GENEL - 19 Mayıs 2020 Salı 12:56

Türkiye’de 2 ayda korona virüs salgınında 128 işçi hayatını kaybetti

A
A
A
Türkiye’de 2 ayda korona virüs salgınında 128 işçi hayatını kaybetti

Türkiye’de korona virüsün tespit edildiği 11 Mart-10 Mayıs arasında çeşitli iş kollarında çalışan 128 işçinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Türkiye’de korona virüsün tespit edildiği 11 Mart-10 Mayıs arasında çeşitli iş kollarında çalışan 128 işçinin hayatını kaybettiği belirtildi. Diyarbakır İş Sağlığı ve Güvenlikleri Ekipmanları Merkezi (İŞGEM) Genel Müdürü Mehmet Narin, ölümlerin Sağlık Bakanlığı ile diğer yetkili kurumların açıkladığı tedbirlerin iş yerleri tarafından alınmamasından kaynaklandığını savundu.


Türkiye’de korona virüsün tespit edildiği 11 Mart tarihinden 10 Mayıs tarihine kadar aralarından 2 basın mensubunun da olduğu çeşitli iş kollarında çalışan 128 işçi korona virüs salgınına yakalanarak hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden çalışanların yaş ortalaması 50 olurken, iş yerlerinde korona virüse yakalanarak hayatını kaybedenlerden 9’u kadın 119’u ise erkek olarak kayıtlara geçti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) tarafından açıklanan raporda, yeni tip korona virüs salgınının ilk iki ayında 11 Mart - 10 Mayıs tarihlerinde çeşitli iş kollarında çalışan 128 işçinin salgın nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.


Salgın nedeniyle yaşanan işçi ölümlerinin Sağlık Bakanlığı ile diğer yetkili kurumların açıkladığı tedbirlerin iş yerleri tarafından alınmamasından kaynaklandığının altını çizen İŞGEM Genel Müdürü ve iş sağlığı uzmanı Mehmet Narin, bundan sonra iş yerlerinde gereken tedbirlerin alınması ile bu ölümlerin yaşanmayacağını söyledi.



"Diyarbakır’da 2 işçi hayatını kaybetti"


Havaların ısınması ile birlikte rehavete kapılmaması ve tedbirlerin elden bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Narin, "İSİG tarafından yayınlanan raporda korona virüsün ülkemizde görünmesi ile birlikte iş yerlerine yapılan uyarılar ve alınmayan tedbirlerden dolayı 128 işçimizin hayatını kaybettiğini üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Bu ölümlerden çoğu İstanbul’da görülmüştür ve Diyarbakır’ımızda da 2 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden vatandaşların ticari bürolar yani küçük ve orta ölçekli iş yerlerinde yaşanmıştır ve 2 basın mensubu bu salgına yenik düşerek hayatını kaybetmiştir” dedi.


Bazı yasakların gevşetilmesi ile birlikte rehavete kapılanların korona virüse yenik düştüğünü belirten Narin, "Bazı yasakların gevşetilmesi ile birlikte vatandaşlar sanki virüs geçti ve artık tehlikeyi atlatmışız gibi bir rehavete kapıldılar. Bu kesinlikle yanlış bir durum ve tedbiri asla elden bırakmamız gerekiyor. Aksine iş yerlerinde tedbirlerin en üst seviyeye çıkarılması gerekiyor. Devletimizin ilgili mercileri bir takım tedbirleri sıralarken bu tedbirleri uygulamak gerek işveren olsun gerekse de çalışanların olsun bunları uygulamak biz işverenler, çalışanlar ve vatandaşların ellerindedir. Özellikle vatandaşlardan ricamız Sağlık Bakanımızda neredeyse her konuşmasında dikkatini çektiği sosyal mesafe ve güvenliği mesafe dediğimizin kurallara uyulması gerekmektedir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.