ASAYİŞ - 07 Ekim 2025 Salı 13:13

At arabasıyla 4 bin 800 kilometre yol katedecekler

A
A
A

Bursa’nın İnegöl ilçesinden geçen iki Alman çiftçi, 2. Dünya Savaşı’nın bitişinin 80. yılında barış mesajı vermek amacıyla Berlin’den Kudüs’e at arabasıyla yolculuk yapıyor. 11 ülkeden geçecek olan çiftçiler, 4 bin 800 kilometre yol katedecekler.

Almanya uyruklu çiftçiler Heinz Bley (66) ve Friedrich Gernike (60), 2019 yılında "Barış Yolu ile 80 yıl önce Nasyonal Sosyalizm’den kurtuluşu anma" fikrini ortaya attı. Altı yıllık hazırlığın ardından projeyi hayata geçiren ikili, "Peace Bell Horse Trek to Jerusalem" (Kudüs’e Barış Çanı Yolculuğu) projesi kapsamında 8 Mayıs 2025’te Berlin’den yola çıktı.

At arabasıyla 4 bin 800 kilometre yol katedecekler

151 gündür yolda olan çiftçiler, üç atın çektiği arabalarıyla Bursa’nın İnegöl ilçesinden geçti. Yol boyunca çeşitli şehirlerde insanlarla buluşan ikili, barış ve dostluk mesajı veriyor. Amaçlarının savaşın acılarını unutturmamak ve dinler arası barışa katkı sağlamak olduğunu belirten Heinz Bley, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

At arabasıyla 4 bin 800 kilometre yol katedecekler

"Ben Heinz ve arkadaşım Friedrich Gernike. Biz Berlin’de iki çiftçiyiz. Menzilimiz Kudüs. Atlarımızla bu uzun yolculuğu barış için yapıyoruz. Yanımızda dökümden yapılmış küçük bir çan var. Onu Kudüs’teki bir okula kendi ellerimizle teslim edeceğiz. Yolculuğun sonunda çiftçiler, Müslüman, Yahudi ve Hristiyan çocukların birlikte öğrenim gördüğü "El Ele Okulu"nu (Hand in Hand School) ziyaret ederek Barış Çanı’nı orada bırakacak.

At arabasıyla 4 bin 800 kilometre yol katedecekler

Salih Bilal Aslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Şehit arkadaşlarının hatırasına 2 bin 400 rakımlı tepeye ağaç diktiler 1991 yılında Lice kırsalında şehit olan Üsteğmen İsmail Aksu’nun devre arkadaşları, onun hatırasını yaşatmak için 2 bin 400 rakımlı tepede ağaç diktiler. Üsteğmen İsmail Aksu, 26 yaşındaydı. 11.11.1991’de Diyarbakır’ın Lice kırsalında bölücü terör örgütü ile girilen çatışmada şehit oldu. Şehidin arkadaşları 34 yıl önce şehit annesine ve şehide verdikleri sözü yere düşürmedi. Devre arkadaşları her yıl 11 Kasım’da Erzurum’da buluşarak hem aile ile bir araya geliyor hem de kabri başında anma programı yapıyor. Bu yıl buluşma ile birlikte şehidin hatırasını yaşatmak için Macera Off-Road Arama ve Kurtarma Kulübü öncülüğünde Çobandede Tabyası’nın bulunduğu tepede fidan dikimi yapıldı. Fidan dikimine; Şehit Üsteğmen İsmail Aksu’nun hem Işıklar Lisesi hem de Harp Okulu’ndan devre arkadaşı olan 3. Ordu Komutanı Korgeneral Tuncay Altuğ, 9. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Osman Akyıldız, Yakutiye Kaymakamı Tuncay Kaldırım ve şehidin silah arkadaşları katıldı. Macera Off-Road Arama ve Kurtarma Kulübü Başkanı Lokman Toptaş, Şehit Üsteğmen İsmail Aksu’nun hatırasını yaşatacakları fidanlığın yeşil vatana değer katacağını ifade etti. Emekli Topçu Albay Hayati Kara’da silah arkadaşlarının adının yaşatılacağı fidanlık için emeği geçenlere teşekkür etti. Ağaç dikimi sonrası davetliler Macera Off-Road Doğa Sporları Kulübü tarafından bakım ve onarımı yapılan Çoban Dede Tabyasi’nı gezdiler.
Eskişehir Sonbaharla birlikte kullanımı artan poşet bitki çayları için uyarı Eskişehir’de uzun yıllardır aktarlık yapan Metin Ağılönü, vatandaşları, ’Sallama çay’ diye bilinen tek kullanımlık poşet çaylara karşı uyardı. Ağılönü, çayların doğal halini görerek almanın hem sağlık hem de kalite açısından daha güvenli olduğunu belirtti. Sonbahar ayının gelmesiyle birlikte havalar soğumaya başladı. Soğuyan havalarda ısınmak için bitki çaylarına yönelen vatandaşlara uyarılarda bulunan Ağılönü, poşet çayların sağlık açısından risk oluşturabileceğine dikkat çekti. Poşetli çayların içeriğinde düşük kaliteli bitki karışımlarının bulunabileceğini belirten Ağılönü, vatandaşların bu ürünleri tercih etmeden önce dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. "Poşet, kanser yapmaya kadar götürebilir" Sallama çayları tavsiye etmediğini belirten Ağılönü, "Bu sallama çayları ben pek tavsiye etmiyorum. Şimdi poşet içerisine koyuyorlar. Üzerine koymuş oldukları poşet sağlık açısından iyi bir poşet değil. O demlemeler sırasında kanser yapmaya kadar da götürebilir. İkincisi, içindeki içerikler tam anlamıyla birebir kendisi de olmayabilir. Genelde talaş mallar, yani bizde ’talaş’ dediğimiz geriye kalmış, ezilmiş, özelliği azalmış ya da sap kısmı kalmış olan kısımları öğütüp toz haline getiriyorlar. O yüzden o pek tavsiye edilmiyor" dedi. "Görerek almak her zaman iyidir" Vatandaşların ürünü görerek almasının avantajlı olduğunu vurgulayan Ağılönü, "Otu kendisini görerek almak her zaman daha avantajlıdır. Aldığın ürünü gördüğün zaman onun tazeliğini, bayatlığını, yeşilliğini görebilirsin. Biz de Sağlık Bakanlığı açıkta satılmasına izin vermediği için mecburen poşetleyerek koyuyoruz. Ancak sirkülasyonu hızlı, çok alışveriş yapılan yerlerde bu ürünler fazla beklemez. Vatandaşlar ’Ben bu poşetleri istemiyorum, kapalı yerde olan ürününüz varsa oradan tartılmasını istiyorum’ diyerek çekmecelerde duran taze üründen de talep edebilirler. Görerek almak her zaman iyidir" şeklinde konuştu.
İstanbul Uzmanından hamilelere grip aşısı tavsiyesi Gebe olan kişilere grip aşısı yapılmasının hayati önem taşıdığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Prof. Dr. Faruk Buyru, "Ağır seyredilen gribal enfeksiyonlar bebekte gelişme geriliğine ve erken doğuma neden olabiliyor. Grip aşısı hem anne hem bebek için güvenli. Aşılama sayesinde hastalık daha hafif geçer, antiviral tedavi gereksinimi azalır, anne adayının hastaneye yatma ihtimali düşer" dedi. Yüksek ateş, halsizlik, kırgınlık, kas ve baş ağrısı ile seyreden grip, risk grubunda ölümcül olabilen bir hastalık. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada 290 bin ila 650 bin kişi solunum yolu ilişkili nedenlerle hayatını kaybediyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, gribin hamilelerde ağır seyrettiğini kaydediyor. Buyru, "Gebelikte bir takım değişiklikler ortaya çıkıyor. Gebenin bağışıklık sistemi baskılanıyor, kan değerlerinde bir takım değişiklikler ortaya çıkıyor ve enfeksiyonlar daha ağır seyredebiliyor. Normal kişilerde çok fazla problem çıkartmayan solunum yolu enfeksiyonları gebede daha ağır seyredip, hem anne hem bebek açısından bir takım problemlere neden olabiliyor" ifadelerini kullandı. "Grip virüsü gebelerde normal kişilere göre daha hızlı yayılabilir" Gebelikte anne bedeninin bebeği kabul edebilmesi için bağışıklık sistemi fizyolojik olarak baskılandığını, bu durumun da infeksiyonlara karşı savunmayı zayıflattığına dikkat çeken Buyru, "Gebelikte akciğer kapasitesi azalıyor, diyafram yukarı doğru yükseliyor. Bu nedenle enfeksiyonların akciğerlere ilerleme riski artıyor. Grip virüsü gebelerde normal kişilere göre daha hızlı yayılabilir ve akciğer dokusunda iltihaplanma yani zatürre gelişebilir. Yüksek ateş, nefes darlığı, hızlı solunum, halsizlik durumu hastaneye yatış ihtiyacı gerektirir. Gribin zatürreye neden olmaması için 48 saat içerisinde eğer belirtiler gerilemediyse antiviral tedavi başlamak büyük önem taşıyor" dedi. Gebelik sürecinde doktor kontrolünde ilaç kullanıldığını belirten Buyru, "Eğer semptomlar ağır seyrediyorsa doktoruna danışarak hastanede tedavi yapılması tercih edilebilir. Bu annenin ve bebeğin etkilenmemesi açısından çok önemli. Çünkü ağır seyredilen gribal enfeksiyonlar bebekte gelişme geriliğine ve erken doğuma neden olabiliyor. Onu önlemek amacıyla ağır seyreden enfeksiyonlarda hastaneye yatırmayı tercih ediyoruz. İlaç kullanmama diye bir şey söz konusu değil. Tabi birtakım ilaçların gebelikte kullanımı sakıncalı. Ama hekimin önerdiği ilacı hastanın ya da anne adayının, gebenin kullanması önerilir. Annenin ürettiği antikorlar plasenta yoluyla bebeğe geçiyor. Bebek doğduktan sonra ilk 6 ay bu antikorlarla korunur. Bu nedenle yeni doğan için de çok önemli koruyucu" ifadelerini kullandı. "Grip aşısı hem anne hem bebek için güvenli" Grip aşısının bebek ve anne için güvenli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Faruk Buyru, "Grip aşısı hem anne hem bebek için güvenli. Aşılama sayesinde hastalık daha hafif geçer, antiviral tedavi gereksinimi azalır, anne adayının hastaneye yatma ihtimali düşer. Alışveriş merkezleri, toplu taşıma ve kapalı alanlarda virüs yükü çok yüksek olabilir. Mecbur olmadıkça bu ortamda uzun kalmamak önemli. Grip virüsü en çok eller ve damlacıklar yoluyla bulaşıyor. 20 saniye ellerin sabunla yıkanması, ağız, burun, gözler virüsün giriş kapısı olduğu için kirli ellerle dokunulmaması gerekiyor. Yeterli uyku, dengeli beslenme, su tüketiminin artırılması, stresten uzak durmak da gripten korunmak için önemli" dedi.