SPOR - 29 Aralık 2024 Pazar 11:53

Türklerin dövüş sporu: Alpagut

A
A
A
Türklerin dövüş sporu: Alpagut

Vasif Namazov tarafından 2014 yılında bulunan ve Türk halklarının mirası olarak tanımlanan Alpagut, 7 yıl önce Türkiye’de Metin Karadeniz’in federasyon başkanlığını üstlenmesiyle sporcu yetiştirmeye başladı.


Vasif Namazov’un 2014 yılında araştırmaları sonucu bulduğu Alpagut, etnik göçebe Türk savaşçı kültürünün dünya spor kültürüne girişini düzenleyen, derin felsefi anlam ve gizem taşıyan bir dövüş sanatıdır. Kaşgarlı Mahmud’un Divani Lügati Türk isimli sözlüğünde Alpagut, düşmanla tek başına savaşan ve asla yenilmeyen kahraman anlamına gelmektedir. Alpagut’un içinde 5 farklı dövüş sistemi mevcuttur. Aycha yarı temaslı dövüş, Batur karma temaslı dövüş, Caymaz ayakta temaslı dövüş, Gurshag kemer güreşi ve Kachut kendini savunma gösterisi olarak isimlendirilir. Türkiye Alpagut Federasyonu Başkan Vekili ve Genel Koordinatörü Hasan Çağlar, eski milli sporcu ve Alpagut antrenörü Cemil Uluyılmaz ve dünya şampiyonu sporcular, Alpagut sporunu İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı.



Hasan Çağlar: "Bizim 4 bin 800 tane kayıtlı sporcumuz var"


Alpagut’un bir turan dövüş sanatı olduğunu belirten Türkiye Alpagut Federasyonu Başkan Vekili ve Genel Koordinatörü Hasan Çağlar, "Aslında Türklerin geçmişteki dövüş sanatlarının birleştirilerek 5 ayrı sistemi içinde barındırarak dünya çapında da Türkiye çapında da hızlı bir şekilde büyüyen bir spor dalıdır. Kurucumuz Vasif Namazov, bundan 10 yıl önce bu spor dalını araştırarak zamanında Türklerin dövüşerek ya da savaşarak kazandıkları bütün branşları bir araya getirerek 5 ayrı sistemde toplamasıyla oluştu. 7 yıl önce de Türkiye’de federasyonumuzu sayın Metin Karadeniz üstlendi. Aslında sporcularımızın birçoğunun branşları farklıdır. Birçok branşta katılanlar oldu. Şu anda bizim 4 bin 800 kayıtlı sporcumuz var. Şu anda Dünya Şampiyonası’na bin 340 sporcunun arasından 112 sporcuyu eleyerek götürdük. Bu 112 sporcunun hepsi ayrı branşlarda girdi. 4 branşımızın tamamında başarılı olduk. Kachut sisteminde şampiyon olduk, Aycha sistemimizde şampiyon olduk, Caymaz sisteminde de şampiyon olduk, Batur sisteminde ikinci olduk. Genel klasmanda da dünya şampiyonu olarak Dünya Kupası’nı Türkiye’ye getirdik. 73 altın, 47 gümüş, 37 de bronz madalya olmak üzere toplam 159 madalyayla dünya şampiyonu olduk. Çocuklarımız kendi alıştığı branşlarda devam ediyorlar" diye konuştu.



Cemil Uluyılmaz: "İsteği ve arzuyu gözünde görebildiğin sporcu sana kendini belli ediyor"


Eski milli sporcu ve Alpagut antrenörü Cemil Uluyılmaz ise, haftalık antrenman programlarını ve antrenman şekillerini anlattı. Uluyılmaz, haftanın 6 günü antrenman yaptıklarını söyleyerek, "Antrenmanlarımız haftada 6 gün, okul dönemi dışında da günde çift antrenman olarak değişebiliyor. Çocukların o anki vücut yorgunlukları bir önceki antrenmanın çocuklarda bıraktığı yorgunluğa göre antrenmanlarımızı yönlendiriyoruz. Branşlar birbirine benzediği için çocuklarımızı Alpagut’ta da değerlendiriyoruz. İmkan oldukça taekwondo yapan sporcumuzu kick boksta da maçlara sokuyoruz. Çocukları kaydederken hem taekwondo hem kick boks hem de Alpagut olarak üç lisansı da çıkartarak her dalda değerlendirmeye çalışıyoruz. İsteği ve arzuyu gözünde görebildiğin sporcu sana kendini belli ediyor. 50 kişilik bir antrenmanda o aradan sıyrılıyor. Zaten onu cımbızla alabiliyorsun" ifadelerini kullandı.


Dünya şampiyonu sporcular Azra Çağlar ve Mihir Karadaş ise, uzun süredir taekwondo ve Alpagut yaptıklarını dile getirerek, özellikle kız çocuklarına kendilerini korumaları için Algaput sporunu önerdi.



Türklerin dövüş sporu: Alpagut

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır İkram çeşmesinden binlerce vatandaş yararlanıyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin kentteki 4 hastane ile Akademi Sur Etüt Merkezi önünde kurduğu ikram çeşmesinden hafta içi her gün bin 900 vatandaş yararlanıyor. Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların temel ihtiyaçlarına yönelik sosyal destek çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından kentin 5 ayrı noktasına kurulan ikram çeşmesi aracılığıyla her sabah sıcak çorba ikramı yapılıyor. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığının yemekhanesinde hijyenik koşullarda sabah saatlerinde hazırlanan çorbalar Dicle Üniversitesi Hastaneleri Polikliniği, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Akademi Sur Etüt Merkezi önünde kurulan ikram çeşmeleri aracılığıyla vatandaşlara ulaştırılıyor. Uygulamadan hafta içi her gün toplam bin 900 vatandaş faydalanıyor. Kışın çorba, yazın limonata Büyükşehir Belediyesi, ikram çeşmesi uygulamasını mevsime göre sürdürüyor. Yaz aylarında limonata ikramı yapılan çeşmelerde, kış ayları boyunca ise sıcak çorba dağıtımı devam edecek. Çorba ikramından memnun kaldığını ifade eden Fethi Kaynar, hizmetin özellikle hastane önlerinde önemli bir ihtiyaç olduğunu belirterek, "Çocuğum rahatsız olduğu için hastaneye geldim. Büyükşehir Belediyesinin burada çorba dağıttığını gördüm. Diyarbakır’daki hastanelerin çoğunda bu uygulama var. Bu hizmetlerden memnunuz" dedi. Batman’dan hasta ziyareti için geldiğini kaydeden Halil Cihangir ise uygulamanın yaygınlaşmasını istedi. Cihangir, "Sabah erken saatlerde dışarıdan gelen çok insan oluyor. Havalar soğuk. Burada halka sıcak çorba ikram edilmesi çok güzel bir hizmet. Bu tür uygulamaların her yerde örnek olmasını istiyoruz" diye konuştu.
Tekirdağ Enkazda yaralı aradılar: Tekirdağ’da deprem tatbikatı Tekirdağ’da arama kurtarma birimi, muhtemel bir deprem ve afet senaryosuna karşı enkaz altında kalan yaralının köpekler yardımıyla tespit edilip kurtarıldığı kapsamlı bir tatbikat gerçekleştirdi. Tekirdağ merkez Süleymanpaşa ilçesinde, belediye çalışanlarından oluşturulan Arama Kurtarma Birimi, afetlere hazırlık kapsamında çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu çerçevede 100. Yıl Mahallesi’nde enkazda arama kurtarma temalı tatbikat düzenlendi. Gerçeğini aratmayan tatbikatta, senaryo gereği enkaz altında kalan bir kişinin yeri, Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli iz takip ve arama kurtarma köpekleri tarafından tespit edildi. Ardından ekipler, enkazda gerekli güvenlik ve teknik çalışmaları yaparak yaralıyı bulunduğu noktadan başarılı bir şekilde çıkardı. Süleymanpaşa Belediyesi Afet İşleri Müdürü Berkant Erat, yaptığı açıklamada, "Bizim şehrimiz, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunuyor, şehrimiz bu anlamda sıkıntılı bir yerde. Biz de hazır olmak istiyoruz. Allah göstermesin bir deprem olduğu zaman tüm ekipler İstanbul’a gidecek, biz de burada biz bize kalacağız. Ekibimizin hazır olması için böyle düzenli bir şekilde çalışmalarımızı yapıyoruz. Ekibimiz akredite, ekibimizi 2026 yılında orta seviyeye çıkaracağız. Bugünkü senaryomuzda yaralıyı arama kurtarma köpekleri buldu, ekiplerimiz de yaralıyı tahliye ettiler. Bu şekilde depreme hazır olacağız" dedi.
Mersin Anamur Ceza İnfaz Kurumlarında üretim, rehabilitasyon ve sosyal yaşam yerinde incelendi Mersin’in Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Anamur T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumları gerçekleştirilen ziyarette kapsamlı olarak incelendi. İncelemeye İlçe Kaymakamı Kemal Duru, Anamur Cumhuriyet Başsavcısı Tanju Çatlı, İlçe Garnizon Komutanı Albay Serhan Güngör, İlçe Jandarma Komutanı Hüseyin Özdoğan, İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Diyaaddin Özer, Hâkim İbrahim Alperen ve Ceza İnfaz Kurumundan sorumlu Cumhuriyet Savcısı Emre Pala katıldı. Heyet, ziyaret kapsamında Anamur Açık Ceza İnfaz Kurumu’na bağlı olarak faaliyet gösteren muz ve sebze serası, kapalı ve açık spor salonları, yemekhane, kantin ve koğuş alanlarında incelemelerde bulundu. Kurum bünyesinde yürütülen üretim faaliyetleri ile hükümlülerin sosyal, sportif ve mesleki gelişimine yönelik çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alındı. İnceleme çerçevesinde ceza infaz kurumlarında rehabilitasyon, üretim ve topluma kazandırma odaklı uygulamaların önemi vurgulanırken, kurumların fiziki yapısı ve işleyişi de yerinde değerlendirildi. Yetkililer, yapılan çalışmaların hem kamu düzenine hem de hükümlülerin yeniden topluma kazandırılmasına katkı sunduğunu aktardı. Gerçekleştirilen ziyaretin, ceza infaz kurumlarında sürdürülen faaliyetlerin daha da geliştirilmesine yönelik önemli bir değerlendirme niteliği taşıdığı belirtildi. Ziyarette, ceza infaz kurumlarında yalnızca güvenliğin değil, aynı zamanda rehabilitasyon, üretim ve topluma kazandırma anlayışının esas alındığı vurgulandı. Açık ceza infaz kurumlarında yürütülen tarımsal üretim faaliyetlerinin, hükümlülere mesleki beceri kazandırmanın yanı sıra çalışma disiplini ve sorumluluk bilinci oluşturduğu ifade edildi. Ayrıca spor alanları ve sosyal donatıların, hükümlülerin fiziksel ve ruhsal gelişimlerine katkı sunduğu, bu tür uygulamaların, ceza infaz sürecinin daha sağlıklı ve verimli yürütülmesini desteklediği belirtildi. Kurumların fiziki şartları, işleyişi ve güvenlik uygulamaları da değerlendirilirken, kamu düzeni ve insan odaklı infaz anlayışı arasındaki dengenin önemine dikkat çekildi. Yetkililer, ceza infaz kurumlarında yürütülen bu tür çalışmaların, hükümlülerin yeniden topluma kazandırılmasına önemli katkılar sunduğunu ve benzer uygulamaların geliştirilerek sürdürüleceğini ifade etti.