ASAYİŞ - 12 Temmuz 2025 Cumartesi 11:35

Bilecik’te cinayet şüphelisi kayıp koca ölü olarak bulundu

A
A
A
Bilecik’te cinayet şüphelisi kayıp koca ölü olarak bulundu

Bilecik’te 16 Haziran günü ölü bulunan kadının kayıp olan kocası da Sakarya Nehri kıyısında ölü olarak bulundu.


Olay, 16 Haziran günü Bilecik merkez Hürriyet Mahallesi Kuzeykent Sitesi’nde meydana gelmişti. Sibel Güneş adlı kadından haber alamayan yakınları, durumu 112’ye bildirildi. Olay yerine gelen polisler, okulda olan özel gereksinimli oğlunun yanına giderek evin anahtarını aldı. Çocukla birlikte eve giren polis ve 112 Acil Servis ekipleri, yatak odasında kadının cansız bedeniyle karşılaştı. Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin çalışmaları ve nöbetçi savcının da incelemeleri sonrasında, Sibel Güneş’in cenazesi Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Kadının kesin ölüm nedeninin ise Adli Tıp Kurumundaki incelemeden sonra belli olacağı öğrenildi.


Babanın telefonları kapalı


Polis, Sibel Güneş’in eşi İbrahim Güneş’e cep telefonundan ulaşamayınca şüpheli şahsı arama çalışmalarına başladı. Şahsın olay günü 14.30’da evden 26 UH 333 plakalı araçla ayrıldığı, Bilecik’in Osmaneli ilçesinden Bursa’nın İznik ilçesine doğru gittiği tespit edildi.


Araç terk edilmiş halde bulundu


Bilecik’ten bir polis ekibi Güneş’i aramak için yola çıkarken, araç olay günü Osmaneli-İznik kavşağını geçince 600 metre ileride Sakarya Nehri kenarında terk edilmiş halde bulunmuştu. Jandarma ve AFAD ekipleri hem Sakarya Nehri’nden hem de karadan İbrahim Güneş’i arama çalışmalarına başlarken, bir sonuç alamamışlardı.


Cesedi çürümüş halde bulundu


Dün gece ekipleri Osmaneli’nde Sakarya Nehri kenarında bir erkek cesedi ihbarı alan ekipleri hemen olay yerine gitti. Çürümüş halde bulunan erkek cesedinin Sibel Güneş’in eşi İbrahim Güneş’e ait olduğu öğrenildi. Cenaze savcının incelemesinin ardından Osmaneli Selahattin Çetintaş Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.



Bilecik’te cinayet şüphelisi kayıp koca ölü olarak bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.