ASAYİŞ - 16 Aralık 2017 Cumartesi 14:31

Mağdurlar kulübü

A
A
A
Mağdurlar kulübü

Beş farklı ilde dolandırıcıların aynı yöntemle oyununa gelen 5 kişinin aynı anda cep telefonları bloke oldu.

Beş farklı ilde dolandırıcıların aynı yöntemle oyununa gelen 5 kişinin aynı anda cep telefonları bloke oldu. Aynı bankada hesapları bulunan bu kişilerin kredi kartı limitleri aynı gün yükseltilip kart bilgileriyle sanal alışveriş sitesinden habersizce binlerce liralık alışveriş yapıldı. Aralarında savcı şoförü, İngilizce öğretmeni ve işçilerin bulunduğu 5 mağdur mağduriyetlerini ispatlayabilmek için hukuk mücadelesi başlattı. Birbirlerini hiç görmedikleri halde Whatsapp’ta, "Mağdurlar Kulübü" ismini verdikleri gruptan görüşüp bilgi paylaşımında bulunan üyelerden kimisi banka borcunu ödemek için arabasını sattı, kimisi çocuğunun ameliyat parasını bankaya verdi, kimisi çocuğunu üniversiteye gönderemedi.



Telefon hattını iptal ettiler


5 ili kapsayan dolandırıcılık olayı, Bursa’dan Mesut Küçükçınar (46), Nevşehir’den Ercan Ayhan (26), Mardin’den Murat Key (27), Van’dan Cesim Arız(46) ve İzmir’den Veysel Yavaş(56)’ın 31 Ağustos 2017 tarihinde aynı anda sim kartlarının bloke olmasıyla başladı. İddiya göre 5 kişiye ait sahte kimliklere kendi fotoğraflarını yapıştıran dolandırıcılar, GSM bayilerine gidip mevcut sim kartları, kaybettim bahanesiyle kapattırıp yerine yeni sim kartlar çıkardı. Bir birinden habersiz 5 mağdurun telefonları kapanırken boş durmayan dolandırıcılık çetesi bu telefonlardan 5 kişinin de müşterisi olduğu aynı bankayı arayarak kredi kartları limitlerini arttırdı.


Sanal alışveriş sitesi üzerinden bir firmadan 84 adet çamaşır makinesi ile 42 adet bilgisayar karşılığı 112 bin 800 liralık alışveriş yapan şebeke ödemeyi bu beş kişinin kredi kartlarından 9 taksitle yaptı.



Hepsi aynı banka ile çalışıyordu


İddiaya göre dolandırıcılar çıkardıkları yedek hatlarla, söz konusu kişilerin çalıştığı banka ile temasa geçtiler. Tamamı aynı bankadan yapılan işlemlerde dolandırıcılar kendilerini, gerçek hesap sahibi olarak tanıttı. Bazı kişilerin vadeli hesapları bozuldu bazı kişilerin bankadaki ’esnek hesap’ adı verilen hesabında bulunan paraları kredi kartına aktarılarak limit oluşturuldu ve bu sayede alışveriş yapıldı. Yapılan tüm alışverişleri de, çok sayıda sanal mağazanın içinde bulunduğu bir site üzerinden yapıldı.


Kredi kartından 20 bin TL’lik alışveriş yapılan evli 3 çocuk babası Mesut Küçükçınar, yapılan işlemlerin profesyonel kişilerce gerçekleştirildiği düşüncesinde.


Yavaş “Dolandırıcılar 31 Ağustos tarihinde üzerinde bana ait olmayan bir fotoğrafın bulunduğu sahte kimlik ve sahte imza ile GSP hattımı bloke ettirdi. Benim yerime çalıştığım banka ile dakikalarca telefonda görüşüp kredi kartımın limitini 5 bin liradan 28 bin 800 liraya çıkarmışlar. Yapılan bu kadar işlem için bankadan, annemin kızlık soyadının sorulmuş olması muhtemel. Bu bilgi ise bir tek bankada ve hat aldığım GSM şirketinde bulunuyor. Bu durumda aklıma, bankadan birilerinin de bu çete ile irtibatta olduğu kuşkusu geliyor. Bankaya müracaat ettiğimde ise alışverişin 3 boyutlu güvenlik şifresi kullanarak yapıldığı söyleniyor” dedi. Küçükçınar, konu ile ilgili hem savcılığa hem de ödemenin iptali için Tüketici Mahkemesi’ne başvurduğunu söyledi.



WhatSapp’dan mağdurlar kulübünü kurdular


Olayın ardından sosyal medyada bilgi toplarken aynı olayla ilgili 4 kişinin daha mağdur olduğunu öğrenip WhatSapp üzerinden bu kişilerle görüşmeye başladığını anlatan Mesut Küçükçınar, "Buradan birbirimizle evrakları paylaştık. Arkadaşların bazıları paralarının bir kısmını geri alırken, ben de dahil bir kısmımız ise halen mağdur durumda" dedi.


Mesut Küçükçınar’ın telefonla ulaştığı Van’da öğretmenlik yapan Cesim Arız ise hesabından 36 bin liralık alışveriş yapıldığını söyledi. Arız,” “Hesabımda biriken bir miktar param vardı. Vadeli hesapta bulunuyordu. Bu hesabımı da bozmuşlar ve harcama yapılmış. O para ile kızımı üniversiteye gönderecektim. Ancak durum böyle olunca okul kaydını yapamadım” şeklinde konuştu.


Aynı mağduriyeti yaşayan İzmir’li Veysel yavaşında parayı ödeyebilmek için otomobilini satmak zorunda kaldığını anlatan Arız, "Defalarca savcılığa dilekçe verdim, bankanın genel müdürlüğüne yazı yazdım biz bu alışverişi yaptıysak belgelerini verin. Kimse bir belge vermiyor. 112 bin 800 liralık alışveriş yapılmış. Bu parayı 5 kişiye bölüştürmüşler. 84 adet çamaşır makinesi 42 adet bilgisayar alınmış. Alışverişin yapıldığı firmanın alt bayisine ulaştım. Bana söylenen malları kamyon ile teslim almaya gelen H.İ.Y. isminde bir kişinin üzerinde bizim kimlik fotokopilerimizle kredi kartı hesap bilgilerimizin bulunduğu 5 kağıdı teslim edip malları aldığı. Sonrası sonuç ortada. "Sahte bilgilerle nasıl teslim edersiniz" dediğimde ise ben nereden bileyim deniliyor. Bunların hepsi birbiriyle ortak çalışıyor” dedi.



Cezaevi savcısının şoförü de mağdur


Mardin Cezaevi Savcısının koruması Murat Key’in kredi kartından ise 20 bin TL’lik bir harcama yapıldı. Key, sorumluların bulunması için savcılığa verdiği ifadesinde “Benim bu alışverişlere yönelik bankaya bildirdiğim 0542 .. 00 numaralı telefonuma bu alışverişlere ilişkin şifre gelmedi” dedi. Benzer şekilde Nevşehir Avanos’ta yaşayan Ercan Ayan’ın hesabından 16 bin 800 TL, alışveriş yapıldı. Konu ile ilgili savcılıklara yapılan suç duyuruları nedeni ile soruşturmalar sürerken, bankaya karşı da çeşitli illerde dava açıldığı anlaşıldı.



Tüketiciler derneğine göre yaşanan mağduriyetten bankada sorumlu


Bursalı mağdur Mesut Küçükçınar’ın müracaatı üzerine hareket geçen Bursa Tüketiciler Derneği Başkanı Sıtkı Yılmaz, İHA’ya açıklamalarda bulundu.


Dolandırıcılık olayındaki asıl önemli olan kısmın bankanın sorumluluğu olduğunun altını çizen Yılmaz, "Tüketicinin o tarihte kredi kartı limiti 5 bin liradır. Banka kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 9’uncu maddesine göre ilgili kişinin tüm kredi kartı limitlerinin ilk yıl için aylık ortalama gelirinin 2 katı ikinci yıl için ise 4 katını aşamaz. Mağdur Mesuk Küçükçınar’ın 3 bin lira maaş aldığı düşünüldüğünde bu demektir ki usulüne uygun talep olsa dahi banka kredi kartı limitini 28 bin liraya çıkaramaz. Bu nedenle tüketicinin mağduriyetinde bankanın da sorumluluğu bulunmaktadır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 48 saat uykusuz maraton Düzce Üniversitesi ve Düzce Teknopark iş birliğiyle düzenlenen ve 3 gün süresince zorlu bir iş fikri yarışmasına sahne olan Girişimcilik Maratonu 2024, gerçekleştirilen ödül töreni ile sona erdi. Cumhuriyet Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa; Düzce Üniversitesi Rektörü ve Düzce Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nedim Sözbir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, Düzce Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Resul Kara, sanayiciler, davetli konuklar ile Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri, mentörler ve öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Resul Kara, bilim ve teknolojinin geldiği son noktada, eski düşünce tarzlarının değiştiğini ve evrildiğini, gençlerin günümüz teknolojisinin ihtiyaçları ve düşüncelerine yön verir hale geldiğini ifade etti. Disiplinler arası çalışmanın önemi üzerinde duran, farklı bilim alanlarından kişilerin bir araya gelerek, farklı disiplinlerdeki bilgileri bir araya getirerek sistemler kurduğunda, katma değeri yüksek ürünlerin ortaya konulabildiğini dile getiren Prof. Dr. Kara, Girişimcilik Maratonu ile genç girişimcileri bir takım halinde birlikte üretmelerine aracılık ettiklerini sözlerine ekledi. Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, Girişimcilik Maratonu’ndaki deneyim ve atmosfer sayesinde tüm adayların kazandığına ve geleceğe hazırlanma noktasında donanımlı hale geldiğine dikkat çekti. Girişimci gençlerin; iş fikirlerinin geliştirilmesi, projeye ve ürüne dönüştürülmesi aşamalarını yakından görmelerinin de çok önemli olduğunu vurgulayan Rektör Sözbir, Türkiye Yüzyılı’nda ve teknoloji üretiminde bu tür organizasyonların değerli olduğunu belirterek sponsorlara ve destek sunanlara teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir tarafından etkinliğe sponsor ve destek olan kurumlara, eğitmenlere ve kişilere plaket ve teşekkür belgeleri takdim edildi. Plaket takdimi sonrasında finale kalan 15 takımın sunumlarına geçildi. 48 saatlik uykusuz maraton sürecinde, eğitmenlerce verilen eğitimler ve mentorlerin destekleriyle yenilikçi iş fikirlerini bir iş modeline çeviren ve olgunlaştıran öğrenciler, jüri önünde ödülleri kazanabilmek için birbirleriyle rekabete girdi. Jüri değerlendirmesi sonucunda; Mülaim fikri birinci olarak 75.000 TL ödülün sahibi oldu. Jamrone fikri 50.000 TL ile ikincilik ödülü kazanırken, Ayas fikri ise 3. lük derecesiyle 25.000 TL ödüle layık görüldü. Ödül kazanan takımlar, geleceğin başarılı girişimcileri olarak; iş fikirlerini hayalden öteye taşıyarak hayata geçirme, fikirden şirkete uzanan bir deneyim yaşama olanağı elde etti.
Bursa 671 yıldırdır bu kazanlar kaynıyor Bursa’da köylüler tarafından yılda bir kez pişirilen yemek için binlerce kişi köye akın etti. 671 yıldır devam eden gelenek bu yıl da bozulmadı. Bursa’nın Keles ilçesi Sorgun köyü sakinleri atalarından kalma yüzlerce yıllık geleneği ilk günkü gibi yaşatıyor. Her hıdırellezde "bolluk ve bereket getirsin" diye köylüler tarafından sadece bu köye özel 13 çeşit bakliyat kullanılarak ’Dede aşı’ isimli yemek pişiriliyor. Tüm köy sakinleri imece usulü kazanlarda tonlarca ’Dede aşı’ herkes tarafından çok seviliyor. Kazanlarda pişen bu yemek için herkes köye davet ediliyor. Bu yıl 671 defa pişen bu asırlık lezzetler için şehir içi ve dışından binlerce kişi köye ziyarette bulundu. Köye gelen misafirlere köyün gençleri tarafından ’Dede aşı’ yemeği servis edildi. Yemeğin ardından bolluk ve bereket için dua edildi. Yemeği yiyen misafirler Sorgun köyü sakinlerine misafirperverlikleri için dua etti. Atalarından miras kalan bu geleneği bu yıl 671’incisini gerçekleştirdiklerini ifade eden Sorgun Köyü Dernek Başkanı Muharrem Ulutaş, "Bu gelenek bize atalarımızdan miras, köyümüzde yetişen 13 çeşit bakliyattan dede aşı dediğimiz yemeği yaparak köyümüze gelen misafirlere ikram ediyoruz. Sadece köyümüzde pişen bu yemeğin ünü il sınırlarını aştı. Köyümüze şehir içi ve dışından binlerce misafir geldi. Gelen misafirlerimizi en güzel şekilde ağırladık. Misafirler yaptığımız etkinlikten çok memnun kalarak ayrıldı. Seneye de 672’incisini yapacağımız hayrımıza herkesi bekleriz" dedi.
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi üniversite öğrencilerini unutmadı Mersin ve Adana arasında faaliyet gösteren tren seferlerinin 22 Nisan itibariyle 2 yıl süreyle durdurulması kararı üzerine harekete geçen Mersin Büyükşehir Belediyesi, aldığı tedbirlerle vatandaşların mağduriyet yaşamasının önüne geçiyor. Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından yeni açılan hatlar ve artırılan sefer sayıları ile tedbir alan belediye, üniversite öğrencilerini de unutmadı. Mersin ve Adana arasında faaliyet gösteren tren seferlerinin 22 Nisan itibariyle 2 yıl süreyle durdurulması kararı üzerine harekete geçen Mersin Büyükşehir Belediyesi vatandaşların mağduriyetini minimum düzeye indirebilmek adına çalışmalarını sürdürüyor. Belediye Başkanı Vahap Seçer’in Mersin’de yaşayan ve Mersin’e gelen herkesin mutlu olabilmesi anlayışı ile çalışmalarını sürdüren ekipler, TCDD tarafından Mersin-Adana tren seferlerinin 2 yıl süre ile durdurulmasının ardından aldığı tedbirleri sürdürüyor. Bu kapsamda yeni hatlar açıp, mevcut hatlarda sefer sayılarını artıran Ulaşım Dairesi Başkanlığı, Çağ Üniversitesi önüne de yeni duraklar açarak hem öğrencilerin olası mağduriyetini giderdi hem de Mersin-Adana arasında seyahat eden yolcuların bu durak üzerinden aktarma yapmasına olanak sağladı. Öğrencilere yeni bir hizmet: Çağ Üniversitesi durağı Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi, Mersin - Yenice arasında faaliyet gösteren 141 numaralı, Tarsus- Yenice arasında faaliyet gösteren 264 numaralı hatların sefer sayılarını artırdı. Özellikle Tarsus ve Çağ Üniversitelerinde okuyan öğrencilerin eğitim hayatının sekteye uğramaması ve mağduriyet yaşamaması adına harekete geçen Büyükşehir, Belediyesi Tarsus ile Çağ Üniversitesi arasında 263 numaralı hattı 22 Nisan’da hizmete açtı. Yapılan düzenlemelere ek olarak ise belediye, okulun çevre yoluna yakın olması sebebiyle öğrencilerin okul çıkış saatlerinde güvenle bekleyebilecekleri yeni bir durağı hizmete açtı. Çağ Üniversitesi Kampüsünün hemen önünde yer alan ‘Çağ Üniversitesi Durağı’ sayesinde yolda bekleme derdi son bulan öğrenciler, daha güvenli ve emniyetli olan bu hizmetten oldukça memnun kaldılar. “Öğrencilerimizin yaşayacağı mağduriyetinin önüne geçtik” Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığına bağlı Toplu Taşıma Şube Müdürlüğünde şef olarak görev yapan Sertaç Açıkbaş, 22 Nisan tarihi itibariyle Mersin ve Adana arasında yapılan yüksek standartlı tren çalışması sebebiyle tren seferlerinin durdurulduğunu ifade etti. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesinin ivedi bir şekilde aksiyon aldığını söyleyen Açıkbaş, “Büyükşehir Belediyesinin Mersin - Arıklı arasında çalışan 140 numaralı hattı günde 10 seferden 18 sefere çıkardı. Daha önce 2 saatte bir olan sefer sayısı sabahları yarım saate öğlen ise 1 saat aralıkla seferlerini icra etmeye başladı. Tarsus’ta hizmet veren 264 no’lu hattımızın 10 olan sefer sayısı 23’e çıkarıldı. Bu bölgede okuyan öğrencilerimiz için UKOME kararı ile 263 numaralı hattımızı açtık ve bu hattımızda günlük ortalama 12 sefer düzenlemekte” dedi. Bu süreçte Adana Büyükşehir Belediyesi ile de iş birliği içerisinde hareket ettiklerini söyleyen Açıkbaş, vatandaşların Adana ve Mersin arasında gidip gelirken Çağ Üniversitesi önünde 300 numaralı hat üzerinden aktarma yapabileceklerini de dile getirdi. Büyükşehir Belediyesinin her zaman öğrencilerin yanında olduğunu kaydeden Açıkbaş, “Bu bölgede yapmış olduğumuz Çağ Üniversitesi durağımız yaklaşık 8 buçuk metre ve öğrencilerimiz için hakikaten istenilen bir durumdu. Böylelikle öğrencilerimizin yaşayacağı mağduriyetinin önüne geçmiş olduk” sözlerine yer verdi. Öğrenciler yeni hizmeti oldukça sevdi Çağ Üniversitesi’nde hukuk öğrencisi Zeynep Dila Arama, “Büyükşehir hem durakları hem otobüs seferlerini çoğalttı. Bu sayede biz öğrenciler olarak bir eksiklik görmedik. Yapılan hizmetlerden de çok memnunuz” dedi. Başka bir öğrenci Zeynep Sabitoğlu da öğrencilerin yaşadığı en büyük problemin şehir merkezine uzak olmaları olduğunu dile getirerek, “Otobüs seferlerinin ve durak sayıların arttırılması bizim açımızdan çok iyi oldu. Okulun önünde durak olmaması bizim için çok büyük bir problemdi. Daha önce ya yol kenarında ya da çok uygun olmayan yerlerde bekliyorduk. Bizim için gerçekten büyük bir problemdi. Buradan çoğunlukla büyük araçlar geçiyor ve gerçekten gerekliydi. Durağın kapasitesi de hem büyük hem yeterli. Bizim adımıza çok yararlı olacak” ifadelerini kullandı.