POLİTİKA - 16 Ağustos 2023 Çarşamba 12:27

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Yerhov’dan önemli açıklamalar

A
A
A
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Yerhov’dan önemli açıklamalar

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Karadeniz Tahıl Girişimi’nin son durumunu, anlaşmadan çekilme sebeplerini, Rusya’nın beklentilerini ve Türkiye - Rusya ilişkilerini İHA muhabirine değerlendirdi.

“Hiçbiri yerine getirilmedi”

Karadeniz Tahıl Girişimi’nden Rusya’nın çekilmesinin başlıca nedenlerini ve gelecek dönem için beklentilerini anlatan Yerhov, “Sözde ‘Karadeniz Girişimi’nin, yalnızca Ukrayna tahılının ihracatını değil, aynı zamanda Rus tarım ürünleri ve gübrelerinin dünya pazarlarına engelsiz erişimi için gerekli koşulların oluşturulmasını da öngören bir paket anlaşma olduğunu defalarca ifade ettik. Burada Rosselkhozbank’ın SWIFT’e yeniden dahil edilmesinden, tarım makineleri ve yedek parça tedarikinin yeniden başlamasından, nakliye lojistiği ve sigortasının sağlanmasından, Rus şirketlerinin yurt dışındaki varlıklarına erişiminin yeniden temin edilmesinden bahsediliyor. Bunların hiçbiri yerine getirilmedi. Artık Tolyatti-Odessa amonyak boru hattının devreye alınmasından bahsetmeye gerek yok, zira Ukraynalılar, Kuzey Akım doğalgaz boru hattının bir zamanlar havaya uçurulmasına benzer bir şekilde, bu hattı da havaya uçurdu. Bu arada, uluslararası toplumdan bu terör eylemlerine yönelik herhangi bir tepki, herhangi bir kınama gelmedi. Bununla beraber Ukraynalılar, amonyak boru hattı devre dışı bırakılmadan önce, 45 milyon kişiye gıda üretmeye yetecek miktarda olan yılda yaklaşık 2 milyon ton hammaddeyi gübre üretimi için bu hat üzerinden gönderiyordu” diye konuştu.

“İnsani deniz koridoru Kiev rejimi tarafından Sivastopol, Kırım Köprüsü ve Rus gemilerine yönelik terör saldırıları için kullanıldı, sabrımızın sonuna geldik”

Bu paket anlaşmanın tüm kısımlarının Temmuz 2022’de eş zamanlı olarak uygulamaya koyulması gerektiğini hatırlatan Yerhov, “Bir yıl boyunca ortaklarımızın yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamaya çalıştık, iyi niyet ve sorumlu bir yaklaşım sergiledik. Küresel gıda tedarikinin önemini anlayan Rusya, bu ’girişimin’ süresini birkaç kez uzattı. Ancak endişelerimiz görmezden gelinmeye devam etti. Ayrıca, Odessa’dan İstanbul’a uzanan insani deniz koridoru Kiev rejimi tarafından Sivastopol, Kırım Köprüsü ve Rus gemilerine yönelik terör saldırıları için kullanıldı. Ancak bu konuda da sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Sabrımızın sonuna geldik” ifadelerini kullandı.

“Ukrayna’nın tahıl ihracatının öneminin abartılmaması da gerekiyor”

“Şimdi de Batı’da, meseleyi Rusya’nın tutumu küresel açlığa yol açıyormuş gibi sunmaya çalışıyorlar” diyen Büyükelçi Yerhov şöyle devam etti:

“Hatırlayın, anlaşma imzalandığında Batı, tahılın en muhtaç ülkelere gideceğini iddia etmişti. Fakat fiiliyatta ’tahıl koridorunun’, büyük Amerikan ve Avrupalı işletmelerin çıkarlarına hizmet ettiği ortaya çıktı. En az gelişmiş ülkelere tahılın sadece yüzde 3’ü gitti. Diğer taraftan Ukrayna’nın tahıl ihracatının öneminin abartılmaması da gerekiyor. Karadeniz Girişimi’nin yürürlükte kaldığı bir yıl içinde Odessa, Chernomorsk ve Yuzhny limanlarından yaklaşık 33 milyon ton tahıl ihraç edildi, buğdayın payı sadece 8,8 milyon ton oldu. Bununla birlikte, dünyada toplam tahıl ihracatı hacmi 205,6 milyon tonu buğday olmak üzere 422,4 milyon tondur. Birkaç rakam daha vereyim; Ukrayna’nın dünya buğday pazarındaki payı yüzde 5’i geçmezken, Rusya’nın payı yüzde 20’dir. Gelin, her şeyi yerli yerine koyalım; bizzat Rusya küresel gıda güvenliğinin sağlanmasına muazzam bir katkı yapmaktadır ve dünya genelinde açlık çekenleri yalnızca Ukrayna tahılının doyurduğu yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.”

“Yasal taleplerimiz yerine getirilirse, Karadeniz Girişimi’nin yeniden başlamasından söz etmek mümkün olacak”

Rusya’nın gelecek dönemde beklentilerinin karşılanması durumunda ’girişime tekrar katılacak mı’ sorusunu yanıtlayan Yerhov, “Devlet Başkanımızın ifade ettiği gibi, eğer Rus tarım ürünleri ve gübrelerinin dünya pazarına engelsiz erişimiyle ilgili yasal taleplerimiz yerine getirilirse, Karadeniz Girişimi’nin yeniden başlamasından söz etmek mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.

“Türk ortaklarımızla, bu konu hakkında da olmak üzere, diyalog kurmaya her zaman hazırız”

Bu konuyla ilgili yakın tarihli görüşmelerin olup olmayacağı yönündeki soruya Yerhov, “Türk ortaklarımızla, bu konu hakkında da olmak üzere, diyalog kurmaya her zaman hazırız” ifadelerini kullandı.

“Tüm palyatif önlemler pratikte asla uygulanabilir değildir ve yalnızca çalışma yürütülüyormuş görüntüsü oluşturma amacı taşıyor”

Birleşmiş Milletlerin, Rusya’ya sunduğu teklifin içeriğini anlatan Büyükelçi Yerhov, “BM, ödemelerin gerçekleştirilmesi konusunda geçici bir çözüm önerdi. Bu arada, Rosselkhozbank’ın SWIFT’e doğrudan yeniden bağlanmasının alternatifi yoktur. Tüm palyatif önlemler pratikte asla uygulanabilir değildir ve yalnızca çalışma yürütülüyormuş görüntüsü oluşturma amacı taşıyor” açıklamasında bulundu.

“Karadeniz Girişimi, Afrika ülkelerinin ve diğer ülkelerin gıda ihtiyaçlarını karşılamak için tek çare değildir, bunun alternatifleri mevcuttur”

Tarım ürünlerinin ihtiyaç sahibi ülkelere kesintisiz olarak tedarik edilmesinin nasıl bir önem taşıdığını anladıklarının altını çizen Büyükelçi Yerhov, “Burada öncelikle Afrika ülkeleri söz konusudur. Esas önceliği bu konuya veriyoruz, Afrikalı dostlarımıza Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı aracılığıyla da olmak üzere buğday, arpa, mısır ve diğer tahıl ürünlerini tedarik ediyoruz. Tarım ihracatımıza uygulanan tüm hukuk dışı tek taraflı yaptırımlara rağmen Rusya, 2022’de Afrika’ya 11,5 milyon ton ve sadece bu yılın ilk yarısında neredeyse 10 milyon ton tahıl ihraç etti. Bunlara ek olarak, kısa süre önce gerçekleştirilen Rusya-Afrika Zirvesi’nde duyurulduğu üzere, önümüzdeki aylarda Burkina Faso, Zimbabve, Mali, Somali, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Eritre’ye 25 ila 50 bin ton tahılı bedelsiz olarak vermeye hazır hale geleceğiz. Ayrıca en yoksul ülkelere bedelsiz olarak mineral gübreler tedarik etmeye hazırız. Avrupa’daki limanlarda bloke edilen 262 bin ton gübreden şu ana kadar sadece iki parti gönderildi: Malavi’ye 20 bin ton, Kenya’ya 34 bin ton. Bundan dolayı ’Karadeniz Girişimi’, Afrika ülkelerinin ve diğer ülkelerin gıda ihtiyaçlarını karşılamak için tek çare değildir, bunun alternatifleri mevcuttur ve bunlar, ortaklarımızla temaslarda aktif olarak incelenmektedir” ifadelerine yer verdi.

Mevlüt İşli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Dünden Kalanlar Konseri izleyenleri coşturdu Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Körfez Gönül Dostları Derneği Korosunun Reha Yurdakul Salonunda düzenlediği "Dünden Kalanlar Konseri" ilgi gürdü. Şefliğini Tuğrul Atatüre’nin yaptığı konseri izleyen yaklaşık 250 müziksever şarkılara eşlik etti. Reha Yurdakul Salonundaki konserin ilk bölümünde Muhayyerkurdi eserler seslendirilirken, ikinci bölümde de Osman Nihat Akın Besteleri ile Hicaz Makamı eserlere yer verildi. Konseri İlçe Milli Eğitim Müdürü Bora Zihni ile İYİ Parti önceki ilçe Başkanı Erdoğan Kahya ve yönetim Turgay Yıldız ve yaklaşık 250 müziksever izledi. İzleyiciler, konserin sonunda Şef Tuğrul Atatüre ile koro üyelerine teşekkür etti. Konseri beğendiğini kaydeden emekli müzik öğretmeni Cahit Baylav, "Bu akşam güzel bir konser izliyoruz. Bu tip konserlerin daha çok yapılmasını istiyoruz. Körfez Gönül Dostları topluluğu gerçekten güzel bir konser hazırlamış., Genellikle popüler eserler var. Çokta başarılı. Çok memnununum burada olduğuma. Çok teşekkür ederim" dedi. Ali Gültekin de, "Konseri izledik. Çok çok güzeldi. Ben çok keyif aldım. Hele saz heyeti, hocamız süper idi. Seyircilerde çok keyif aldı. Hepimiz söyledik. Çok keyif aldık" diye konuştu. Emekli öğretmen Eser Baylav ise, "Konser çok güzeldi. Gerçekten çok güzel hazırlanmışlar. Profesyoneller gibi buldum. Çok beğendin ben. Özenle seçilmiş parçalar. Sazlar solistler gerçekten çok güzeldi. Böyle bir programın, böyle çalışmaların Burhaniye’de olması takdire değer ve çok kıymetli" dedi.
Kütahya Kütahyalı Abdullah Dede’den çevreye örnek temizlik dersi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan 83 yaşındaki Abdullah Kulluk, ilerleyen yaşına rağmen sokakların temiz kalması için gösterdiği çabayla takdir topluyor. Durak Mahallesi İkbal Sokak üzerinde oturan Kulluk, adeta mahallesinin gönüllü temizlik işçisi oldu. Durak Mahallesi’nin sakinlerinden olan Abdullah Kulluk, yaşlılığına aldırmadan her sabah sokağa çıkarak çevresindeki temizliği bizzat üstleniyor. Kulluk’un günlük rutinleri arasında, özellikle sonbahar mevsiminde İkbal Sokak’a dökülen yapraklar ve çevreye atılan çöpleri toplamak bulunuyor. Mahalle sakinleri, 83 yaşındaki Abdullah Dede’nin bu özverili davranışını hayranlıkla izliyor. Elinde süpürgesi ve faraşıyla sokakları pırıl pırıl yapan Abdullah Kulluk, gençlere de çevre temizliği konusunda önemli bir ders veriyor. Temizliğin önemine dikkat çeken esnaflıktan emekli Abdullah Kulluk, "Bu yaşımda bile elimden geldiğince sokağımı temiz tutmaya çalışıyorum. Temizlik, Uzunçarşı’da esnaflıktan gelen bir alışkanlığım. Temiz çevre, sağlıklı yaşam demektir. Herkes kendi kapısının önünü temiz tutsa, tüm mahalle tertemiz olur" sözleriyle çevre bilincine vurgu yaptı. Komşulardan inşaat çalışanı İsmail Karaduman, " Yan tarafta inşaatta çalışıyoruz. Hacı amcayı da burada temizlik yaparken görüyoruz. Güzel bir hareket inşallah herkese örnek olur ve vatandaşlar da duyarlı olur bu konuda" dedi.
Kütahya Evliya Çelebi’nin kimliği ve göreviyle ilgili tarihi keşif Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Salih Aytemur, 2002 yılından bu yana sürdürdüğü "Geçmişten Günümüze Seyitömer ve Seyitömer Hazretleri" başlıklı tarihi araştırmaları kapsamında, dünyaca ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin Uyvar’daki kimliği ve devlet görevine ilişkin daha önce tespit edilmemiş önemli bilgilere ulaştı. Dr. Aytemur, Osmanlı arşiv vesikalarına dayanan bu yeni keşifleri, III. Uluslararası Eskişehir Kongresinde bildiri olarak sundu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen kongrede konuşan Aytemur, elde edilen belgelerin Evliya Çelebi araştırmalarına yeni bir boyut kazandıracağını ifade etti. Aytemur, Evliya Çelebi’nin sanılanın aksine yalnızca bir gezgin olmadığını, devlet tarafından görevlendirilen bir bürokrat olduğunu vurgulayarak, "Ulaştığım tarihi vesikalar ilk kez gün yüzüne çıkan bilgilerdir. Evliya Çelebi, seyahatlerini sadece gezmek ve yazmak için değil, üstlendiği devlet görevleri kapsamında gerçekleştirmiştir. Hesap uzmanı olmasının yanı sıra savaşçı ve cengâver bir kişiliğe sahiptir" dedi. Araştırmalar sonucunda, Evliya Çelebi’nin asıl adının Mehmed olduğu, seyahatnamesinde kullandığı "Evliya Çelebi" isminin ise müstear olduğu belirtildi. Dr. Aytemur, Uyvar’da bulunduğu döneme ait Osmanlı arşiv belgelerinde Evliya Çelebi’nin adının "Uyvar Defterdarı Şeyhi Mehmed" olarak geçtiğini tespit ettiğini açıkladı. Ayrıca Uyvar sonrası İstanbul’a döndüğünde Hazine-i Birun Defterdarı olarak, yani devlet hazinesinden sorumlu üst düzey bir bürokrat olarak görev yaptığının da belgelerle ortaya konulduğunu söyledi. Belgelerde Evliya Çelebi ile Şeyhi Mehmed’in dönem ve bazı kişisel özelliklerinin örtüştüğünü kaydeden Aytemur, Uyvar’da savaş sırasında gösterdiği yararlılıklar nedeniyle Serdar Ali Paşa tarafından kendisine ve maiyetindekilere Kütahya’da bazı zeametler verildiğini de belirtti. Dr. Aytemur, bu çalışmanın Evliya Çelebi’nin kimliği ve devlet görevine dair yeni tartışmaların önünü açacağını ve tarih araştırmalarına yeni bir çalışma alanı kazandıracağını ifade etti. Aytemur, söz konusu araştırmasının ayrıntılarının makale olarak yayımlanacağını da sözlerine ekledi.