GÜNDEM - 26 Nisan 2025 Cumartesi 15:37

Turizm Sektörü Yangın Güvenliği İçin Bursa Business School’da Buluştu

A
A
A
Turizm Sektörü Yangın Güvenliği İçin Bursa Business School’da Buluştu

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursa Büyükşehir Belediyesi, Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GÜMTOB) ve Bursa İtfaiye Daire Başkanlığı iş birliğinde "Otellerde Yangın Güvenlik Önlem Uygulamaları Semineri" düzenlendi. İş dünyasının yaşam boyu eğitim merkezi Bursa Business School’un(BBS) ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, turizm tesislerinde yangın güvenliğine yönelik iyi uygulamalar ve denetim süreçleri ele alındı.


Turizm sektörü temsilcilerini bir araya getiren seminerde, yangın güvenliği konusunda sektörel farkındalık oluşturulması, teknik donanımların etkin kullanımı, mevzuat güncellemeleri ve denetim süreçleri kapsamlı şekilde ele alındı. Etkinliğe, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, Kültür ve Turizm İl Müdürü Dr. Kamil Özer, GÜMTOB Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Artıç, İtfaiye Daire Başkanı Canalp Berkdemir, sektör temsilcileri ve çok sayıda turizm paydaşı katıldı.


"Yangın güvenliği teknik değil, yönetim meselesidir"


Açılış konuşmasında yangın güvenliğinin sadece teknik değil, etkili bir yönetim meselesi olduğunu vurgulayan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, "Otellerde yangın güvenliği konusundaki farkındalığı artırmak, bilgi alışverişinde bulunmak ve iyi uygulamaların yaygınlaşmasına katkı sağlamak istiyoruz. Uludağ gibi yüksek potansiyele sahip bölgelerde, hizmet kalitesi kadar güvenliğin de bir standart haline gelmesi büyük önem taşıyor. Eğitim burada en kritik unsur. En ileri teknolojiye sahip olsak bile, insan kaynağımız bu sistemleri doğru kullanamıyorsa, o teknolojiden faydalanamayız." ifadelerini kullandı.


"Kentimizin ve ülkemizin turizmi için Bursa Business School çok önemli bir kazanç"


Turizm sektöründe güvenlik standartlarının yükseltilmesine dikkat çeken Kültür ve Turizm İl Müdürü Dr. Kamil Özer, "BTSO ve Bursa Business School öncülüğünde GÜMTOB ile birlikte, belgelendirme ve denetim süreçlerine yönelik otel işletmecilerimizi bilgilendirdik. Bu tür toplantılar büyük önem taşıyor. Kentimizin ve ülkemizin turizmi için Bursa Business School çok önemli bir kazanç. Bursa Business School ve Swissôtel, kentimizin turizm altyapısına değer katan örnek tesisler olarak öne çıkıyor." dedi.


"BBS, Bursa’nı en iyi donanımlı tesislerinden birisi"


Seminerin önemine ve düzenlendiği mekâna dikkat çeken GÜMTOB Başkanı Buğra Artıç ise, yaşanan otel yangınlarının ardından bilinçlendirme faaliyetlerinin büyük önem taşıdığını belirterek, "Yeni mevzuatlar doğrultusunda tesislerimizi bilgilendirmek adına böyle bir semineri, Bursa’mızın en iyi donanımlı tesislerinden biri olan Swissôtel’de ve Bursa Business School çatısı altında gerçekleştirdik. Böyle bir konuda düzenlenen programın güçlü bir altyapıya sahip tesiste yapılması çok anlamlı. Ayrıca Uludağ Alan Başkanlığı sonrasında bölgede dört mevsim turizm ve özellikle sağlık turizmi için büyük fırsatlar doğdu. Bu gelişimde Swissôtel’in ve BBS’nin öncülüğü çok kıymetli." açıklamasında bulundu.


"Tüm projelerde BTSO’nun desteğini yanımızda görüyoruz"


Seminerin sektör temsilcileri açısından taşıdığı anlamı değerlendiren turizmci Erdal Kaya ise, sektörün kısa sürede iki büyük yangınla sarsıldığını hatırlatarak, "Bu tür olayların tekrarlanmaması adına bu semineri çok kıymetli buluyorum. BBS çatısı altında sektör paydaşlarıyla bir araya gelerek bilgi paylaşmak bizim için çok önemli. BTSO’nun her alanda bize sunduğu katkılar; eğitimden konaklamaya kadar hissedilir düzeyde. Bizi geliştiren projelerde BTSO’nun desteğini yanımızda görüyoruz." dedi.


Seminer, otelcilik sektöründe yangın güvenliğine dair güncel yasal düzenlemelerin, uygulanabilir çözüm yollarının ve iyi uygulama örneklerinin paylaşıldığı teknik sunumlarla sona erdi. Etkinlik sonunda, paydaşlar arası iş birliğinin artırılması ve sektör genelinde standartların yükseltilmesine yönelik atılabilecek ortak adımlar değerlendirildi.



Turizm Sektörü Yangın Güvenliği İçin Bursa Business School’da Buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.