ASAYİŞ - 29 Mart 2022 Salı 10:22

Ameliyat gerektirmeyen bel ağrısına 15 dakikada çözüm

A
A
A
Ameliyat gerektirmeyen bel ağrısına 15 dakikada çözüm

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Cenk Ermol, ameliyat gerektirmeyen bel ağrılarını, "Eklem noktalarına yaptığımız iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki ağrı duyu liflerini bloke edip, hastanın bel ağrısının ortadan kalkmasını sağlıyoruz. 15 dakika süren işlemin ardından hasta 45 dakika sonra evine gidebiliyor"dedi.


Memorial Antalya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Cenk Ermol, toplumda sıklıkla birbirine karıştırılan bel ağrısı ve fıtık hakkında açıklamalarda bulundu.


Bel omurgasının arasında disk denilen kıkırdak yapının dışarı doğru taşması sonucu bel fıtığı denilen tablonun ortaya çıktığını ile getiren Ermol, “ Bel fıtıkları erken dönemlerde hastalarda bel ağrısı olarak ortaya çıkar. Ama bunun dışında bel fıtığı olmayıp beldeki omurga kemik eklemlerinin birleşme noktasında ağrı duyu lifleri vardır. Bu eklemlerin zorlanmasına bağlı ağrı oluşur. Buna bağlı bel ağrısı ortaya çıkar. Bunun sonucu hastalar kronik bel ağrısı çekmeye başlarlar. Ama her bel ağrısı bel fıtığı, her bel fıtığı, bel ağrısı değildir” diye konuştu.


Ağır kaldırma veya ani bir hareketle bel ağrısı yaşanabileceğine dikkat çeken Ermol, kısa ilaç tedavisi ve istirahatle bu ağrıyı geçirme noktasında da yanıt alınabileceğini bildirdi.



"Enjeksiyon ve radyofrekans tedavileri"


İlaç ve istirahat tedavisine yanıtsız bel ağrılı hastalarda artık ameliyatsız tedavi yöntemleri sunabildiklerini dile getiren Ermol, “Hastaların işlem sonrası konforu ve sonuçlarının iyi olması açısından bir takım güncel tedavi seçenekleri var. Belden enjeksiyon yoluyla eklem noktalarına yapılan enjeksiyonlar var, bir de kısa sürede yapılabilen radyoferekans tedavisi var. Bunların her ikisi de daha çok bel ağrılarını tedavi etmeye yönelik yapılan işlemlerdir. İşlem lokal anesteziyle yapılıyor. Arkadaki eklem noktalarına yaptığımız iğneyle enjeksiyon veya radyofrekans tedavisi yöntemiyle buralardaki ağrı duyu liflerini bloke ederek, hastanın bel ağrısının ortadan kalmasını sağlıyoruz. İşlem 10 ile 15 dakika sürüyor. Hasta anestezi almıyor, 45 dakika sonrada hasta evine gidebiliyor. Günlük yaşamına aynen devam edebiliyor” dedi.



"Etkili sonucu var"


Cenk Ermol, hastanın sürekli ağızdan ağrı kesici veya kas gevşetici ilaç almasına gerek kalmadığını uzun etkili sonucu olan bir tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Ortalama 40-60 yaş grubuna bu tedavileri daha çok uyguladıklarını belirten Ermol, aktif çalışma hayatı olan hastalar için de etkili bir tedavi olduğunu vurguladı.



"Ameliyat gerektirmeyen hastalar"


Bu iki tedavinin kimlere uygulanabileceği hakkında bilgiler paylaşan Ermol, “ Özellikle ameliyat gerektirmeyen hastaları bu iki tedaviyi yapıyoruz. Toplumda ameliyat gerektirmeyen bel ağrısı yakınması olan çok sayıda hasta olabiliyor. Bu tedavideki hedef kitle ameliyat gerektirmeyen kişiler, ameliyat gerektiriyorsa zaten bu iki tedaviyi yapamıyoruz” diye konuştu.



"Fıtığın durumuna göre ameliyat belirlenir"


Bel fıtıklarında ameliyat olması gerekecek durumlardan bahseden Ermol, “Daha çok bacağa vuran bir ağrı olabilir, fıtığın boyutları büyük olabilir, ciddi muayeneye bulguları olabilir. Bu durumda hastalara ameliyat önermek daha doğru olabilir” dedi.



"Mesleklerin etkisi"


Kendilerine başvuran hastaların profili hakkında bilgiler veren Ermol, “ Hastalarımızın büyük çoğunluğunu oturarak veya uzun süre ayakta çalışan, sürekli araç kullanarak çalışmak zorunda kalan hastalar olduğu için, bu gruptaki mesleklerde çalışanların bel ağrısı yakınmaları oldukça fazla. Günümüzde oldukça artmış durumda” dedi.



" Sorumlu olmalı"


Bel ağrısına yakalanmamak için kişinin omurgasına karşı sorumlu ve bilinçli davranması gerektiğinin altını çizen Ermol, “ Kontrolsüz hareketlerden kaçınmalıyız, uzun süre oturarak çalışanların birkaç saat sonra kısa mesafeli yürüyüş yapmaları gerekir. Oturarak çalışan kişilerin bel desteği kullanmaları yada uygun sandalyede oturmaları gerekir. Omurga çevreleyen kasları güçlendirmek için egzersiz hareketleri yapılabilir. Özellikle kuru soğuk havalarda beli sıcak tutmak oldukça önemlidir” değerlendirmelerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde "Özel Çocuklar Güzel Kutular" projesiyle Türkiye’nin lezzetleri Niğde’de buluşuyor Niğde Eğitim Uygulama Okulu’nda yürütülen ’Özel Çocuklar Güzel Kutular’ projesi kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen yöresel ürünler, özel ihtiyaçlı öğrenciler için hem bir öğrenme aracına hem de kültürel bir keşfe dönüşüyor. Proje çerçevesinde farklı illerden gönüllüler tarafından hazırlanan ve o şehre özgü ürünlerin yer aldığı kutular okula ulaştırılıyor. 16-23 yaş arası orta düzey zihinsel engelli öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde bu ürünlerle yöresel yemekler hazırlayarak sosyal becerilerini geliştiriyor, farklı kültürleri ve lezzetleri tanıma imkanı buluyor. Öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmesini amaçlayan proje, çocukların eğitim sürecine daha aktif katılmasını sağlarken, aynı zamanda eğlenceli ve mutlu bir okul ortamı oluşturmayı hedefliyor. Her kutunun öğrenciler için hem sürpriz hem de yeni bir deneyim alanı sunduğunu ifade eden Niğde Eğitim Uygulama Okulu Zihinsel Engelliler Öğretmeni, Proje Koordinatörü Şerife Şimşek, projenin sosyal medya üzerinden duyurulduğunu belirterek, gönüllülerin farklı mecralardan kendileriyle iletişime geçtiğini söyledi. Şimşek; gönüllülerden şehirlerinin neyle meşhur olduğunu anlatan ürünler göndermelerini istediklerini ifade ederek, çocukların anlatılanlardan ziyade yaşayarak öğrenmesini amaçladıklarını dile getirdi. Proje sayesinde öğrencilerin farklı şehirleri, kültürleri ve lezzetleri tanıdığını vurgulayan Şimşek, birçok öğrencinin bu yöresel tatları ilk kez denediğini belirtti. Son olarak Diyarbakır’a ait ürünlerle dolma yaptıklarını anlatan Şimşek, "Baharattan kuru sebzeye kadar bir dolma için gerekli tüm malzemelerin gönüllüler tarafından gönderildi. Daha önce Ordu, Mersin, Kayseri ve Malatya gibi illerden de kutular ulaştı. Uygulama evinde öğrencilerimizle birlikte tüm aşamaları birlikte yapıyoruz. Yemek hazırlamadan sofrayı kurmaya ve toplamaya kadar her süreç çocuklarla birlikte yapılıyor. Bu çalışmalarla öğrencilerimizin günlük yaşam becerilerini geliştirmesini ve daha bağımsız bireyler olmalarını hedefliyoruz" ifadelerine yer verdi. Projenin nihai hedefinin Türkiye’nin 81 iline ulaşmak olduğunu belirten Şimşek, şu ana kadar 20 ilden kutuların geldiğini, diğer illerden de destek beklediklerini sözlerine ekledi.
Antalya Aşık Murat Çobanoğlu Parkı hizmete açıldı Muratpaşa Belediyesi tarafından Altındağ Mahallesi’nde yapımı tamamlanan Aşık Murat Çobanoğlu Parkı hizmete açıldı. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Muratpaşa’nın Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların zenginlikleriyle harmanlandığını belirterek, "Anadolu’nun her yeri birbiriyle iç içedir. Hepimiz aynı yaşamı, aynı geçmişi, aynı duyguları paylaşıyoruz. Edirneli de biziz, Hakkarili de biziz, Karslı da biziz, Antalyalı da biziz" diye konuştu. Muratpaşa Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından Altındağ Mahallesi 153’üncü sokakta hayata geçirilen Aşık Murat Çobanoğlu Parkı’nın açılış töreninde Başkan Uysal’ın yanı sıra dernek başkanları, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, belediye yöneticileri ve çok sayıda vatandaş yer aldı. Açılışta konuşma yapan Başkan Uysal, Anadolu’nun derin tarihine ve kültürel zenginliğine dikkat çekti. Birkaç yıl önce yaptığı bir İtalya ziyaretinden örnek vererek, Anadolu’nun tarih boyunca uğradığı istilalar ve yaşadığı acılarla şekillenen benzersiz bir kültüre sahip olduğunu vurgulayan Başkan Uysal, şöyle konuştu: "İtalya’nın güneyinde bulunduğumda, oradaki yerleşimlerin yüzyıllar boyunca aynı ailelerin elinde kaldığını gördüm. Bizim Anadolu’muz ise sürekli el değiştirmiş, savaşlara sahne olmuş, acılar yaşamış. İşte bu acılar toprağın ruhuna sinmiş." Bu ruhun, Anadolu insanının içinden doğan sanatçılarda hayat bulduğunu dile getiren Uysal, "O topraklardan o acıları, o yaşanmışlıkları ifade eden Artezyenler fışkırıyor. Bu insanlar çok eğitim almış, çok nota bilmiş değiller ama içlerinden çıktıkları toprağın kokusunu, ruhunu, tınısını taşıyorlar. İşte Aşık Veyseller, Neşet Ertaşlar, Murat Çobanoğullar böyledir. Onlar sadece birer müzisyen değil, acılı toprakların sesi, sazı ve sözcüleridir" diye konuştu. Muratpaşa’nın Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların zenginlikleriyle harmanlandığını belirten Başkan Uysal konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Anadolu’nun her yeri birbiriyle iç içedir. Hepimiz aynı yaşamı, aynı geçmişi, aynı duyguları paylaşıyoruz. Edirneli de biziz, Hakkarili de biziz, Karslı da biziz, Antalyalı da biziz. Parkımız hayırlı olsun. Yaşasın ulusumuzun, milletimizin sarsılmaz birliği, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti." Törenin sonunda Kars Ardahan Iğdır Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ferhat Cemtosun, Başkan Uysal’a teşekkür plaketi takdim ederken, Başkan Uysal ise parkın açılışında türkü seslendiren aşıklara çiçek takdiminde bulundu. Halk ozanı Murat Çobanoğlu anısına hazırlanan bir rölyefin de yer aldığı Aşık Murat Çobanoğlu Parkı, 808 metrekare alandan oluşuyor. Çocuk oyun grubunun yer aldığı park, mahalle sakinlerine keyifli bir yaşam alanı sunuyor.
Eskişehir Bir saksıya ayırdığı çiçekleri küçük çocuklar için ücretsiz yaptı Eskişehir’de bir esnaf, temizlenirken kısalan ve aranjman için saklanan çiçekleri israf olmaması için çocuklara ücretsiz hediye ediyor. İstiklal Mahallesi Atatürk Caddesi’nde bir dükkanın önündeki çiçek dolu saksının içinde bulunan, "Minik insanlara çiçek ücretsizdir" yazısı dikkat çekiyor. Dükkanın işletmecisi Yiğit Altan, görenlerde merak uyandıran ilginç yazının hikayesini anlattı. Mezat öncesi temizlenirken kısalan ve aranjman yapılması amacıyla saklanan çiçeklerin bazen atıldığını belirten Altan, israfın önüne geçmek ve çocukları mutlu etmek için bu şekilde yaptığını söyledi. "Çocuklar çok mutlu oluyorlar" Yaklaşık 10 yıldır baba mesleği çiçekçilik ile uğraşan 30 yaşındaki Yiğit Altan, "Biz haftanın 3-4 günü mezata gidiyoruz. Bu çiçekleri temizlerken kısalanları oluyordu. Kalan parçaları genellikle aranjman için saklıyorduk. Biz bunları saklarken, belli bir kısmının da atıldığını fark ettim. Atılacağına, şehrimizdeki küçük çocukların bundan faydalanmasının daha güzel olacağını düşündüm. Kazanç sağlamak amacıyla yapmadım. İnsanların geri dönüşleri çok güzel oluyor. Cep telefonu ile fotoğraf ve video çekip sosyal medyada paylaşıyorlar. Gelip teşekkür ediyorlar, insanlarla tanışma imkanı buluyoruz. Özellikle çocuklar çok mutlu oluyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor" dedi.
İstanbul Arnavutköy’de beklenen kar yağışı başladı Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve AKOM’un günler öncesinden yaptığı uyarıların ardından İstanbul’da hava sıcaklıkları hissedilir derecede düştü. Sabah saatlerinden itibaren kentin farklı noktalarında kar yağışı etkisini gösterirken, özellikle İstanbul’un kuzey ilçelerinden biri olan Arnavutköy’de kar, zaman zaman aralıklarla etkili oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği, hafta sonu boyunca hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 5 ila 8 derece altına ineceğini, yüksek kesimlerde ise karla karışık yağmur ve kar yağışı beklendiğini açıklamıştı. Uyarıların ardından Şişli, Sarıyer, Başakşehir ve Arnavutköy gibi ilçelerde sabah saatlerinde kar yağışı başladı. Arnavutköy’de sabah erken saatlerde başlayan kar yağışı, zaman zaman durup yeniden etkili oldu. İlçenin Taşoluk, Bolluca, Baklalı ve Haraççı mahallelerinde kar taneleri çatılarda ve araçların üzerinde kısa süreli beyaz örtü oluşturdu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "İstanbul genelinde hafta sonu boyunca aralıklarla karla karışık yağmur ve kar bekleniyor. Hava sıcaklıklarının 0 dereceye kadar düşeceği tahmin ediliyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde buzlanma riski yüksek" ifadelerine yer verildi. AKOM ise olası buzlanma ve don olaylarına karşı sürücülerin dikkatli olması, toplu ulaşımın tercih edilmesi ve ani hava değişimlerine karşı hazırlıklı olunması konusunda vatandaşları uyardı.