EKONOMİ - 31 Mart 2018 Cumartesi 16:43

Hak-İş Genel Başkanı Arslan’dan Çaykur ve şeker fabrikaları açıklaması

A
A
A
Hak-İş Genel Başkanı Arslan’dan Çaykur ve şeker fabrikaları açıklaması

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çaykur’u geleceğe taşımak istediklerini belirterek, “Çaykur’u rekabet edebilir bir dünya şirketi haline getirmek zorundayız.

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çaykur’u geleceğe taşımak istediklerini belirterek, “Çaykur’u rekabet edebilir bir dünya şirketi haline getirmek zorundayız. Bunu yapamazsak Çaykur’u batırırsak bugüne kadar şirketlerin başına gelen oranın da başına gelir” dedi.


Hizmet İş Sendikası Çorum Şubesi 1. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Tek liste ile seçimlere gidilen kongrede Mustafa Köroğlu, Hizmet İş Sendikası Çorum Şube Başkanlığı’na tekrar seçilerek güven tazeledi. Genel kurulda bir konuşma yapan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çaykur ve Şeker Fabrikaları’nın özelleştirme sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.


Çaykur ile konfederasyona bağlı Öz Gıda-İş Sendikası arasında gerçekleştirilen protokole ilişkin açıklamalarda bulunan Arslan, “Çaykur’da geçtiğimiz hafta bir düzenleme yaptık ve orada örgütlenmeye başladık. Toplu sözleşmelerinde kampanya dönemlerinde işçiler 45 gün, 2 ay ve 120 gün çalışır yazmışlar. Biz başladığımızda çay işçileri 150 günden aşağı olmamak üzere bu işi çözerseniz teşekkür ederiz dediler. Bu kararname ile 9 ay 29 güne kadar geçici işçilere çalışma imkanı getirdik. Çaykur’daki kampanya süresi belli. Çaykur’u geleceğe taşımamız gerekiyor. Rekabet edebilir bir dünya şirketi haline getirmek zorundayız. Bunu yapamazsak Çaykur’u batırırsak bugüne kadar şirketlerin başına gelen oranın da başına gelir. Her zaman Recep Tayyip Erdoğan gibi birisi olmayabilir. O yüzden biz Çaykur’un geleceğini de düşünerek ciddi bir çalışma yaptık. Ve 9 ay 29 güne kadar çalışma imkanını getirirken bir şey daha getirdik. Çaykur’da 5 ay 29 güne kadar herkes çalışamıyordu. Yeni bir düzenlemeyle en az 6 ay çalışacaklar. Sonrada 9 ay 29 gün ihtiyacı olanlar çalıştırılacaklar” dedi.


“İstemezük muhalefet anlayışı Çaykur gibi kurumları yok etti”


Çaykur’la bazı siyasilerin açıklamalarını da sert bir dille eleştiren Arslan, “Bir siyasi partinin yetkilisi dün Çaykur’a yönelik açıklama yapıyor. Bizden hesap sorulmasını istiyor. Sendika buna nasıl razı olur. Çaykur’da bu düzenlemeye nasıl imza atılır. Bu muhalefet anlayışıdır ki Çaykur gibi kurumları maalesef yok etti. Sadece istemezük. Nasıl yapmamız lazım. Çaykur’u hem geleceğe taşıyacağız. Hem ayakta tutacağız. Hem de çalışanları memnun edeceğiz. Önerin ne? Önerim 12 ay çalıştırmak. 12 ay çalışılacak alt yapıyı oluşturalım bizimde hedefimiz o. Kamparya dışında da arkadaşlarımızın çalışabileceği bir model ortaya koyduk. Şuanda Çaykur’da 6 ay çalışılabilecek bir alt yapıyı kurduk. Çaykur’u gelecekte 12 ay boyunca işçilere iş verecek bir noktaya taşırsak elbette işçilerimizin 12 ay çalışmalarını sağlayacağız. Bugün ki Çaykur’la 12 ay çalışmayı dayatırsanız. Çaykur’u yok edersiniz. Tablo ortada. O yüzden bu muhalefet anlayışını maalesef hem bir kısım siyasetçilerde hem de bir kısım sendikalarda görüyoruz. En kolay bu arkadaşlar istemezük. Karşı çıkmak. Yok ettirmeyiz. Kapattırmayız. Sattırmayız. En kolayı bu. Böyle der çekilirsiniz” ifadelerini kullandı.


Hak-İş’in itiraz ederken çözüm yolunu da ortaya koyduğunu vurgulayan Arslan, “Kardemir kapatılma kararı alınmıştı. 1 liraya satılmak istendi sembolik olarak. Kardemir’i kapatma kararı aldı hükümet. Tarihi bir tesisle beraber Karabük’te yok edilecekti. Hak-İş bir inisiyatif geliştirdi. Kapatılmasın. Biz alalım. Yöre halkı, esnaf, işçiler olur mu? O kadar büyük eleştiriler aldık ki. İnanılmaz eleştireler aldık. Oldu. Mücadele ettik bugün Kardemir’in bacası tütüyor. Ray demiri de üreterek. Limanı da gerçekleştirerek Türkiye’nin en önemli inlerce istihdam sağlayan, milyonlarca vergi veren bir tesisi ayakta tuttuk. Eğer deseydik ki ideolojik olarak biz fabrikayı kapattırmayacağız. Fabrika kapanacaktı arkadaşlarımız da başka yerlere gidecekti. Biz sorumluluk aldık. Özelleştirmeye itiraz ediyoruz. Özelleştirmeye körü körüne değil çözümde getiriyoruz. Özelleştirmeye istemezük diyenlerin hepsi kaybetti. Biz mücadele ettik. İsdemir’de de aynı oldu. İsdemir’i ayağa kaldırmakta büyük bir başarı elde ettik. Seydişehir’in bacasının tütmüse için Hak-İş orada da bacasının tütmesini sağladı. Bize inanmayanlar fabrikayı terk ettiler, bizde çalışmak istiyoruz referans olun dediler” diye konuştu.


Bugün kamuda da bir takı özelleştirme tartışmalarının yaşandığını anlatan Arslan, “Et Balık Kurumu’nun tıpkı bugün Şeker Fabrikaları gibi kapatılma kararı verildi. Bize nasıl kapatılacağını, ne şekilde yapılacağı ile ilgili bizden razı olmamız istendi. Hak-İş sadece itiraz etmedi, çözüm de ortaya koydu. Et Balık Kurumu’nun hayvancılığı, çiftçiliği, bölgesel kalkınmayı ilgilendiren bölümü var. Kombinaları satmayın, satacaksanız biz alalım dedik. Bir konsorsiyum oluşturuldu. Prensip olarak anlaşıldı. Son anda birisi düğmeye bastı iptal edildi. Ankara Et Balık Kurumu’nun bugün yerinde Türkiye’nin alışveriş merkezlerinden birisi yükseliyor. Zaman zaman bir kışım köşelerden Hak-İş’e salvolar geliyor. Hak-İş niye sessiz diye. Hak-İş hiçbir zaman sessiz kalmadı. Sadece itiraz etmek, biz buna karşıyız diyerek süreci atlatamazsınız. Çözüm bulacaksınız. Çözüm üretiyor musunuz?” diye kordu.


“Bugün Şeker Fabrikaları için oradaki insanlar, yönetenler, sendikalar hangi çözümü getirdi, sonra bize gelip sizde destekleyin denildi”


Şeker Fabrikaları’nın özelleştirme sürece hakkında açıklamalarda bulunan Arslan, “Bugün Şeker Fabrikaları için oradaki insanlar, yönetenler, sendikalar hangi çözümü getirdi. Hangi çözümü bizimle gelip sizde destekleyin denildi. Sadece imza kampanyası yapacaksınız. İmza kampanyasındaki imzaları da gidip Türk-İş’e teslim edeceksiniz. Türk-İş’te ağıt yakılacak. Sonra meydana çıkacaksınız. Buna karşıyız. Dolaysıyla Hak İş bunları yapmaz. Bir şeyi itiraz ediyorsak çözümünü de buluruz. Eğer bulamazsak birilerinin istediğini yaparsınız” şeklinde açıklamalarda bulundu.


“Çaykur’da 6 ay çalışmanın planlanan yerde 12 ay isterseniz o zaman Çaykur’un geleceğine ihanet edersiniz”


Hak-İş olarak her alanda stratejik, toplumun önemli kesimini ilgilendiren herhangi bir kurumun bir kısım gerekçelerle kapatılması, satılması gündeme geldiğinde kendilerine düşen görevin buna yönelik somut, ayakları yere basan çözümleri bulup bununla mücadele etmek olduğunun altını çizen Arslan, “Biz çözüm odaklı konfederasyonuz. Sadece istemezük talep ederiz dersek kaybediyoruz. Çaykur’da da bu zihniyetteki siyasi anlayışa Çaykur teslim edilirse geçmişte Fiskobirlik’i, Çukobirlik’i kaybettiğimiz gibi bilin ki Çaykur’u da kaybederiz. Çaykur bir şehri değil bölgenin kurumu. Giresun’dan başlayarak Artvin’e kadar olan bölgenin önemli bir kuruluşu. Çaykur’da 6 ay çalışmanın planlanan yerde 12 ay isterseniz o zaman Çaykur’un geleceğine ihanet edersiniz. Sadece istemezük diyerek, sadece sokaklarda idielojik şarkı söyleyerek sorunların çözülmediğini sağır sultan bile duydu. Bunların yerine aklımızı, vicdanımızı, tecrübemizi işin içine katarak çözüm odaklı bir sendikacılığı hayata geçirmemiz lazım. Kavga ederek değil”


Taşeron işçilerle ilgili düzenlemenin tarihi bir düzenleme olduğunu anlatan Arslan, konuşmasında şunları kaydetti: “Çok fazla anlatılmıyor, ifade edilmiyor. Dünyadaki trendlere baktığımızda, küresel güçlerin gelişmekte olan ülkelere dayattıkları özelleştirme taşeronlaştırma tüm kamu kaynaklarını özel sektöre devretme baskılarına maruz kalan bir ülke olarak, Türkiye’deki bir sendikacı olarak bu düzenlemenin ne kadar büyük olduğunu ifade etmek istiyorum. Hakkı da teslim etmek zorundayız. Taşeron düzenleme ve getirilen düzenlemenin içeriğine baktığınızda yerel yönetimlerinde ve kamu kurumlarında işçi teminin de taşeron uygulamasının yasaklanmış olması biz bunu küresel ölçekte Türkiye’nin küresel güçlere ve küresel sermayeye meydan okuması olarak görüyoruz. Bu düzenlemeden hemen sonra uluslararası kuruluşlardan tebrik mesajları geldi. Geçtiğimiz hafta İngiltere İşçi Partisi’nden bir yetkili geldi. İngiliz sendikacılara bu uygulamayı anlatmamızı istedi. Çok büyük bir değişim. Kadrolu işçi sayımız 170 bin. Biz bunun 5 katını kamuya ve yerel yönetimlere kadroya aldık. Dünyada ezberleri bozan küresel dünyaya meydan okuyan büyük fotoğrafı bu. Eksiklikleri var. Dışarıda kalan çalışanlarımız var. Onlar içinde gereken çalışmayı yapacağız” dedi.


Kongreye, AK Parti Çorum milletvekili ve Hak-İş Onursal Başkanı Salim Uslu, AK Parti Çorum milletvekili Lütfiye İlksen Ceritoğlu, Hak-İş’e bağlı sendikaların genel başkanları ve sendika üyeleri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Yunusemre Belediyespor erkek judo takımı Süper Lig’e yükseldi Ankara’da düzenlenen Süper Lig’e Yükselme Müsabakalarında finale kadar yükselen Yunusemre Belediyespor Erkek Judo Takımı, turnuvayı ikinci sırada tamamlayarak Süper Lig’e yükselme başarısı gösterdi. Yunusemre Belediyespor Erkek Judo Takımı, Ankara’da gerçekleştirilen Süper Lig’e Yükselme Müsabakalarında ortaya koyduğu başarılı performansla adını Süper Lig’e yazdırdı. Kırmızı-beyazlı ekip, turnuvayı ikinci sırada tamamlayarak Manisa’ya kupa ve madalyayla döndü. Turnuvaya etkili bir başlangıç yapan Yunusemre Belediyespor, ilk turda Tekirdağ Hayrabolu Belediyespor’u 4-1 mağlup etti. Çeyrek finalde Karaman İl Özel İdarespor karşısında 5-0’lık net bir galibiyet alan ekip, yarı finalde ise Bilecik GSİM Spor Kulübü’nü yine 5-0 yenerek finale yükseldi. Final müsabakasında Sakarya Çaybaşı Spor Kulübü’ne mağlup olan Yunusemre Belediyespor, organizasyonu ikinci sırada tamamladı. Yunusemre Belediyespor Kulüp Başkanı Bülent Kanik, elde edilen başarıdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Sporcularımız ve antrenörlerimiz, mindere yüreklerini koyarak Manisa’yı en iyi şekilde temsil etti. Süper Lig’e yükselmek kulübümüz adına çok önemli bir adımdır. Sayın Belediye Başkanımız Semih Balaban’ın spora ve sporcuya verdiği destek, bu başarıların en önemli yapı taşlarından biridir. Kendilerine kulübümüz ve sporcularımız adına teşekkür ediyorum" dedi. Yunusemre Belediyespor Erkek Judo Takımı, elde ettiği bu sonuçla önümüzdeki sezon Türkiye Judo Süper Ligi’nde mücadele etmeye hak kazandı. Süper Lig’e yükselen Yunusemre Belediyespor Erkek Judo Takımı kadrosu şu isimlerden oluştu: 66 kg Mustafa Efe Barak, 73 kg Emin Levent Yelkenci, 81 kg Salih Kuzu, 90 kg Enes Pınar, +90 kg Abdülkadir Afşin.
Ankara ‘Kütüphanelerdeyiz’ etkinliği Ankara’da öğrencilerle buluştu ‘Kütüphanelerdeyiz’ etkinliği Ankara’da Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’nde ilkokul öğrencilerinin katılımı ile gerçekleşti. ‘Kütüphanelerdeyiz’ etkinliği, Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’nde düzenlendi. Etkinliğe, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürü Taner Beyoğlu, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Etkinlikte, ilkokul öğrencileriyle bir araya gelen müdürler öğrencilere hediye kitap takdim etti. "2025 yılında yaklaşık 5 binin üzerinde etkinlik ortaya çıktı" Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullarda ‘Kütüphanelerdeyiz’ etkinliğinin hayata geçirildiğini söyleyen Savaşçı, "Bu etkinlikteki bizim en büyük amacımız, okul dışı öğrenme ortamlarıyla beraber çocuklarımızın eğitim-öğretim faaliyetlerini sadece okulda değil, okul dışında da devam etmelerini istiyoruz. Bu anlamda Türkiye Yüzyılı maarif modeli kapsamında okul dışı öğrenme ortamları çok önemli. Çocuklarımız okuyacaklar, düşünecekler, uygulayacaklar ve neticelendirecekler. 2025 yılında yaklaşık 5 binin üzerinde etkinlik ortaya çıktı. 260 bine yakın öğrencimiz de kütüphanelerimizi ziyaret etti. Kütüphaneler sadece kitap okunan yerler olarak olmadığını da çocuklarımız çok net bir şekilde gördüler. Kütüphanemizi gezerken Ulubatlı Hasan İlkokulu öğrencilerimizle bir araya geldik. Kütüphaneden çok memnun olduklarını ifade ettiler. Çocuklarımızın mutluluğu gerçekten değer. 81 ilimizin tamamında etkinliğimizi 2025 yılında başarı ile yürüttük. Bu sene de devam edecek inşallah. Kütüphanelerde çocuklar ahşap atölyesinde bilgiyi beceriye dönüştürebilecekleri alanlar da buluyorlar. Bu bizim için çok önemli bir etkinlik" diye konuştu. "0-3 yaş bebek kütüphaneleri, 4-6, 7-14 yaş çocuk kütüphaneleri inşa ediyoruz" Gerçekleştirilen projeye dair konuşan Beyoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ülkemiz genelinde 81 ilimizde, 900’den fazla ilçemizde, bin 300’ün üzerinde halk kütüphanesini işletiyoruz. Son dönemde hem mevcut halk kütüphanelerimizin imkanlarını geliştirmeye çalışırken çok işlevli, zengin hizmet içeriği olan yeni kütüphaneler de inşa ediyoruz. Bu kütüphaneleri ortaya koyarken tabii ki en büyük amacımız toplumda okuma kültürünün gelişimine katkıda bulunmak. En önemli stratejimiz okuma eyleminin bireysel düzeyde öncelikli bir davranışa ve alışkanlığa dönüşmesi. Toplumsal düzeyde de bir okuma kültürünün neşet etmesi elbette. Bu çerçevede çocuklarımızın kitapla hemhal olmaları, kitaplarla birlikte bir hayat geçirmeleri için kütüphanelerimizde de imkanlarımızı geliştiriyoruz. 0-3 yaş bebek kütüphaneleri, 4-6, 7-14 yaş çocuk kütüphaneleri inşa ediyoruz. Öğrencilerimiz, okullarımız bizim için çok önemli. Onları kütüphanelerimize çekmek istiyoruz. Onların kütüphanelerimizle ve kitaplarla tanış olmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımıza, Kütüphanelerdeyiz projesinin yürütülmesiyle ilgili ortaya koyduğu somut, güçlü iradeyle ilgili olarak çok teşekkür ediyorum." Program, Savaşçı ve Beyoğlu’nun hediyeleşmesinin ardından toplu hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sonlandı. Etkinliğin ardından ilkokul öğrencileri kitap okumaya başladı.