POLİTİKA - 31 Ekim 2024 Perşembe 18:41

TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Türkiye’nin yeni döneme ilişkin beklentilerini, halkın beklentilerini karşılayacak anayasanın yapılması Meclis’in vazifesi hem de ödevidir"

A
A
A
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Türkiye’nin yeni döneme ilişkin beklentilerini, halkın beklentilerini karşılayacak anayasanın yapılması Meclis’in vazifesi hem de ödevidir"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Anayasanın ilk dört maddesini tartışmayı gündeme getirmeden ülkenin, devletin, milletin bağımsızlığı bütünlüğünü ve kurucu ilkeleri göz önüne alarak Türkiye’nin yeni döneme ilişkin beklentilerini, halkın beklentilerini karşılayacak Anayasa’nın yapılması Meclisin vazifesi hem de ödevidir. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir kez daha seçilmesini sağlamak gibi meclisin böyle bir görevi olmadığı gibi Anayasa çalışmalarında bugüne kadar tek bir kişiden bile böyle bir sözü duymadım” dedi.


TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2025 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun ve 2023 Kesin Hesap Kanun teklifine ilişkin milletvekillerinin sorularını cevapladı. Kurtulmuş, anayasa konusunda, “İkinci yüzyıla 28. Dönem Parlamenterleri olarak yapabileceğimiz en önemi katkılardan, en önemli tarihi sorumluluklardan bir tanesi yeni bir anayasa yapımı için gayret sarf etmektir. Eğer başarabilirsek, olumlu bir sonuç almaktır. Demokratik, katılımcı, kuşatıcı, kapsayıcı, güçler ayrılığı prensiplerini tam anlamıyla tahkim etmiş, Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili eksiklikleri de tamamlayan, yetki ve denetim mekanizmalarını iyi kurulduğu özgürlükçü bir anayasa yapımı bu Meclis’in görevidir. Meclis Başkanının elinde bir madde hazırlanmış bir anayasa metni yoktur. Bugüne kadar sürecin daha sağlıklı yürütülebilmesi için hiçbir yerde, hiçbir şekilde Anayasa’nın maddeleriyle ilgili tartışmanın, konuşmanın içinde olmadım. Meclis Başkanı olarak sürecin şeffaf, açık, siyasi partilerin bütün müktesebatın ortaya koyabildikleri, hem sivil hem üniversitelerin akademik çevrelerin müktesebatın ortaya koyabilmeleri için süreci yürütmekte kendimi sorumlu hissettim” ifadelerini kullandı.


Kurtulmuş şöyle konuştu:


“Anayasanın ilk dört maddesini tartışmayı gündeme getirmeden ülkenin, devletin, milletin bağımsızlığı bütünlüğünü ve kurucu ilkeleri göz önüne alarak Türkiye’nin yeni döneme ilişkin beklentilerini, halkın beklentilerini karşılayacak anayasanın yapılması Meclis’in vazifesi hem de ödevidir. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir kez daha seçilmesini sağlamak gibi meclisin böyle bir görevi olmadığı gibi Anayasa çalışmalarında bugüne kadar tek bir kişiden bile böyle bir sözü duymadım.”


Kurtulmuş, Anayasa’nın üçüncü maddesinin değiştirilmesi teklifi yaptığının çarpıtma olduğunu söyleyerek, “Gazi Üniversitesi açılış töreninde Anayasa ile ilgili genel konular konuştuktan sonra hiçbir şekilde madde içeriklerini konuşmadığım bir konuşmanın en sonunda anayasaların nasıl olduğu, içeriğindeki maddelerin ne olduğu kadar önemli iki konuya dikkat çekerek sözlerimi tamamlamak istiyorum diyorum. Bu Anayasa Parlamento yapacağına göre bu ilk dört madde tartışması nereden çıktı? Benim söylediğim, iki konu Anayasaların ruhu, çok kere değiştirilmesine rağmen 1980 ruhu hala metinlerin içinde. Anayasaların ideolojisinin olmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.


Kurtulmuş, bölgedeki gelişmelerden bahsederek, "TUSAŞ’ta yaşanan saldırı hem zamanlaması hem yerin seçimi nedeniyle Türkiye’nin yeni bir dönem başlangıcında Cumhuriyetin ikinci asrında yeniden terör sarmal içine girmesinin planlı saldırıdır. Önümüzdeki dönemde siyonizmin anladığı bir zaman. Bu terör karşısında hem milletimiz birlik beraberlik içerisinde bütünleşmiş hem de gerekli tepkiyi ortaya koymuştur. Özellikle siyonizmin arz-ı mevud planlarının adım adım gerçekleştirilmeye çalışıldığı, bunun sonuçlarının da alınmaya başlandığı bu dönemde, Türk milleti olarak hep beraber güçlü bir şekilde birlik beraberlik tablosunu ortaya koymak zorundayız. Terörün olmadığı, terörün tamamıyla Türkiye’nin gündeminden kalktığı bir Türkiye’yi kurmak da TBMM’nin vazifesidir. Bunun için siyasi farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak, bu konudaki ortak zemini tahkim etmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da 30 köy yolu ulaşıma kapandı Bartın’da 3 gündür devam eden kar yağışı nedeniyle 30 köy yolu ulaşıma kapandı. Hasankadı Beldesi’nde evinde kar nedeniyle mahsur kalan bir hastanın ise yardımına sağlık ekipleri yetişti. Bartın’da aralıklarla yağan kar, kırsal kesimlerde hayatı durma noktasına getirdi. Kar nedeniyle il merkezine bağlı 1 köy, Ulus ilçesine bağlı 29 köy olmak üzere toplam 30 köy yolu kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresine ait iş makineleri ile gece gündüz yürütülen çalışmalarla yolların yeniden ulaşıma açılabilmesi için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, "İlimizin yüksek kesimlerinde ciddi bir kar yağışı oldu. Halen devam eden kar yağışı öncesinde gerekli hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sabah saatlerine kapanan yol sayısı 80’e çıktı ama yürütülen çalışmalarla bu sayıyı 30’a düşürdük. Devam eden yağışla açılan yollar yeniden kapanabiliyor. Ulaşımın sağlanabilmesi için gece gündüz karla mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi. Evinde mahsur kalan hastanın yardımına yetiştiler Bartın’ın merkez Hasankadı Beldesi Doğancılar Mahallesi’nde nefes darlığı ve kronik akciğer rahatsızlığı bulunan 66 yaşındaki hastanın yardımına ise Acil Sağlık Hizmetleri ekipleri yetişti. Evinde mahsur kalan hastayı kurtarmak için harekete geçen sağlık ekipler, yola devrilen ağaç ve tipi gibi engelleri aşarak hastaya ulaştı. Ekipler, hastayı branda sedye ile güvenli şekilde ambulansa kadar taşıyarak, oksijen desteği sağladı. İlk tıbbi müdahalenin ardından hasta, Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne getirilerek tedavi altına alındı. Zamanında hastaneye yetiştirilen hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.