GENEL - 18 Nisan 2012 Çarşamba 19:38

"SAHTE BAL, İNSAN SAОLIОINI TEHDİT EDİYOR"

A
A
A
"SAHTE BAL, İNSAN SAОLIОINI TEHDİT EDİYOR"

Televizyondaki bal reklamlarını eleştiren bal üreticisi Fatih Koç, sahte balın insan sağlığına büyük zararlar verebileceğini söyledi.
Bal üreticisi Fatih Koç, televizyondaki bal reklamlarını eleştirerek, "Reklamlarda adam, 4-5 kilo bal verdiğini, yanında da 70 liralık polen verdiğini söylüyor ve kargo parasını da ödüyor. Bu balın maliyeti kaç lira oluyor? Demek ki bu bal değil. Bunu biz bütün müşterilerimize ve bize soranların hepsine söyledik. Ama baldan anlamayan insanlar, `biz bu balları aldık, çok güzeldi` falan gibi konuşabiliyor. Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı da bu konuyla ilgilendiler ve tahliller sonucu
bunların bal olmadığını ortaya koyarak, bunların piyasadaki en ucuz mısır şurubu ve tamamen glikoz olduğunu tespit ettiler. Böylelikle de bilen insanlar, bu tür balları almayı bıraktılar" dedi.
Sahte balın insan sağlığına olan etkilerini anlatan Koç, "Sahte bal, insanlarda aşırı bir şeker yüklemesi yapar. Gerçek bal, şeker hastalarına dahi dokunmaz. Çünkü balın kendi genetik özelliğinde vitamin ve mineraller olur. Yani insülin kullanan bir şeker hastasının günde yediği bir çorba kaşığı bal bile ona şifadır. Arı gibi kutsal bir hayvanın, insanlara şifa olması için ürettiği bal üzerinden oyunlar oynuyorsun. Bu da insanların sağlığıyla oynamaktır. Sahte balın şeker, tansiyon, kan gibi hastalıkları
olan insanlar üzerinde çok büyük yan etkileri vardır" ifadelerini kullandı.
GERÇEK BALLA SAHTE BAL NASIL AYIRT EDİLİR?
Koç, sahte balla gerçek balın nasıl ayırt edilebileceği konusunda bilgiler vererek, "Gerçek bal ile sahte balı ayırt etmek çok kolaydır. Toplumumuzda, gerçek bal kristalleşmez, şekerleşmez diye yanlış bilgiler var. Arılardan alınmış gerçek bir bal, buzdolabına konduğu zaman, 2-3 gün içerisinde kristalleşmeye başlar ve krema kıvamına gelir. Akabinde bunu buzdolabından oda sıcaklığına çıkardığınızda, bal yeninden sıvı bir pozisyona gelir. Ayrıca gerçek bal tamamen ısıtılmadıkça su gibi akmaz. Koyu bir
kıvamdadır. Akıcılığı süreklidir ve kokusu, rengi gibi birçok özelliği sahtesinden ayırt etmek için büyük bir etkendir. Tabii esas olarak gerçek olup olmadığını anlamak gözle falan olmaz, laboratuvar tahlilleriyle net olarak anlaşılır" diye konuştu.
Arıcılığın Türkiye`de son 5 yılda çok önemli aşamalar kat ettiğini söyleyen Koç, "Arıcılık konusunda son 5 yılda ülkemiz olumlu yönde çok büyük ilerleme gösterdi. Artık Türkiye`de arı ve arıcılık konusunda birçok malzeme dünyaya ihraç ediliyor. Özellikle bu sektörde çok büyük firmalar var. Bu firmalarda üretim konusunda çok büyük gelişmeler kat etmekte. Türkiye`de arıcılık konusunda birlik ve beraberlik yok. Bazı kurum ve kuruluşlar var bu yönde ama bu konuda devletimizin arıcılığa ekstra bir destek
vermesi gerekiyor. Yani son istatistiklere bakıldığı zaman dünyada kovan sayısı olarak Çin`den sonra 2`nci ülkeyiz. Fakat üretim açısında daha az kovanla daha fazla üretim yapan ülkeler var" dedi.
Koç, insanların güvenmedikleri kişilerden bal almamaları tavsiyesinde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mut Kayısı Kültür ve Sanat Festivali 24 Mayıs’ta başlıyor Mersin’in Mut ilçesinde Kayısı Kültür ve Sanat Festivali’nin 62’incisi bu yıl 24-26 Mayıs tarihleri arasında yapılacak. Festivalle ilgili bilgi veren Mut Belediye Başkanı Murat Orhan, “Bu yıl 62’cisini kutlayacağımız Mut Karacaoğlan Kültür ve Sanat Festivalimiz, 24- 26 Mayıs tarihlerinde başlayacak. Bahçeler cenneti olan Akdeniz bölgesinde Torosların güney yamaçlarında lokalize olmuş, tamamen mikro klima özelliğe sahip ilçemizde, ekonomimiz zaten tarıma dayalı bir ekonomi. İnsanlarımızın yüzde 95’i tarıma dayalı, dolaysıyla ana ürünlerimizden birisi olan kayısının gerek ülkemizde gerekse yurt dışında tanıtılmasıyla ilgili festivalimizin bu yıl 62’cisini düzenleyeceğiz” dedi. 24 Mayıs Cuma günü saat 14.00’te Tarihi Çınaraltı Parkında festivalin açılışının yapılacağı bilgisini veren Orhan, "Her yıl olduğu gibi halk oyunlarıyla açılışını yapacağız. Açılıştan sonra protokol konuşmaları olacak. Bunun yanı sıra yine klasik kayısı yeme yarışması, havuza kayısı dökme etkinliği festivalimiz kapsamında olacak. Tabi bu aynı zamanda hem kayısı hem kültür hem de sanat. Karacaoğlan ilçemiz için son derece önemli bir değer. İlçemizde Karacaoğlan ismiyle anılan Karacaoğlan köyünde de Karacaoğlan’ın mezarının olduğu ve anma noktasında bir etkinliğimiz olacak” diye konuştu. Festivalde konserlerin de yer alacağını kaydeden Orhan, "İlçe şehir stadımızda konserlerimiz olacak. Festivalden ziyade bizim için bayramın birinci günü akşamı ilçe stadında yerel Türk Halk Müziği sanatçısı olan Ali Rıza Yılmaz yer alacak. Daha sonrasında Mustafa Taş ve arkasından Oğuzhan Koç konser verecek. Festivalin ikinci günü gündüz ise pehlivanlarımızın güreş müsabakası düzenlenecek. Akşamı ise Mehmet Han Toksöz Grubu, Eypio ve Zara konserimiz olacak. Üçüncü günü gündüz de güreş müsabakasının finali. Bunun yanı sıra satranç, voleybol, resim sergisi, güreş gibi dallarda dereceye girenlere ödülleri verilecek. Daha önceki festivallerden farklı olarak şehir stadında tamamen çocuklarımıza yönelik bir çocuk şenliği yapılacak. Palyaço gösterisi gibi gösteriler yapılacak. 14 saniyelik festivalle ilgili bir reklam filmimiz var. İstanbul gibi illerde gösterilecek” ifadelerini kullandı. Festivale herkesi davet eden Mut Belediye Başkanı Murat Orhan, sofralık kayısıda Türkiye’nin yüzde 90’nını karşılayan bir ilçe olduklarını vurgulayarak, etkinliğin önemini dile getirdi.
Mersin Akdeniz’in balıkçıları, ekmek teknelerini bakıma aldı Akdeniz’de av sezonunun kapanmasıyla Mersinli balıkçılar, ekmek teknelerini bakıma aldı. Karaya çekilen teknelerde önce kalafat, tamir, macun ve boya işlemleri yapılıyor, ardından tekrar deniz indirilen teknelerin makine ile ağ bakımlarına geçiliyor. 321 kilometre Akdeniz’e kıyısı olan Mersin’de balıkçılık önemli bir ekonomik gelir sağlıyor. Mersin’in genelinde birçok balıkçı, ekmeklerini kazandığı teknelerini 15 Nisan’da başlayan av yasağı nedeniyle barınaklara çekti. Bir aylık dinlenmenin ardından kıyıya çekilen tekneler bu kez karaya çekilip bakıma alındı. Karaya çekilen teknelerin önce kalafat, tamir, macun ve boya işlemleri yapılıyor. Bu işlemlerden geçen tekneler tekrardan denize indirilerek makine takımları takılıyor. 15 Eylül’de açılacak olan av sezonundan bir ay önce ise balıkçıların ağ takımı ve bakımına geçeceği belirtildi. Erdemli Balıkçı Barınağında da balıkçıların yanı sıra denizde diğer işlerde kullanılan teknelerin de bakımları gerçekleştiriliyor. "Tekne tamamen aktif olduktan sonra ağ bakımına geçiliyor" Şu anda bakımı yapılan bir tekneyi denize indirdiklerini belirten Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Berkay Bilgiç, "1 ay önce de karaya çekmiştik. Tekne sahibi bakımını bitirdi, biz de tekrar denize indiriyoruz" dedi. Sezon kapalı olduğu için tekne bakımlarının yapıldığına değinen Bilgiç, "Deniz indikten sonra toparlanması var. Çalışması, motorların, vincin aktif olması var. Tekne tamamen aktif olduktan sonra da ağ bakımlarına geçiliyor" diye konuştu. Karada yapılan bakımlarla ilgili bilgi veren Bilgiç, özellikle boya ve pervane bakımlarına dikkat edildiğini söyledi. Teknelerinin bakıma alındığını aktaran Makine Mühendisi Kadir Sağlam ise, "Bu dönemde hem balıkçıların hem de bizlerin teknelerinin bakımını yapıp indiriyoruz. Şu anda bizim teknemizin kaynak işleri vardı bitti, astarı atılıyor ardından boya yapılacak, sonra da denize çıkaracağız" şeklinde konuştu.
İstanbul Sultanbeyli’de yeni evli çifte hırsızlık şoku: 700 bin TL’lik takılarını çaldılar Sultanbeyli’de kimliği belirsiz 3 şahıs 10 günlük evli Bayraktar çiftinin 700 Bin TL’lik düğün takılarını çaldı. Hırsızların binaya giriş ve çıkışları güvenlik kamerasına yansıdı. Olay geçtiğimiz günlerde Sultanbeyli’de Necip Fazıl Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 10 günlük evli Bayraktar çiftinin düğündeki takılan takıları kimliği belirsiz 3 şahıs tarafından 22 dakikada çalındı. Altınları kısa sürede çalan hırsızlar kapıyı da 3 kez kilitleyerek evden uzaklaştı. Altınlarının çalındığını fark eden Bayraktar çifti hayatlarının şokunu yaşadı. Polise şikayetle bulunan yeni evli çift altınlarının bulunması için yetkililerden yardım bekliyor. “22 dakikada binadan altınlarla ayrılıyorlar” Olay sonrası konuşan ev sahibi Ömer Kazım Bayraktar, “20 Nisan’da evlendik 2 Mayıs’ta evimize 3 tane bayan hırsızın girdiğini fark ettik. 22 dakika gibi kısa bir sürede yaklaşık 700 bin TL’lik düğünde takılan ziynet eşyamız çalındı. Kapıda zorlama yok, maymuncuk yardımıyla açıldığını düşünüyoruz. Görüntüler sonrası 3’üncü günde kimlikleri tespit edip edildi. Bu gün 19’uncu gün henüz bir gelişme olmadı. Balayına yazın gitmeyi düşünüyorduk. Altınlarımız ile planımız vardı. Düğün borçlarını kapatarak kalanı ile yatırım yapacaktık. Sonuç bekliyoruz” diye konuştu.