SAĞLIK - 28 Eylül 2023 Perşembe 12:34

Prof. Dr. Kumru: “Gebelikteki miyomlar bebekler için tehdit oluşturabilir”

A
A
A
Prof. Dr. Kumru: “Gebelikteki miyomlar bebekler için tehdit oluşturabilir”

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, gebelikte miyomların bebek için tehdit oluşturabileceğine dikkat çekti.


Doğurganlık çağındaki her 4 kadından birinde görülen miyomlar, gebelik sırasında ve sonrasında çeşitli sorunlara neden olabilmekte. Uzmanlara göre, erken doğum ve düşük riski barındıran miyomlar, gebelik sonrasında ise büyüyerek çeşitli sorunlara neden olurken, doğru ve kişiye özel belirlenmiş tedavi ile bu süreç çoğu zaman olumlu sonuçlanabiliyor. Uzmanlara göre sıklıkla görünse de çoğunlukla kadınlara sorun çıkarmayan miyomların gebelikte anne adayı ve bebek için tehlike oluşturabileceğini belirtiyor. En sık görülen rahim tümörü olan miyomların tam olarak neden kaynaklandığı bilinmiyor.


Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, bazı miyomların sorunsuz olduğunu ama rahimin içine doğru büyüyen ya da büyük hacimlere ulaşan miyomların sorunlara neden olabileceğini belirterek, gebelik öncesinde bu miyomların mutlaka tespit edilmesi ve sonrasında yönetim sürecinin başlaması gerektiğini söyledi.


“Miyomlar gebelikte büyüyebilirler”


Miyomların bebeğin yerleşeceği yere yani endometriyal kaviteye ya da tüplerin rahime açıldığı yerlere bası yapabileceğini, bu şekilde gebe kalmakta zorluklar oluşturabileceğini, gebelik oluşmuş ise, erken doğuma ya da düşüğe neden olabileceğine dikkat çeken Kumru, bebeklerde beslenme sorunu ortaya çıkabileceğini ve yine gebelikte büyüyüp dejenere olarak anneye sorun çıkarabileceğini belirtti.


Prof. Dr. Selahattin Kumru şöyle devam etti: “Doğumdan sonra rahmi hızlıca kendini toparlamak için çaba gösterir. Ancak rahim doğumdan sonra miyomlar nedeniyle kendini toparlayamaz hale gelebilir ve durum doğum sonu kanama nedeniyle daha ileri ameliyat riskini artırabilir. Rahim içine doğru büyüyen miyomlar embriyonun rahim içinde tutunmasına engel olarak da gebe kalmakta zorluk ya da kısırlığa nedeni olabilirler. Miyomlar gebelikteki hormonal değişiklikler nedeniyle gebelikte büyürler ve gebelik öncesi büyüklüklerinin iki katına ve daha fazla hacimlere ulaşabilirler. Ayrıca bu büyüme sırasında içlerinde dejenerasyon ile birlikte ağrıya neden olabilirler. Gebelik oluşması ve gebelikte her şeyin yolunda gitmesi durumunda da yine yerleşim yerine bağlı olarak zor doğum, sezaryenle doğum ihtimalinde artış, doğum sonu kanama miktarında artış, kan transfüzyonu ihtiyacında artış ve hatta rahimin alınmasına dar gidebilecek sorunlara neden olabilirler.”


“Tedavisi kişiye özel olmalıdır”


Miyomların rahimde yerleştikleri yerlere göre çeşitli tiplere ayrıldığını belirten Kumru, rahimde yerleştikleri yerlere göre sınıflandırmada rahim duvarının içinde rahim dışını örten zarın hemen altında, rahimin içine doğru büyüyecek şekilde, rahim dışında ve rahime bir kök ile bağlı şekilde gibi pek çok miyom tipinin bulunduğunu belirtti.


Kumru, “Miyom tedavisi genellikle hastaların sorunlarına göre bireyselleştirilerek yapılmaktadır. Tesadüfen tespit edilen, hastada herhangi bir şikâyete ya da soruna neden olmayan küçük hacimli miyomlar herhangi bir tedavi uygulamadan takip edebilirler. Doğurganlık çağında ve gebe kalmak istediği halde gebe kalamayan bir hanımefendide, gebe kalamamanın başkaca bir nedeni bulunamamış ve sorunun miyom ile ilişkili olabileceği düşünülmüş ise miyomun çıkarılması yerinde bir karar olacaktır” dedi.


Kumru, gebelik düşünen ya da gebe olanları gebe kalmayı planlayan hanımların gebe kalmadan önce mutlaka hekime başvurmaları konusunda tavsiyede bulundu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Zerzevan Kalesi’nde yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda restorasyon çalışmalarına başlanacak Diyarbakır’da bulunan Roma İmparatorluğu’nun doğudaki son garnizonu Zerzevan Kalesi’nde güney kule ve büyük kilisede restorasyon çalışmaları devam ederken, gelecek yıl yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda da restorasyon çalışmalarına başlanacak. Çınar ilçesine 13 kilometre uzaklıktaki Demirölçek Mahallesi yakınlarında, 124 metre yükseklikte kayalık tepede bulunan ve askeri yerleşimde dünyada bulunan son Mithras tapınağının ortaya çıkarıldığı kale, 12 ay boyunca devam eden bilimsel kazılarla tarihe ışık tutuyor. 2020 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edilen ve kentin önemli turizm değerlerinden olan kale, yerli ve yabancı turistlerden de yoğun ilgi görüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilik, Çınar Kaymakamlığı ve Diyarbakır Müzesi Müdürlüğünün katkılarıyla 2014 yılında başlatılan kazılarda bugüne kadar bin dönüm alanda 15 metre yüksekliğinde ve 1200 metre uzunluğunda sur kalıntısı, 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi, kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, kaya mezarları, su kanalları ile 63 su sarnıcı, yer altı kilisesi, 400 kişinin sığacağı yer altı sığınağı, konutlar ve gizli geçitler, milattan sonra 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesiyle önemini kaybeden, dönemin Mithras dinine ait yer altı tapınağı ve Mithras Tapınağı’na gizli dini tören ve ayinler için gelen davetlilerin konakladığı alan ile birçok eser gün ışığına çıkarıldı. Asırlık kalede bir yandan arkeolojik kazı sürerken diğer yandan kapsamlı restorasyon çalışması devam ediyor. Tarihi kaledeki büyük kilise ve güney kulede 35 kişilik ekiple yürütülen çalışmada, yapıların korunması için capping (üst örtüsünü yitirmiş yapı duvarlarının üzerine uygulanan koruma katmanı), güçlendirme ve enjeksiyon (tarihi yapının orijinal dokusunu bozmadan güçlendirme ve çatlak onarımı sağlayan hassas çözümlerden) uygulaması gerçekleştiriliyor. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aytaç Coşkun, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, bu yıl itibarıyla hem kazı hem de restorasyon çalışmalarının birlikte devam ettiğini açıkladı. İlk etapta güney kule ve büyük kilisede restorasyon çalışmalarının başladığını belirten Coşkun, bu çalışmaların tamamen mevcut yapıları korumaya ve mevcut yapıları ortaya çıkartmaya yönelik olduğunu ifade etti. Coşkun, en üst, en yüksek teknolojik metotların Zerzevan Kalesi’nde uygulandığını kaydederek, "Bunu, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ’Geleceğe Miras Projesi’ kapsamında yapıyor. Şu an bu başlangıç restorasyonu. Buradaki çalışmalar devam ederken, önümüzdeki yıldan itibaren baktığımız zaman yer altı kilisesi, Mithras kutsal alanı, Arsenal ve surlarda da restorasyon çalışmaları başlayacak. Biz, projelerimizi tamamladık. Bu restorasyon çalışmalarının yapılması hem alanı korumaya yönelik hem mevcut yapıları korumaya yönelik hem de gelen ziyaretçilere görsel bir alan oluşturuyoruz. Şu an 35 kişilik bir ekiple restorasyon çalışmalarını yürütüyoruz" dedi.
İstanbul TAG davası ertelendi Taksiciler ve Tag arasında devam eden dava, bilirkişi raporunun eksik olması nedeniyle 24 Haziran 2026 tarihine ertelendi. TAG hizmetine karşı açılan davanın 6’ncı duruşması, 19 Aralık 2025 tarihinde Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası, Birleşik Taksi Şoförleri Derneği, İstanbul Havalimanı Turizm Taksiciler Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi, Sabiha Gökçen Havaalanı Taşıma ve İşletme Kooperatifi, İstanbul Taksi Sahipleri Sosyal Yardımlaşma ve Day. Derneği, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası, Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası, Gaziantep Şoförler ve Otomobilciler Odası ve Kayseri Otomobilciler Kamyon.Otobüs.Kam. ve Şof.Od.Bşk tarafından açılan davanın duruşması, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde gerçekleşti. Mahkeme, uyuşmazlığın çözülebilmesi için gerekli ve zorunlu olan bilirkişi raporunun eksik olduğu, bu hali ile karar verilmesinin mümkün olmadığı dolayısıyla ek rapor alınması gerektiğini belirterek, duruşmayı 24 Haziran 2026 tarihine erteledi. ‘‘Kazanacağımızdan eminiz’’ Duruşma sonrası açıklama yapan TAG Kurucusu Oğuz Alper Öktem, taksi lobisinin temel amacının halka hizmetin, yeniliğin ve gelişimin önünü kesmek olduğunu söyledi. Öktem, ‘‘Karşı taraf kendi oda seçimleri olduğu için mahkeme üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Vekilleri yerinden kalkıp el kol hareketleri yaparak hakime hanıma tepki gösterdi. Bunu yapmalarının nedeni vatandaşı düşünmek değil. Tek dertleri bir sonraki oda seçimlerini kazanmak. Bizim adalete güvenimiz yüzde 100. Davamızdan yüzde 100 eminiz. Mahkememiz 24 Haziran 2026 tarihine ertelendi. O tarihte adliye önünde buluşacağız. dedi. Taksiciler yol kapatma eyleminde polis müdahalesi ile karşılaştı 2023 yılında başlayan davanın 6’ncı duruşması nedeniyle taraflar Çağlayan Adliyesi önünde toplandı. Duruşma sonrası grupların dağıldığı görülürken bir grup taksicinin e-5 karayolunu kapattığı ve TAG sürücülerine saldırdığı görüldü. Polis ekiplerinin müdahalesi sonrası yol açılarak trafik akışı sağlandı.