POLİTİKA - 21 Nisan 2025 Pazartesi 15:49

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yüzde 80’in üzerinde yerlilikle Türkiye kendi yerli uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yüzde 80’in üzerinde yerlilikle Türkiye kendi yerli uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan," Dünyadaki gelişmelere baktığımızda Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmaktadır. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız."dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT 6-A Hizmete Alma Töreni’nde konuştu.


İlk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A ‘nın 9 Temmuz 2024’te uzaya fırlatıldığını, ilk test yayınının ise 17 Şubat’ta yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan," Hamdolsun tüm süreçler sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandı. Şimdi de uydumuzu hizmete almanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. TÜRKSAT 6A’nın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Tasarımından üretimine nakliyesinden uzaya fırlatılmasına yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçen tüm kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum.Ulaştırma Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızı, Türkiye Uzay Ajansı’yla birlikte TÜRKSAT’ımızı projeyi yöneten kurumumuz TÜBİTAK Uzayı, ASELSAN, TUSAŞ ve CTECK bünyesindeki mühendislerimizi projeye destek olan Savunma Sanayi Bakanlığımızı velhasıl bu gurur günümüzü yaşamamıza katkı sunmuş uzay sanayine gönül vermiş tüm personelimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum." Dedi.


En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısının 6’ya, uzaydaki uyduların ise toplam mevcudunun 10’a yükseldiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jeo-senkron, yani yer sabit özelliği taşıyan yeni haberleşme uydusunun televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşmesi hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacağını bildirdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, kesintisiz televizyon yayıncılığı açısından kritik önem taşıyan TÜRKSAT 6A ile televizyon yayını yapılan uyduların artık yedeklenebileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan," Uzay iletişim ve haberleşme sektörlerimiz için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A uydumuzun ülkemiz ve milletimiz için bir kez daha hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Özellikle haberleşme uyduları gibi teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilmesi milli güvenliğimiz açısından son derece mühimdir." Değerlendirmesini yaptı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranıyla 84 yerli ekipman kullanarak geliştirilen TÜRKSAT 6A ile birlikte, Türkiye’ni, kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldiğini belirterek," Yeni haberleşme uydumuz yerli ve milli teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun ve meşakkatli bir çalışmanın ürünüdür. Bu noktaya gelmemiz elbette kolay olmadı. Evvela hayata geçirdiğimiz teknoloji transfer programıyla 3A, 4A ve 4B uydularımızın üretiminde TÜRKSAT mühendislerimizin de yer almasını sağladık.Devamında 5A ve 5B uydularımızın yapımında 12 mühendisimizi tasarım, üretim ve test başlıkları süreçlerine doğrudan dahil ettik. Yıllara sari bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiği aştık. Böylece en yüksek yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A uydumuzu üretme imkan, yetenek ve tecrübesine sahip olduk."Yapamayız" diyenlere inat "Biz yaparız, hatta daha iyisini yaparız" dedik. Karamsarlık aşılayanlara, kendi ülkesinden, kendi milletinden umudunu kesenlere asla kulak asmadık. Yani yılmadan yorulmadan inanç, sabır ve azimle çalışarak bugünlere kadar hamdolsun alnımızın akıyla geldik. " dedi.


"Bugünkü başarı, lafa her başladıklarında "bizden bir şey olmaz" diyerek gençlere umutsuzluk aşılayan ezik zihniyete indirilmiş ağır bir darbedir." Diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Her bir mühendisimize, Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katan her bir kardeşime burada bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum. 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere, sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye hep beraber inşallah devam edeceğiz.Yerli ve millî haberleşme uydumuzla TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alan Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyecek.Uydularımızın dünya genelinde ulaştığı nüfus 3,5 milyardan, 5 milyara yükselecek.Teknoloji transferi ve tecrübe kazanımı sayesinde ülkemiz, artık uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacak." İfadelerini kullandı.


Devrimniteliğindeki bu projeyle; Türkiye’nin yerli ve millî bir haberleşme uydusu platformuna sahip olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan," Ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte "uydu üretim ekosistemi" kurarak, birçok kurum ve kuruluşumuzun uzay sanayiine katkı vermesini sağladık.Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen onlarca mühendis ve personelimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk.Proje paydaşlarının geliştirdiği ekipmanlarla, uluslararası ölçekte rekabet edebilme düzeyine eriştik; ihracat kapasitemizi daha da güçlendirdik.


SpaceX ile ortak çalışmalar yürütme yanında fırlatma süreci de TÜRKSAT tarafından yönetildi. Dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını, yani 5 milyarlık bir nüfusu ihtiva eden kapsama alanıyla uzay çalışmaları ve uydu yayıncılığında parmakla gösterilen ülkeler arasına girdik. Elde edilen bu kazanım ve etkinliklerle milli uydu markamızı oluşturma ve milli uzay şirketi kurulması noktasında önemli bir fırsat yakalamış bulunuyoruz. Gelecekteki ay ve derin uzay görevleri haberleşme uyduları ve takım uydu projelerinin hayata geçirilmesinde de yine bu birikimden istifade edeceğiz. İnşallah çıtayı sürekli yukarıya çıkartarak hedeflerimize ulaşacağız. Dünyadaki gelişmelere baktığımıza şu gerçeği hepimiz görmekteyiz." Diye konuştu.


Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmakta olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti;


" Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız. Hiç kimsenin şahsi ikbali özellikle bu uğurda bu fırsatı heba etmesine izin veremeyiz.Daha önce dünyada benzer değişimler olurken maalesef Türkiye kendi iç çekişmeleriyle meşguldü. Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler yaşanırken biz millet olarak enerjimizi gereksiz, faydasız, boş tartışmalarla harcadık. Türkiye’nin dışarıyla ilgilenmemesi için her şey yapıldı, her şey denendi. Mezhep, köken, görüş farklılıkları üzerinden bizi iç meselelerimizle meşgul ederek, Türkiye’yi küresel rekabette minder dışına itmeyi başardılar.Bizimle aynı ligde olan ülkeler teknolojide birbirleriyle kıran kırana bir yarış içindeyken; hatırlayın, bu ülkenin gündemi baş örtüsüydü, sakaldı, sarıktı, çarşaftı, irticaydı, yeşil sermayeydi.Kendilerine bir iç düşman ürettiler ve Türkiye’yi o iç düşmanla oyaladılar.Peki, sonuçta ne oldu?Türkiye kaybetti, millet kaybetti.Eller koşar adım ilerlerken, biz yıllarca yerimizde saydık.Rakiplerimizle aramızdaki mesafenin açılmasına engel olmadık.Ekonomide, demokraside, dış politikada, toplumsal barış ve huzurda çok ağır faturalar ödemek zorunda kaldık."


Dünyanın büyük bir dönüşümün arifesinde, gümrük tarifeleri netleşmeleriyle birlikte küresel ticaretin kurallarının kökten değiştiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Mevcut krizler çözülemediği gibi her gün yeni bir gerilime uyanıyoruz. Uluslararası sistem Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını iyice kaybetti. Batı dünyası ve kurumları eski etkinliğini tamamen yitirmiş durumda.Yapay zeka teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Yani eski sistem hızla yıkılırken, yerine ne konacağını tam olarak kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi bölgesinin bir kutup başı olarak her platformda daha fazla zikrediliyor.Ama böylesi kritik bir dönemde bakıyorsunuz, ana muhalefet partisi eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Ülkemize geçmişte bedel ödetmiş bayat senaryolar, yine bu çevrelerin figüranlığında tekrar tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden Türkiye’nin batıya ve batılı medya kuruluşlarına pervasızca şikayet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından boykot çağrılarıyla ülke ekonomisine zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor.Son olarak gerilim ve istismar siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. 50 bin masum katledilirken bize ne Filistin’den diyerek tam on sekiz aydır sustukları topraklarını savunan Filistinli direnişçilere terörist iftirası attıkları bir insani trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Şunu açık ve net söylemek isterim.


Oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalıştığının gayet farkında. Dolayısıyla ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar arzu ettikleri kaos ve kargaşa ortamını bir türlü oluşturamıyorlar. Hükümet olarak biz de hizmet ve eser siyasetimizden kopmayarak onların tuzağına düşmüyoruz. " ifadelerini kullandı.


"İşte geçen hafta ülkemizin en stratejik projelerinden biri olan Silvan Sulama Tüneli’nin kazılarına başlayarak hamdolsun neticeyi alıyoruz." Diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," Yine geçen hafta İstanbul Havalimanı’nda eş zamanlı üçlü bağımsız pist dönemini başlattık. Türkiye Amerika’dan sonra bu uygulamayı hayata geçiren ikinci ülke oldu. Muhalefetin oraya uçak inmez dediği havalimanına artık aynı anda üç uçak inip kalkıyor. Bugün de hamdolsun TÜRKSAT 6A’yı devreye alıyoruz.Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT 1B uydusuyla başlayan uzay maceramızı çok daha yüksek bir düzeye eriştirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. İnançla, azimle, emekle, her cümlesi bilgi, tecrübe ve alın teriyle yazılmış tarihi bir başarı hikayesine hep birlikte şahitlik ediyoruz. Projede yer alan kurumlarımızla mühendislerimizle çalışanlarımızla ne kadar iftihar etsek azdır. Bütün bunlar inşa edilmekte olan Türkiye Yüzyılı’nın müjdeleridir. Allah’ın izniyle çok daha iyi yerlerde olacağız. Gençlerimize güçlü, müreffeh ve itibarlı bir Türkiye teslim edeceğiz. Bu vesileyle, 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’cü teröristler tarafından burada şehit edilen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı kardeşlerime Rabbim’den rahmet niyaz ediyorum.Bu düşüncelerle ilk yerli ve millî haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A’nın bir kez daha ülkemiz ve milletimiz için hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum.Projede emeği, katkısı, alın ve fikir teri olan tüm kardeşlerimi kutluyorum." açıklamasını yaptı.


TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde gerçekleşen törene, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdukadir Uraloğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, TÜRKSAT Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay ve çok sayıda davetli katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da müzeleri 600 bini aşkın kişi ziyaret etti Samsun’da farklı temalardaki müzeleri 2025’te 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda ziyaretçi sayılarımızı artırmakta, şehrimizin güzelliklerini herkese tanıtmakta kararlıyız" dedi. Samsun, sahip olduğu müze çeşitliliği ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki farklı temalardaki 6 müze kentin kültür zenginliğine katkı sunuyor. 2025 yılında bir önceki yıla göre ziyaretçi sayısı yüzde 27,3 artarak 600 bini aşkın ziyaretçi sayısına ulaştı. Ziyaretçiler için tarihi ve kültürel bir deneyim Kurtuluşa giden ilk adımının atıldığı şehir Samsun, müzeleriyle hem geçmişi yansıtıyor hem de ziyaretçilerine yaşayan bir tarih deneyimi sunuyor. Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi, Samsun Kent Müzesi, Havza Atatürk Evi, Bafra Tütün Müzesi, Alaçam Mübadele Müzesi ve Amazon Köyü yılın her dönemi turizm rotalarının durakları arasında yer alıyor. Farklı temalardaki müzeler dikkat çekiyor Birbirinden farklı temalardaki müzeleri ziyaret edenler şehrin tarihine, kültürüne ve sanatına tanıklık ediyor. Atatürk’ün Samsun’a çıkışını anlatan, hem Samsun’un hem de Türkiye’nin simge tarihi değerlerinden Bandırma Gemi Müze ve Milli Mücadele Açık Hava Müzesi yıl boyunca binlerce tarih meraklısını ağırladı. Havza’da bulunan Atatürk Evi’ni ziyaret eden çok sayıda kişi ise Milli Mücadele ruhunu yakından deneyimleme fırsatı buldu. Bafra Tütün Müzesi’ni ziyaret edenler Samsun’un ekonomik ve sosyal hayatında önemli yer tutan tütün kültürünü her yönüyle tanırken Alaçam Mübadele Müzesini ziyaret edenler ise göç ve mübadele döneminin izlerini görme fırsatı yakalıyor. Amazon Köyü ise ziyaretçilerini tarih ve mitolojiyle buluşturuyor. Turizmde ivme hep yukarıyı göstermeli Her yönüyle Odak Samsun vurgusu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Şehrimiz turizmin her alanında önemli zenginliklere sahip. Doğa, tarih, kültür ve nicesi Biz en başından bu yana Odak Samsun diyerek turizmde yeni bir soluk kazandırmak adına yola koyulduk. Turizmin her alanında ivme yukarıyı göstersin istiyor, bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müzelerimiz de şehrimizin tarihini ve kültürel değerlerini yansıtan önemli unsurlarımız. Samsun her alanda olduğu gibi müzeler noktasında da zengin bir şehir. Büyükşehir sorumluluğunda bulunan müzelerimizi bu yıl 600 bini aşkın kişi ziyaret etti. Bu rakam, şehrin kültür turizmine olan ilgisinin giderek arttığını, Samsun’un kültür turizminde de yükselen bir marka olduğunu gösteriyor. Odak Samsun diyerek çıktığımız yolda turizmin her başlığında, doğal güzelliklere sahip tüm destinasyonlarımızda, tarihi ve kültürel tüm mekanlarımızda rakamları artırmakta kararlıyız" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezonunda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" dedi. Herkesin merakla beklediği ‘Turistik Doğu Ekspresi’ bu sezonki ilk seferi bugün başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2025-2026 sezonu ilk seferine uğurlanması dolayısıyla düzenlenecek törene katıldı. Ankara’dan Kars’a hareket edecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yeni sezon ilk seferi için tarihi Ankara Garı’nda uğurlama töreni gerçekleştirildi. Törende konuşma yapan Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin bölge turizmine ve ekonomisine katkılar sağladığını ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğunu belirtti. Her yıl yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında trenin; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar verileceği belirtildi. "Turistik Doğu Ekspresi, nostaljik bir deneyim ve keşif yolculuğudur" Turistik Doğu Ekspresi’nin hizmet verdiği dönemden bu zamana kadar kültürel ve ekonomik anlamda Türkiye’ye önemli katkılar sağladığını belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "1949 yılında gerçekleştirdiği ilk seferinden bu yana Doğu Ekspresi, hizmet verdiği her dönemde kültür mirasımızın maddi ve manevi zenginliklerinin izini süren eşsiz bir yol arkadaşı olmuştur. Tam 76 yıldır demir rayların üzerinde, nice özlemin ardından gelen kavuşmaların sıcaklığını, dostlukları, hatıraları ve duyguları yüreklerimize taşımıştır. Turistik Doğu Ekspresi ise bu 76 yıllık yolculuğun mirasını devralarak, 2019 yılında seferlerine başladığı günden bu yana Anadolu’nun büyüleyici güzelliklerini raylar üzerinde bir masal gibi sunmaktadır. Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik bu rota, yolcularına karla kaplı dağların, derin vadilerin, tarihi dokunun ve kültürel zenginliklerin kartpostal tadında manzaralarını hediye etmektedir. Turistik Doğu Ekspresi, sadece bir tren yolculuğu değil, sanki zamanda yolculuğa çıkmış hissi uyandıran nostaljik bir deneyim, bir keşif yolculuğudur. Doğu Ekspresi’nin; Ankara’dan Kars’a uzanan 1360 kilometrelik büyülü rotasına ek olarak, 29 Mayıs 2019 tarihinde yepyeni bir anlayışla, daha konforlu, daha zengin ve daha etkileyici bir deneyim sunmak üzere ‘Turistik Doğu Ekspresi’ni sefere koymuştuk. O günden bu yana da Türkiye’mizin eşsiz kültürünü, nefes kesen doğal güzelliklerini ve köklü tarihi mirasını dünyaya tanıtmanın en özel, en etkileyici araçlarından biri olarak yoluna devam ediyor. Özellikle gençler, doğa, fotoğraf tutkunları ve farklı bir tatil arayışındaki her yaştan yolcuya, yüksek kalitede, sıra dışı ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunuyor. 2019’daki ilk seferinden bugüne kadar 81 binin üzerinde yolcumuz bu eşsiz yolculuğu yaşadı, Anadolu’nun ruhunu keşfetti" şeklinde konuştu. "Yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız" Turistik Doğu Ekspresi’nde seyahat edecek vatandaşların Türkiye’nin doğal ve tarihi mirasını fazlasıyla yaşayacaklarını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresimiz, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunacak. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatacağız. Ekspresimiz; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı verecek. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerimizin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerimize bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediyoruz. İlk etapta, bugünkü ilk seferde 40, 26 Aralık’taki seferde ise 40 olmak üzere toplam 80 öğrencimizi Turistik Doğu Ekspresi’nde misafir edeceğiz. Şubat ayındaki son iki trende de 80 öğrencimizle birlikte, sezonda toplam 160 öğrenciyi bu unutulmaz yolculukla buluşturmuş olacağız" diye konuştu. "Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz" Turistik Doğu Ekspresi’nin herkesin deneyimlemesi gerektiğini ifade eden trenin ilk yolcularından biri olan Esra Aksoy ise, "Çok heyecanlıyız. Manisa Turgutlu’dan geliyoruz. İnşallah keyifli oluruz. Manisa’dan çıkıp Türkiye’nin öbür ucunu görmek bizi heyecanlandırıyor. Bir dahaki sefere çocuklarla tekrarlarız inşallah. Sarıkamış’ı çok merak ediyoruz. Şehitliği ziyaret etmek istiyoruz. Tarihi yerleri ziyaret etmek istiyoruz. Vakit kaybetmeden bu heyecanı, bu ortamı yakalasınlar. Herkesin yeni yılını kutluyorum. Bütün herkese iyi yolculuklar diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta güvenlik altyapısı güçleniyor: İlk karakol Ardıçlı’ya Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. İlçede toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale sağlamak amacıyla hayata geçirilen karakol projelerinin ilkini Ardıçlı Mahallesi’nde başlatıyor. Başkan Vekili Can Aksoy, "ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi, ilçede güvenlik altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, toplumsal olaylara ve acil durumlara hızlı ve etkin müdahale edebilmek amacıyla planlanan karakol projelerinin ilki Ardıçlı Mahallesi’nde hayata geçiriliyor. Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, Ardıçlı Mahalle Muhtarı Mustafa Kalem ve ilçe protokolü ile birlikte yapımı devam eden karakol binasında incelemelerde bulundu. Başkan Vekili Aksoy, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. İnceleme sırasında değerlendirmelerde bulunan Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşların huzur ve güvenliğini önceleyen projeleri kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirterek, "Ardıçlı Mahallemizde başlattığımız bu proje, ilçemizin güvenliğine önemli katkı sağlayacak. Karakolumuzu kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız" dedi. Esenyurt Belediyesi’nin, ilçenin farklı noktalarında yeni karakol projelerini hayata geçirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü ifade edildi.