GÜNDEM - 29 Mayıs 2025 Perşembe 13:24

Bakan Uraloğlu: "‘Geldik ama evde yoktunuz’ dönemi sona erdi"

A
A
A
Bakan Uraloğlu: "‘Geldik ama evde yoktunuz’ dönemi sona erdi"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Pandemi döneminde hayata geçirdiğimiz ‘teslimat kodu sistemi’, ürün teslim süreçlerini akıcı ve güvenilir kılmak için bir dönüm noktası oldu. Alıcıya özel teslimat koduyla, ‘geldik ama evde yoktunuz’ dönemi sona erdi" dedi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 15. Uluslararası Elektronik Haberleşme ve Posta Düzenleyicileri Konferansı’nda açıklamalarda bulundu. Konferansa 18 farklı ülkenin düzenleyici kurumlarının yöneticileri ile birlikte Avrupa Posta Hizmetleri Düzenleyicileri Grubu’nun mevcut başkanı Robert Mourik, yine aynı kuruma 2021 yılında başkanlık yapmış olan Michel Van Bellinghen de katıldı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu gerçekleştirilen konferansta konuşan Bakan Uraloğlu, "Elektronik haberleşme ve posta sektörleri, ilk bakışta birbirinden ayrı dinamiklere sahip gibi görünse de dijital çağın dönüştürücü rüzgârı bu iki alanı birbiriyle harmanlayan bir köprü kurmuştur." ifadelerini kullandı.


Dijitalleşme, yapay zeka, otomasyon ve büyük veri gibi çağın öncü kavramlarının, artık yalnızca belirli sektörleri değil, hayatın her zerresini yeniden şekillendirdiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Evde, iş yerinde, günlük yaşamda ya da profesyonel arenada, teknolojinin sihirli dokunuşunun hissedilmediği tek bir an kalmamıştır. Bu muhteşem dönüşümün mihenk taşı, şüphesiz yapay zekadır. Yapay zekâ, sadece teknik bir dönüşüm değil, ekonomik ve toplumsal boyutlarıyla küresel sahnede tartışılan stratejik bir hazinedir." dedi.


"5G mobil haberleşme sistemlerini, önümüzdeki yıl milletimizin hizmetine sunacağız"


2024 yılı sonu itibarıyla Türkiye’de internet kullanım oranının yüzde 86’yı aştığını, mobil internet kullanıcı sayısının 80 milyonu geride bıraktığını dile getiren Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:


"Fiber internet abone sayısı da 8 milyonu geçmiştir. Fiber altyapımız, son on yılda yıllık yüzde 10’luk bir büyümeyle 605 bin kilometreyi aşmıştır. Bu, Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda ne denli kararlı, altyapısını güçlendirmede ne kadar başarılı olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir. Gelişen mobil altyapılar ve genişbant hizmetleri, yalnızca bireyleri değil, işletmeleri ve devlet kurumlarını da dijitalleşmeye yönlendirmektedir. Hedefimiz, bu sağlam temeli daha da ileriye taşımaktır. İnşallah bu yıl ihalesini gerçekleştireceğimiz 5G haberleşme sistemlerini, önümüzdeki yıl milletimizin hizmetine sunacağız."


"Mobil telefon, sabit internet ve sabit telefon tarifeleri, tek bir platformda erişilebilir hale gelecek"


Elektronik haberleşme ve posta sektörlerinin, köklü tarihlerinden aldıkları mirası, dijital çağın dinamikleriyle buluşturarak muazzam bir dönüşüm yaşadığını da vurgulayan Uraloğlu, "İnternet, yapay zekâ, robotik ve büyük veri gibi yenilikler hem küresel ölçekte hem de ülkemizde bu sektörleri yeniden canlandırmaktadır. Bakanlığımızın öncülüğünde, düzenleyici kurumumuz BTK’nın vizyoner çalışmalarıyla, sektörün gelişimi adına önemli mesafeler kat edilmiştir." diye konuştu.


Uraloğlu, işletmecilerin artan yatırımlarının ve sektördeki insan kaynağının büyümesinin, yeni ihtiyaçlara daha çevik ve kapsayıcı çözümler üretildiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


"Bu yolda attığımız her adım, bereketli meyveler vermektedir. Örneğin, Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Ödülleri’nde, Bilgi ve Birikime Erişim Kategorisinde Tarife Karşılaştırma projemiz, ilk beş proje arasında yer alarak şampiyon projeler arasında parlamıştır. Bu proje, vatandaşlarımızın telefon ve internet tarifelerini kolayca kıyaslamasını sağlayan bir hizmettir. Artık e-Devlet kapısı üzerinden, en çok aboneye sahip 13 şirketin tarife ve kampanyaları şeffaf bir şekilde karşılaştırılabilecek. Mobil telefon, sabit internet ve sabit telefon tarifeleri, tek bir platformda erişilebilir hale gelecek. Böylece vatandaşlarımız, işletmeci adı, aylık ücret, ödeme tipi, taahhüt süresi, bağlantı hızı ve cayma bedeli gibi kriterler üzerinden kolayca seçim yaparak ihtiyaçlarına en uygun tarifeye hızla ulaşabilecek."


"Posta; bilgi akışının, ticaretin ve kamu hizmetlerinin omurgasını oluşturmuştur"


Elektronik haberleşme gibi, insanlığın sosyal bağlarını güçlendiren bir diğer sektörün, tarihin en kadim hizmetlerinden biri olan posta olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, "Devletlerin halkla en doğrudan ve güvenilir bağ kurma kanalı olan posta, yalnızca mektup taşımacılığının ötesine geçerek, bilgi akışının, ticaretin ve kamu hizmetlerinin omurgasını oluşturmuştur. Bilinen ilk düzenli posta ağı, milattan önce 6’ncı yüzyılda Antik Pers döneminde kurulmuş, uluslararası posta hizmetleri ise 1874’te Evrensel Posta Birliği’nin (UPU) doğuşuyla küresel bir kimlik kazanmıştır." dedi.


"Türkiye sektörel gelişmeleri titizlikle takip etmektedir"


Türkiye’nin, 1875’ten bu yana Evrensel Posta Birliğinin kurucu üyesi olarak dünya posta sistemine tam entegre bir aktör olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, "Ayrıca, Avrupa Posta Hizmetleri Düzenleyicileri Grubu bünyesinde daimi gözlemci statüsüyle, sektörel gelişmeleri titizlikle takip etmektedir. Ülkemiz ayrıca 1865 yılından bu yana Birleşmiş Milletlere bağlı olarak faaliyet gösteren köklü ve saygın bir kuruluş olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği yani ITU’nun da etkin ve sorumluluk sahibi bir üyesidir." diye konuştu.


"Dijital geleceğin inşasında güçlü bir ortak olarak yer alıyoruz"


Türkiye’nin ayrıca bilgi ve iletişim teknolojileri alanında standartların belirlenmesinden frekans tahsisine, uydu yörüngelerinin yönetiminden dijital dönüşüm politikalarına kadar geniş bir yelpazede öncü bir rol üstlendiğini anlatan Uraloğlu, "Son yıllarda özellikle dijitalleşme, siber güvenlik, 5G teknolojileri ve yapay zeka alanlarında yürüttüğümüz çalışmalarla, ITU’nun teknik komitelerinde ve karar alma süreçlerinde aktif bir paydaş olarak, dijital geleceğin inşasında güçlü bir ortak olarak yer alıyoruz." açıklamasında bulundu.


Küresel e-Ticaret hacmi 6,3 trilyon doları aştı


Yakın geçmişte posta denildiğinde, çoğu insanın zihninde mektup ve zarf görüntülerinin canlandığını anlatan Uraloğlu, "Kargo gönderileri sınırlı, teslimat süreleri uzun, maliyetler ise yüksekti. 2000’li yılların başında, mobil telefonların yaygınlaşmasıyla posta hizmetlerinin önemini yitireceği düşüncesi hâkimdi. Ancak, beklenenin aksine, elektronik haberleşme sektörü posta hizmetleri için yepyeni bir ufuk açtı. İnternetin yaygınlaşması ve e-ticaretin hayatımıza girişi, sektörü bambaşka bir boyuta taşımıştır." ifadelerini kullandı.


Dünya genelinde 5,5 milyar insanın, yani nüfusun yüzde 68’inin internet kullanırken, yaklaşık 2,7 milyarın e-ticaretin büyülü dünyasında yer aldığını ifade eden Uraloğlu, "Küresel e-ticaret hacmi ise 6,3 trilyon doları aşmış durumdadır. Bu devasa ticaret ağı, posta sektöründe köklü bir dönüşümü zorunlu kıldı. 2020 ile 2024 yılları arasında küresel posta sektöründeki paket hacmi yüzde 22 büyürken, 2024 yılı sonunda sektör gelirleri 262,1 milyar dolara ulaştı" dedi.


Kargo gelirleri 107 milyar liraya yaklaştı


Türkiye’de de e-ticaret ve posta sektörünün gelişiminin yapışık ikiz gibi olduğu benzetmesini yapan Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:


"Ticaret Bakanlığı’nın E-Ticaret Sektör Raporu’na göre, e-ticaret hacmi 2023’e kıyasla yüzde 61,7 büyüyerek 2024 sonunda 3 trilyon lirayı aşmıştır. BTK’nın Posta Sektörü Pazar Verileri Raporu’na göre, 2019’dan 2024’e kargo gönderileri 2,2 katına çıkarak 1 milyar 385 milyonu aşmış, yalnızca kargo gelirleri 107 milyar liraya yaklaşmıştır. 2024’te 12,7 milyar liralık yatırımla sektörde 122 bini aşkın çalışan hizmet vermektedir."


‘Geldik ama evde yoktunuz’ dönemi sona erdi


Böylesine devasa bir sektörün büyük sorumluluklar ve zorluklar da barındırdığını belirten Uraloğlu, "Ancak Türkiye, bu zorluklara kayıtsız kalmamış, çözüm odaklı adımlarla fark oluşturmuştur. Pandemi döneminde hayata geçirdiğimiz ‘teslimat kodu sistemi’, ürün teslim süreçlerini akıcı ve güvenilir kılmak için bir dönüm noktası oldu. Alıcıya özel teslimat koduyla, ‘geldik ama evde yoktunuz’ dönemi sona erdi. Teslimatlar artık daha şeffaf, güvenli ve kullanıcı dostu bir hale geldi" şeklinde konuştu.


Uraloğlu, ayrıca, posta hizmet sağlayıcılarının esnaf işyerleri, site muhaberat birimleri ve kilitli kargo dolaplarıyla iş birliği yaparak 7/24 teslimat ve iade hizmeti sunması sağlandığını da belirterek ISO 27001 bilgi güvenliği standartları gibi yükümlülüklerle, sektörün güvenilirliğinin daha da pekiştirildiğini ifade etti.


Elektronik haberleşme ve posta alanlarındaki tüm bu büyük gelişmelerin beraberinde önemli bir konuyu daha tetiklediğine dikkati çeken Uraloğlu, "O da hiç şüphesiz siber güvenlik. Ülkemiz, bu alanda Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi odaklı olarak kurduğu sistemle çok başarılı işlere imza atmaktadır. Yerli ve milli yazılımlar aracılığıyla, kritik sektörlerde kurulan Sektörel SOME’ler ve kamu ile özel kurumlar bünyesindeki Kurumsal SOME’ler sayesinde ülkemizin siber güvenliği sağlanmaktadır" dedi.


"35 bin 416 zararlı internet adresine erişim engeli getirildi"


Uraloğlu, USOM’un gece gündüz demeden zararlı yazılımlarla mücadele ettiğini belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:


"2 bin 346 SOME ve Siber Güvenlik Bilgi Platformu’nda (SİP) kayıtlı 8 bin 80 kişi ile binlerce saldırı bertaraf edilmektedir. 2025 yılında 4 bin 715 siber güvenlik açığı tespit edilmiş, 35 bin 416 zararlı internet adresine erişim engeli getirilmiştir."


"80 yaşındaki bir vatandaşın bile QR kodla sağlık sistemine entegre olduğu yeni modeller görüyoruz"


Dijital dönüşümün öneminden bahseden BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ise, "Bugün yapılan dijitalleşme yatırımlarına baktığımızda, sadece altyapıya değil, aynı zamanda toplumun bütün katmanlarına yayılan bir anlayış görüyoruz. Eğitimden sağlığa, bankacılıktan tarıma aklımıza gelebilecek bütün sektörlerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin marifetlerinden faydalanıyoruz. Bugün dünyada dijital okuryazarlıkla 80 yaşındaki bir vatandaşın bile QR kodla sağlık sistemine entegre olduğu yeni modeller görüyoruz. Bununla birlikte teknolojiyi sadece kodlarla değil, insanla, yaşamla ve değerle tanımlıyoruz. Bu dönüşümde, elektronik haberleşme ve posta sektörleri dijitalleşmenin ön saflarında yer alıyor. Elektronik haberleşme, hızlı veri transferi ve anlık iletişim imkanları sunarak günümüzün küresel bağlantıları için temel bir köprü görevi görüyor" dedi.


"Sıradaki hedefimiz de kendimize ait bir yapay zeka uygulaması geliştirmek"


Dünyada posta sektörünün önemli gelişmeler kaydettiğini söyleyen Ömer Karagözoğlu, "Türkiye’de posta sektöründe de çok önemli gelişmeler kaydediyoruz. 2024 yılında toplam 1,38 milyar gönderi taşınmış, bu da önceki yıla göre yüzde 8’lik bir artışı temsil etmektedir. Ayrıca, e-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte posta kolisi/kargosu gönderileri son beş yılda yüzde 120’nin üzerinde artış göstermiştir. Ülke genelinde 11 bine yakın posta şubesi ve acente, dijital sistemlerle entegre şekilde hizmet vermeye devam etmektedir. Bu veriler, posta sektörünün dijital dönüşümdeki rolünü ve önemini açıkça ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, yerli ve milli yazılımın ne kadar önemli olduğunun bilinci içerisindeyiz. Bugün, kendi yazılım altyapısını geliştirebilen yalnızca birkaç ülkeden biriyiz. Sıradaki hedefimiz de kendimize ait bir yapay zeka uygulaması geliştirmek. Çünkü yapay zeka kod yazıyor, içerik üretiyor, metin özetliyor, hatta karar alıyor. Ama unutmamamız gereken kritik bir gerçek var: Bu sistemler kendi kendine öğrenmiyor. Onları biz eğitiyoruz. Bizim sorularımızla, bizim yazdıklarımızla yani bizim verilerimizle" ifadelerine yer verdi.



Bakan Uraloğlu: "‘Geldik ama evde yoktunuz’ dönemi sona erdi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Fizik ve Rehabilitasyon Hastanesi hasta kabulüne başladı Kastamonu’da inşa edilen 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde hasta kabulüne başlandı. Sağlık Bakanlığı’nca Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile 650 milyon TL’ye ihalesi yapılan 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesindeki çalışmalar tamamlandı. 57 bin 448 metrekare kapalı alana sahip hastanede, inşa çalışmalarının tamamlanmasının ardından hasta kabulüne başlandı. Çevre illerdeki hastaların da faydalanabileceği hastanede 143 metrekarelik acil servis ve bir CPR odası, 1 adet MR odası, 2 röntgen odası ve 1 kemik dansimetre odası bulunuyor. Hastane, elektro terapi üniteleri ile erkek ve kadınlar ayrı olmak üzere aynı anda toplam 36 hastaya hizmet verebiliyor. Deprem riskine karşı sismik izolatör sistemi kurulan hastanede, mekanoterapi, uzay terapisi, ozon tedavisi ve akupunktur tedavi odaları da yer alıyor. AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu ile beraberindeki heyet, Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesini ziyaret etti. Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Hastanesi Başhekimi Davut Döner’den hastaneyle ilgili bilgiler alan heyet hasta ve hasta yakınlarını da ziyaret ederek ’geçmiş olsun’ dileklerinde bulundu. "Hastanemiz tam kapasiteyle 250 yataklı ve her türlü donanıma sahip, çok özel ve yetkin bir hastane" Ziyaretin ardından açıklamada bulunan AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, "Bugün çok heyecanlı ve gururlu bir gün geçiriyoruz. Fizik Tedavi ve Hastanemizin hasta kabulüne başladığı ilk gün. İnşallah bundan sonra da güzel hizmetlere imza atacak sağlık yatırımlarımızı, sağlık altyapımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Ben bu noktada emeği geçen herkese kalbi şükranlarımı sunmak istiyorum. Tabii ki başta biz bu hizmete kavuşturan Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a en derin kalbi şükranlarımızı sunuyoruz. Hastanemiz tam kapasiteyle 250 yataklı ve her türlü donanıma sahip, çok özel ve yetkin bir hastane. Bu noktada da şehir dışından da çok talep gören bir hastane olarak devam etmekteyken, inşallah bundan sonra da bu verdiği hizmetlerle ülkemize, milletimize, şehrimize çok büyük hizmetler vereceğinden eminim. Hastanemiz özellikle son sistem bir hastane, her türlü teçhizat, tedavi anlamında her türlü özelliğin kullanıldığı bir hastane, depreme dayanıklı yapılmış modern bir tesis. O nedenle de çok kıymetli. Bizim için yeni yılın artık arifesindeyiz. Kastamonu’ya çok güzel bir aslında hediye de olmuş oldu. Ama şunu da söyleyelim ki 2026 yılında da sağlıkta açılışımız birbiri ardına devam edecek. Bu konudaki çalışmalarımızda el birliğiyle, istişareyle imece ile yürütüyoruz" dedi. "Tamamlayıcı geleneksel tıp uygulamalarını da barındıran son teknoloji bir rehabilitasyon hastanesi oldu" Hastaneyle ilgili bilgiler veren Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ise, "Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemiz bugün itibariyle kapılarını hizmete açtı. Tabii uzunca bir süre emek var ama sonunda da böyle güzel bir mutluluk var. 250 yatağıyla son donanım teknolojisiyle birinci sınıf hizmetleriyle, havuzlarıyla, rehabilitasyon alanlarıyla, konforlu yataklarıyla, nitelikli odalarıyla bir hastaneye kavuşmuş olduk. Hastanenin açılmasında ciddi bir emek var, ciddi bir gayret var. Ben bu konuda emek veren arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Hepsine ayrı ayrı şükranlarımı arz ediyorum. Hepsi mesai mefhumu gözetmeden gayretle bu sürece gelmesine vesile oldular. Gece yarılarına kadar tatil günlerinde dahi bu eserin ortaya çıkması için mücadele ettiler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şükranlarımı arz ediyorum. Kastamonulu vatandaşlarımıza da hayırlı olsun diyorum" diye konuştu. Hastanenin son teknolojiyle donatıldığını söyleyen Yavuzyılmaz, "Hastane inşaatında deprem izolatörleri ile başlayıp güvenlik ön plana taşınan, yine kullanım açısından da engelli uygulamalarına son derece riayet edilerek engelliler için de erişebilirlik sınırlarını sağlayarak yapılmış bir hastane. Tıbbi donanım açısından da yürüme robotuyla, havuzlarıyla, teknik kapasitesiyle de günümüz modern tıbbının ihtiyaç duyduğu her şeyi içinde barındıran bir hastane. Ayrıca geleneksel ve tamamlayıcı tıp poliklinikleri ile kupa, akupunktur, sülük tedavisi, ozon terapisi gibi tamamlayıcı geleneksel tıp uygulamalarını da barındıran komple bir rehabilitasyon hastanesi oldu. Kastamonumuza ve ülkemize hayırlı olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "İstendiği zaman 310 yatak kapasitesine kadar ulaşabiliyor" AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu da hastanenin şehre hayırlı olmasını dileyerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle, Kastamonu sağlıkta bölgede cazibe merkezi olmaya devam ettiriyor. 250 yatak kapasiteli, istendiği zaman 310 olan yatak kapasiteye kadar ulaşabildiğini hepimiz görüyoruz, şahit oluyoruz. Hemşehrilerimiz, vatandaşlarımız burayı kullandıklarını, bu konforu yaşadıklarını hepimiz şahit oluyoruz. Bundan sonra da inşallah Saraçlar Mahallesindeki ve yeni yapılacak hastanelerimizle birlikte sağlıkta, en uç noktalara yani doruk noktalara varacağımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul Saadettin Saran’la ilgili yeni gelişme İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın geçtiğimiz günlerde özel bir laboratuvarda test yaptırmasına ve temiz çıktığı iddiasına ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, "İlgili soruşturma dosyasına ulaşan herhangi bir taraf bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Soruşturma dosyasında şüpheliye ait biyolojik materyal incelemesine dair tek rapor kanuni ve resmi bilirkişi olan Adli Tıp Kurumu’nun hazırlamış olduğu rapordur" denildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen ’uyuşturucu’ soruşturması sürüyor. Soruşturma sürerken Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran geçtiğimiz günlerde özel bir laboratuvarda test yaptırmış, sosyal medyada ise test sonucunun temiz çıktığı öne sürülmüştü. Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açıklama yapıldı. Açıklamada, "Soruşturma kapsamında ’uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlayan, kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alma’, ’kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ suçlarından şüpheli Saadettin Saran hakkında bazı basın, yayın ve sosyal medya hesaplarından mezkur şüpheliye ait biyolojik materyal inceleme sonuçlarına ilişkin ’özel laboratuvar inceleme sonuçları temiz çıktı’ şeklinde haberler çıktığı görülmüş ise de ilgili soruşturma dosyasına ulaşan herhangi bir taraf bilirkişi raporu bulunmamaktadır. Soruşturma dosyasında şüpheliye ait biyolojik materyal incelemesine dair tek rapor kanuni ve resmi bilirkişi olan Adli Tıp Kurumu’nun hazırlamış olduğu rapordur. Soruşturma gizlilikle ve titizlikle devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.
Edirne Edirne’de kanseri yenen genç mimarı, vatandaşlar trafikte korna çalarak kutladı Edirne’de evliliğinin üçüncü ayında kanser teşhisi konulan genç mimar, tedaviyi başarıyla tamamlayarak kanseri yendikten sonra eşinin sürpriziyle aracının arkasına asılan "Kanseri yendim, korna çalarak kutlayabilirsiniz" yazısıyla kent sokaklarında korna sesleri eşliğinde mutluluğunu paylaşırken, vatandaşlar da bu sevince eşlik etti. Edirne’de yaşayan genç mimar Ahmet Can, evliliklerinin üçüncü ayında aldığı kanser teşhisiyle zorlu bir sürece girerken, eşi Melis Aksu Can tedavi boyunca eşini bir an olsun yalnız bırakmadı. Nikahta verilen "hastalıkta, sağlıkta" sözünü hayatının merkezine alan Aksu, eşinin en büyük destekçisi oldu. Tedavi sürecini başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuşan genç mimar Ahmet Can, bu mutlu haberi eşiyle birlikte Edirne sokaklarında kutladı. Çift, araçlarıyla kent merkezinde tur atarak korna çaldı. Aracın arkasına asılan "Kanseri yendim, korna çalarak kutlayabilirsiniz" yazısı vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Edirneliler, çiftin sevincine korna çalarak eşlik ederken ortaya çıkan görüntüler duygu dolu anlara sahne oldu. Anlamlı kutlama, sevgi ve dayanışmanın hastalıklara karşı en büyük güç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. "Sevgiyle bu süreci geride bıraktık" Yaşadıklarını anlatan genç mimar Ahmet Can, tedavi sürecini sevgiyle iyileştiğini belirterek, "Ekim ayının sonunda doktora gittim ve kanser olduğumu öğrendim. Vücudumda bir kitle vardı, alındı ve patolojiye gönderildi. Sonuçlar kötü huyluydu. Ardından kemoterapi süreci başladı. Tedaviye iyi yanıt verdim. Kemoterapi bittikten sonra yapılan kontrollerde kanseri yendiğimi ve kanımda herhangi bir bulgu kalmadığını öğrendim. Eşim, insanlarla birebir kutlama yapamayacağımız için böyle bir sürpriz hazırlamış. Ben uyurken aracın arkasına bu yazıyı hazırlatmış. Trafiğe çıktığımızda tanımadığımız insanlar bile yanımıza gelip tebrik etti. Bu bana çok iyi hissettirdi. Hastalığı evliliğimizin üçüncü ayında öğrendik. Üç ay gibi kısa bir sürede, sevgiyle ve mutlulukla bu süreci geride bıraktık. Kendinize çok iyi bakın. Sevgi iyileştirir" şeklinde konuştu. "Birlikte başardık" Zorlu süreci sevgiyle atlatmaya çalıştıklarını ifade eden Melis Aksu, "İlk öğrendiğimizde büyük bir şok yaşadık. Kısa sürede kabullendik ve tedavi süreci başladı. Önce ameliyat, ardından kemoterapi ve şimdi iyileşme sürecindeyiz. Zor ve yorucu günler oldu ama birlikte, sevgiyle atlatmaya çalıştık" dedi.
Çorum Nişanların asırlık lezzetine resmi koruma: Çorum şekerlemesi tescillendi Çorum Belediyesi’nin girişimleriyle kentin asırlık lezzetlerinden biri olan "çorum şekerlemesi", Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret ile tescillendi. Çorum şekerlemesi, Çorum Belediyesi’nin girişimleriyle Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescili aldı. Tescille birlikte Çorum şekerlemesi, şehrin resmi koruma altına alınan ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un coğrafi işaretli ürün sayısı 29 oldu. Çorum şekerlemesi, kentte uzun yıllardır sürdürülen geleneksel nişan adetlerinin önemli bir unsuru olarak biliniyor. Nişan merasimleri kapsamında erkek evi tarafından gönderilen baklava tepsisine karşılık olarak, gelin kızın arkadaşları ve akrabaları tarafından tören havası içerisinde hazırlanan Çorum şekerlemesi, özenle süslenerek damat evine gönderiliyor. Bu yönüyle ürün, yalnızca bir lezzet değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir ritüelin simgesi olma özelliği taşıyor. Tescil edilen Çorum şekerlemesi, nişan geleneklerindeki törensel işlevinin yanı sıra, Çorum yöresinde günlük tüketimde de yaygın olarak tercih edilen, kuşaktan kuşağa aktarılan bir lezzet olarak öne çıkıyor. Kültürel sürekliliği olan bu geleneksel ürün, coğrafi işaret tesciliyle birlikte hem korunacak hem de gelecek nesillere özgün kimliğiyle aktarılacak. "Çorum Şekerlemesi’nin tescili bu vizyonun önemli bir parçasıdır" Çorum’un gastronomi alanında her geçen gün daha güçlü bir konuma geldiğini ifade eden Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, "Çorum, sadece leblebisiyle değil, mutfak kültürüyle de Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biridir. Coğrafi işaret çalışmalarımızla hem üreticimizi destekliyor hem de şehrimizin gastronomi kimliğini daha görünür hale getiriyoruz. Çorum Şekerlemesi’nin tescili bu vizyonun önemli bir parçasıdır" dedi.