GENEL - 19 Ocak 2020 Pazar 11:17

Bayburt ehramına coğrafi işaret

A
A
A
Bayburt ehramına coğrafi işaret

Doğu kültüründe önemli bir yeri olan koyun yününden üretilen ehram, Bayburt Üniversitesinin girişimleri sonucu “Bayburt ehramı” adıyla coğrafi işaret aldı.

Doğu kültüründe önemli bir yeri olan koyun yününden üretilen ehram, Bayburt Üniversitesinin girişimleri sonucu “Bayburt ehramı” adıyla coğrafi işaret aldı.


Geçmişte Bayburt’ta kadınlar tarafından örtünmek amacıyla kullanılan ve koyun yününden üretilen kumaşlardan yapılan ehram, eskisi kadar yaygın olmasa da halen kadınlarca geleneksel giysi olarak kullanılıyor. Bu geleneksel kıyafetin yok olmaya yüz tutması üzerine Bayburt Üniversitesi, 4 yıl önce geleneksel ehram dokumacılığını yaşatan Sevim Ataner öncülüğünde oluşturduğu ehram dokuma atölyesinde asırlık kumaşı gelecek kuşaklara aktarmak için harekete geçti. Atölyede çeşitli nakış teknikleriyle süslenerek çantadan cüzdana, kravattan cekete, masa örtüsünden anahtarlığa ehram kumaşından farklı ürünler üretilmeye başlandı. Ürünün geleneksel özellikleri ve kalitesi korunarak gelecek nesillere aktarılması ve şehrin ekonomisine değer kazandırması amacıyla Bayburt Üniversitesince geçtiğimiz yıl Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuru yapıldı. Bayburt ehramı, 6796 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 1 Nisan 2019’dan itibaren korunmak üzere 25 Aralık 2019’da ilgili kurum tarafından tescil edildi.



"Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda usta vardı"


Bayburt’ta bütün köylerde, mahallelerde bütün kadınların ortak dış giyiminin ehram olduğunu belirten Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, “Aradan geçen zamanda küreselleşme dediğimiz olgu herkesi etkilediği gibi giyim kuşamı da etkiledi. Ama neticede ‘ehram’ dediğimiz el dokuması bir ürün vardı. Koyunların yünleri kırkılır, bizim annelerimiz, ninelerimiz tarafından eğrilir, ip yapılır ve o iplerden tezgahlarda ehramlar örülür. Ve o ehramlar dış kıyafet olarak kullanılır. Ama aradan zaman geçip dış kıyafet ürünü olarak çok farklı ürünler ortaya çıkınca ehram biraz köşede kaldı. Ehram dokuyan ustalar da azaldı. Bayburt gibi ehramın merkezi olan bir şehirde bile bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar ehram dokuyan hanımefendi kaldı” dedi.


Üniversite bünyesinde 4 yıl önce geleneksel ehram dokumacılığını yaşatmak amacıyla atölye oluşturulduğunu ve bu atölyede sadece dış giyim ürünleri değil modern zamana da ayak uydurabilecek ürünler üretildiğini söyleyen Coşkun, “Kravatlar, çantalar, yelek, ceket gibi ürünler yapılmaya başlandı. Burada epeyce bir mesafe katettik. Bu aşamaya geldikten sonra da coğrafi işaret almak için başvuruda bulunduk. Yaklaşık 1 buçuk sene bekleyişin ardından geçtiğimiz ay ‘Bayburt ehramı’ olarak coğrafi işaretini almış oldu. Bununla ehram bu bizim yöremize ait bir üründür. Onun coğrafi işaretini almış olduk. Bir de genç nesle bu üründen farklı ürünler elde etmenin yolunu açan bir imkan, bir platform oluşturmuş olduk” diye konuştu.



“Yok olmaya yüz tutan bir ürünü gün yüzüne çıkardığımız için mutluyuz”


Yok olmaya yüz tutan bir ürünü gün yüzüne çıkardıkları için mutlu olduklarını dile getiren Coşkun şöyle devam etti:


“Üniversitemizin de ehram dokumalarının bulunduğu bir mağazası var. Ehram ürünlerini pazarladığımız, ziyaretçilerimize teşhir ettiğimiz. Bu kar amaçlı değil ama bu ehramdan neler üretiliyor bunu gösterdiğimiz bir mağaza. Bayburtlulara hayırlı olsun. Kültürümüzü koruma adına yapmış olduğumuz bir teşebbüstür bu. Sonucunu da görmüş olmak bizi son derece mutlu etti.”


Bayburt Üniversitesi bünyesindeki atölyede yetiştirdiği gençlerle ehramı gelecek nesillere aktarmak için çaba sarf eden Kültür ve Turizm Bakanlığı Sanatkarı Sevim Ataner, Rektör Coşkun’a girişimlerinden ötürü teşekkür etti. Ehramın Bayburt’un yanı sıra Erzurum ve Erzincan’da da kullanılan bir ürün olduğunu ancak Bayburt’ta ehram dokumacılığının bu illerden farklı olduğunu vurgulayan Ataner, “Bizim nakışlarımız farklı, taraklarımız farklı. Erzurum’da dokunan ehram kalın olur. Bizim daha ince ve kalite bakımından da daha iyi olur. Bayburt Üniversitesinde şu anda ehram nakışlarıyla günümüze uygun farklı ürünler üretiyoruz. Şal, atkı, çanta gibi farklı ürünler üretiyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Devrek’te “Tarla Günü” etkinliği Devrek İlçesinde çiftçilere yönelik “Tarla Günü” etkinliği düzenlendi. Zonguldak’ın Devrek İlçesinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Devrek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün organizasyonu ile hayata geçirilen “Tarla Günü” programında ilçe protokolü bir araya geldi. Devrek’in Dedeoğlu Köyünde düzenlenen programda Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Yenilik Yayım Projesi kapsamında Yem Bitkileri Gülü Gelemen Üçgülü’nün tarladaki temsili hasadı gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikte konuşan Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan,” Tarla günü etkinliği düzenlememizin temel amacı çiftçiliğin ve tarımın önemini gündemde tutmak, hem de tarımdaki yeni gelişmeleri ve bakanlığımızın getirdiği yenilikleri size aktarmak amacıyla burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Değişen iklim koşullarına uygun verimi yüksek, kaliteli üretim hedefiyle ekim yapmaktayız. Bugün burada hep birlikte ekimi yapılan baklagil yem bitkisi olan Gelemen Üçgülü’nün biçimini ve hasadını yapacağız. Gelemen üçgülü Yenilik Yayım Projesi kapsamında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2020 yılında tescil edilen, tek yıllık serin iklim yem bitkisidir. Ortalama bir metreye kadar uzar yeşil ve kuru ot verimi yüksek olan bir bitkidir. Gelemen Üçgülünün avantajı erken gelişme gösterir ve değişik toprak tiplerinde yetişebilmekte, yüksek oranda tohum üretme yeteneğine sahiptir. Gelemen Üçgülü yabancı tozlaşma ile tozlanır. Bunun için bambus ve balarısı kolonileri için iyi bir nektar ve polen kaynağıdır. Tozlaşma arıların etkinliği büyük önem arz etmektedir. Dedeoğlu Köyümüzde 153 adet büyükbaş hayvan bulunmakta köyümüz bazında 2023 yılı destekleme ödemesi yapılmıştır.2022 yılı buzağı desteklemesinde 26.000 TL ödeme yapılmıştır” diye konuştu. Düzenlenen programa; Devrek Kaymakamı Muhammed Evlice, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Volkan Hızarcı’nın yanı sıra çok sayıda daire müdürleri vatandaşlar katıldı
Muş Doğaseverlerden Mehmetcan Bağları’na doğa yürüyüşü Muş’ta sosyal medya platformları aracılığıyla bir araya gelen doğaseverler, kentin ünlü Mehmetcan Bağları’na doğa yürüyüşü düzenledi. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte doğa tutkunları, şehrin doğal güzelliklerini keşfetti. Muş Kültür Sanat Spor ve Doğa Derneği tarafından Muş’un meşhur Mehmetcan Bağları’na gezi düzenlendi. Sosyal medya platformları üzerinden bir araya gelen katılımcılar, doğanın eşsiz güzelliğinin tadını çıkarırken, aynı zamanda şehrin tarihi ve kültürel değerlerini de yakından tanıma fırsatı buldu. Gezi boyunca dernek yetkilileri, katılımcılara Muş’un tarihi ve kültürel mirası hakkında bilgiler verdi. Muş Kültür Sanat Spor ve Doğa Derneği Başkanı Ufuk Bayrak, bölgenin doğal güzelliklerini koruma ve daha fazla kişiye tanıtma konusunda kararlı olduklarını dile getirerek, “Dernek olarak geçmiş yıllardan beri tarihi mekân gezileri ve doğa yürüyüşleri düzenliyoruz. Bugün de onlardan birini yapmış bulunmaktayız. Sosyal medya hesabımızdan duyuru yapıyoruz. Duyuruya iştirak eden katılımcılarla beraber Muş’un özellikle bağlarını geziyoruz. Muş’ta bulunan özellikle öğrenci ve memur kesimin Muş’u tanıması ve değerlerimizin farkına varmaları için bu gezileri düzenliyoruz. Bugün de sabah 10 gibi tarihi Ulu Cami önünde buluştuk. Oradan hareketle şu anda Mehmetcan Bağları dediğimiz bölgeye geldik. Bölgemiz gerçekten meyve ağaçlarıyla, üzüm bağlarıyla meşhur bir bölgedir” dedi.