GENEL - 23 Eylül 2014 Salı 14:15

“bursalılardan Şehrin Göbeğine Termik Santral Kurulmasına Tepki

A
A
A
“bursalılardan Şehrin Göbeğine Termik Santral Kurulmasına Tepki

Bursa’da bir süredir tartışmalara yol açan DOSAB Termik Santrali’ne merkez Nilüfer ilçesi sakinleri tepki gösterdi.
Nilüfer Kent Konseyi’nin düzenlediği panelde, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne (DOSAB) yapılması planlanan termik santral masaya yatırıldı. Nilüfer Kent Konseyi tarafından 3 Fidan Parkı’nda düzenlenen panelle, ABD’nin New York kentinde düzenlenecek “BM İklim Değişikliği Zirvesi” öncesi Bursa DOSAB’ta kurulması planlanan kömürlü termik santralin, insan ve çevre üzerindeki etkileri tartışıldı. Panele dinleyici olarak Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de katıldı. Panel öncesi Praksis Grubu konser verdi. Grup, termik santrallere karşı şarkılarla mesaj verdi.
Çevre Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilcisi Dr. Efsun Dindar, termik santrallerin çevreye etkisine dikkat çekerek, “Bu tür projelerde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu çok önemlidir. Türkiye’de ÇED raporu resmi bir prosedür olarak değerlendiriliyor. Türkiye’de, ilgili bakanlığa sunulan ÇED raporlarının yüzde 97’si kabul ediliyor. DOSAB’da ÇED süreci devam ediyor. ÇED raporlarında halkın raporları çok önemlidir. OSB bölgesi olduğu için burada halkın katılımı yönetmeliklerce bakanlık inisiyatifindedir. Burada maalesef halkın katıldığı bir toplantı yapılmamıştır. Bu proje domine etkisi yapabilir. Termik santrallerin çevreye etkilerinin en büyüğü hava kirliliği, daha sonra sera gazı emisyonları, su, toprak kirlilikleri ve küresel ısınma ile iklim değişikliği olarak görülmektedir” dedi.
“YÜZ KİLOMETREKARELİK ALANI ETKİLİYOR”
Bursa Tabip Odası Temsilcisi Prof. Dr. Kayıhan Pala ise, termik santrallerin insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında bilgiler verdi. Termik santrallerin etkisinin yüz kilometreye kadar ulaşabildiğine işaret eden Pala, “Kömürlü termik santraller insan sağlığı açısından baş belasıdır. Eğer bir insan termik santralin olduğu bölgede yaşıyorsa çocuklarda astım, yetişkinlerde ise akciğer kanseri riski büyük ölçüde artmaktadır. Ayrıca bu tesislerde çalışanlarda da genetik ve üreme problemleri sıkça görülmektedir. Türkiye’de bir yılda trafik kazasında dört bin kişi ölüyor. Bir yılda kömürlü termik santralinin etkilerinden dolayı yedi bin dokuz yüz kişi hayatını kaybediyor. Bursa, kanser ölümlerinin en yüksek olduğu illerden bir tanesi. Sanayi şehri olan Bursa’da bir de termik santraller baş belası olursa, birileri kâr elde edecek derken, çoğu masum insan da hayatını kaybedecek” diye konuştu.
“ŞEHRİN GÖBEĞİNE SANTRAL KURULMASI YANLIŞ”
TMMOB Bursa İKK Sekreteri Remzi Çınar, kurum olarak termik santrallere her zaman karşı olduklarını belirterek, “DOSAB da sanayici doğalgaz ile ürettiği buharı kömürle üretmek istiyor. Böylece, buhar ihtiyacını ucuz elde edecek. Yerli enerji kaynakları kullanılırken bilinçli hareket edilmesi gerekir. Bu projenin Bursa’nın göbeğinde olması son derece yanlıştır. Sanayici ucuz buhar istiyorsa, halk da temiz hava, çiftçi tarım, turizmci de kar yağmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
Panelde ayrıca Bursa Barosu Çevre Komisyon Başkanı Av. Eralp Atabek, hukuki süreç, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Doç. Dr. Ertuğrul Aksoy, tarıma etkileri ve DOĞADER Başkanı Murat Demir ise termik süreci eylemleri hakkında bilgi verdi.
Gece de ayrıca panelistler halkın sorularını cevapladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bakan Şimşek: "Batman, Türkiye’nin yeni üretim merkezlerinden biri olacak" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman’da "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Bakan Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü’nde düzenlenen "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Türkiye’nin son 48 yıldır terörle mücadele ettiğini belirten Bakan Şimşek, bu sürecin ülkeye fırsat maliyeti dahil yaklaşık 2 trilyon dolara mal olduğunu söyledi. Şimşek, "Eğer bu kaynaklar ülkemizin kalkınmasına harcanabilseydi, önümüzdeki 50 yılda Türkiye’yi ve bu bölgeyi kimse tutamazdı" dedi. Yakın coğrafyada yaşanan çatışmaların bölge halkına büyük acılar yaşattığını vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye’nin etnik sorunları barış ve kardeşlik içerisinde çözmesinin bölgesel entegrasyon açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Şimşek, "Bu, bölgenin bir bütün olarak kalkınması ve gelişmesi anlamına geliyor. Topraklar bereketli, insanlar çalışkan. Huzur ve istikrar olduğunda refah artışı kaçınılmazdır" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’nin yeni büyüme motorları olacağını dile getiren Bakan Şimşek, hükümet olarak Batman başta olmak üzere bölge genelinde insana ve altyapıya önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Bölgeye havalimanları kazandırıldığını ve Türkiye’de en yüksek yatırım teşviklerinin bu illere verildiğini hatırlatan Şimşek, terörün oluşturduğu belirsizlik nedeniyle özel sektör yatırımlarının uzun süre sınırlı kaldığını belirtti. Son dönemde özel sektör yatırımlarının artmaya başladığını ifade eden Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Dünya ekonomisinde büyümenin her geçen yıl yavaşladığını kaydeden Şimşek, Türkiye’de enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele kapsamında bir yavaşlama sürecine girildiğini, ancak enflasyonun düşmesiyle birlikte güçlü bir ekonomik toparlanma yaşanacağını söyledi. Türkiye’nin düşük enflasyon dönemlerinde yüzde 6 civarında büyüdüğünü hatırlattı. Ekonomi programının üçüncü evresine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Önümüzdeki iki yılda enflasyonun tek haneye düşmesini, bütçe açığının kalıcı şekilde milli gelirin yüzde 3’ünün altına, cari açığın ise yüzde 1’in altına inmesini hedefliyoruz. Rekabet gücümüzü artırarak küresel fırsatlardan azami ölçüde yararlanacağız. İlk iki evreyi başarıyla geride bıraktık" ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, bölgede barışın hakim olması ve yeniden inşa sürecinin başlaması halinde, önümüzdeki 10 yılda bölgede yaklaşık 1 trilyon dolarlık yeniden inşa ve yatırım fırsatı oluşacağını sözlerine ekledi.