ASAYİŞ - 16 Aralık 2025 Salı 14:13

Genç kadın toplantı için beklediği dayısının silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybetmiş

A
A
A
Genç kadın toplantı için beklediği dayısının silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybetmiş

Alanya’da bir emlak ofisinde dayısının silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybeden Deniz Şişman’ın (39) aile büyüklerinin devreye girerek 1,5 yıl önce ortaklıkları biten dayısı ile ailesi arasındaki husumetin sonlandırılması için düzenlenen toplantıya hazırlanırken öldüğü bildirildi.


Saldırıdan yaralı kurtulan Mehmet Ş. sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda katil zanlısı İlhan S. ile ortaklıklarının yaklaşık 1,5 yıl önce sonlandığını kendisi farklı zamanlarda şahsına ve şirketine yönelik asılsız ve tutarsız iddialarda bulunmaya başladığını belirterek "Bu mesnetsiz iddialara son vermek ve taraflar arasında adil bir değerlendirme yapılabilmesi amacıyla, defalarca ortak aile büyüklerimiz ve konuya vakıf kişilerin katılımıyla bir toplantı düzenlenmesini talep etmemize rağmen, İlhan S. iddialarının temelsiz olduğunu bildiğinden her seferinde bu toplantıyı reddetmiştir. Sonrasında, kendisinin de itiraz edemeyeceği şekilde tarafsız kişilerin belirlendiği ve elimizdeki kanıtların sunulacağı bir toplantının düzenlenmesine karar verildi. Kendisinin de katılacağı toplantı hazırlıklarımızı sürdürdüğümüz sırada, katil zanlısı İlhan S. gerçeklerin ortaya çıkmasından endişe duyduğu ve artık yaptıklarını gizleyemeyeceğini anladığından, saat 10:15’te yani toplantının başlamasına 45 dakika kala evimin kapısını çalmış ve kapıyı açar açmaz başıma ateş etmiştir. Hayatta kaldım. Beni vurduktan sonra yaklaşık 500 metre mesafedeki ofisime yürüyerek gitmiş ve orada hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği canice bir saldırıda bulunmuştur. Ablam Deniz Şişman’ı vahşice katletmiştir" dedi.



Olay, geçtiğimiz günlerde Saray Mahallesi Yunus Emre Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre İlhan S. (58) isimli şahıs henüz belirlenemeyen nedenle Mehmet Ş. (36) isimli yeğeninin oturduğu eve gitti. Evde yeğenini tabancayla vurduktan sonra Yunus Emre Caddesi’nde bulunan yine yeğenine ait emlak ofisine gitti. Yanında getirdiği tabancayla ofisin içinde bulunan yeğeni Deniz Şişman’a (39) ateş eden İlhan S. olay yerinden ayrılırken, kapıda duran eniştesi Ş.Ş.’yi (65) ise bacağından vurdu. 20 metre ilerde Çelikler Süleymaniye Cami avlusuna giden İlhan S. banka oturduktan sonra aynı silahla hayatına son vermek istedi. Göğsünden ağır yaralanan şüpheli hastaneye kaldırıldı. Ayrıca evde ve ofiste vurulan kişiler çevre hastanelere kaldırılırken, yaralıların durumlarının ciddiyetini koruduğu öğrenildi.


Öte yandan emlak ofisinin içinde vurulan Deniz Şişman hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Deniz Şişman, Alanya Belediyesi morguna kaldırıldı ardından yakınları tarafından teslim alındıktan sonra Cikcilli Belediye mezarlığına defnedildi. Katil zanlısı İlhan S’nin ise hastanedeki tedavisinin devam ettiği öğrenildi.



"Tüm sevdiklerim dostlarım hakkınızı helal edin. Cezaevi ölüm olurdu"


Öte yandan tedavisi halen süren zanlı İlhan S.’nin saldırıyı gerçekleştirdikten sonra yaptığı tahmin edilen sosyal medya paylaşımında "İhanet, ahlaksızlık, hırsızlık ve namussuzlukları için, Narkoman sapık yaşamları için, yanlarında çalışan gencecik insanları kokaine alıştırıp kullandıkları için, aşağılık kişiliklerini gizleyerek hak yiyerek şeytani roller yaptıkları için, şeytani algılar yaptıkları için, hayatta hiçbir insanî ve manevi değere sahip olmadıkları için, insanlığa, akrabalığa, iyiliğe, yardım etmeye, güvenmeye olan inancımızı yok ettikleri için çoktan bedel ödemeleri gerekiyordu. Rabbim affetsin artık dayanmak mümkün olmadı. Kötülük ve kalleşlik yeryüzünden silinmeli ve ihanet asla cezasız kalmamalı. Tüm sevdiklerim dostlarım hakkınızı helal edin. Cezaevi ölüm olurdu" sözlerini sarf etmişti.



"Her seferinde bu toplantıyı reddetti"


Yaşanan olayın ardından evde katil zanlısı İlhan S. (58) tarafından vurulan Mehmet Ş.(36), bu açıklamalara tepki gösteren bir açıklama yaptı. Mehmet Ş, "Katil zanlısı İlhan S. ile ortaklığımızı yaklaşık 1,5 yıl önce sonlandırdıktan sonra, kendisi farklı zamanlarda şahsıma ve şirketime yönelik asılsız ve tutarsız iddialarda bulunmaya başlamıştır. İşimizi her zaman temiz ve şeffaf şekilde yürüttüğümüz için bu haksız iddialara, iş ilişkisi içinde olduğumuz veya olmadığımız hiçbir kurum ya da kişi itibar etmemiş, tüm paydaşlarımız bu süreçte yanımızda olmuştur. Bu mesnetsiz iddialara son vermek ve taraflar arasında adil bir değerlendirme yapılabilmesi amacıyla, defalarca ortak aile büyüklerimiz ve konuya vakıf kişilerin katılımıyla bir toplantı düzenlenmesini talep etmemize rağmen, İlhan S. iddialarının temelsiz olduğunu bildiğinden her seferinde bu toplantıyı reddetmiştir. Sonrasında, kendisinin de itiraz edemeyeceği şekilde tarafsız kişilerin belirlendiği ve elimizdeki kanıtların sunulacağı bir toplantının 11 Aralık 2025 günü saat 11:00’de tarafsız bir grubun huzurunda yapılması kararlaştırılmıştır" dedi.



"Toplantıda gerçeklerin ortaya çıkacağını anladı"


Açıklamaların iftira olduğunu da aktaran Mehmet Ş., "Bu paylaşımlar, gerçekleştirdiği katliamı meşrulaştırmak ve kendini haklı göstermek amacıyla yapılmıştır. İntihar etmeye karar verdikten sonra sosyal medyada asılsız ve manipülatif ifadeler kullanmıştır. Bu derece ağır iftiraları kabul etmediğimizi, bu acılı süreçte kamuoyuyla paylaşmak zorunda hissettik. Kendisinin de katılacağı toplantı hazırlıklarımızı sürdürdüğümüz sırada, katil zanlısı İlhan S. gerçeklerin ortaya çıkmasından endişe duyduğu ve artık yaptıklarını gizleyemeyeceğini anladığından, saat 10:15’te yani toplantının başlamasına 45 dakika kala evimin kapısını çalmış ve kapıyı açar açmaz başıma ateş etmiştir. Hayatta kaldım. Beni vurduktan sonra yaklaşık 500 metre mesafedeki ofisime yürüyerek gitmiş ve orada hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği canice bir saldırıda bulunmuştur. Ablam Deniz Şişman’ı vahşice katletmiş, ardından babam Şenol Şişman’a dört el ateş etmiştir. Güvenlik kamera kayıtlarından, elinde silahla diğer odalarda başka kimlerin olduğunu araştırdığı ve ofisimize ziyarete gelen 18 yaşın altındaki bir gencin saklanarak kurtulduğu görülmüştür. Hiçbir, kültürde ve dinde karşılığı olmayan bu vahşetin, vicdanlarda asla kabul edilmeyecek bir davranış olduğuna inanıyorum. İlhan S’nin işlediği adli suç nedeniyle en ağır cezayı alması için adli süreci başlattığımızı ve bu yönde gereken her türlü hukuki mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek isteriz’’ ifadeleri kullanıldı.




Genç kadın toplantı için beklediği dayısının silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybetmiş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Çatlı" filmi tanıtıldı: Abdullah Çatlı’yı Galatasaraylı eski futbolcu Vedat İnceefe canlandıracak Yakın dönem Türkiye tarihinin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Abdullah Çatlı’nın hayatının ele alındığı ‘’Çatlı’’ filmi 20 Mart 2026’da sinemaseverlerle buluşacak. Büyük buluşma öncesi filmde yer alan oyuncular ilk kez basın karşısına çıktı. Abdullah Çatlı’nın hayatının kritik bir döneminin merkezini ele alan ve önümüzdeki yıl 20 Mart’ta izleyiciyle buluşmaya hazırlanan ‘’Çatlı’’ filmi basına tanıtıldı. Oyuncuların ilk kez basın karşısına çıktığı toplantı Eyüpsultan’da bulunan Kemer Film Platolarında yapıldı. Toplantıya Abdullah Çatlı’nın eşi Meral Çatlı, kızları Gökçen ve Selcen Çatlı’nın yanı sıra filmin ana kadrosu ile birlikte bazı davetliler katıldı. Proje sorumluluğunu Onur Tan’ın üstlendiği filmin yönetmen koltuğunda Deniz Enyüksek yer alırken, başrol kadrosunda bulunan ve ilk sinema deneyimini yaşayan Eski Galatasaraylı Futbolcu Vedat İnceefe ’Abdullah Çatlı’ karakteriyle izleyicinin karşısına çıkacak. Filmde ayrıca Eren Vurdem, Ömer Kurt, Engin Benli, Erdal Küçükkömürcü, Şiva Behrouzfar, Nizam Namidar ve Turgay Tanülkü gibi oyuncular rol alırken Yunus Emre Yıldırımer konuk oyuncu olarak bulunuyor. Senaryosu Onur Tan ve Nevzat Erkul imzası taşıyan ‘’Çatlı’’ 20 Mart 2026 Cuma günü vizyona giriyor. Projeye Abdullah Çatlı’nın kızları Selcen Çatlı ve Doç.Dr. Gökçen Çatlı danışman olarak katkı sağlıyor. ‘’Babam ülkemizin yakın tarihine damga vurmuştur’’ Toplantıda söz alan Abdullah Çatlı’nın kızı Gökçen Çatlı, ’’Projeye üç yönden katkı sunmaya gayret ettim. Öncelikle konsept danışmanı olarak, ikincisi bir kültür bilimci olarak dönemin ruhunu ele almak üzere; sonuncusu ve en önemlisi Abdullah Çatlı‘nın kızı olarak. Bu doğrultuda yıllar önce yazılmış iki kitabım var. Filmin biraz da ilk taşı kitaplarla birlikte oldu ve bu güzel ekiple birlikte bir ekip işi gerçekleştirmeye gayret ettik. Babam kuşkusuz bir dönemin çok önemli bir figürü ve o dönemde almış olduğu kararlarla birlikte kendisine yakın çevresine ve ülkesine farklı bir gelecek çizdi. Bu hep böyledir, kimileri çok daha cesur ve cüretkar davranır. Babam olarak baktığımızda ülkemizin yakın tarihine damga vurmuştur. Ben hep şöyle söylerim. Tarih tek renkli değildir ne siyah ne beyazdır ve ortada farklı renkler vardır. Farklı düşünenlere herkesin yapmadığını yapanlara bir bakış açısı sunmak filmin, kitapların gayesidir. Peki ’ne yaşadı?, O ne yaşadı da neden böyle davrandı’ diyebilmek empati geleneği ile farklılaştırmadan anlamaya gayret etmek çok önemli bir özelliktir diye düşünüyorum. Ben bir dönemin tanığı olarak babam Abdullah Çatlı‘yı kardeşim Selcen‘le birlikte anlatmaya gayret ettik. Kuşkusuz film ekibi bunu kendi çerçevelerinde değerlendirip filme aktarmaya gayret ettiler. Filmimiz bu manada bir belgesel değil bir dönemin anatomisini bir kişi üzerinden çizmeye gayret ediyor. Bu doğrultuda ben seyircinin takdirine bırakaraktan bir döneme bir kişi üzerinden kapı aralamamızın mutluluğu heyecanı içindeyim. Yıllardır verdiğimiz bir mücadelenin ilk adımında ailem adına bu adımın kutlu olmasını diliyorum’’ diye konuştu. ‘’Biz bu filmle beraber, bazı soruları cevaplamayı hedefledik’’ Selcen Çatlı ise evlatları olarak önemli bir işe imza attıklarını belirterek, ’’Birçok insan o dönemi yaşamış olan birçok insan yaftalandı, suçlandı ve hayattan da koparıldı. Hiçbirine, kendisini ifade edebilecek hak tanınmadı, soruları cevaplayamadılar. Biz bu filmle beraber bazı soruları cevaplamayı hedefledik. Tabii ki de evlatları olaraktan bunu bir sorumluluk bilinciyle yaptık ’’dedi. Anne Meral Çatlı ise ’’O elim kazada eşimle beraber iki kişi daha vefat etti. Rahmetleri bol olsun mekanları Cennet olsun. Aile olaraktan aile içerisinde sevgiye, saygıya, sadakate dayalı bir yuvamız vardı. Bunca yapılan spekülasyonlara, merak edilenlere bu filmimizle cevap veriyoruz’’ diye konuştu.
Antalya Antalya’da son 1 haftada 11 bin 553 araç ve sürücüne ceza kesildi Antalya’da son bir haftada gerçekleştirilen trafik denetimlerinde 46 bin 656 araç ve sürücü kontrol edilirken toplamda çeşitli maddelerde 11 bin 553 araç ve sürücüsüne idari para cezası kesildi. Edinilen bilgiye göre, Antalya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından il genelinde mevcut trafik düzeni ve güvenliğinin devamının sağlanması, denetim faaliyetlerinin her zaman ve her yerde etkin bir şekilde gerçekleştirilerek, sürücülerde algılanan yakalanma riski duygusunun sürekli ve üst düzeyde tutulabilmesi amacıyla, trafik birimlerinde helikopter ve drone da kullanılarak denetim gerçekleştirildi. Son 1 haftada yapılan denetimlerde; yük taşıyan araçların denetiminde 7 bin 488, yolcu taşımacılığı denetiminde bin 836, alkol ve uyuşturucu/uyarıcı madde denetiminde 4 bin 926, emniyet kemeri denetiminde 11 bin 114, motosiklet ve motorlu bisiklet denetiminde 9.527 olmak üzere diğer denetimlerle birlikte toplam 46 bin 656 araç ve sürücüsü kontrol edildi. Kontrol edilen araç ve sürücülerden yasak park yapan bin 819, engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerine park yapan 413, hız ihlali yapan 2 bin 352, alkollü araç kullanan 156, korsan taşımacılık yapan 7, abartı egzoz kullanan 32, kırmızı ışık ihlali yapan bin 182, emniyet kemeri takmayan bin 124, kask kullanmayan bin 113, sürücü belgesi olmadığı/geri alındığı/iptal edildiği halde araç kullanan 272 diğer maddelerle birlikte toplam 11 bin 553 araç ve sürücüsüne trafik idari para cezası uygulandı.
İstanbul Eski AK Parti Milletvekili Hüseyin Kocabıyık hakkında karar: 2 yıl 5 ay hapisle cezalandırılmasına hükmedildi Eski AK Parti Milletvekili Hüseyin Kocabıyık hakkında ’Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla açılan davada karar açıklandı. Mahkeme tutuklu Kocabıyık’ın 2 yıl 5 ay 5 gün hapisle cezalandırılmasına ve hükümle birlikte tahliyesine karar verdi. Eski AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘iftira’ suçlarından 8 yıla kadar hapis cezası istenen davanın duruşmasının görülmesine devam edildi. İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Kocabıyık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatları salonda hazır bulundu. Kocabıyık savunmasında "Sabahın köründe bir araba dolusu polis evimi bastı. Evimi paldır küldür aradılar, telefonuma el koydular. Davet edilseydim acaba ifade vermeye gitmez miydim? Çok üzüldüğümü belirtmek isterim" dedi. Kocabıyık savunmasının devamında "Cımbızlanarak suç icat edilmiş. Hangi ifadenin neden suç olduğu anlatılmamış. Cımbızlanan cümlelerde neyin neden suç olduğu bilinmiyor. Ben esasında muhalif biri değilim. Hayatımı adaletten yana sürdürürüm. Hukuk eğilirse devlet çöker, eleştiri susturulursa toplum körleşir. İddia edilen suçların hiçbirini işlemedim" dedi. Duruşmada mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı Kocabıyık’ın "eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı" gerekçesiyle ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ ve ‘iftira’ suçlarından cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını istedi. Mütalaanın ardından kararını açıklayan mahkeme, Kocabıyık’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Hükümle birlikte sanık Kocabıyık tahliye edildi.