SAĞLIK - 09 Eylül 2019 Pazartesi 12:14

Böbrek kanserine neden olan 8 risk faktörü

A
A
A
Böbrek kanserine neden olan 8 risk faktörü

Üroloji Uzmanı Op.

Üroloji Uzmanı Op. Dr. A. Egemen İşgören, "Böbrek kanserine tütün ürünleri kullanımı, obezite ve yüksek tansiyon gibi faktörler neden olabilir. Hastaların yüzde 30’unda yüksek tansiyon, kansızlık, ateş, yorgunluk, kilo kaybı gibi şikayetler görülür" dedi.


Böbreklerde kötü huylu hücrelerin büyümesi sonucu oluşan böbrek kanseri, son 20 yılda dünya çapında giderek artıyor. Son evrelere kadar nadiren belirti veren böbrek kanserinin nedeni ise tam olarak bilinmiyor. Obezite, sigara tüketimi ve yüksek tansiyon gibi nedenlerin yol açtığı düşünülen böbrek kanserinden korunmak için ise diğer kanser türlerinde olduğu gibi risk faktörlerini azaltmak gerekiyor. Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümünden Op. Dr. A. Egemen İşgören, böbrek tümörleri ve tedavi yöntemi hakkında bilgi verdi. Böbrek tümörlerinin yüzde 90’ının kötü huylu olmasına rağmen böbrek içindeki bir tümörün iyi huylu da olabileceğini ifade eden İşgören, "Son 20 yılda dünya çapında böbrek kanseri vakalarının sayısı giderek artmaktadır. Başka nedenlerle yapılan ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinin daha sık kullanılmasıyla erken evrede daha fazla böbrek kanseri teşhis edilmektedir. Böbrek kanseri sıklıkla 60-70 yaşları arasında görülür ve erkeklerde iki kat daha yaygındır" dedi.



"Kadınlardaki obezite önemli bir faktör"


Pek çok kanser türünde olduğu gibi böbrek kanseri nedeninin de tam olarak bilinmediğini aktaran İşgören, yapılan çalışmalarda bazı faktörlerin risk oluşturabileceğini belirterek, "İleri yaş, her kanser türünde olduğu gibi böbrek kanseri oluşumunda da önemli bir faktördür. Tütün ve tütün ürünleri kullananlarda böbrek kanseri iki kat daha sık görülür. Günlük tüketilen miktar arttıkça ve tüketim süresi uzadıkça risk daha da yükselir. Özellikle kadınlarda görülen obezite kansere yakalanma riskini artırır. Yüksek tansiyon hastalarında üç kat daha sık görülmektedir. Böbrek yetmezliği nedeniyle düzenli diyaliz uygulanan hastalarda böbrek kistleri ve böbrek kanserleri daha sık görülür. Kalıtımsal bazı hastalıklar ile doğan kişilerde böbrek kanseri gelişme riski belirgin şekilde artar. Bu hastaların ve ailelerinin yakın takibi önerilir. Daha önce tedavi amacıyla radyasyon tedavisi uygulanmış ya da başka bir sebeple radyasyona maruz kalmış kişilerde böbrek kanseri gelişme riski yüksektir. Çelik endüstrisi, petrol, kadmiyum, kurşun endüstrisi çalışanları ve asbeste maruz kalanlarda böbrek kanseri riski artar" diye konuştu.



"Yüksek tansiyon kanserin habercisi olabilir"


Böbrek kanserlerinin erken evrede nadiren şikayetlere yol açtığını belirten İşgören, "Rastlantısal olarak saptanan böbrek kanserlerinin tedavisi daha kolaydır ve kanserden tamamen kurtulma olasılığı yüksektir. İleri evre böbrek kanserlerinde hastaların ancak yüzde 6-10’unda idrarda kanama, yan ağrısı ve ele gelen kitle gibi şikayetler ortaya çıkar ve hastalığın ilerlediğini gösterir. Hastaların yüzde 30’unda yüksek tansiyon, kansızlık, ateş, yorgunluk, kilo kaybı gibi şikayetler görülür. Böbrek kanserlerinin tedavisinde standart yöntem cerrahidir. Kanserin evresi, kitlenin büyüklüğü, kitlenin böbreğin hangi bölgesinde olduğu ve sayısı göz önünde bulundurularak böbreğin tamamı ya da sadece kitle kapalı yöntemle alınır. Açık olarak yapılan böbrek ameliyatlarında bel bölgesindeki kasların çoğunun kesilmesi gerekmektedir. Laparoskopik yani kapalı ameliyatlarda ise hiçbir kasın kesilmesine gerek yoktur. Çünkü karın boşluğuna ince tüplerle girilerek kasların arasından onlara zarar vermeden böbrek ameliyatı yapılmaktadır. Hastanın iyileşme süreci hızlıdır ve normal yaşantısına ameliyattan birkaç gün sonra rahatlıkla dönebilmektedir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da babalara özel “bebek bezi bağlama yarışması” Türkiye’nin ilk Bebek Parkı’nı açan Konyaaltı Belediyesi, 2-4 Mayıs tarihleri arasında bebeklere ve ailelerine özel “Bebek Günleri” düzenliyor. Etkinlik çerçevesinde bebek emekleme yarışması ile babalarla bebek bezi bağlama yarışması yapılacak. Konyaaltı Belediyesi’nin 2 Mayıs Dünya Bebek Günü dolayısıyla gerçekleştireceği “Bebek Günleri”, Bebek Parkı’nda 2 Mayıs Perşembe günü başlayacak. Bebek Günleri’nde emekleme yarışmasından babaların bez bağlama yarışmasına, bebek yogasından söyleşi ve eğlenceli oyunlara kadar çeşitli etkinlikler yer alacak. Bebekler yoga yapacak 2 Mayıs Perşembe günü saat 10.00’da Eğlenceli Masa Oyunları ile başlayacak olan Bebek Günleri’nde saat 11.00’de Çocuk ve Genç Psikiyatristi Doç. Dr. Veysi Çeri tarafından “Yeterince İyi Ebeveyn Olmak” konulu söyleşi gerçekleştirecek. Etkinlikte saat 12.00’de yoga eğitmeni Dilek Gümüş Gökay eşliğinde bebeklere yoga yaptırılacak. Gün boyu sürecek etkinliklerde bebekler aileleriyle birlikte sanat atölyesi, yüz boyama atölyesi, duygusal oyun atölyesi, orff ve ritm atölyesi ve mini diskoda keyifli vakit geçirecekler. 3 gün boyunca sürecek Bebek Günleri’nde 3 Mayıs Cuma günü 11.00’de bebeklere ve ebeveynlerine spor eğitmeni eşliğinde jimnastik yaptırılacak. Etkinlikler kapsamında saat 16.00’da ise Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Ali Satılmış ve Op. Dr. Melek Büyükkınacı Erol tarafından “Doğum Sonrası Anne Sağlığı ve Sağlıklı Çocuk Gelişimi” konulu söyleşi gerçekleştirilecek. Bebekler emekleyecek, babaları bez bağlayacak Bebek Günleri’nin son günü heyecanlı yarışmalara sahne olacak. 4 Mayıs Cumartesi günü saat 11.00’de bebek emekleme yarışması ile babalarla bebek bezi bağlama yarışması yapılacak. Yarışmalarda bebekler start çizgisine ulaşmak için kıyasıya mücadele ederken, en hızlı bebek bezi bağlayan baba ise günün kazananı olacak. Etkinliklerde ayrıca gün boyunca gerçekleştirilecek olan tuz seramiği hazırlama, yüz boyama etkinliği, sanatsal kolaj atölyesi, fikir atölyesi ve mini diskoda bebekler ve aileleri gönüllerince eğlenecekler.
Amasya Asırlık son değirmen devletin desteğiyle ayakta Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinde bulunan 100 yıllık su değirmeni, devletin desteğiyle yapılan restorasyon çalışmasıyla ayakta kalarak yeni yüzyıla tutundu. 60 yaşındaki Yaşar Dokgöz’ün emeğiyle tahılları öğüten asırlık değirmen, bu geleneğin yöredeki son örneği olarak zamana direniyor. Kadim geleneğin bölgede ayakta duran tek temsilcisi İlçe merkezine 2 kilometre mesafedeki Sekü köyünde Yedi Değirmenler mevkiinde bulunan asırlık su değirmeni, bu kadim geleneğin bölgede ayakta duran tek temsilcisi olarak kayıtlara geçti. Dereden sağlanan suyun gücüyle çevirdiği taşa dökülen tahılları öğüten değirmen Gümüşhacıköy Kaymakamlığı’nın 2017 yılında yaptırdığı restorasyon çalışmasıyla elden geçirilerek hizmet vermeyi sürdürdü. Çocukluğundan bu yana aile yadigarı değirmende çalıştığını belirten değirmenci Yaşar Dokgöz, “Mesleği babamdan öğrendim. Buğday, arpa, mısır gibi tahılları burada öğütüyoruz. Faaliyetleri durmuştu. Onarıma ihtiyacı vardı. Gümüşhacıköy Kaymakamlığı ve Amasya İl Özel İdaresi’nin desteğiyle restore edildi. 7 yıldır tıkır tıkır çalışıyor” dedi. Komşu illerden de müşteri geliyor Çevre köyler, ilçeler ve komşu illerden bile müşterilerinin bulunduğunu anlatan evli, 3 çocuk ve 7 torun sahibi Dokgöz, “Duyanlar geliyor. Kimi un alıyor. Kimisi öğütmek için buğday getiriyor. Öğütüp gönderiyoruz. Müşterilerimize, dostlarımıza kapımız her zaman açık” diye konuştu. Yörede yetiştirilen Üveyik buğdayından üretilen unu müşterilerine tavsiye eden Dokgöz’ün tek yardımcısı ise 40 yıllık hayat arkadaşı eşi Nuran Dokgöz. Dokgöz çiftçi, geçimlerini sağladıkları asırlık değirmende yaşamlarını sürdürüyor.