda, kayalıkların arasındaki ağaçlardan defne yaprağı toplayan köylüler, traktör römorklarına yükledikleri defne çuvallarını, köy meydanında istifliyor. "Antalya’nın defne yaprağı ihracata gidiyor" Köylüler topladıkları defne yapraklarını köy meydanına getiriyor. Meydanında toplanan tartımı yapılan defne yapraklarını kilosunu 25 liradan satın alan çeşitli İzmir firmaları, işlemek üzere İzmir’e götürüyor. Özellikle ilaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektörlerinde kullanılan defne yaprakları ya da işlenmiş ürünler Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Yılın bu döneminde köylülerin büyük çoğunluğu defne kesimiyle uğraşıyor. 5 kişilik bir aile ortalama 60 bin lira gelir elde ediyor "Bu yıl 150 ton defne" Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, bu orman arazisinde yetişen defne ağaçlarının kalite oranının yüksek olduğunu söyledi. Sinanhoca bölgesinin defne yaprağının Türkiye’deki en iyi defne yaprakları arasında yer aldığını dikkat çeken Büyükarslan, köylüler için önemli bir gelir kaynağı olan defne yaprağında geçen yıl 350 ton ile rekor kırmıştık. Bu sezon ise 150 ton defne yaprağı toplandı. Bunun nedeni ise bu yıl kesim yapılan bölmede defnenin daha az olmasından kaynaklandığını söyledi. Büyükarslan, "Kilosunu da bu yıl çok iyi fiyata verdik. 25 liradan ihale ederek satışını gerçekleştirdik. Geçen yılda 19 lira 30 kuruştan satmıştık. Köy halkı bu yılda çok iyi bir gelir elde etti. Defne, alıcı firmalar tarafından işlendikten sonra yurt dışına ihraç edilerek ülke ve ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlıyor" dedi. "İşletme müdürlüğü gözetiminde toplanıyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise belediyeye ait özel ağaçlandırma sahalarının 1987 yılında koruma altına alındığını belirterek, 3 bölgeye ayrılan alanda defne kesimi yapıldığın vurguladı. İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan ürünün yöre sakinleri için de önemli bir gelir kapısı olduğunu ifade eden yetkililer, işletme müdürlükleri gözetiminde defne yaprağı toplandığını belirtti. Defne kesimi yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Hasan Hüseyin Arslan, her yıl dönüşümlü olarak defne kesimi yaptıklarını ve köylü olarak kesime hep birlikte girdiklerini, her yıl başka bölgelerde kesim yaptıklarını söyledi. Arslan,"Kesimi de zor. Köyde 70-80 aile çor çocuk defne kesimi yapıyoruz. Bizim için çok önemli bir geçim kaynağı" diye konuştu. "Defne Yaprağının şifaları" Defne yaprağı taze veya kurutulmuş halde kullanılabiliyor, ancak daha güçlü aroması nedeniyle kurutulmuş olarak kullanımı daha yaygın olarak kullanılıyor. Defne yaprakları, tanenler, flavonoidler, alkaloidler, linalol, öjenol, metil kavikol ve antosiyaninler gibi anti-inflamatuar, diüretik, antioksidan, sindirim ve anti-romatizmal özelliklere sahip maddeler içerirken mutfakta kullanımının ötesinde, yüzyıllardır tıbbi özellikleri nedeniyle tercih edildiği biliniyor. Ayrıca çaylarda, yağlarda ve doğal ilaçlarda da kullanılırlar.