GÜNDEM - 10 Aralık 2025 Çarşamba 13:13

‘Bilge Kral’ Aliya İzetbegoviç doğumunun 100’üncü yılında Ankara’da anıldı

A
A
A
‘Bilge Kral’ Aliya İzetbegoviç doğumunun 100’üncü yılında Ankara’da anıldı

Bosna-Hersek’in kurucu Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç, doğumunun 100’üncü yıl dönümünde Ankara’da düzenlenen panelle anıldı.


Yunus Emre Enstitüsü, Ankara Üniversitesi ve Aliya İzetbegoviç Vakfı iş birliğiyle Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda düzenlenen ‘Doğumunun 100’üncü Yılında Aliya İzetbegoviç’ı Yeniden Anlamak’ başlıklı panele Bosna Herkes’in Ankara Büyükelçisi Mirsada Colakovic, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünvar, Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Osman Mert, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Abdurrahman Aliy, akademisyenler, diplomatlar ve öğrenciler katıldı. Mirasın gelecek nesillere aktarılması ve iki ülke arasındaki kültürel iş birliğinin güçlendirilmesi hedeflenen panel, milli marşların okunması ve müzik dinletisinin ardından açılış konuşmalarıyla devam etti.



"Bosna Hersek giderek büyüyen, gelişen, Türkiye’nin dostu ve kardeşi olan bir ülke"


Bugünün İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği gün olduğunu hatırlatan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünvar, "İnsanlık onurunun yeniden kazanılması adına çok önemli bir evrensel beyanname. Onun kabul edildiği günün yıl dönümünde Aliya İzetbegoviç’i yeniden anlamak adı altında bir program yapıyoruz. Niye yeniden anlamak diye ifade ediyoruz. Çünkü İzetbegoviç, Bosna Hersek’in bugünlere gelmesinde o zor yıllarda, 90’lı yıllardaki bilge lider. Çok zorlu şartlarda Bosna Hersek’in özgürlüğü, hür ve müreffeh bir ülke olması için çok gayretleri olmuştu malumunuz ve vefat etti. Vefatından sonra da Bosna Hersek giderek büyüyen, gelişen, Türkiye’nin dostu ve kardeşi olan bir ülke. Onun fikirleri var. Aslında fikirleri sadece Bosna’yla ilgili de değil, insanlık onurunu, özgürlüğünü ve insanı insan yapan değerleri savunan bir lider. Dünyanın zor bir süreçten geçtiğini biliyoruz. Türkiye’nin hem kuzeyinde hem güneyinde gerçekten yüreğimizi yakan iki tane savaş var. Böyle çalkantılı bir dönemde İzetbegoviç gibi insanlık onurunu önceleyen bir lideri anmak çok kıymetli gerçekten" diye konuştu.



"İzetbegoviç’in aziz hatırasını yad edebilmek benim için tarif edilemez bir şeref, onur nişanesi"


Yunus Emre Enstitüsü’nün ilk kurulduğu yerin Bosna Hersek olduğunu belirten Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Abdurrahman Aliy, "Bosna’da üç tane merkezimiz var ve yetmiyor diyebilirim. Bosna’nın ve Türkiye’nin birbirleriyle olan görünmez bağı o kadar güçlü ki, bu üç merkez bile yetmiyor. Çünkü neden? Kültürel etkinliklerimiz, kültürel faaliyetlerimiz ve karşılıklı olarak dil öğrenme arzumuz bu merkezlerimizin dolmasına, taşmasına neden oluyor. Ben gençliğimde kitaplarını okudum ve Bosna Hersek’te o büyük facialar yaşanırken, büyük kıyımlar, katliamlar yaşanırken o serinkanlı duruşu, o insanlığa hala bir şeyler öğretebileceğine olan inancı, imanı beni derinden etkilemişti. Bugün enstitü başkanı olarak İzetbegoviç’in aziz hatırasını yad edebilmek, kurum olarak buna destek verebilmek de benim için gerçekten tarif edilemez bir şeref, onur nişanesi. Ankara Üniversitesi ve Ali İzetbegoviç Vakfı’yla da iş birliği yaparak bu etkinliği yaptık. Bosna Hersek’te ve Türkiye’de çok ses getirdi anma törenimiz ve iyi bir sergi yaptık. İzetbegoviç’in çocukluğundan itibaren hiç yayınlanmamış ya da fazla görülmemiş fotoğraflarıyla çok güzel bir sergi gerçekleştirdik. Bugün onun muadilini burada yapıyoruz" dedi.


Aliy, etkinlik sayesinde İzetbegoviç’in sadece geçmişte kalan bir figür olmadığını ve fikirleriyle yol göstereceğine inandığını belirtti. İzetbegoviç’in düşünce duruluğu ve düşünce aralığının çok değerli olduğunu söyleyen Aliy, etkinliğin yeni Ali İzetbegoviç çalışmalarını başlatacağına da inandığını ifade etti.


Günün ilerleyen oturumlarında, farklı ülkelerden akademisyenler İzetbegoviç’in fikirlerini, siyaset felsefesinden dış politikaya, sanat anlayışından felsefeyle ilişkisine kadar çeşitli yönleriyle ele aldı. Kapanış oturumunda İzetbegoviç’in yalnızca Bosna-Hersek için değil, tüm insanlık için evrensel bir değer olduğu vurgulandı. Program, hediye takdimleri ve hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle son buldu.



‘Bilge Kral’ Aliya İzetbegoviç doğumunun 100’üncü yılında Ankara’da anıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Yıldırak’tan geleneksel üretime tam destek Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, Şeyhdavutlar Mahallesi’nde hem okul incelemeleri yaptı hem de yöresel kültürü yaşatan kadınların el emeği çalışmalarını yerinde gözlemleyerek geleneksel üretime destek mesajı verdi. Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, okul ziyaretlerini sürdürürken gittiği kırsal mahallelerin kültürel yapısını da yerinde incelemeye devam ediyor. İlçe Müdürü Yıldırak, Sarıgöl’ün kırsal Şeyhdavutlar Mahallesi’ndeki ilkokuldaki incelemelerinin ardından, mahallenin kültürel değerlerini yaşatan kadınları evlerinde ziyaret etti. Kırsalda kadınlar tarafından sürdürülen dokumacılık, kilim yapımı, yufka ve gözleme hazırlığı gibi geleneksel üretim süreçleri hakkında bilgi alan Yıldırak, mahallenin örf ve adetleri üzerine de notlar aldı. Şeyhdavutlar’da kadınların emekle yoğrulan çalışmalarını yerinde inceleyen Yıldırak, kilim tezgahlarında yapılan el dokumalarını ve evlerde hazırlanan yöresel lezzetleri dikkatle gözlemledi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak ziyaret sırasında duygularını şu sözlerle ifade etti: "Burası Şeyhdavutlar; sac başında emek var, Gözleme açar kadınlar; hamurunda yürek var. Misafir baş tacıdır, kapılar hep ardına kadar, Bir lokma, bir tebessüm; bu toprakta bereket var. Çevreyi öğretmen arkadaşlarımızın en iyi şekilde öğrenmesi, öğretmenlik açısından çok önemli bir etkendir. Her öğretmen, görev yaptığı mahallenin çevre incelemesini mutlaka yapmalıdır."
Manisa Demirci’de öğrenciler insan haklarını atölyelerde keşfetti 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen etkinlikte öğrenciler hem insan haklarını öğrendi hem de kurulan atölyelerde hazırladıkları çalışmalarla farkındalık oluşturdu. Demirci Kaymakamı Fatih Bayram ve Belediye Başkanı Erkan Kara, yaşam hakkının evrenselliğine vurgu yaptı. Manisa’nın Demirci ilçesinde 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında Cengiz Topel Enver Armağan İlkokulu’nda kutlama programı düzenlendi. Programa Demirci Kaymakamı Fatih Bayram, Belediye Başkanı Erkan Kara, MCBÜ Demirci Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Şaşmaz Ören, İlçe Milli Eğitim Müdürü Bilal Çetinkaya ve ilçe protokolü katılarak öğrencilerin etkinliklerine eşlik etti. Öğrencilerin bilinç düzeyini artırmayı hedefleyen programda, insan haklarının temel maddeleri öğrencilere sade ve anlaşılır bir şekilde aktarıldı. Her bireyin doğuştan sahip olduğu haklar, eşitlik ilkesi ve çocuk haklarının önemi üzerinde duruldu. Programın ilgi çeken bölümlerinden biri, Demirci Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğrencileri tarafından hazırlanan insan hakları konulu atölyeler oldu. Öğrenciler hazırladıkları posterler, el çalışmaları ve kısa mesaj kartlarıyla hak ve özgürlüklerin anlamını kendi ifadeleriyle anlatarak renkli görüntüler oluşturdu. Belediye Başkanı Erkan Kara konuşmasında, insan haklarının evrensel olduğuna dikkat çekerek, "Dil, din, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin herkesin en temel hakkı yaşam hakkıdır. Ne yazık ki bugün dünyada Gazze başta olmak üzere birçok yerde insanların yaşam hakkı gasp ediliyor. İnsan hakları sadece kâğıt üzerinde kalmamalı, uygulanmalıdır. Gelecekte daha yaşanabilir bir dünya siz gençlerle mümkün olacaktır" dedi. Kaymakam Fatih Bayram ise insan haklarının tarihi gelişimine değinerek, "İnsan haklarının geçmişi 1215 Magna Carta’ya kadar dayanıyor. Anayasamızın 2. maddesi de Türkiye Cumhuriyeti’nin insan haklarına saygılı bir devlet olduğunu vurgular. İlçe İnsan Hakları Kurulumuz ile ihlalleri değerlendirip gerekli mercilere iletiyoruz. En temel hak yaşam hakkıdır. Bugün Gazze’de ve Doğu Türkistan’da yaşananlar bunun en acı örnekleridir" diye konuştu. Demirci’de gerçekleştirilen İnsan Hakları Günü etkinliği, öğrenciler ve katılımcılar tarafından büyük ilgiyle takip edildi.
Samsun Thomas Reis: "Tarih yazmaya devam etmek istiyoruz" Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, AEK karşılaşmasından güzel bir sonuç alıp tarih yazmaya devam etmek istediklerini söyledi. Samsunspor, UEFA Konferans Ligi 5. hafta mücadelesinde yarın saat 20.45’de Yunan temsilcisi AEK’yı ağırlayacak. Samsunspor’da Teknik Direktör Thomas Reis, düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Lider olmanın kendilerini baskı altına almadığını vurgulayan Alman teknik direktör, "Hedefimiz de isteğimiz de ilk 8’de olma yönünde. Hatırlarsanız bundan aylar öncesinde farklı bir Yunan takımına karşı burada bir karşılaşma oynamıştık ve stadımız dolu olmuştu. Mükemmel bir ambiyans vardı. Çok iyi bir performans göstermiştik ancak ne yazık ki istediğimiz performansı alamamıştık. Yarın da farklı bir Yunan ekibine karşı oynayacağız. Takım halinde bu süreçte çok fazla geliştik. Kendimizi çok iyi bir şekilde geliştirdik ve takımımın bu desteği hak ettiğini düşünüyorum. Yarın iyi bir sonuç almamız durumunda tarih yazmaya devam edeceğiz. Bunu defalarca söyledim. Oyuncularımız birçok taraftarı stadyumda gördüğünde onlar için de itici bir güç oluyor. Umarım güzel bir sonuç alır ve olağanüstü bir şekilde tarih yazmaya devam ederiz ve maçtan sonra da taraftarımızla birlikte kutlarız" dedi. "Galatasaray maçının ilk yarısını çok nazik oynadık" Namağlup serilerinin 14 maç sonra sona ermesini değerlendiren Thomas Reis, "Özgüvenimiz gayet yerinde ki zaten Galatasaray karşılaşmasından sonra da söylediğim bir şey vardı. İlk yarada ne yazık ki çok nazik oynadık. Rakibimize çok rahat bir oyun oynamasına müsaade ettik. Ancak ikinci yarıda çok güzel bir oyun sergiledik ve çok güçlü bir karakter koyup iyi bir mentalite gösterdik. Tabii, sonunda ne yazık ki bizim adımıza kabul edilmesi çok zor bir karar verildi penaltı pozisyonunda. Eğer takımımız Galatasaray karşısında ikinci yarısında göstermiş olduğu o performansı yarın da gösterebilirse bizim adımıza çok iyi bir fırsat olacağını düşünüyorum galibiyetle ayrılma anlamında. Tabii Galatasaray karşılaşmasında yediğimiz üç gol hakem sebebiyle yediğimiz üç gol değildi. Kendi hatalarımız sebebiyle yediğimiz üç goldü. Ama son karar kabul edilebilir bir karar değildi açıkçası. Belki o karar bizim lehimize verilmiş olsaydı berabere ayrılacaktık" diye konuştu. "Lig aşamasını ilk 8’de tamamlamak ve son 16’ya kalmak istiyorsak bu maçı kazanmak zorundayız" İlk 8’de kalmanın önemine de değinen Reis, "Liderliğin üzerimizde oluşturmuş olduğu herhangi bir baskı yok. Tabii, her maçın kendisine has bazı baskısı olabilir. Ama biz pozitif bir baskı hissediyoruz ve bu karşılaşmayı da kazanmak istiyoruz. Çünkü ilk hedefimiz Konferans Ligi’nin grup aşamasında ilk sekizde tamamlamak ve son 16’ya kalmak istiyorsak bu maçı kazanmak zorundayız. Her karşılaşma olduğu gibi bu karşılaşmada da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Belki söylediğimi tekrar ediyorum ama bu tür karşılaşmalardan da dediğim gibi olabildiğince tecrübe kazanmaya çalışıyoruz. Hem kendi oyuncularım için hem de benim için çok önemli bir tecrübe oluyor bu. İyi bir takıma sahibiz. Tabii, rakiplerimiz de bunu çok iyi biliyor ki Samsunspor’a karşı oynamak kolay değil. Sonuç olarak oynamış olduğumuz son 14 karşılaşmadan sadece bir mağlubiyetle ayrıldık. Yarın dediğim gibi kendi oyunumuzu göstererek özgüvenli bir şekilde oynamaya çalışacağız" şeklinde konuştu. "Şimdiye kadar 1 maç kaybettiler ama biz de yenilgisiz lideriz" AEK’nın güçlü bir takım olmasına karşılık kendilerinin de güçlü bir ekip olduklarına dikkat çeken Thomas Reis, "AEK çok iyi bir takım. Duran toplarda çok tehlikeli bir takım. Kafa vuruşlarında etkili olan oyuncuları var. Her duran topta farklı organizasyonlar deneyebiliyorlar. Farklı opsiyonlar değerlendirmeye çalışıyorlar. Bu anlamda çok ama çok dikkatli olmamız gerekiyor. AEK’da da çok önemli eksikler var. Sakat oyuncular var. Çok önemli oyunculardan kurulu bir rakibe karşı oynayacağız. Şimdiye kadar bir karşılaşma kaybettiler Konferans Ligi’nde. Ama biz de yenilgisiz bir şekilde lideriz. Takım halinde çok iyi bir şekilde gelişim gösterdiğimizi söyleyebilirim. Ligdeki ilk üç takıma baktığımızda puanlarının hemen hemen birbirlerine yakın olduklarını da görüyoruz. Tabii hata yapacak olacak olursak Galatasaray karşılaşmasındaki gibi sıkıntı yaşayabiliriz. Biz de bu sebepten dolayı çok iyi bir baskı yapmak istiyoruz. AEK topa sahip olmaya çalışan bir takım. Bizim aynı zamanda çok güçlü bir şekilde savunma da yapmamız gerekecek. Oyuncularımızdan beklediğim çok hazır bir şekilde, iyi bir şekilde rakiplerini takip etmeleri, kaleyi en iyi şekilde savunmalarıdır. Eğer bunu yapacak olursak eminim puanlar almak için çok büyük bir fırsatımız olacaktır. Eğer bunu başaramazsak, baskılarımız yeteri kadar güçlü olmazsa dediğim gibi bazı sıkıntılar yaşayabiliriz. Belki karşılaşmayı kaybedebiliriz, belki beraber kalabiliriz ama göstereceğimiz performansla iyi bir sonuç almak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’ndeki altın ve gümüş soygununa ilişkin 13 şüpheli adliyede Büyükçekmece Adliyesi soygununa ilişkin aralarında firari Erdal T.’nin kaynanası, kayınbiraderi, kayınpederiyle, çalıntı altının alım ve satımına aracılık edenlerin de bulunduğu 13 şüpheli adliyeye getirildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli emanet deposundan çalınan altınların bulunması ve şüphelilerin tespitine yönelik 17 ayrı düzenlenen operasyonda firari şüpheli Erdal T.’nin eşi Esma T.’nin anne-babası ve kardeşi, kamera kayıtlarıyla altınların yüklendiği araçta bulunduğu tespit edilen bir şüpheli ile çalınan altınlardan bir kısmını almak üzere olay yerine gelen başka bir şüpheli de dahil olmak üzere toplam 10 kişi gözaltına alınmıştı. 13 şüpheli adliyeye getirildi Soruşturma kapsamında 3 şüpheli daha gözaltına alındı. Gayrettepe Şube Müdürlüğü’ne götürülen şüphelilerin buradaki işlemleri tamamlandı. Firari Erdal T.’nin kaynanası, kayınbiraderi, kayınpederiyle, çalıntı altının alım ve satımına aracılık edenlerin de bulunduğu 13 şüpheli emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Büyükçekmece Adliyesi’ne getirildi. Büyükçekmece Adliyesi’nde yaşanan olayda, Emanet Bürosu’nda görevli zimmet memuru Erdal T., 50 kilogram gümüş, 25 kilogram altınla kayıplara karışmış, şahsın eşi ve çocuklarıyla İngiltere’ye kaçtığı tespit edilmişti. Olayla ilgili soruşturma başlatan Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı emanet memuru Kemal D.’nin gözaltına alınması talimatını vermiş, hakimliğe sevk edilen Kemal D. tutuklanmıştı.