ASAYİŞ - 31 Aralık 2025 Çarşamba 13:57

24 yaşındaki karayolları çalışanı evinde ölü bulundu

A
A
A
24 yaşındaki karayolları çalışanı evinde ölü bulundu

Antalya’nın Akseki ilçesinde, Antalya Karayolları 133. Şube Şenliği’nde görev yapan 24 yaşındaki Arda Aydın, Demirciler Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinde ölü bulundu. Aydın’ın kalp krizi geçirmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.


Edinilen bilgilere göre, dün Akseki-Seydişehir karayolunda etkili olan kar yağışı nedeniyle karla mücadele çalışmaları için görevli olan Karayolları çalışanları, akşam saat 20.00 sıralarında Aydın’a telefonla ulaşamayınca durumdan şüphelendi. Mesai arkadaşlarının durumu polis merkezine bildirmesi üzerine, polis ekipleriyle birlikte Aydın’ın Demirciler Mahallesi’ndeki evine gidildi.


Evin kapısının açılmaması üzerine balkonundan içeri giren ekipler, Arda Aydın’ı evde hareketsiz halde buldu. Olay yerine çağrılan 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından yapılan tüm müdahalelere rağmen Aydın’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Kalp krizi geçirdiği ihtimali üzerinde durulan ve Akseki Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Aydın’ın cenazesi, burada yapılan ilk incelemenin ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Akseki Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 2025’te arabuluculukta rekor kırıldı Türkiye, 2025 yılını arabuluculuk alanında önemli bir başarı yakaladı. 1,2 milyon anlaşma ve 2,5 milyon vatandaş ile anlaşma rekoru kırıldı. Arabuluculuk sayesinde 1,2 milyon anlaşmaya imza atılırken, 2,5 milyondan fazla vatandaş hukuki uyuşmazlıklarını mahkeme sürecine girmeden, barışçıl bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olan arabuluculuk ile çözüme kavuşturdu. Türkiye Arabulucular ve Arabuluculuk Merkezleri (TURAMEP) Sözcüsü Arabulucu Dr. Umut Metin, arabuluculuğun 2025 yılında rekor anlaşma sayısına ulaştığını ve bu başarının arabuluculuğu artık yalnızca mahkemeye bir alternatif değil, toplumsal barışı güçlendiren temel ve ilk akla gelen bir çözüm kültürü haline getirdiğini ifade etti. "Türk Modeli Arabuluculuk" dünyaya örnek oluyor" Arabuluculuk çalışmalarını değerlendiren Arb. Dr. Umut Metin, "Türk Modeli Arabuluculuk, dünyada uyuşmazlık çözümünde özel bir başarı örneğini temsil etmektedir. Türkiye’de işçi-işveren sorunları, ticari uyuşmazlıklar, ortaklığın giderilmesi, komşuluk ve kat mülkiyetinden kaynaklanan sorunları, kira ihtilafları gibi toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren alanlarda arabuluculuk mahkeme gitmeden başvurulması gereken bir kurumdur. Bununla birlikte arabuluculuk, dava şartı olarak uygulanan alanların ötesine geçerek, yurttaşlarımızın gönüllü tercihi haline gelmiştir. Bu yönüyle arabuluculuk, toplumsal barışa doğrudan hizmet eden bir mekanizma olarak öne çıkmaktadır" dedi. Metin, artık Türkiye’de uyuşmazlıkların çözümünde ilk akla gelen yolun mahkemeler değil, arabuluculuk olduğunu vurguladı. "2025 yılında her 3 arabuluculuk görüşmesinin 2’si anlaşmayla sonuçlandı" Metin, sözlerine şöyle devam etti: "2025 yılı sonu verilerine göre, toplam arabuluculuk başvuru sayısı 1,8 milyon, anlaşmayla sonuçlanan dosya sayısı 1,2 milyon ve başarı oranı yüzde 66. Bu rakamlar, 2025 yılında gerçekleştirilen her 3 arabuluculuk görüşmesinden 2’sinde anlaşma sağlandığını ortaya koyuyor. Anlaşma sayıları dikkate alındığında, yaklaşık 2,5 milyon vatandaşımızın mahkemeye hiç başvurmadan uyuşmazlıklarını arabulucu huzurunda kesin bir şekilde çözdüğü görülüyor. Bu tablo, arabuluculuğun artık toplumun uzlaşma, anlaşma kültürü haline geldiğini açıkça gösteriyor. "Gönüllü arabuluculukta rekor: 920 bin anlaşma" 2025 yılında gönüllü arabuluculuk yoluyla sağlanan anlaşma sayısı 920 bin oldu. Arabuluculuk, yaklaşık 10 yıl önce yasalaşmasına rağmen, toplum tarafından benimsendikçe hiçbir yasal zorunluluk olmaksızın tercih edilir hale geldi. 2025’te neredeyse 1 milyona yaklaşan uyuşmazlık, tarafların kendi iradesiyle arabulucular eliyle çözüme kavuştu. Bu başarı; rızalaşma, helalleşme ve empati gibi zaten toplumumuzda karşılığı olan kültürel değerlerimizin modern hukuk sistemiyle buluşmasının somut bir göstergesi oldu. "Arabulucular bugüne kadar 9 milyon müzakereyi başarıyla yönetti" Türkiye’de arabuluculuğun uygulanmaya başlandığı 2014 yılından 2025 sonuna kadar yapılan toplam arabuluculuk yaklaşık 9 milyon, anlaşma sayısı 5,2 milyon, devam eden müzakereler, yaklaşık 400 bin. Bu veriler ışığında, kısa süre içinde arabuluculukta toplam anlaşma sayısının 5,5 milyona ulaşması bekleniyor. Bu harika bir sayıdır, ülkemizde bugüne kadar takriben 11 milyon yurttaşımız arabuluculuk ile tanışmış ve sorununu arabuluculuk ile geride bırakma gibi bir tecrübeyi edinmiştir. "Arabuluculukta anlaşma sayıları yıllar içinde katlanarak arttı, 2025 ise rekor anlaşma ile tamamlandı" Geçmiş yıllara da bakarak arabuluculukta anlaşma sayılarına bakıldığında, 2018 yılı sonunda 63 bin, 2024 yılı sonunda 720 bin, 2025 yılı sonu 920 bin anlaşmaya gönüllü (ihtiyari) arabuluculuk ile ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Bu sonuç tarihi bir başarıdır ve tüm arabulucuların başarısıdır. Gönüllü arabuluculukta varılan anlaşma sayısı dikkate alındığında; yalnızca 7 yıl içinde yaklaşık 15 kat artış gösterdiği görülmektedir. 2025 yılında, geçen yıla kıyasla 200 bin daha fazla arabuluculuk anlaşması sağlandı. Bir uyuşmazlığın sadece iki taraflı olmayabileceği dikkate alındığında; yani çok taraflı uyuşmazlıklar dikkate alındığında, belirttiğim geçen yıla kıyasla 200 bin anlaşma artışı yaklaşık 500 bin vatandaşımızın daha arabuluculuğu tercih ettiğini ortaya koyuyor. "Toplumsal barışın güçlü dayanağı arabuluculuktur" Arabuluculukta sağlanan anlaşmaların yüzde 99’unda taraflar yükümlülüklerini kendiliğinden yerine getiriyor. 2025 yılı sonunda, arabuluculukta anlaşmaya varılmasına rağmen icra edilebilirlik için Sulh Hukuk Mahkemelerine yapılan başvuru oranı yalnızca yüzde 1 seviyesinde kaldı. Bu tablo, arabuluculuğun yalnızca mahkemelerin iş yükünü azaltmakla kalmadığını; aynı zamanda sözüne sadık, birbirini anlayan ve barışçıl bir toplum yapısını güçlendirdiğini açıkça ortaya koyuyor."
Düzce 2026 yılı için ilk hibe desteğini almaya hak kazandı DÜZCE(İHA) – Düzce Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ortaklığıyla geliştirilen ‘Düzce Fındık Dönüşüm Merkezi Kapasite Artırımı Projesi’ hibe desteği almaya hak kazandı. Projeye, 2025 yılı Anadolu’dakiler kırsal kalkınma mali destek programı kapsamında yaklaşık 4 milyon lire hibe desteği sağlanacak. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından 2025 yılı Anadolu’dakiler kırsal kalkınma mali destek programı değerlendirme sonuçları açıklandı. 65 Proje başvurusunun yapıldığı değerlendirmelerde 23 proje asil, 16 proje yedek olmak üzere toplam 39 proje destek kapsamına alındı. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ortaklığıyla geliştirilen "Düzce Fındık Dönüşüm Merkezi Kapasite Artırımı Projesi" de değerlendirme sonuçlarına göre 7. sırada yer alarak hibe desteği almaya hak kazandı ve yaklaşık 4 Milyon TL hibe desteği sağlanacak. Fındığın katma değeri arttırılacak Proje ile ilgili görüşlerini dile getiren DTSO Başkanı Erdoğan Bıyık sağlanan desteğin tarımda önemli katkılar sağlayacağını belirterek, "Önümüzdeki günlerde kamuoyu ile de paylaşacağımız 2026-2029 dönemi stratejik planımızda sanayinin rekabet gücünü artırılmasının yanı sıra Düzce’nin gelecek vizyonunda mutlaka olması gereken tarım ve turizmi önceleyen stratejilere de yer verdik. Bu fikirle Düzce’deki lokomotif tarımsal üretim kalemlerinden biri olan fındık konusunu ele aldık. Önceki yıllarda yürütmüş olduğumuz ‘Düzce’deki Fındık Üreticilerinin Mikro İşletmelere Dönüşümü’ projemizi takip niteliğinde bir proje hazırladık. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ortaklığında geliştirdiğimiz projemiz, fındığın katma değerinin artırılmasına, yenilikçi tarım uygulamaları ve tarımda teknoloji kullanımının yaygınlaştırılmasına, tarımsal atıkların katma değerli bir şekilde değerlendirilmesine ve coğrafi işaretli ürünlerin ticarileştirilmesine aracılık edecek ekosistemin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır" ifadelerinde bulundu. Makine ekipmana ihtiyaç yok Başkan Erdoğan Bıyık, proje kapsamında makine parkuruna alınan araçları şu şekilde sıraladı; "Renk ayırıcı-lazer ayıklama, kompresör-kurutucu makine, pirinç-un makinesi, taş alıcı makinesi, çıtlatma makinesi, otomatik paketleme makinesi, vakum paketleme makinesi, krema makinesi ve yarı otomatik dolum makinesi kazandırmış olacağız. Kapasitesini artıracağımız tesiste fındık üreticilerimiz herhangi bir makine parkuru yatırımına ihtiyaç duymaksızın, bin bir zorlukla ürettikleri fındığı katma değerli ürünlere dönüştürerek hak ettikleri geliri elde etme şansı bulacaklar. Girişimcilerimiz, proje sayesinde sabit yatırım giderlerine katlanmadan, kendi firmalarını kurarak tesisimizde üretecekleri katma değeri yüksek ürünleri piyasaya sürebileceklerdir. İlerleyen dönemlerde piyasayı tanıyan, pazarını geliştirerek işini büyüten girişimcilerimize kendi tesislerini kurmaları noktasında da mentörlük desteği verilecektir. Projemizin fındık üreticilerimize, ilimize ve bölgemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz."