Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Çevresinde istikrarlı bir ülke görmek istemeyen İsrail Suriye’yi bölmeyi amaçlamaktadır. Netenyahu’nun çıkarları Orta Doğu’nun kaosa sürüklenmesinde yatmaktadır" dedi.
Dışişleri Bakanı Fidan, El Salvador Dışişleri Bakanı Alexandra Hill ile Bakanlıkta bir araya geldi. İkili görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Coğrafi uzaklığı kendimize asla bir bahane olarak kabul etmiyoruz. Latin Amerika ve Kara İpler’de otuz üç ülke, yedi yüz milyona yakın nüfus bulunmaktadır. Bu bölgeyle olan iş birliğimizi her alanda daha da derinleştirmek istemekteyiz.
Latin Amerika ile iş birliğini her alanda derinleştirmek için çalıştıklarını belirten Bakan Fidan, "El Salvador, Latin Amerika ve Karayiplere dönük stratejik açılımımızda önemli bir yer tutmaktadır. El Salvador, Devlet Başkanı Bukele’nin liderliğinde büyük bir dönüşüm süreci geçirmektedir. Hem bölge hem dünya bu süreci yakından ve ilgiyle takip etmekte. Ülkede dijital ekonomi başta olmak üzere pek çok alanda önemli ilerleme kaydedilmiştir.
El Salvadorlu mevkidaşı ile savunma sanayi alanındaki potansiyel işbirliğini ele aldıklarını belirten Bakan Fidan, Nisan ayında savunma sanayi alanında imzalanan işbirliği anlaşmasını hatırlatarak bu alandaki çalışmaların yoğunlaştığını söyledi.
Fidan, Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakerelerin üçüncü turuna bu hafta ev sahipliği yapılacağını belirterek şu ifadelere yer verdi:
"Buradaki amacımız tarafların birbirleriyle konuşmaya devam etmesinin sağlanması. Aynı zamanda sahada somut sonuçlar doğuracak güven artırıcı adımların hayata geçirilmesi. Cuma günü bildiğiniz gibi İran ile Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa arasındaki nükleer görüşmeler yine İstanbul’da taraflar arasında kendileri gerçekleştirecek. Her zaman vurguladığımız gibi İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili meselelerin diplomasi yoluyla çözülmesini hedeflemekteyiz. Cumartesi günü yine İstanbul’da Balkanlardan mevkidaşlarımla İstanbul’da bir araya geleceğiz. Balkanların istikrarını ve refahını artıracak adımları ele alacağız."
"Çevresinde istikrarlı bir ülke görmek istemeyen İsrail Suriye’yi bölmeyi amaçlamaktadır"
Türkiye’nin güneyinde yaşanan gelişmeleri başından beri yakından takip ettiklerini dile getiren Bakan Fidan, "Olaylar İsrail’in Dürzileri koruma bahanesiyle gerçekleştirdiği müdahale ile birlikte başka bir boyuta bindi. Bölge devletlerinin yanı sıra ABD ve Avrupa ülkeleri Suriye’ye destek amacıyla yapıcı bir yaklaşımı ortaya koymuştur. Suriye’nin terörü ev sahipliği yapmadığı ve düzensiz göze kaynaklı eden bir ülke olmadığı bir yer olması için bütün uluslararası toplum ve bölgesel aktörler hep beraber çaba içerisindeler. İsrail ise Suriye’de barış, istikrar ve güvenliği sağlamaya yönelik tüm bu girişimleri sabot etmek istemektedir. Açık ve net bir şekilde ifade edilmesi gereken bir gerçek var. Çevresinde istikrarlı bir ülke görmek istemeyen İsrail Suriye’yi bölmeyi amaçlamaktadır. Netenyahu’nun çıkarları Orta Doğu’nun kaosa sürüklenmesinde yatmaktadır. Ancak biz bölge ülkeleri olarak buna izin vermeyeceğiz" dedi.
Türkiye’nin bölgedeki bütün çatışmaların ve savaşların son bulması ve istikrarın gelmesi için yıllardır mücadele edildiğine işaret eden Fidan, Türkiye’nin diplomatik çabalar ortaya koyduğunu anımsattı.
Bölgedeki sıkıntılardan, güvenlik olarak terör açısından en fazla zarar gören ülkelerden birinin Türkiye olduğunu vurgulayan Fidan, "Mücadelemizi sürdürürken daha büyük stratejik vizyon olarak istikrarı ve iyiliği ortaya koymaya çalışıyoruz. Irak’la, Suriye’yle, İran’la bütün ilişkilerimiz bu şekilde gelişiyor. Fakat İsrail, bunun zıddına kendi bölgesini gittikçe güçsüzleştirip kaosta tutmaya çalışan bir politika izliyor. Suriye’de son olan gelişmeler de bunun bir yansımasıdır" dedi.
"Kendi milli güvenliğimize yönelik doğrudan tehdit olarak algılar ve müdahale ederiz"
Suriye’deki grupları da uyaran Fidan, hiçbir grubun parçalanmaya yönelik harekete geçmemesinin altını çizerek şunları kaydetti:
"Diplomasi yoluyla konuşacağımız çok şey var. Her şey konuşulur. Bütün gruplarla, bütün unsurlarla da konuşuluyor. Ama bunun ötesine geçerek, şiddet kullanarak bölmeye ve istikrarsızlaştırmaya doğru giderseniz, biz bunu kendi milli güvenliğimize yönelik doğrudan tehdit olarak algılar ve müdahale ederiz. Bölünme dışında ne konuşuyorsanız konuşun. Ne talepleriniz varsa yapın. Biz bu konuda nasıl yardımcı olacaksak olalım ama bunun ötesine geçtiğiniz zaman biz kendimizi tehdit altında tutmayız."
Avrupa Birliği ile vize konusunda sessiz bir diplomasinin devam ettiğini dile getiren Fidan, "Avrupa Birliği ile yürüttüğümüz görüşmeler neticesinde şu anda özellikle daha önce vize almış olanların tekrar vize almasındaki problemlerin ortadan kaldırmasının yönünde alınmış bir karar var. Bu fevkalade önemli. Özellikle iş adamlarımız ve akademisyenlerimiz için büyük bir fırsat. Diğer taraftan vize, ilk defa başvuranların vizelerinin daha hızlı bir süreçte çözümlenmesi için altyapılı imkanların arttırılması konusunda da bir plan ve çaba içerisinde olduklarını bize ifade ettiler" dedi.
"Amacımız tabii ki tamamıyla bir vize serbestlisi politikasına girmek"
Nihai hedefin AB aday ülkesi olarak vize serbestisi konusunu başarmak olduğuna dikkati çeken Fidan, "Şu ana kadar normalde Avrupa müktesebatı ve maceramız çerçevesinde bizim vize serbestliği alanına girmiş olmamız lazımdı. Çünkü Avrupa politikalarıyla, entegrasyonuyla bu kadar çok meşgul olan bir ülke, kendini bu kadar çok Avrupa’ya uyumlandıran bir ülkenin belli bir aşamadan sonra zaten vizeyle ilgili bir sorun kalmaması lazım. Ama biliyorsunuz 2019’dan sonra bizim özellikle kendi toprak bütünlüğümüzü, ulusal güvenliğimizi korumak için Suriye’de yaptığımız operasyonlardan sonra ortaya konan bir tavır var ve bu tavırda karşılıklı atılmış adımlar var. Yeni dönemde son birkaç yıldır bunu tekrar Cumhurbaşkanımızın iradesiyle bir rotaya oturtmuş durumdayız. Avrupalı liderlerden de bu konuda belli düzeyde anlayış görüyoruz. Amacımız tabii ki tamamıyla bir vize serbestlisi politikasına girmek" ifadelerini kullandı.
(OHÖ-
