POLİTİKA - 30 Nisan 2025 Çarşamba 15:49

BBP lideri Destici: "Gündüz kuşağı programları derhal yasaklanmalıdır"

A
A
A
BBP lideri Destici: "Gündüz kuşağı programları derhal yasaklanmalıdır"

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Gündüz kuşağı programları derhal yasaklanmalıdır. Topluma, aileye, anne, baba ve çocuklara örnek olacak; hayata kılavuzluk edecek doğru düzgün programlar üretilmelidir" dedi.


BBP Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel merkezinde gündeme dair değer değerlendirmelerde bulundu. Sezaryen ve normal doğum tartışmaları hakkında konuşan Destisci, konuya bilimsel yaklaşmanın daha doğru olacağını söyledi. Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan gerginlik ile ilgili de açıklama yapan Destici, Türkiye’nin her şartta Pakistan’ın yanında olması gerektiğini ifade etti.



"Türkiye her şartta Pakistan’ın yanında olmalıdır ve yanındadır"


Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan gerginlği değerlendiren Destici, "Türkiye her şartta Pakistan’ın yanında olmalıdır ve yanındadır. Bu sadece duygusal ve vicdani bir sorumluluk değil, reel politiğin de gereğidir. Daha da önemlisi kardeşliğin ve dostluğun bir gereğidir. Ayrıca, Pakistan ve Hindistan arasında bir sıcak çatışmanın başlamasına engel olmak için bütün gücüyle de gayret sarf etmelidir. Burada başlayacak yangının hangi seviyeye, ve hangi istikamete ilerleyeceğini tahmin ya da kontrol etmenin zorluğu bir tarafa, Çin’in çatışmalara dahil olması durumunda, savaşın etkilerinin, başta Doğu Türkistan olmak üzere çok sayıda noktada, bugünkü şartların çok daha ağırlaştıracağını unutmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.



"Kırım’ın ilhakını meşrulaştırma çabası, geleceğe de taşınacak çok sayıda problemin nedeni olacaktır"


Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump’ın Donald Trump’ın son dönemde dile getirdiği Kırım ile ilgili açıklamaları değerlendiren Destici, "İnsanları, insan hayatını, vatan kavramını, barışı yok sayarak, ’bir emlakçı refleksiyle hareket etmek’, Gazze’de ve Kırım’da, o toprakların gerçek sahipleriyle birlikte, insani değerleri de yok etmektir. Kırım, sadece Ukrayna’nın değil, Karadeniz’in güvenliği açısından da kritik bir öneme sahiptir. Türkiye açısından ise Kırım, Kırım Türkleriyle olan tarihi, kültürel ve insani bağlarımız nedeniyle ’milli’ bir sorumluluk konusudur.Trump’ın, Rusya’yla ilişkilerini dengelemek uğruna Kırım’ın ilhakını meşrulaştırma çabası, geleceğe de taşınacak çok sayıda problemin nedeni olacaktır. Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunu asla kabul etmeyecek ve tanımayacaktır" diye konuştu.



"Kıbrıs Türkleri gerçeğin ve yapılmak istenenin ne olduğunu asla unutmamalı"


Yakın bir geçmişte, Kıbrıs’ta çok sayıda tartışma ve gerilim yaşandığını belirten Destici, "Yunanistan ve Fransa tarafından tırmandırılmaya çalışılan karasuları konusu.Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan Doğu Akdeniz’deki haklarının gasp edilmeye çalışılması.Yunanistan’ın, Ege adalarını ve Kıbrıs Rum Kesimi’ni uluslararası hukuka ve hala geçerli olan anlaşmalara aykırı olarak silahlandırması. AB ülkelerinin, Türk Devletleriyle yaptıkları ticari anlaşmalarına, Kıbrıs’taki Türk varlığını gayrimeşru gösterecek dayatmaları şart olarak sunmaları. Kıbrıs’ta başörtüsü üzerinden bir Türkiye karşıtlığı örgütlenmesi gayretlerini, aynı organizasyonun parçaları olarak görüyoruz. Milletimiz ve dünya Türklüğünün en önemli ve vazgeçilmez parçası olan Kıbrıslı kardeşlerimiz, Kıbrıs Türkleri gerçeğin ve yapılmak istenenin ne olduğunu asla unutmamalı, bu provokasyonların, varlığımızı ve güvenliğimizi tehdit edecek gelişmelere neden olmasına izin vermemelidir" dedi.



"Normal doğum desteklenmeli, zorunlu olmadıkça sezaryene başvurulmamalıdır"


Sezaryen ve normal doğum tartışmaları hakkında değerlendirmede bulunan ve konuya bilimsel yaklaşılması gerektiğini söyleyen Destici, "Dünya Sağlık Örgütü de sezaryen oranlarının yüzde 10-15 civarında sürdürülmesini hedef olarak gösteriyor. Hem anne hem de bebek sağlığı açısından, sezaryenin, yalnızca gerekli durumlarda yapılmasını öneriyor. Biz de konunun ciddiyetle ele alınmasını, milletimizin süreçle ilgili daha iyi ve doğru biçimde bilgilendirilmesini öneriyor, gereksiz cerrahi müdahalelere sınırlama getirilmesi kararını destekliyoruz. Yani Normal Doğum desteklenmeli, zorunlu olmadıkça sezaryene başvurulmamalıdır. Kadınlarımız da bu konuda desteklenmeli ve her türlü yardım yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.



"Gündüz kuşağı programları derhal yasaklanmalıdır"


Gündüz kuşağı programlarının toplumun yapısını bozduğunu ifade eden Destici, "Sağcısı ile solcusuyla, Türküyle Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, şehirlisi köylüsüyle hepimiz gidişattan kaygılıyız. Asla arzu etmediğimiz bir sosyoloji ortaya çıkıyor. Hem de bu sosyolojide toplumu gözümüzün önünde bize rağmen inşa ediliyor. Bozulan çarklar, evlilik destekleri gibi birtakım maddi teşviklerle düzeltilmeye çalışılsa da saldırganlar kültür kodlarımızı hedeflediği için düzelmeyecek. Tüm bu sebeplerden dolayı gündüz kuşağı programları derhal yasaklanmalıdır. Topluma, aileye, anne, baba ve çocuklara örnek olacak; hayata kılavuzluk edecek doğru düzgün programlar üretilmelidir" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya duyurdu: 81 ilde düzenlenen denetimlerde 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 972 düzensiz göçmen yakalandı Göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik 81 ilde düzenlenen denetimlerde; 9’u yabancı uyruklu olmak üzere 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü, 431 bin 446 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde ise 972 düzensiz göçmen yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçmenlere yönelik kimlik kontrolü yapılan denetimlerin devam ettirildiğini belirtti. Bakan Yerlikaya, kaçakçıların ve düzensiz göçmenlerin yakalanmasında emeği geçenleri tebrik ettiği paylaşımında, şu ifadelere yer verdi: "81 ilde göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik düzenlenen denetimlerimizde; 9’u yabancı uyruklu olmak üzere 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü, 431 bin 446 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde 972 düzensiz göçmen yakalandı. Türkiye; göç yönetiminde, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, hukuk ve medeniyet değerlerine bağlı, kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeden tüm dünyaya örnek bir model sunmaktadır. Göç konusunu; düzenli göç yönetimi, uluslararası koruma, gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüş, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele, insan ticaretiyle mücadele ve bütünleşmiş sınır yönetimi dahil tüm boyutlarıyla ele alıyoruz. Göç İdaresi Başkanlığımızın koordinasyonunda; EGM Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı ile Jandarma Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Daire Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca; 28 bin 581 personel, 9 bin 109 ekip ile 5 bin 702 noktada; düzensiz göç ve göçmen kaçakçılarıyla yapılan mücadele çalışmaları kapsamında 7 bin 617 umuma açık yer, 500 terminal ve 7 bin 37 diğer yerler olmak üzere toplam 15 bin 154 yer kontrol edildi. Tespit edilen düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilme işlemleri başlatıldı."
Ankara Başkentte fuhuş operasyonu: 60 tutuklu Ankara’da tek operasyonda en fazla tutuklu sayısına ulaşılan fuhuş operasyonu gerçekleşti. Operasyonda 60 kişi tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu gelen ihbarlar ve artan şikayetler üzerine gizli bir soruşturma başlattı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ‘özel tahkikat ekipleri’ oluşturdu. Çankaya’da Night Club olarak faaliyet gösteren ve kadınları suistimal ederek fuhuşa sürükleyen 11 işletmeyi takibe aldı. CMK 135 Teknik izleme ve takip kararları alındı. 4 ay boyunca Müşteri gibi mekanlara giderek fuhuşa aracılık yapan fuhuşu teşvik eden hedef şahısları adım adım izledi. Gizli kameralarla mekan çalışanlarıyla müşteriler arasındaki fuhuş pazarlıkları kayda alındı. ‘Mağdur’ kadınları telebar gibi çalışan bu mekanlardan çıkartıp fuhuş için otellere götürüyorlardı. Üstelik kadınların SGK kayıtları vardı ve çalışıyor gibi gösteriyorlardı. Müşteriler mekana geliyor, kadınlarla sohbet ediyor, beğendikleri kadınlara fuhuş teklif ediyor ve işletmeler bu şekilde sözde ticari kazanç elde ediyordu. 11 mekanın işletme sahipleri, işletme müdürleri ve diğer çalışanları toplam 81 şüpheli gözaltına alındı. 60 şüpheli tutuklandı. Operasyon sonrasında tüm mekanların faaliyeti sonlandı. 64 fuhuşa sürüklenen mağdur kadın kurtarıldı ve hepsinin ifadesine başvuruldu.