POLİTİKA - 02 Ağustos 2024 Cuma 23:26

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan İsrail Dışişleri Bakanı Katz’a Ankara’dan sert tepki

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan İsrail Dışişleri Bakanı Katz’a Ankara’dan sert tepki

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak kullandığı, "Tüm özgür dünyanın duruşuna karşı, sadece Hamas’ın katillerine ve tecavüzcülerine verdiği destek uğruna Türkiye’yi bir diktatörlüğe dönüştürüyor" ifadelerine Ankara’dan sert tepki geldi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Israel Katz’ın Dışişleri Bakanlığı yapmak yerine Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kendi hezeyanlarına sürekli konu etmesinin tam bir hastalık hali olduğunu belirterek, "Kabinedeki varlığı, iftira ve yalan kusma saplantısından ibaret olan bu şahıs, soykırımcı Netanyahu Hükümeti’nin hadsizlik ve arsızlık abidesidir" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan İsrail Dışişleri Bakanı Katz'a tepki

Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, işgal altındaki Gazze’de masum çocukları ve sivil halkı katledenlerin ne Türkiye’nin ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adını ne de özgürlük ve demokrasi kavramını ağızlarına almanın hadleri olmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Defalarca sandıkta aziz milletimizin temiz oylarıyla seçilen, demokrasi ve kalkınma yolunda ülkemize sayısız eser ve hizmetler kazandıran, zalimlerin yüzüne karşı hakkı haykırmaktan hiçbir zaman geri durmayan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaşamaktan ve kendisinin yol arkadaşları olmaktan onur duyuyoruz. Her şeyin güzel olacağı gün; Filistin halkının özgürlüğüne kavuştuğu, Netanyahu yönetiminin ise mazlum ve savunmasız bir halka karşı işledikleri suçların karşılığını uluslararası hukuk önünde bulacağı gündür."

Bakan Tunç: "Bebek katilleri hak ettikleri cezayı çekeceklerdir"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, Filistin’de 40 bin sivili katleden İsrail’in eli kanlı dışişleri bakanının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik aşağılık açıklamalarını şiddetle kınadığını kaydederek, "Savaş suçlusu caniler ve kandan beslenenler ne Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ne de Cumhurbaşkanımızın insanlık için, mazlumlar için, barış için, adalet için verdiği mücadeleyi anlayamaz. Suçluluk psikolojisiyle çirkinleşen bebek katilleri, insanlık vicdanında mahkum oldukları gibi uluslararası hukuk önünde de mutlaka mahkum olacaklar ve hak ettikleri cezayı çekeceklerdir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde her zaman hakkı ve hakikati haykırmaya, Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.

Bakan Ersoy: "Tarihin çöplüğünde yerinizi alacaksınız"

Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy, İsrail Dışişleri Bakanı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ifadelerinin yok hükmünde olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın haklı ve gür sesini bastırmaya sizin gibilerin gücü asla yetmez. İsrail Dışişleri Bakanı’nın Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hadsiz ifadeleri bizim için yok hükmündedir. Bizler Filistin davasının en güçlü savunucuları olmaya devam ederken, sizler tarihin çöplüğünde yerinizi alacaksınız."

Bakan Bolat: "Türkiye, mazlumların yanında olmayı sürdürecektir"

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bunca zamandır kadın, çocuk demeden masumları acımasızca devlet eliyle katleden basiretsiz bir hükümetin, yine aynı basiretsizlikteki bakanının Cumhurbaşkanımızı ve ülkemizi hedef alan sözleri tümüyle yok hükmündedir. Masumların kanıyla beslenen soykırımcı katiller, uluslararası kamuoyunun vicdanında her zaman işledikleri insanlık suçu ile anılmaya devam edeceklerdir. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği hakikatler ise, insanlık onurunun ve adaletin simgesi olarak kalacaktır. İsrail hükümetinin bu tür saldırgan ve alçakça söylemlerle kendi vahşetini örtbas etmeye çalışması nafiledir. Adalet er ya da geç tecelli edecek ve tüm dünyaya gerçeklerin ne olduğunu gösterecektir. Bu vesileyle işgal altında zulüm gören tüm Filistinli kardeşlerimize sabır ve direnişlerinde başarı diliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanımızın cesur duruşu ile mazlumların yanında olmayı sürdürecektir" ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten de tepki gecikmedi

Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan açıklamasına tepki gösterdi. Çelik, "İsrail’in Nazi kafalı Dışişleri Bakanı Katz’ın devletimizi ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan açıklaması bir soykırımcı katilin hezeyanıdır. Soykırımcı hükümetin dışişleri bakanı olan Katz, demokrasi ve özgür dünya adına konuşabilecek son kişi bile değildir. Cumhurbaşkanımızın izlediği Filistin politikası, özgür dünyanın gerçek iradesidir. Özgür dünyanın gür sesi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Nazilerin ve katillerin sesi ise Netanyahu ve Katz gibilerdir. Netanyahu hükümeti, işledikleri soykırım suçları nedeniyle er ya da geç yargılanacaktır" dedi.

Bakan Göktaş: "İnsanlık dışı vahşetin hesabını vereceksiniz"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

"Eli kanlı katiller ve soykırım suçluları, dünya barışını her platformda gür bir sesle savunan Sayın Cumhurbaşkanımızın adını dahi anamazlar. Türkiye tarihin doğru tarafında durmaya devam ederken, siz ne yaparsanız yapın Gazze’de işlediğiniz soykırımın üstünü kapatamayacak ve er ya da geç bu insanlık dışı vahşetin hesabını adalet önünde vereceksiniz."

İletişim Başkanı Altun'dan Katz'ın küstah paylaşımına tepki

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında yaptığı paylaşıma tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan sözlerine tepki göstererek, "Buraya bak, katil ruh hastası. Sen Recep Tayyip Erdoğan’ın ismini, masumların kanını emdiğin o kirli ağzına aldıkça biz kendisini daha fazla desteklemeye, daha kararlı bir şekilde arkasında durmaya devam edeceğiz. Sizin gibi eli kanlı soykırımcı katillerden Sayın Cumhurbaşkanımızın da ülkemizin de öğreneceği tek bir şey yoktur. Filistinli kardeşlerimize yönelik işlediğiniz katliamların, uyguladığınız bu rezil soykırımın hesabı elbet bir gün sorulacak" dedi.

Mustafa Emre Kürkçü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Uzmanından okula uyum için velilere öneriler Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Meltem Küçükdağ, yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde öğrencilerin okula uyum sürecini kolaylaştıracak önemli tavsiyelerde bulundu. Okulların açılmasıyla çocukların genellikle çeşitli duygusal ve psikolojik tepkiler verdiğine dikkat çeken Dr. Meltem Küçükdağ “Bu tepkiler çocuğun yaşına, karakterine, okul deneyimlerine ve aile ortamına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak, bazı çocuklar okula dönüşü heyecanla beklerken, diğerleri kaygı, stres veya belirsizlik hissedebilir. Okula dönüş dönemi, çocukların çeşitli duygusal tepkiler geliştirdiği bir süreçtir. Ebeveynler ve öğretmenler, bu dönemde çocukların duygusal ihtiyaçlarına dikkat etmeli, onlara destekleyici bir ortam sunmalı ve gerekirse profesyonel yardım almaktan çekinmemelidir” diye konuştu. “Ailelerinden ayrılma kaygısını tetikleyebilir” Okulun ilk gününde ailelerin, çocuklarının yeni bir akademik yıla başlamasıyla birlikte çeşitli psikolojik sorunlarla karşılaşabildiklerini ifade eden Küçükdağ, “Bu sorunlar hem çocuklarının yaşadıkları zorluklardan kaynaklanabilir, hem de kendi endişeleri ve beklentileriyle ilgili olabilir. Okul dönemi boyunca en sık karşılaşılan psikolojik sorunlar ise hem çocuklarda hem de ailelerde çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Özellikle küçük çocuklar için okulun ilk günü, ailelerinden ayrılma kaygısını tetikleyebilir. Bu durum, ebeveynlerde de yoğun bir endişe oluşturabilir. Ebeveynler, çocuklarının okula uyum sağlayıp sağlayamayacağı, ağlayıp ağlamayacağı gibi konularda stres yaşayabilirler. Çocuklarının okuldan ve yeni deneyimlerden korkması, ebeveynlerde endişe oluşturabilir. Çocuğun sosyal uyum sağlayamaması, arkadaş edinme zorluğu ya da akademik baskılar gibi faktörler, ebeveynlerin kaygı düzeyini artırabilir. Ebeveynler, çocuklarının akademik başarılarıyla ilgili yüksek beklentiler taşıyabilir. Bu durum, özellikle okulun ilk günlerinde, çocuğun performansı hakkında belirsizlik olduğunda ebeveynlerde stres ve baskı hissi oluşturabilir” ifadelerini kullandı. “Dikkat ve davranış sorunları olan çocuklar için zorlu bir süreç olabilir” Okul fobisi, sosyal kaygı, akademik stres, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu (DEHB) okul döneminde en sık karşılaşılan psikolojik sorunlar olarak sıralayan Küçükdağ, “Bazı çocuklar, okula gitme konusunda yoğun bir korku ve isteksizlik yaşayabilirler. Bu durum, fiziksel belirtilerle (karın ağrısı, baş ağrısı) kendini gösterebilir ve çocuğun okula devamını olumsuz etkileyebilir. Özellikle sosyal becerileri gelişmemiş çocuklar, arkadaş edinme ve sosyal etkileşimler konusunda zorluk yaşayabilirler. Bu durum, çocuğun okula uyum sağlamasını zorlaştırabilir ve sosyal izolasyona yol açabilir. Çocuklar, derslerde başarılı olma baskısıyla karşı karşıya kaldıklarında, akademik stres yaşayabilirler. Bu durum, özellikle sınav dönemlerinde yoğunlaşabilir ve çocuklarda özgüven eksikliğine, kaygıya ve hatta depresyona yol açabilir. Okul dönemi, DEHB gibi dikkat ve davranış sorunları olan çocuklar için zorlu bir süreç olabilir. Bu durum, çocukların derslere odaklanmasını zorlaştırabilir ve akademik başarılarını olumsuz etkileyebilir” diye konuştu. Çocukların okula dönüşte yaşadığı kaygı ve endişenin, çeşitli belirtilerle kendini gösterebildiğine dikkat çeken öğretim üyesi Küçükdağ, bu belirtilerin çocuğun okul uyumunu olumsuz etkileyebildiğini belirtti. Çocukların genellikle üzgün, huzursuz, ağlama nöbetleri, ayrılma kaygısı ve odaklanma sorunları gibi duygusal belirtiler gösterdiğini dile getiren Küçükdağ, kaygı ve endişelerini karın ağrısı ve mide bulantısı, uyku sorunları, iştah değişiklikleri, yorgunluk ve enerji eksikliği gibi de fiziksel belirtilerle de sergileyebileceklerini sözlerine ekledi. Çocukların, okul kaygısını genellikle okula gitmek istememe, hastalık bahanesi uydurma veya okuldan kaçma girişimleriyle de gösterdiğini kaydeden Küçükdağ, “Kaygılı çocuklar, ebeveynlerine veya güvenli buldukları birine aşırı bağlanabilirler. Ebeveynlerinden ayrılmak istemez, sürekli yanlarında olmak isteyebilirler. Bazı çocuklar, kaygılarını öfke ve sinirlilikle ifade edebilirler. Okula gitme konusunda direnç gösterme, ani öfke patlamaları bu dönemde görülebilir. Bu belirtiler, çocuğun okula uyum sağlama sürecinde zorluk yaşadığını gösterebilir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin bu belirtilere dikkat etmeleri, gerektiğinde destekleyici adımlar atmaları önemlidir” dedi. “Ebeveynlerin En Önemli Görevlerinden Biridir” Ebeveynlerin de, okulun pozitif yanlarına vurgu yaparak çocuklarını teşvik edebileceğini dile getiren Küçükdağ, “Çocuğun kaygılarını anlamak ve dinlemek, ebeveynlerin en önemli görevlerinden biridir. Onları dinlemek, endişelerini ciddiye almak ve gerektiğinde onları rahatlatıcı sözlerle desteklemek önemlidir. ‘Seni anlıyorum. Seninle gurur duyuyorum’ gibi cesaretlendirici ifadeler kullanılabilir. Sabah rutini oluşturmak, çocukların okula hazırlık sürecini daha düzenli hale getirir. Kahvaltı, diş fırçalama, çanta hazırlığı gibi aktiviteleri belli bir sırayla yapmak, çocukların okul gününe daha rahat başlamasını sağlar. Çocuklara okula hazırlık sürecinde sorumluluk vermek, onların özgüvenini artırır. Kendi kıyafetlerini seçmek, çantalarını hazırlamak gibi basit görevler, çocukların bağımsızlıklarını geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ebeveynler, çocuklarına duygusal destek sunarak onların kaygılarını hafifletebilirler. Çocuklar, okulun ilk gününde ebeveynlerinin onlara inandığını ve desteklediğini bilmek isterler. Bu, onları cesaretlendirir ve güven verir. Çocukların okula dönüş sürecinde farklı duygular yaşaması normaldir. Ebeveynlerin sabırlı ve anlayışlı olması, çocukların bu süreci daha kolay atlatmalarına yardımcı olur. Çocuklar, ailelerinden aldıkları bu destekle okulun ilk gününe daha rahat ve güvenli bir şekilde başlayabilirler. Bu süreç, sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda çocuğun genel mutluluğuna ve gelişimine de katkıda bulunur” diyerek açıklamalarını sürdürdü. Çocukların stres yönetiminde hem ailelere hem de öğretmenlere önemli görevlerin düştüğünü belirten Dr. Küçükdağ, “Çocuklar, yetişkinler kadar olgun olmadıkları için stresle başa çıkma becerilerini geliştirmede rehberliğe ihtiyaç duyarlar. Çocukların duygularını tanımasına ve ifade etmesine yardımcı olun. Onlara ‘Nasıl hissediyorsun?’ gibi sorular sorarak duygusal farkındalıklarını artırın. Sağlıklı yaşam tarzını teşvik edin. Okul, ev ödevleri ve serbest zaman gibi günlük aktiviteleri bir rutin haline getirin. Ebeveynler, çocuklarına sevgi ve güven dolu bir ortam sunarak onlara duygusal destek verebilirler. Sorunları birlikte çözmeye çalışın, alternatif çözümler üzerinde konuşun ve çocuklara sorumluluk vererek onların özgüvenini artırın” dedi. “Öğretmenler, sınıf ortamında güven ve anlayışa dayalı bir atmosfer oluşturmalıdır” Okula alıştırma sürecinde öğretmenler için de tavsiyelerde bulunan Küçükdağ, “Öğretmenler, sınıf ortamında güven ve anlayışa dayalı bir atmosfer oluşturmalıdır. Çocuklar, öğretmenlerinin onları anladığını ve desteklediğini hissettiklerinde daha az stres yaşarlar. Dikkat dağınıklığı, içe kapanma, aşırı sinirlilik gibi belirtiler, çocukların stres altında olduklarını gösterebilir. Bu tür belirtileri fark ettiğinizde, öğrencinizle bire bir konuşmalar yaparak destek sunabilirsiniz. Öğrencilerinizle açık iletişim kurun ve empati gösterin. Onların duygularını ciddiye alın ve ihtiyaç duyduklarında onlara destek olun. Çocukların kendilerini ifade etmelerine imkan tanıyan sınıf tartışmaları veya bireysel görüşmeler, stresin azaltılmasına yardımcı olabilir. Öğrencilere, sınıfta rahatlatıcı teknikler öğretin. Derin nefes alma, kısa meditasyonlar veya basit gevşeme egzersizleri, çocukların stresle başa çıkma becerilerini artırabilir. Bu tür teknikleri ders aralarında veya zorlu etkinliklerden önce uygulayabilirsiniz. Öğrencilere yapıcı ve destekleyici geribildirim verin. Başarıları kutlamak, çabaları takdir etmek ve gelişim alanlarını olumlu bir şekilde ifade etmek, çocukların stres düzeyini düşürebilir ve motivasyonlarını artırabilir. Ailelerle düzenli iletişimde olun ve onların da çocuklarına nasıl destek olabilecekleri konusunda bilgi paylaşın” şeklinde açıklamasını tamamladı.
Bilecik İBB Başkanı İmamoğlu, Bozüyük’te Kurtuluş Savaşı ve İnönü Zaferleri Anı Evi ve Seyir Terası’nın açılışına katıldı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bilecik’in Bozüyük ilçesinde Kurtuluş Savaşı ve İnönü Zaferleri Anı Evi ve Seyir Terası’nın açılışına katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı üstlenilen ve 28 Ocak 2023 yılında temeli atılan anı evinin açılışına katılan İmamoğlu, yaptığı konuşmada, "Sanki ülkemizde bütün konular bitmiş, her meseleyi halletmişiz ve hiçbir sorunumuz yokmuş gibi hepiniz biliyorsunuz Harbiye’nin pırıl pırıl mezunlarıyla uğraşmayı bir mesele kabul ederek bunun üzerinden dahi siyasi rant elde etme hakkına artık hüzünleniyorum. Bu tür tutum ve tavırları bu millete ne kadar kötü olduğunu hiç hesaba katmıyorlar mı diye düşünüyorum. Özellikle seçilmiş bir toplantıda milletini birbirine uzaklaştırma gayreti içerisinde insanları tahdit eden anlayışı kınıyorum. Açıkçası o özellikle seçilmiş toplantıda ve ortamda olaydan tam 8 gün sonra ağızlar açılarak sönmüş bir ateş parlatılmak isteniliyor. Ben diyorum ki Allah aşkına derdiniz ne sizin? Buradan çıkarmak istediğiniz olan ne sizin? Buradan neyi büyütüyorsunuz? Allah’ın bir gününü bile bu milleti kavga ettirmeden bu millete bir ortam oluşturmayacak mısınız? Nedir derdiniz sizin? Bu millete niye kavga ettirmek istiyorsunuz? İnsanlar biraz birbirini seviyor, insanlar biraz daha sevecek kucaklaşacak diye ödü kopuyor bunların. Gençler ne yapmış? En mutlu, en gururlu, en onurlu günlerinde büyük bir coşkuyla annelerinin, babalarının, ablalarının, ağabeylerinin, kardeşlerinin huzurunda büyük bir coşkuyla ne yapmış? Ya bu memleketin kurucusu, evini, yatağını görmemiş, annesine doya doya sarılamamış, hayatını cephelerde geçirmiş ebedi baş komutana teşekkür ediyorlar. Bundan ne istiyorsun? Mustafa Kemal Atatürk’e saygısını dile getirmenin bunun altından iş çıkarmanın, iş aramanın çabası ne? Bakın bugün teğmenlere kızdığınız o çocukların içindekini ne yaptınız biliyor musunuz? O teğmenlerin içinde parlayan pırıl pırıl ışığı karanlık bir tülle kapattınız. Orada kamerada görülen 20-30 tane genç yok. Uzaktan çekilen fotoğrafa bakın.3 tane genç kızımızın birinci olduğu okullardaki yüzlerce gencin akın akın gelerek simgeleri olan kılıcını havaya kaldırarak kutlamalarını yapmışlar” ifadelerini kullandı. Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu ise, “Ben 4’üncü dönem belediye başkanlığı yapıyorum. 2000 yılının öncesini de 2019 yılının sonrasını da biliyorum. Eskiden bizim gibi ilçeler daha küçük ilçeler belediyeye destek için büyükşehirlere giderler ve büyükşehir belediye başkanlarına derler ki, ‘Kenara çıkardığınız eskimiş kamyon var mı, kepçe var mı, araç var mı? Varsa bana verir misin?’, destekler böyle olurdu. Ama 2019-2024 yılı döneminde Ekrem başkanımız bambaşka bir yapılanmayı yelkendi. Ekipleri gönderdi. Önce Marmara bölgesindeki belediye başkanlara daha sonra tüm Türkiye’de ki belediyelere gönderdi ve dedi ki onlar geldiler bize yapmak istediğiniz projeleri ortak olarak yapabilir miyiz nasıl yaparız? Ben açıkçası ben şaşırdım. Ve bu yöntemle 5 yıl içinde bir çok kente belediyeye büyük eserler yaptı sayın başkanımız” dedi. Kurdele kesilmesinin ardından törene katılanlar yeni yapılan anı evini gezmeleri sonrası program sona erdi. Açılış törenine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yanı sıra Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.