ASAYİŞ - 17 Aralık 2025 Çarşamba 12:26

Bakan Yerlikaya: "Bu yıl polis bölgesinde terör örgütlerine düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi"

A
A
A
Bakan Yerlikaya: "Bu yıl polis bölgesinde terör örgütlerine düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Bu yıl polis bölgesinde terör örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi" dedi.


Bakan Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Şehit Demet Sezen Konferans Salonu’nda düzenlenen ’81 İl Emniyet Müdürleri ile Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Programda konuşan Bakan Yerlikaya, 2025 yılında polis sorumluluk bölgelerinde icra edilen çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Türk Polis Teşkilatı’nın 350 binden fazla personelle yurdun huzur ve güvenliğini sağladığını belirten Bakan Yerlikaya, "1 yılın değerlendirmesini yapacağız. Modern anlamda Emniyet teşkilatlanmamızın temelleri 180 yıl önce atıldı. Emniyet Genel Müdürlüğümüz, 352 bin personeliyle; 55 bin kilometrekarelik sorumluluk sahasında vatandaşlarımızın güvenliğini sağlıyor" diye konuştu.



"Terör örgütlerine düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi"


Terör örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlarla ilgili konuşan Bakan Yerlikaya, "Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren, ’Türkiye’nin Huzuru’ dedik. Çünkü biliyoruz ki huzur; güçlü bir devlet iradesiyle, kararlı bir güvenlik anlayışıyla tesis edilir. Bugün Türkiye’nin huzurunun en güçlü dayanaklarından biri, hiç şüphesiz ’Terörsüz Türkiye’ hedefimizdir. Bu hedef; bir temenni değil, bir devlet politikasıdır. Terörün hiçbir türüne, hiçbir uzantısına, hiçbir bahanesine müsamaha göstermiyoruz. Bu kararlılığın sahadaki karşılığı ise rakamlarla ortadadır. 2025 yılının ilk 11 ayında, sadece polis bölgesinde, terör örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 2 bin 63 şahıs tutuklandı, 7 terör eylemi engellendi" dedi.



"Mağara ve sığınakları imha ederek, terörün barınma ve hareket kabiliyetini ortadan kaldırıyoruz"


Arama-tarama faaliyetleriyle ilgili de konuşan Bakan Yerlikaya, "Kırsalda arama-tarama faaliyetlerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Hava unsurlarımızla alan hakimiyetimizi güçlendiriyoruz. Mağara ve sığınakları imha ederek, terörün barınma ve hareket kabiliyetini ortadan kaldırıyoruz" ifadelerini kullandı.



"Mal varlığına karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranı 9 puan artarak yüzde 92’ye yükseldi"


Asayiş verileriyle ilgili sayılara da yer veren Bakan Yerlikaya, "Huzur; asayişte önleyicilikle başlar. Asayiş verilerimiz; bu yaklaşımın, bu disiplinin sahadaki net karşılığıdır. Geçen yılın aynı dönemine oranla 2025’in 11 ayında; polis bölgesinde kişilere ve mal varlığına karşı işlenen suçlarda toplam 77 bin daha az olay meydana geldi. Kişilere karşı işlenen suçlarda, aydınlatma oranımız 1,2 puan artarak yüzde 99’a, mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise aydınlatma oranı 9 puan artarak yüzde 92’ye yükseldi. Polis bölgesinde, bu yılın ilk 11 ayında, 20 bin 844’ü uyuşturucu suçu işleyen 19 bin 460’ı hırsızlık yapan, 2 bin 96’sı kasten adam öldüren, yani cinayet işleyen olmak üzere toplam 124 bin 761 hapis yakalaması olan şahsı yakaladık ve adalete teslim ettik" diye konuştu.



"Araç ve ekipman kapasitemizi büyütüyoruz"


Ekiplere yönelik teknik desteklerle ilgili Bakan Yerlikaya, "Araç ve ekipman kapasitemizi büyütüyoruz. Göreve geldiğimiz günden bugüne Emniyet Teşkilatımıza 4 bin 586’sı asayiş, 5 bin 506’sı trafik, 120’si zırhlı araç, 60’ı yüzer araç olmak üzere toplam 22 bin 697 yeni araç kazandırdık. Asayiş hizmetlerinde günlük devriye sayımızı yüzde 40 arttırdık ve 14 bin 938’e yükselttik. Araç ve devriye sayımızdaki artış, olaylara 3 dakika içinde müdahale oranımızı yüzde 42’den yüzde 57’ye çıkardı. Yaka kamera sayımız 9 bindi, bugün itibarıyla 53 bine yükselttik" dedi.



"Güvenlikte yeni yol haritamız olan, ’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ni uyguluyoruz"


’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ ile organize suç çetelerine karşı etkin mücadele ettiklerine değinen Bakan Yerlikaya, "Güvenlikte yeni yol haritamız olan, ’Türkiye Bütünleşik Güvenlik Modeli’ni uyguluyoruz. Bu model sayesinde organize suç örgütlerinin, elebaşı ve yönetici kadrolarını, yeniden örgütlenme kapasitelerini, finansal ağları ve mal varlıklarını, uluslararası bağlantılarını ve saha hakimiyetlerini düzenlediğimiz operasyonlarla başlarına yıkıyoruz. Polis bölgesinde, bu yılın ilk 11 ayında 153’ü kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele, 54’ü narkotik, 66’sı siber olmak üzere toplam 273 organize suç çetesini çökerttik. Bu operasyonlar sonucunda 4 bin 267 şahıs tutuklandı. Yaklaşık 129 milyar lira değerindeki mal varlığına el konuldu" diye konuştu.



"Uyuşturucuya yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 35 bin şahıs tutuklandı"


Narkotik operasyonlarıyla ilgili de konuşan Bakan Yerlikaya, "Bu yılın ilk 11 ayında polis bölgesinde, uyuşturucuya yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 35 bin şahıs tutuklandı. 30 ton uyuşturucu madde, 108 milyon adet uyuşturucu hap ele geçirildi" dedi.



"Yeni trafik kanunu hazırlığımızı tamamladık"


Yürürlüğe girmesi planlanan yeni trafik kanunu ile olumsuz olaylara karşı çok daha iyi sonuçlar alınacağını söyleyen Bakan Yerlikaya, "Trafik güvenliğini en üst seviyeye taşımak için, polis bölgesinde de denetlenen araç sayısını bu yıl yüzde 16 artırarak 89 milyona çıkardık. Yeni trafik kanunu hazırlığımızı da tamamladık. Gazi Meclisimizden geçer geçmez; ’trafik kültürü’ inşasında inşallah çok daha güçlü bir döneme gireceğiz. Hedefimiz; 2030 yılına kadar trafik kazalarına bağlı can kayıplarını yüzde 50 azaltmak, 2050’de ise ‘sıfır can kaybı’ hedefine ulaşmaktır" ifadelerini kullandı.



"İlk defa görev puanı sistemiyle; başkomiser ve altı rütbelerde atamaları daha hakkaniyetli, daha şeffaf ve kurumsal ihtiyaca daha uygun bir zemine oturttuk"


Teşkilat içindeki olumlu değişikliklere 2026 yılında da devam edeceklerini kaydeden Bakan Yerlikaya, "Bu yıl, atama ve yer değiştirme süreçlerinde, teşkilatımız adına çok kıymetli bir eşiği geride bıraktık. İlk defa görev puanı sistemiyle; başkomiser ve altı rütbelerde atamaları daha hakkaniyetli, daha şeffaf ve kurumsal ihtiyaca daha uygun bir zemine oturttuk. Daha önce de söylemiştim, 2026 genel atama döneminde, ’Zorunlu İkinci Şark Tebligatı’ olmayacak. ’Aile Yılı’ hassasiyetimizle, önceki dönemlerde yılda 2 kez yapılan mazeret atamalarını bu yıl her ay gerçekleştirdik. 2026 yılında da aynı anlayışı sürdüreceğiz" dedi.



"Teşkilatımızın 3 gruplu 12-36 çalışma sisteminden 4 gruplu 12-36 sisteme geçişine ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz"


Çalışma saatlerine yönelik düzenlemelerle ilgili çalışmaların sürdüğünü aktaran Bakan Yerlikaya, "Emniyet Genel Müdürlüğümüzün kurumsal kapasitesini artırmak ve günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek bir yapıya dönüştürmek için ’Emniyet Başkanlığı’ olarak teşkilatlanma çalışmalarına başladık. Yine görev puanı sistemiyle birlikte zorunluluk haline gelen ’her ilde olması gereken personel sayılarının’ belirleneceği ’Standart Kadro’ çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmamızı da bu yıl sonunda tamamlayarak kamuoyu ile paylaşmayı hedefliyoruz. Teşkilatımızın 3 gruplu 12-36 çalışma sisteminden 4 gruplu 12-36 sisteme geçişine ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da 4 aracın kundaklandığı olayın bir anlık sinirle yaşandığı iddiası Ankara’da iki kardeşi ve onların arkadaşı tarafından 4 aracın kundaklanması olayıyla ilgili konuşan Hakan Özdemir, kendisinin araç sahipleriyle yaşadığı husumet nedeniyle öldüresiye darbedildiğini, kardeşlerinin de konuşmak için husumetlilerinin evine gittiğini ancak evde bulamayınca bir anlık sinirle araçları yaktığını ileri sürdü. Olay, 11 Aralık’ta Çamlıdere ilçesi Çukurören Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, Hakan Özdemir’in (39), aracıyla evine döndüğü sırada husumetli olduğu mahalle muhtarı H.S. ve onun oğlu A.O.S. tarafından önü kesildi. Baba ve oğlu, geçmişte kendisine küfrettiği için saldırdığı Özdemir’i öldüresiye darbetti. Özdemir’in telefonuyla kayıt aldığını gören H.S. ve A.O.S., el koydukları cihazı da kullanılamaz hale getirdi. Özdemir’i darbettikten sonra kayda alan baba ve oğlu daha sonra olay yerinden uzaklaştı. Saldırı nedeniyle fenalaşan Özdemir, durumu ailesine bildirdi. Ailesi tarafından darbedildiği yerde yarı baygın halde bulunan Özdemir, hastaneye götürüldü. Kardeşlerinin dayak yemesine öfkelenen ağabeyi Talip Özdemir ile kardeşi İbrahim Özdemir ve arkadaşları Yılmaz Verenbaş, konuşmak için H.S.’nin evine gitti. Evde kimseyi bulamayan Özdemir kardeşler, evin önünde park halinde duran H.S.’ye ait ATV, minibüs, otomobil ve kamyonetin üzerine mazot dökerek ateşe verdi. Olayın ardından jandarma ekiplerince yakalanan şahıslar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Sinirlendiğim için sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum" Olayların evine tankerle su getirilmesi talebinin reddedilmesiyle başladığını söyleyen Hakan Özdemir, "Yaşadığımız yerde su yoktu. Belediyeden ve muhtardan tankerle su istedim. O su da zaten kuyuya döküldüğü için içilebilir değil. Sadece temel ihtiyaçlar için kullanılıyor. Talebimi reddettiler. Sinirlendiğim için sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum. Muhtar da bu yüzden benden şikayetçi oldu. Para cezasına çarptırıldım. Daha sonra muhtarın oğlu beni aradı. Küfür etti ve bana, ’seni bir yerde illa ki göreceğim ve gerekeni yapacağım’ dedi. O sırada köydeki tanıdıklar araya girdi ve konu kapandı" dedi. "Araçtan inen muhtardı ve yanıma gelerek bana vurmaya başladı" Alıkonularak darbedildiğini söyleyen Özdemir, "Geçtiğimiz gün alışveriş için ilçe merkezine gittim. Aracımla evime dönerken yanımdan geçen aracın döndüğünü fark ettim. Olacakları anlayınca telefonumla video çekmek istedim. Araçtan inen muhtardı ve yanıma gelerek bana vurmaya başladı. Oğlu da diğer taraftan saldırdı. Fena halde darp ettiler beni. ’Telefonunu vermezsen seni öldüreceğiz’ dediler ve el koydular. Çektiğim videoların hepsini silmişler. Daha sonra muhtarın oğlu, ’video öyle çekilmez, böyle çekilir’ diyerek beni kayda almaya başladı. Arabamın içine ve üzerime su döktüler. Tekrar darp ettikten sonra da gittiler" ifadelerini kullandı. "Kardeşim beni o halde görünce çok sinirlendi" Cezaevindeki kardeşlerinin pişman olduklarını ifade eden Özdemir, "10 dakika sonra kendime geldim. Kardeşimi aradım. Dayak yediğimi, kötü halde olduğumu ve beni bulmasını söyledim. Annem ve ağabeyim beni yolda bulup eve getirdi. Kardeşim beni o halde görünce çok sinirlendi. Ağabeyimi aradım. Olaylar daha da büyümesin diye bizi şehir merkezine gönderdi. Hastaneye gittik. O gece dinlenmek istedim ve uyudum" dedi. "Bu durum anlık bir sinirle ve hırsla olmuş" Kardeşlerinin olayı bir anlık sinirle işlediğini söyleyen Özdemir, "Uyandığımda internetten olayları gören arkadaşların mesajlarını gördüm. Olayların oralara kadar geldiğini o sırada öğrendim. Ağabeyim kardeşimi ikna etmiş. Saldırganlarla konuşmak istemiş. Daha sonra bu yakma olayını gerçekleştirmişler. Bu durum anlık bir sinirle ve hırsla olmuş" dedi. "Bana ’sizi o köyde yaşatmayacağım’ dedi" Özdemir’in annesi Emine Özdemir ise tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ileri sürerek, "Oğlumu dövmüşler. Kardeşleri o halde görünce çok öfkelendi. Hastaneye götürdük. Daha sonra karşı taraf beni aradı. Araçlarının yakıldığını söyledi. Bizi öldüreceğini ve köyü terk etmemizi istedi. Bizim ne suçumuz var, oğlumu bir köşeye atmışsınız dedim. ’Sizi o köyde yaşatmayacağım’ dedi. Bunları yapan akrabamız bir de. Kendisiyle bir husumetimiz yoktu. İki evladım cezaevinde. Psikolojim bozuk. Bize tehdit ve hakarette bulundular. Korkuyoruz. Annem hasta, yaşadığımız durumdan dolayı dün fenalaştı ve ölmek üzereydi. Yetkililerden yardım istiyoruz" dedi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.
İstanbul BBVA ve OpenAI’dan iş birliği BBVA ve OpenAI, yapay zekâ destekli müşteri deneyimini ve operasyonel verimliliği dönüştürmeyi hedefleyen stratejik bir iş birliğine imza attı. BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila ve OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından duyurulan anlaşma kapsamında, BBVA yapay zekâyı bankanın tüm ürün ve operasyonlarının merkezine entegre edecek. İş birliği, kişiselleştirilmiş bankacılık deneyiminden çalışan verimliliğine kadar geniş bir dönüşümü hedefliyor. BBVA ve OpenAI, finansal hizmetlerin geleceğini yapay zekâ ile yeniden tanımlamayı amaçlayan stratejik bir iş birliğine imza attı. Anlaşma BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila ile OpenAI CEO’su ve Kurucu Ortağı Sam Altman tarafından San Francisco’daki OpenAI merkezinde duyuruldu. Yaklaşık iki yıl süren ortak çalışmanın ardından hayata geçirilen bu anlaşma kapsamında, BBVA ve OpenAI ekipleri ortak hedefler doğrultusunda birlikte çalışacak ve ortak yatırımlar gerçekleştirecek. OpenAI, BBVA’nın yapay zekâ stratejisinin hızlandırılmasına katkı sunarak; bankanın müşteri deneyimini dönüştürmesini, yeni çalışma modelleri geliştirmesini ve iç operasyonlarını daha verimli hale getirmesini destekleyecek. BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila, anlaşmaya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "Dijital ve mobil dönüşümün öncülerinden biriyiz. Şimdi ise çok daha büyük bir vizyonla yapay zekâ çağına giriyoruz. OpenAI ile kurduğumuz bu iş birliği, yapay zekânın bankanın tamamına yerel ve doğal bir şekilde entegre edilmesini hızlandıracak. Amacımız; her müşterinin ihtiyacını önceden öngören, daha akıllı, daha proaktif ve tamamen kişiselleştirilmiş bir bankacılık deneyimi sunmak." OpenAI CEO’su Sam Altman ise iş birliğine dair şu değerlendirmeyi yaptı: "BBVA, büyük bir finansal kurumun yapay zekâyı ne kadar iddialı ve hızlı şekilde benimseyebileceğinin güçlü bir örneği. İş birliğimizi genişleterek, BBVA’nın yapay zekâmızı ürün ve operasyonlarının merkezine yerleştirmesine destek oluyoruz. Bu sayede müşteriler için bankacılık deneyimi baştan sona daha güçlü hale gelecek." Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz, iş birliğine ilişkin değerlendirmesinde şu açıklamalarda bulundu: "Yapay zekâ artık bankacılığın nasıl tasarlandığını, hizmetlerin nasıl sunulduğunu ve ekiplerin nasıl çalıştığını kökten dönüştüren stratejik bir kaldıraç. Hâkim ortağımız BBVA’nın OpenAI ile kurduğu kapsamlı iş birliği, yapay zekânın bankacılığın merkezine yerleştiği yeni bir dönemin en güçlü göstergelerinden biri. Biz bu iş birliğini yalnızca bir teknoloji yatırımı olarak değil; müşteri deneyimini daha sezgisel, daha proaktif ve daha kişiselleştirilmiş hale getiren bir dönüşüm hamlesi olarak ele alıyoruz. Bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri, Garanti BBVA Mobil’de yer alan akıllı asistanımız Ugi. Üretken yapay zekâ ve büyük dil modelleriyle yenilenen Ugi, standart yanıtlar veren bir chatbot olmanın ötesine geçerek, bankanın güncel veri kaynaklarını tarayan, konuşmalar arasında bağlamı takip eden ve müşteriye özel yanıtlar üreten bir yapı sunuyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz pilot uygulamalarda, yazılım geliştirmeden risk analizine, müşteri etkileşiminden çalışan deneyimine kadar geniş bir alanda üretken yapay zekâ destekli çözümleri hızlıca devreye aldık. Ugi ile edindiğimiz bu deneyim, üretken yapay zekânın müşteriyle temas eden süreçlerde nasıl ölçeklenebileceğini de net biçimde ortaya koydu. BBVA-OpenAI iş birliğinin derinleşmesiyle birlikte; hem Ugi gibi müşteriyle doğrudan temas eden çözümlerde hem de çalışanlarımız için geliştirilen asistan ve otomasyon uygulamalarında çok daha hızlı bir ölçekleme yapacağımıza inanıyoruz. Hedefimiz net: Her müşterimize kendisini anlayan, ihtiyacını doğru zamanda öngören ve en uygun çözümü sunan bir bankacılık deneyimi yaşatmak; her çalışanımızın ise işini kolaylaştıran, üretkenliğini artıran kişisel bir dijital asistana sahip olması. BBVA Grubu’nun küresel ölçekte attığı bu adımların parçası olmak, teknoloji vizyonumuzu ileri taşırken sorumlu yapay zekâ yaklaşımımızı da güçlendiriyor. Çünkü bu çağda farkı oluşturan şey yalnızca hız değil; ölçeklenen empatiyi güvenle birleştirebilmek. Biz de bunu ‘Birlikte yaparız.’ diyerek, değer odağımızı koruyarak büyütmeye devam edeceğiz." BBVA, OpenAI’ın en gelişmiş yapay zekâ modellerine öncelikli erişime sahip olacak Bu iş birliğinin en ayırt edici unsurlarından biri, OpenAI’ın BBVA ile birlikte çözüm geliştirme sürecine doğrudan dahil olması. Bu kapsamda BBVA, OpenAI’ın en gelişmiş yapay zekâ modellerine, uzman yeteneklerine ve ileri mühendislik kapasitesine öncelikli erişim sağlayacak; OpenAI’ın mühendislik, araştırma ve çözüm geliştirme ekipleriyle yakın iş birliği içinde çalışacak. Anlaşma çerçevesinde öncelikli çalışma alanları arasında, müşterilerin günlük finansal ihtiyaçlarını destekleyecek akıllı bir sohbet asistanı geliştirilmesi yer alıyor. Bu çözüm, müşteri etkileşiminde yeni bir standart belirlemeyi ve bankacılık hizmetlerinde farklılaşmış bir deneyim seviyesi sunmayı hedefliyor. Ayrıca, müşteri yöneticilerinin müşterilere tamamen kişiselleştirilmiş hizmet sunabilmesini sağlayacak yeni yapay zekâ çözümleri de ortaklaşa geliştirilecek. İş birliği çalışan deneyimini de geliştirecek BBVA ve OpenAI, risk analizi süreçlerini sadeleştiren, yazılım geliştirme ve çalışanların günlük iş akışlarını dönüştüren sistemler üzerinde de birlikte çalışacak. Bu kapsamda, her çalışanın çalışma tarzını öğrenen, projelerini hatırlayan ve yetkilendirme dahilinde görevleri yerine getiren dijital bir "alter ego" (ikinci benlik) geliştirilmesi de planlanıyor. 120 binden fazla çalışana yapay zekâ erişimi Anlaşma kapsamında BBVA, 120 bini aşkın çalışanı için ChatGPT Enterprise kullanımını yaygınlaştıracak. Bu adım, dünyanın en büyük kurumsal yapay zekâ uygulamalarından biri olarak öne çıkıyor. Daha önce 11 bin çalışanın katıldığı pilot uygulama sürecinde, kullanıcıların yüzde 80’i aracı günlük olarak kullandığını belirtirken; çalışanlar haftada ortalama üç saat zaman tasarrufu sağladıklarını ifade etti. ChatGPT Enterprise’ın tüm organizasyona yaygınlaştırılmasıyla birlikte BBVA’nın, yapay zekâ destekli yeni bir verimlilik modeline geçişte önemli bir eşik aşmış olacağı belirtildi. Bununla birlikte BBVA, ürün ve hizmetlerini doğrudan ChatGPT’ye entegre etmeye yönelik çalışmalar da yürütüyor. Banka, İtalya ve Almanya’daki dijital bankaları için ChatGPT ile entegre çalışan uygulamasının demosunu tanıttı.
Samsun OMÜ’de "Denetimli Serbestlik Sistemi" paneli: Denetimden rehabilitasyona sosyal hizmet vurgusu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde(OMÜ) düzenlenen panelde, denetimli serbestlikte yalnızca kontrol değil, bireyin rehabilitasyonu ve toplumsal bağlarının güçlendirilmesinde sosyal hizmetin önemi vurgulandı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü, "20. Yılında Denetimli Serbestlik Sistemi: İnfazdan Rehabilitasyona Uzanan Yolda Sosyal Hizmetin Rolü" başlıklı panel düzenledi. Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, denetimli serbestliğin yalnızca bir kontrol mekanizması olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çekti. Ersanlı, denetimli serbestliğin "bireyin risklerini azaltan, ihtiyaçlarını görünür kılan ve toplumsal bağlarını onaran bir dönüşüm sürecini" temsil ettiğini belirterek, "Denetimli serbestlik, infaz sürecinin yalnızca ’denetim’ boyutunu değil; bireyin risklerini azaltan, ihtiyaçlarını görünür kılan ve toplumsal bağlarını onaran bir dönüşüm sürecini temsil etmektedir. Bu dönüşümün merkezinde ise insan onurunu, sosyal adaleti ve hak temelli yaklaşımı önceleyen sosyal hizmet mesleği yer alır. Sosyal hizmet; denetimli serbestlik uygulamalarında değerlendirme, vaka yönetimi, psikososyal destek, aileyle çalışma, bağımlılık ve ruh sağlığı alanında yönlendirme, istihdam ve eğitim bağlantıları, toplumsal kaynaklara erişim ve en önemlisi damgalanmayla mücadele gibi kritik rolleri üstlenir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki; yeniden suç işlemeyi azaltmak yalnızca kurallara uyumu artırmakla değil, aynı zamanda bireyin yaşamındaki kırılganlıkları onarmakla, koruyucu faktörleri güçlendirmekle ve toplumsal katılımını mümkün kılmakla gerçekleşir. Bu nedenle üniversite-kamu iş birliği son derece değerlidir. Bir yandan sahada biriken deneyim, uygulamanın gerçekliğini ve ihtiyaçlarını bize gösterir; diğer yandan akademi, bu deneyimi kanıta dayalı yöntemlerle değerlendirerek geliştirme fırsatı sunar. Bugünkü panelin, hem uygulama perspektifini hem de sosyal hizmetin mesleki katkısını görünür kılacağına inanıyorum. Özellikle öğrencilerimiz için bu tür buluşmalar, derslerde konuşulan kavramların sahadaki karşılığını görmek açısından önemli bir öğrenme zemini oluşturmaktadır" dedi. Panelin gerçekleştirilmesinde katkıları nedeniyle Çarşamba Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne ve Müdür Habil Kanoğlu’na ayrıca teşekkür edildi. Açılışta üniversite–kamu iş birliğinin önemine değinilerek, sahadaki deneyimin ihtiyaçları görünür kıldığı; akademinin ise bu deneyimi kanıta dayalı yöntemlerle geliştirerek uygulamaya katkı sunduğu ifade edildi. Konuşmacılar sahadan deneyimleri paylaştı Panelde Murat Koç ve İlknur Koca Değim katılımcılarla buluştu. Konuşmacıların denetimli serbestliğin 20 yıllık birikimi, sahadaki uygulama dinamikleri, güçlük alanları ve sosyal hizmetin rehabilitasyon odaklı katkıları üzerine değerlendirmeler paylaşacağı; ardından soru–cevap bölümüne geçileceği belirtildi. Panel, öğrenciler ve paydaş kurum temsilcilerinin katılımıyla; insan odaklı, hak temelli ve toplumsal faydayı önceleyen uygulamaların güçlendirilmesine yönelik ortak değerlendirmelerle tamamlandı.
Balıkesir Balıkesir Teknokent Oyun Geliştirme kampı gerçekleştirildi Balıkesir Teknokent koordinasyonunda düzenlenen Balıkesir Teknokent Oyun Geliştirme Kampı-GameJam II, Demo Day etkinliği ile tamamlandı. Balıkesir Üniversitesi öğrencilerinin katılımıyla yürütülen programda, 14 gün süren eğitim ve mentörlük sürecinin ardından takımlar geliştirdikleri oyun projelerini jüri karşısında sundu. Demo Day programı, Balıkesir Teknokent Genel Müdürü Öğr. Gör. Burcu Aydemir’in açılış konuşmasıyla başladı. Aydemir konuşmasında, kampın yalnızca oyun üretimiyle sınırlı kalmadığını; öğrencilerin teknik yetkinliklerinin yanı sıra ekip çalışması, proje yönetimi ve sunum becerilerini geliştiren uygulamalı bir süreç sunduğunu vurguladı. Balıkesir Teknokent’in genç yetenekleri oyun geliştirme ekosistemiyle buluşturmaya yönelik çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti. Program, Balıkesir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Satıl’ın hitaplarıyla devam etti. Satıl konuşmasında, üniversite-sanayi iş birliğinin öğrencilerin girişimcilik yolculuklarında kritik bir rol üstlendiğini belirterek, Balıkesir Üniversitesi’nin teknoloji odaklı girişimcilik faaliyetlerinde öğrencilerin yanında olmaya devam edeceğini söyledi. Kamp sürecinde katılımcılar; oyun geliştirme çalışmalarını hem teknik hem de tüm boyutlarıyla deneyimleme imkânı buldu. Eğitim ve mentörlük içerikleri; Balıkesir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ile Balıkesir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri, Balıkesir Teknokent bünyesindeki oyun firmaları ve oyun sektörü profesyonellerinin katkılarıyla yürütüldü.