GÜNDEM - 10 Aralık 2025 Çarşamba 09:54

BŞEÜ’de siber güvenlik alanında iş birliği protokolü

A
A
A
BŞEÜ’de siber güvenlik alanında iş birliği protokolü

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) ile bir kalkınma ajansı arasında ’Türkiye Siber Vatan Programı 2026 Dönemi’ kapsamında iş birliği protokolü imzaladı.


Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı ve kalkınma ajansı yetkileri tarafından atılan imzalarla protokol yürürlüğe girdi. Protokol kapsamında, BŞEÜ’de siber güvenlik eğitimlerinde altyapı desteği sağlamak, eğitim içeriklerini geliştirmek ve öğrencilere uygulamalı eğitim ile proje deneyimi kazandırmak üzere ortak çalışmalar yürütecek. Rektör Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı , "Ülke genelinde siber güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesi, nitelikli insan kaynağının artırılması ve üniversite öğrencilerinin dijital güvenlik teknolojileri alanında farkındalık kazanmasıni hedefliyoruz.Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla yaygınlaşmasıyla siber güvenliğin stratejik önem kazandığına dikkat çekilen protokol kapsamında, ‘Siber vatan programı’ çerçevesinde öğrencilerin bu alandaki bilgi ve becerilerini geliştirmeleri sağlanacak. Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı uygulanacak program, üniversite öğrencilerine yönelik eğitim, farkındalık ve yetenek geliştirme faaliyetlerini kapsayacak" dedi.



BŞEÜ’de siber güvenlik alanında iş birliği protokolü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Unutulan "cacım" dokuma yeniden hayat buluyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadınlar, Halk Eğitim Merkezi kurslarında unutulmaya yüz tutmuş "cacım" dokuma geleneğini sürdürerek hem üretime katılıyor hem de aile bütçelerine katkı sağlıyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadınlar, yöreye özgü el emeği ürünlerden biri olan "cacım" dokumasını yaşatıyor. Halk Eğitim Merkezine bağlı açılan cacım kursları sayesinde hem sosyalleşen hem de üretime katılan kadınlar, geleneksel motifleri gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyor. Kurslar aracılığıyla çanta, cüzdan, heybe, yastık ve yolluk gibi ürünler hazırlayan kadınlar, yaptıkları el işlerini satarak ev ekonomilerine de destek sağlıyor. Yörelerine ait gelenekleri kaybetmek istemediklerini belirten Usta Öğretici Hanife Bozkurt, "Bizimki halı değil, cacımdır. Cacım çok eski bir dokumadır. Halalarımızdan, ninelerimizden kalma, bizim yöremize aittir. Kaybetmek istemiyoruz, yaşatmak istiyoruz. Burada cacım dokumasıyla çanta, cüzdan, sırt çantası, küçük halılar, büyük yolluklar, yastık, kırlent, heybe yapıyoruz. Motiflerimiz çizim falan değil, modeli kendi içgüdülerimizle kafamızdan değiştiririz" dedi. 52 yaşındaki kursiyer Neslişah Özcivan ise, "Hocamız Hanife Hanım’ın böyle bir girişimde bulunduğunu duyunca çok sevindik. Evde boş boş oturmaktansa gelip burada cacım öğrenmek daha iyi bir fikirdi. Annelerimizin, ninelerimizin el emeğidir. Onların kaybolan bir geleneğini tekrar yürütmeye başladık. En azından evde oturmuyoruz. Buraya geliyoruz, hem sosyal hayatımız oluyor hem de bir çanta da kilim satınca kendi evimize destek olmuş oluruz. En azından mutfak masrafımızı çıkartırız" şeklinde konuştu.
İstanbul İSKİ’ye 3 milyon lira ceza kesilmişti, Marmara Denizi’ne lağım akıtmaya devam ediyor Artan nüfus ve sanayileşen bölgeler nedeniyle derelere verilen kimyasal ve lağım atıkları, İSKİ tarafından yeterince arıtılmadan denize deşarj edildiği için Marmara Denizi gün geçtikçe kirleniyor. İSKİ Ambarlı ileri Biyolojik atık su artıma tesisine son 3 milyon Türk Lirası ceza kesilmişti, havadan çekilen son görüntüler ise bu cezanın ders olmadığı niteliğinde. Haramiderenin Marmara Denizi’ne kadar olan zehir akan yolculuğu havadan görüntülendi. Fabrikaların kimyasal atıklarını yeterince artırmadan dereye vermesiyle başlayan problem lağım ve moloz yığınlarının arasında devam ediyor. Kirlilik ve kimyasallar nedeniyle siyaha bürünen derenin yanında kötü koku nedeniyle nefes almak neredeyse imkansız durumda. Derenin çevresinde onlarca kontrolsüz kaçak hafriyat döküm alanı oluştu. Bazı alanlar vatandaşlarında çöplerini atmasıyla adeta çöp dağlarına döndü. Ambarlı İSKİ Ambarlı İleri Biyolojik Atık Su Artıma Tesisinde temizlenmesi gereken su, buradan Marmara denizine dökülüyor. Ancak tesisten deşarj edilen suyun da siyah renkte aktığı görülüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri, Ambarlı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nde kentsel atık suların bir kısmının arıtılmadan denize deşarj edilmesiyle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ’ye 3 milyon 343 bin 688 TL idari ceza uygulamışı. Ancak dron ile çekilen görüntüler, tesisin halen koyu renkli atık suyu deşarj ettiğini gösterdi. Marmara Denizi’ne İSKİ tarafından deşarj edilen atık sular nedeniyle denizin rengi yine değişti. Havadan çekilen görüntüler ise kirliğin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Düzce Topraklı ve topraksız seralarda üretim yöntemleri anlatıldı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü tarafından Ziraat Fakültesi Konferansları kapsamında düzenlenen "Topraklı ve Topraksız Seralarda Modern Üretim Yöntemleri" başlıklı konferans öğrencilerin yoğun ilgisiyle gerçekleştirildi. Programa konuşmacı olarak katılan Pazarlama ve Bölge Müdürü Egemen Çakır, seracılık teknolojilerinin günümüzde ulaştığı nokta ve sektörün geleceği konusunda kapsamlı bir sunum yaptı. Şirketin sektördeki konumuna ve çalışmalarına dair bilgiler paylaşan Egemen Çakır, tamamen yerli sermaye ile faaliyetlerini sürdüren firmanın yaklaşık 25 yıllık sektör deneyimine sahip olduğunu, 35’ten fazla mühendisin görev yaptığı güçlü bir Ar-Ge altyapısıyla üretim kapasitesini her geçen gün geliştirdiklerini ifade etti. Firmanın faaliyet alanları ve modern sera teknolojilerinin gelişimine katkıları hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Çakır, modern seracılığın temel prensipleri geniş bir çerçevede ele aldığı sunumunda, seralarda kullanılan sistemlerin neden bölgeden bölgeye ve yatırım türüne göre farklılık gösterdiği örneklerle açıkladı. Bitkiden istenen verim, pazar talebi ve pazara yakınlık, yatırımcının bütçesi, üretim amacı ve yatırım yapılacak bölgenin iklim şartlarının, sistem seçiminde belirleyici olduğunu belirten Egemen Çakır, topraklı ve topraksız seralarda kullanılan üretim yöntemlerinin teknik ve uygulamalı farklılıklarına değinerek sera sistemlerinin gruplandırılması ve alt başlıklarını detaylandırdı. Sunumunun son bölümünde öğrencilere mezuniyet sonrası uzmanlaşabilecekleri alanlara yönelik önerilerde bulunan Egemen Çakır, seracılık sektöründe ihtiyaç duyulan yetkinlikler ve kariyer imkanları hakkında yol gösterici bilgiler paylaştı.
Elazığ Down sendromlu Şevval’in düğün ve gelinlik hayali gerçek oldu Elazığ’da yaşayan 24 yaşındaki Down sendromlu Şevval Toprak’ın düğün ve gelinlik giyme hayali, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları tarafından gerçekleştirildi. Şevval, kendi düğününde doyasıya eğlendi. Elazığ’da yaşayan Veysi ile Nürşen Toprak çiftinin 3 çocuğundan biri olan 24 yaşındaki Down sendromlu Şevval Toprak, uzun yıllardır gelinlik giyme hayaliyle yaşıyordu. Ailesi kızlarının düğün ve gelinlik giyme hayalini Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’na iletti. Konuyla yakından ilgilenen Başkan Şerifoğulları, organizasyon yapılması talimatını verdi. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Şevval’in hayallerini gerçekleştirmek için salon tutarak, gerçeğini aratmayan bir düğün organizasyonu düzenledi. Gelinliğini giyen ve konvoyla evinden alınarak düğün salonuna getirilen Şevval, hayalini kurduğu düğünde doyasıya eğlendi. Yakınlarının da yoğun katılım gerçekleştirdiği düğün, hem Şevval’e hem de ailesine unutulmaz bir hatıra oldu. Kızlarının düğününü yapmak için Elazığ Belediyesine başvurduklarını aktaran baba Veysi Toprak, "Sağ olsunlar Şahin Şerifoğulları ve ekibi bunu güzel karşılayarak gerekli tüm ilgi ve alakayı bizlere gösterdi. Kızımız engelli fakat biz öyle diyemiyoruz. İnsanın gönlü ve kalbi engelli olmasın. Elazığ’ımız bu tür olaylara çok duyarlıdır. Biz de anne ve baba olarak kızımızın hayallerini gerçekleştirmeye çalıştık. Her gün düğünüm olsun diyordu. Bizim de imkanlarımız kısıtlıydı. Böyle bir organizasyon yapmak için durumumuz elverişli değildi. Arkadaşım, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın bu durumlara duyarlı olduğunu söyledi. Gidip görüştük, sağ olsunlar ellerinden gelen bütün kolaylığı bizlere sağladılar. Organizasyonu onlar yaptılar. Düğüne akrabalarımızın bir kısmını çağırdık, uzak olanları çağıramadık" dedi. Şevval’in mutlu anına tanıklık eden Elazığ Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Karaaslan, "Bugün özel bir öğrencimizin uzun süredir ısrarla talep ettiği düğün ve gelinlik giyme hayalini gerçekleştirmek amacıyla bir organizasyon yaptık. Bugün Şevval kardeşimiz özel gününde gelinlik giyecek, anne ve babasının elini öperek bu mutlu anı ölümsüzleştirecek. Etkinliğin yapılmasında ailemizin bizlere yoğun desteği oldu. Biz engelli kardeşlerimizi özel birey olarak görüyoruz. Onlar bizlere Allah’ın emanetidir. Onların mutluluğu adına her türlü çalışmayı yapıyoruz" ifadelerini kullandı.