GÜNDEM - 07 Mayıs 2024 Salı 17:24

Bosna Hersek’te Arnaudiye Camii yeniden ibadete açıldı

A
A
A
Bosna Hersek’te Arnaudiye Camii yeniden ibadete açıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla, Bosna Hersek’te rekonstrüksiyon çalışmaları kapsamında aslına uygun olarak yeniden yapılan Arnaudiye Camii’nin açılışı gerçekleştirildi.


Bosna Hersek’in Banja Luka şehrinde rekonstrüksiyon çalışmaları kapsamında aslına uygun olarak yeniden yapılan beş asırlık Arnaudiye Camii, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla düzenlenen törenle yeniden ibadete açıldı.


Açılışta konuşan Erbaş, İslam’ın, getirdiği bütün ilkelerle insanları barışa, huzura ve kurtuluşa çağıran bir din olduğunu belirterek, “Yüce dinimiz İslam, bütün insanlığın huzur ve refahını istemektedir. Yeryüzünün esenlik yurdu olmasını hedeflemektedir. Bizlere de bu uğurda çalışmayı, gayret göstermeyi emretmektedir” dedi.



“Camiler, birliğin, dirliğin, kardeşliğin, paylaşmanın, yardımlaşmanın sembolleridir”


Erbaş, İslam’ın inanç ve ahlakının hayata ve topluma açılan kapısının camiler olduğuna dikkati çekerek, “Kabe’nin birer şubesi mesabesindeki camiler, üstün insanlık nizamının öğretildiği, ilim ve ahlak, marifet ve hikmet, edep ve muaşeret derslerinin verildiği ilim merkezleridir. Sevginin, merhametin, huzurun, muhabbetin en güçlü mekanlarıdır. Birliğin, dirliğin, kardeşliğin, paylaşmanın, yardımlaşmanın sembolleridir. Bu sebeple Müslümanlar, asırlar boyu kulluk, gaye, değer ve ahlak ekseninde mimari ve sanatsal özellikleri yüksek muhteşem camilerle adeta yeryüzünü süslemişlerdir” ifadelerini kullandı.



“Bu coğrafyada bulunan camiler, Müslümanlara İslami bir kimlik aşılamıştır”


Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bu coğrafyada bulunan camiler, geçmişten bugüne, her gün minarelerinden yükselen kurtuluş çağrısıyla Müslümanlara İslami bir kimlik, etkin bir şuur ve muhkem bir istikamet aşılamıştır. Kur’an ve sünnetten neşet eden İslami değerlerin hayatla buluşmasında büyük görevler icra etmiş, birlikte yaşama ahlakının asırlarca en önemli sembolleri olmuştur.”



“Sadece bir cami değil, insanlığın vicdanı imar edilmiştir”


Erbaş, Bosna Hersek’te yaşayan vatandaşların geçmişte inançları ve değerleri uğruna, çok ağır bedeller ödediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:


“O süreçte nice mabetlerin yerle bir edildiği görüntüler, hala hafızalarımızdadır. Arnaudiye Camii de bunlardan biridir. 7 Mayıs 1993 tarihinde temellerine kadar yıkılan bu camiyi, yıkıldığı günün yıl dönümünde, Bosna Hersek Camiler Günü’nde tekrar ayağa kaldırmak, büyük bir hamd vesilesidir. Arnaudiye Camii’nin yeniden inşa edilmesi, hem dinimizin bize yüklediği camileri imar vazifesinin hem de atalarımıza olan vefanın bir tezahürüdür. Bosna Hersek Ulusal Anıtı ilan edilmiş olan bu caminin tarihi serüveni göz önüne alındığında diyebiliriz ki yapılan bu çalışma ile sadece bir cami değil, kardeşlik, dostluk, beraber yaşama kültürü ve bir anlamda insanlığın vicdanı imar edilmiştir.”


Yeniden inşa edilen caminin tarihi anlamı, mimari yapısı ve işleviyle bölgedeki dostluğun, huzurun ve bir arada yaşama kültürünün gelişmesine büyük katkılar sunacağını ifade eden Başkan Erbaş, İslam’ın barış ve rahmet ilkelerinin, Müslümanların bütün insanlığı kuşatan güzel ahlakının en güzel temsilcisi olacağını söyledi.



Bakan Ersoy: “Barışın ve hoşgörünün güçlenmesine katkı sağlamasını diliyorum”


Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ise 2016’da Türkiye ve Bosna Hersek arasındaki anlaşmayla caminin ayağa kaldırılması için protokol imzalandığını dile getirerek arşiv taraması ve arkeolojik kazıların yapıldığını aktardı.


Caminin yapımının titizlikle tamamlandığını söyleyen Bakan Ersoy, “Cumhurbaşkanımızın (Saraybosna’daki) Başçarşı Camii’nin açılışında ifade ettiği gibi ‘camiler, insanların birliğinin, Müslümanların kardeşliğinin nişanesidir.’ Farklı kültürlerin, inançların bir arada yaşadığı Bosna Hersek’te Arnaudiye Camii’nin barışın ve hoşgörünün güçlenmesine katkı sağlamasını diliyorum” diye konuştu.


Açılışa, Bosna Hersek’teki iki entiteden Sırp Cumhuriyeti’nin Başkanı Milorad Dodik, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Sırp Üyesi Zeljka Cvijanovic, Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Hüseyin Efendi Kavazoviç, Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Sadık Babür Girgin ile Bosna Hersekli vatandaşlar katıldı.



Bosna Hersek’te Arnaudiye Camii yeniden ibadete açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Bucak: “Kenti hep birlikte kalkındırmak istiyoruz” Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Serra Bucak, “Diyarbakır Ekonomi Buluşmaları” programında yaptığı konuşmada, “Bu kenti hep birlikte kalkındırmak istiyoruz” dedi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi (OSB), Doğu ve Güneydoğu Anadolu İş İnsanları Federasyonu (DOGÜNSİFED) ev sahipliğinde ve Ekonomi Gazetesi işbirliğiyle OSB Konferans Salonunda “Diyarbakır Ekonomi Buluşmaları; Enflasyonist Ortamda İşletmeleri Bekleyen Riskler ve Fırsatlar” adlı program düzenlendi. Programa, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, OSB Başkanı Mustafa Fidan, DOGÜNSİFED Başkanı Devrim Türk, Ekonomi Gazetesi yazarları, iş adamları ve çok sayıda davetli katıldı. DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır’ın tarih boyunca ticaret merkezi olduğunu kaydederek, “OSB anlamında önemli kademe kat ettik. Bunun taçlandırılması ve hızlandırılması lazım. İller arasında rekabet başladı artık. Yereldeki sivil toplumu güçlendirecek sistemleri kurmadığımız zaman enflasyonla sağlıklı mücadele edemeyiz. Ve her zaman bu sorunla karşı karşıya kalırız” dedi. Büyükşehir Belediyesi Başkanı Serra Bucak da, belediyelerin, yerel yönetimlerin bir kentte, her alanda sorumlu oldukları gibi yatırım ve ekonomik gelişmelerde de sorumlu olduğunu söyledi. Bucak, “Hem kalkınma, hem yereldeki ekonomiyi sürdürmek, hem de partimizin politikaları gereği olarak ekonomik gelişmeleri destekleyecek çalışmaların elbette yanında olacağız ve ön açıcı olacağız. Tüm yatırımcılar, OSB, odalarla bir araya gelip tüm çalışmaları doğru temelde, derin yoksulluğu, derin krizi göreceğimizi daha önce de ifade ettik, bugün de ifade ediyoruz” diye konuştu. Kayyumlar döneminden krediler ve borçlar bulunduğunu söyleyen Bucak, “Kullandırılan krediler, yapılmış olan borçları bu kent, bu belediye hak ediyor muydu? Hak etmiyordu. Hesap verilemeyen bir yaklaşım ortada var, farkındayız. 8 yıl çok uzun bir süre. Bu 8 yılda bir sistem kurulmuş, bunun adını koymakta zorlanıyoruz, borçlarını, krizlerini her gün yaşıyoruz. Her kurumun, her devletin bir tercihi vardır. Bu tercihte hangi alanlara yatırım yapılacak, hangi alanda gelişmelerin olacağına dair kararlar olur. Kararlarınız istihdamdan yana değil güvenlik politikalarından yana olursa, ülkenin geldiği nokta böyle olur. Kararlarınız üretimden yana değil, savaş politikalarından yana olursa elbette üretim gelişmez. Sizin yatırımlarınız eko-kırımdan yana olursa ve üretimden yana olmazsa, bu zenginlikler hiçbir şey ifade etmez. Bu kentin zenginlikleri hep anlatılır durulur ama sanayi, üretim, sağlığa yatırım olmazsa bu yıkıcı politikaların yanında halkları daha da yoksullaştıran, krizi derinleştiren durumla karşı karşıyayız. Bu toplum 3 haneli enflasyonla karşı karşıya ise bunda hükümet, biz ve iş adamlarına çok iş düşmektedir” şeklinde konuştu. Toplumsal kriz ve ekonominin gelişememesiyle genç nüfusun istihdam edilmediği ve gelecek istikrarı olmadığı için kenti ve ülkeyi terk ettiğine dikkat çeken Bucak, “Yereldeki üretimden bahsediyorsak genç nüfusu, istihdamda yer bulamayan gençlerimizi, kadınlarımızı ve geleceğimizi düşünmek zorundayız. Bu anlamıyla ülkenin derinleşmiş sorunlarının yegane çözümünün olduğunu, bu salondaki herkes bilmekte. Bugün burada yatırımcılar var. Merkezi hükümeti ne kadar eleştirsek de burada yerel ekonomi politikası üretmek zorundayız. Yüksek enerji ve ham madde, katlanan kira, artan enflasyon bütün iş adamlarını, üreticileri derin bir şekilde etkilemekte. Bizler birlikte bir yaşam sürmeyi niyet ettiğimiz bu topluma karşı sorumluluk sahibiyiz” ifadelerine yer verdi. Yerel yönetimler olarak iki aydır mazbatalarını aldıklarını hatırlatan Bucak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu kenti hep birlikte kalkındırmak istiyoruz. Bu adaletli bölüşümü hep birlikte kurabilirsek başka yerlere de örnek olabiliriz. Derin bir yoksulluk bu kenti sardı, sarmaladı. Bunun ağırlığını hissettik. Bu salonda oturan bu kente gönül vermiş her bir yatırımcı, iş adamı aynı sorumluluğu, ağırlığı uzun yıllardır yaşıyor. Bir yandan bu ekonomik krizlerle mücadele ederken, bir yandan bu şehirde kalma inadını sürdüren, istikrarın önüne güvenlik politikalarının konulduğu bir kentte, kredilerin bile doğru yere gidemediği bir yerde, ısrar etmek, inat etmek, yatırımları burada kalıcı kılmak için çabalamak sizin de önemli sorumluluğuydu. Kayyumların 8 yılda oluşturduğu tahribatı bir biçimiyle tolere edebilen, bir biçimiyle bu kentte yine de istihdam olanakları ve ekonomik perspektifler sağlayan, bu kentin gelişmesi mümkün diyen, tarım ve turizm açısından bu kenti önemli kılmaya çalışan tüm yatırımcılara teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra doğru bir ekonomik gelişmenin yanında yer alabilmeyi çok önemsiyoruz.” Açılış konuşmaları ardından akademisyenler, sunumlar yaptı.
Samsun SBB’nin milli sporcusu Nisanur Erbil olimpiyatlara katılmaya hak kazandı Samsun Büyükşehir Belediyesi (SBB) Spor Kulübü’nün milli eskrimcisi Nisanur Erbil, Paris 2024 kafilesine adını yazdırdı. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, milli sporcu Nisanur Erbil’i tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Samsunlu milli eskrim sporcusu Nisanur Erbil için Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinden yapılan açıklamada, “Milli eskrimcimiz Nisanur Erbil, Uluslararası Eskrim Federasyonu’ndan (FIE) 28 Mayıs 2024 tarihinde aldığı davetle Avrupa kıta kotasını kullanarak kadınlar kılıç disiplininde Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na katılma hakkı kazandı” ifadelerine yer verilirken öte yandan Nisanur’un bir ilke imza attığı da aktarıldı. Nisanur aldığı davetle Olimpiyat tarihinde kılıç disiplininde Türkiye’yi temsil edecek ilk kadın sporcu olacak. Başkan Doğan’dan Nisanur’a tebrik Nisanur Erbil’in Olimpiyata katılmaya hak kazanmasının ardından Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan yaptığı açıklamada, "Milli gururumuz Nisanur Erbil kardeşimizin, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na katılmaya hak kazandığı haberini almanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Sporun her dalında fark oluşturan ve büyük başarılara imza atan, sporun şehri Samsun’umuzda yetişen Nisanur Erbil kardeşimiz ülkemizi ve şehrimizi, Paris’te temsil edecek. Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübümüzün milli sporcusu Nisanur Erbil’e ve tüm milli sporcularımıza canı gönülden başarılar diliyorum" dedi.
İstanbul Sultangazi’de raylara düşen çocuk tramvayın altında kaldı Sultangazi’de arkadaşıyla şakalaşırken raylara düşen 13 yaşındaki çocuk, tramvayın altında kalarak ağır yaralandı. Olay, saat 16.00 sıralarında Sultançiftliği Mahallesi T4 Tramvay hattı Hacı Şükrü durağında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, okul çıkışı arkadaşları ile birlikte evine dönen Ahmet Murat Şahin (13), Hacı Şükrü durağında tramvaydan indikten sonra, tramvay içinde bulunan arkadaşları ile şakalaşmaya başladı. Bir süre sonra tramvayın hareket etmesi ile bir anda dengesini kaybeden Şahin, raylara düştü. Çocuğun düştüğünü fark etmeyen vatmanın aracı hareket ettirmesi sonucu Şahin tramvayın altında kaldı. Durumu fark eden vatandaşlar küçük çocuğun yardımına koşarken, olay yerinin yakınında bulunan bir diyaliz merkezi çalışanları hemen çocuğa müdahale etti. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan çocuk, sağlık ekipleri tarafından tedavi edilmesi için hastaneye kaldırıldı. Kazada çocuğun kolu koparken, tramvay sürücüsünün ise durumdan habersiz şekilde devam ederek ilerlediği anlar çevrede bulunan bir iş yerine ait güvenlik kamerasına yansıdı. Yaşanan olayı görünce küçük çocuğun yardımına koşan esnaf Engin Asan, "Okul çıkışı istasyonda bekleyen okul öğrencilerinden bir tanesi, iki vagon arasında bulunan demire elini uzattığı anda vagonun boşluğuna düşüyor. Sonra tramvay kolunun üzerinden geçiyor. Daha sonra yanımızda bulunan diyaliz hastanesinden hemşireler olaya müdahale ediyor. İlk yardım ekipleri geliyor, itfaiye ekipleri geliyor, polisler geliyor. Olaya bu şekilde müdahale ediliyor" dedi. Çocuğun yardımına koşan vatandaşlardan Yunus Yıldırım ise, "Ben burada kuruyemiş dükkanındaydım aniden bayan sesi geldi, çığlık sesi geldi. O esnada ben de dışarıya baktım. Millet koşuşuyor tramvay raylarına. Dedim ki herhalde çocuk öldü. O esnada diyalizden çıkan bayanlar oldu, beyefendiler oldu. O tarafa doğru bir koştular. O esnada müdahale ettiler. Çocuğun kolu kırılmıştı. Bana da seslendiler, sargı bezi istediler. Ben de gittim sargı bezini getirdim. Sonra sedye için etraftaki arkadaşlardan yardım istediler. Sonra babası geldi ve çocuğunun o durumda olduğunu görünce tabi ağladı. Güvenlikçiler de bu konuda onu teselli etmeye başladılar. Maalesef çocuğun kolunun dirsekten ezildiğini, koptuğunu duydum üzüldük yani" dedi.