ÇEVRE - 06 Haziran 2025 Cuma 09:27

Yılancı Burnu Höyüğü’nün Antik Dönem’deki önemine dikkat çekildi

A
A
A
Yılancı Burnu Höyüğü’nün Antik Dönem’deki önemine dikkat çekildi

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin (EKODOSD) Çarşamba Söyleşileri’nde bu hafta Kuşadası ilçesinde bulunan Yılancı Burnu Höyüğü’nün Antik Dönem’deki önemine dikkat çekildi.



Aydın’da tarihin ve ekosistemin korunması adına önemli çalışmalar yürüten Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), ‘Çarşamba Söyleşileri’ne aralıksız devam ediyor. Bu çerçevede düzenlenen söyleşinin bu haftaki konusu "Kuşadası Yılancı Burnu Höyüğü’nün Antik Dönem’deki Yeri ve Önemi" oldu. Söyleşilerin bu haftaki konuğu ise Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Aydın Erön oldu. Erön, Yılancı Burnu Höyüğü’nün önemine dikkat çekerek "Kuşadası’nın önemli arkeolojik alanlarından bir tanesi olan arazide kurtarma kazılarını saymazsak sistemli bir kazı çalışması yapılmamıştır" dedi.



Höyüğün, ilçe merkezine yakın bir noktada yer aldığını ifade eden Doç. Dr. Erön; "Güvercinada Kalesi’nin güneybatısında yer alan yerleşimin lokalizasyonu henüz kesin değildir. Strabon, Geographika adlı eserinde Panionion Kutsal Alanı’na değindikten sonra muhtemelen Kuşadası Körfezi içerisinde yer alan Neapolis ve Marathesion yerleşimlerinden bahseder. Yüzey araştırması çalışmalarının ana hedeflerinden bir tanesi lokalizasyon sorununu çözmektir. Yerleşimin bir yarımada görünümünde olan ve denize doğru uzanan bölümünde yapılan araştırmalarda özellikle doğu etekte ve zirvede yapı kalıntıları ile karşılaşılmıştır. Söz konusu yapı kalıntılarının işçiliği Arkaik Dönem’de inşa edildiklerini düşündürmektedir. Zirvede tespit edilen duvarlar sonra ki bir dönemde harçla sıvanarak tekrar kullanılmışlardır. Arazide yapılan incelemeler sırasında Geç Kalkolitik Çağ, Son Tunç Çağı, MÖ 7.-4. Yüzyıl ve Bizans Dönemi’ne tarihlendirilen seramik parçaları bulunmuştur. Ayrıca aynı alanda Arkaik ve Bizans Dönem’lerine tarihleyebileceğimiz çatı kiremiti parçaları da saptanmıştır. Yarımada görünümündeki alanda bulunan seramiklerden Geç Kalkolitik Çağ’a tarihlendirilen parçalar, yerleşimdeki iskanın bilinenden çok daha öncesine gittiğini kanıtlaması açısından oldukça önemlidir. Bölgede yüzey araştırma çalışmamıza kadar bulunan en erken seramik Geç Tunç Çağı’na tarihlendirilmiştir. J. Mellaart arazide Myken seramiği gördüğünü ifade etmiştir. Yılancı Burnu mevkiindeki yerleşim yarımadasının doğusuna doğru uzanmaktadır. Günümüzde plaj olarak kullanılan bölümde yapılan incelemeler sırasında sahil kenarına yakın toprak kesitlerinde çok sayıda seramik parçası tespit edilmiştir. Seramik parçalarının önemli bir bölümü Roma Dönemi’ne tarihlendirilmiştir. Söz konusu toprak kesitlerinde az sayıda MÖ 6.-4. Yüzyıl arasına tarihlendirebileceğimiz seramik parçaları da bulunmaktadır. Yine yarımadanın güneybatısında yapılan incelemeler sırasında çok sayıda seramik parçasıyla karşılaşılmıştır. MÖ 6.-5. Yüzyıl, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine tarihlendirilen buluntuların önemli bir bölümünü yine Roma Dönemi seramikleri oluşturmaktadır. Hellenistik Dönem’den başlayarak iskanın yarımadanın doğusuna doğru kaydığı anlaşılmaktadır. Yerleşimin doğu yönündeki sınırını tespit etmek amacıyla çalışmalar Sevda Tepesi’ne kaydırılmıştır. Söz konusu alanda az sayıda Bizans Dönemi’ne tarihlendirilen seramik, çatı kiremiti ve cam bilezik parçalarına rastlanmıştır. Yılancı Burnu mevkiinde 2021 yılında gerçekleştirilen çalışmalar ışığında alanın Geç Kalkolitik Çağ’dan başlayarak Bizans Dönemi’ne kadar iskan gördüğü anlaşılmaktadır. Kuşadası Körfezi kıyısında erken dönemden itibaren iskan gören bir yerleşimin daha tespit edilmiş olması oldukça önemlidir" dediç



"Denizel biyoçeşitlilik açısından da çok zengindir"


Her hafta gerçekleştirilen söyleşilerin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü de, söyleşi ile ilgili yaptığı açıklamada "Antik dönemde önemli bir yere sahip olan Yılancı Burnu mevkiinde henüz bir kazı çalışması yapılmamış olmasına rağmen, yüzey çalışmalarıyla bile birçok bulguya rastlanmıştır. Bölge aynı zamanda, nesli tehdit altındaki türlerin ve birçok deniz canlısının üreme ve beslenmelerini sağlayan Akdeniz endemiği olan Posidonia oceanica türü deniz çayırlarının en yoğun ve sağlıklı görüldüğü alanlardan biridir. Birinci Derece Arkeolojik Sit kapsamında bulunan Yılancı Burnu, denizel biyoçeşitlilik açısından da çok zengindir. Kuşadası’nın kadim tarihinde binlerce yıldır siluetinin bozulmadığı ender yerlerin başında gelen Yılancı Burnu mevkiinin doğal ve kültürel zenginliklerinin bütüncül olarak korunması gerekir" ifadelerine yer verdi.



Yapılan sunumun ardından konukların sorularını da yanıtlayan Doç. Dr. Aydın Erön’e, Prof. Dr. Zeynep Mercangöz, Prof. Dr. Vedat Onar ve arkeolog Levent Kutbay tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.



Yılancı Burnu Höyüğü’nün Antik Dönem’deki önemine dikkat çekildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de 2025 yılında 375 şahsa fuhuştan işlem yapıldı Kayseri’de polis ekipleri tarafından 2025 yılında yapılan çalışmalarda 375 şahsa fuhuştan işlem yapılırken, 2 milyon 47 bin TL idari para cezası uygulandı. Öte yandan yapılan çalışmalarda, ‘fuhuşa teşvik, aracılık veya zorlama’ suçundan 6 masaj salonu mühürlenirken, 683 sosyal medya hesabına erişim engeli getirildi. Edinilen bilgiye göre, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından 2025 yılı içerisinde yapılan çalışmalarda, ‘fuhuşa teşvik, aracılık veya zorlama’ suçundan 21 kez adli işlem yapılırken, adli işlemler neticesinde 33 şahsa şüpheli olarak işlem yapıldı. 375 şahsa fuhuştan idari işlem yapılarak 2 milyon 47 bin 192 TL idari para cezası uygulanarak, 87 ikamet ve oda mühürlendi. Ekipler tarafından ‘kumar oynanması için yer ve imkan sağlama’ suçundan, 41 kumar olayında şüpheli olarak 43 şahsa adli işlem yapılırken, yapılan işlemler neticesinde 1 milyon 507 bin 261 TL idari para cezası uygulandı. Konuyla alakalı 41 yer mühürlendi. Ayrıca ekipler tarafından masaj salonlarına yönelik yapılan denetlemelerde; 67 iş yeri denetlenirken, denetlemede belge eksikliklerinden dolayı 60 masaj salonuna idari işlem uygulandı. 6 masaj salonuna ‘fuhuşa teşvik, aracılık veya zorlama’ suçundan yapılan adli işlemlerde 12 şüpheli şahıs yakalanırken, masaj salonunda tespit edilen 20 yabancı uyruklu şahıs, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğüne teslim edildi. Denetimlerde 42 masaj salonu mühürlendi. Öte yandan, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 2025 yılında yapılan sanal devriye çalışmalarında müstehcen paylaşımlar yaptığı tespit edilen 683 sosyal medya hesabına erişim engeline getirildi.