EĞİTİM - 01 Aralık 2020 Salı 11:08

Diyarbakırlı iş adamı Necat Gülseven’in sanatçı eşi Ebru Yaşar Gülseven adına yaptırdığı okul tamamlandı

A
A
A
Diyarbakırlı iş adamı Necat Gülseven’in sanatçı eşi Ebru Yaşar Gülseven adına yaptırdığı okul tamamlandı

İş adamı Necat Gülseven’in memleketi Diyarbakır’ın Bismil ilçesine yaptırdığı ve eşi ünlü şarkıcı Ebru Yaşar Gülseven’in ismini verdiği okulun yapımı tamamlandı.

İş adamı Necat Gülseven’in memleketi Diyarbakır’ın Bismil ilçesine yaptırdığı ve eşi ünlü şarkıcı Ebru Yaşar Gülseven’in ismini verdiği okulun yapımı tamamlandı. Okulda, Necat Gülseven’in ilkokul öğretmeni kurucu müdür olarak görev yapacak.


Diyarbakırlı iş adamı Necat Gülseven’in memleketi Bismil’de yaptırdığı ve eşi ünlü şarkıcı Ebru Yaşar Gülseven’in ismini verdiği 12 derslikli okul tamamlandı. Ebru Yaşar Gülseven Ortaokulunda 12 dersliğin yanı sıra, müzik atölyesi, teknoloji sınıfı, basketbol sahası, kütüphane ve konferans salonu gibi bölümler de bulunduruyor. Sanayi Mahallesinde yapılan okul sayesinde öğrenciler, yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunan okul yerine evlerinin hemen yanındaki Ebru Yaşar Gülseven Ortaokuluna gidebilecek. 4 buçuk dönüm alan üzerine yapılan ve yaklaşık 4 buçuk milyon liralık maliyeti olan okulun kurucu müdürlüğünü ise Necat Gülseven’in ilkokul öğretmeni yapıyor.



"Öğrenciler, 3-4 kilometrelik mesafeyi yürüyerek gidiyordu"


Ebru Yaşar Gülseven Ortaokulu Kurucu Müdürü Bülent Özer, okulun iki kattan oluştuğunu, 12 dersliklerinin olduğunu söyledi. Bir müzik atölyesi projelerinin olduğunu belirten Müdür Özer, “Bu Bismil’de ilk olacak. Müzik atölyesi ile ilgili çalışmalarımız var. Bununla ilgili malzeme, materyal listemizi hazırladık, illettik. İnşallah Bismil’de ilk olarak açılacak. Açılış onayı için biz Bakanlığa yazımızı yazdık. Açılış onayı geldikten sonra okulun kayıt bölgelerini belirleyeceğiz. Sabah ve öğle olmak üzere yaklaşık 700 öğrenci alacağız. Ayrıca kütüphane ile ilgili bir çalışmamız var. Bir tane de konferans salonu projemiz var. Onu da hayata geçireceğiz. Basketbol sahası da Bismil’de Ebru Yaşar Gülseven Ortaokulunda inşallah faaliyete geçecek. 1997-1998 yıllarında öğretmenliğimin ilk yıllarıydı. Ziya Gökalp İlkokulunda görev yaparken Necat beyin de öğretmenliğini yaptım. Şimdi burada onun ve saygıdeğer eşinin açmış olduğu okulda kurucu müdür olarak da görev yapmak farklı bir duygu. Gerçekten heyecanlıyım, gurur verici bir olay, sevinçliyim, mutluyum öğrencim olarak Bismilli iş adamımızın yapmış olduğu okulda görev yapmak gerçekten gurur verici. Bismil’e yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ediyoruz. Ortaokul bu bölgede bulunmadığı için öğrenciler yaklaşık olarak 3-4 kilometrelik bir mesafeyi servislerle, kimi öğrenci de yürüyerek gitmek durumunda kalıyordu. Bu da onlar için sıkıntıydı. Bu şekilde burada ortaokulun da açılmış olması öğrencilerimiz açısından büyük bir şans oldu" dedi.



"Okul eğitime hazır"


Okulun eğitim öğretime hazır olduğunu aktaran Özer, "Pandemi süreci var, okullar şu an kapalı. Materyal donatım bakımından bakanlığımız zaten göndermiş bulunmakta. Herhangi bir eksiğimiz yok şu anda. belediyemizin de saha olsun, çevre düzenlemesi olsun bu gibi durumlarda katkıları oldu. Buradan Kaymakam ve Belediye Başkanı Hamza Türkmen’e teşekkür ediyoruz. Kurdelenin kesilmesini bekliyoruz. İnşallah Necat bey, değerli eşi Ebru Yaşar ve bakanımız da teşrif ederler. Güzel bir açılışla okulumuzu eğitim öğretim hayatına başlatmış olacağız" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Lösemiyi yendi mücadelesini ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında lösemi farkındalığı etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte lösemiyle mücadelesini ve tedavi sürecini anlatan lösemiyi yenen Elif Naz Holoğlu’nun konuşması oldukça duygulandırdı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında düzenlenen lösemi farkındalığı etkinliğinde, daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencisi Elif Naz Holoğlu, lösemi ile mücadele ve tedavi süreci, ailenin desteği ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı. Öğr. Gör. Yasemin Durmaz’ın yürüttüğü Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte lösemi ve onunla mücadele ve tedavi süreci konusunda sosyal güvenlik bölümü öğrencileri Esma İrem Temur, Senanur Kezban Balta, Elif Yıldız ve Ayşe Yakar tarafından öğrencilere bilgiler verildi. Daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencilerinden Elif Naz Holoğlu, Lösemi, tedavi süreçleri, tedavi süreçlerinde yaşadıkları, ailesinin destek ve ilgileri konusunda yaşadıklarını öğrenci arkadaşları ile paylaştı. Öğr.Gör. Yasemin Durmaz “Lösemi hastalığını tanıtmak, farkındalık oluşturarak bu hastalıkla ile mücadele yolları konusunda bilinç kazandırmak, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla lösemi konusunda çevremizde duyarlılık oluşturulmasına katkı sunmak istiyoruz” dedi. Lösemiyi yendi, okumayı kendi öğrendi Küçük yaşta lösemi teşhisi konulan Holoğlu, kemoterapi ve ışın tedavisi süreci ile iyileştiğini anlattı. Bu süreçte yaşadığı zorlukları ve doktorların kendisine okuyamayacağına dair söylediklerini paylaşan Holoğlu, "Ben ortaokula başladığımda okuma yazmayı kendim öğrendim. Bu süreçte çok zorlandım. Adalet lisesini kazandım. Çalışarak ve kendi çabamla. Anneannemle yaşıyorum ben, onlar dedi ki üniversiteye gerek yok. Zaten yeterince zorlandın lisede. Ama ben kendi çabamla üniversiteyi kazandım. Sonrasında da işte burada yaptığım bir çok etkinlik, çalışmalar var devam da ediyorum." dedi. Holoğlu, lösemi ile mücadelede pes etmenin ve hayallerinden vazgeçmenin asla bir çözüm olmadığını vurgulayarak, "Bu süreci çocukluğumdan beri yaşadım. Şimdi gördüğünüz gibi sağlıklıyım. Yaşadıklarımdan öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizlerde lütfen Lösemi ile ilgili burada öğrendiklerinizi cevrenizle paylaşarak Lösemi farkındalığı oluşturunuz, birlikte bunu oluşturalım" diyerek katılımcılara lösemi ile ilgili farkındalık çağrısı yaptı.
Ankara Bakan Bayraktar: “Türkiye, yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bugün gelinen noktada Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Bayraktar, depolama tesisini gezdikten sonra yetkililerden bilgi aldı. Ardından tesiste çalışan işçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutlayan ve onlarla sohbet eden Bayraktar, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Doğal gaz boru hatlarıyla, Türkiye’nin Rusya, Azerbaycan ve İran’dan uzun yıllar doğal gaz tedariki yaptığını hatırlatan Bayraktar, 2016 yılından sonra “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında doğal gazı sıvılaştırılmış şekilde alabilmek için altyapıyı şekillendirmeye başladıklarını ifade etti. Bu hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yaklaşık 30 milyon metreküp günlük sıvılaştırılmış LNG alabildiğini söyleyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla 160 milyon metreküp doğal gazı sıvı halde alabilecek hale geldik. Bu bir anlamda Türkiye’deki hane halkının kışın en soğuk zamanında ihtiyacı olan gazı, sıvı olarak gemilerle tedarik edebilecek altyapıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. Hem boru hatları hem de LNG alabilecek altyapılarımızı gerçekleştirdik.” Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Projesi’nin çok önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, “Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, üçüncü fazda da Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Doğal gazda bir başka önemli hamlemiz, yeni boru hatları, depolama tesislerimiz” dedi. “1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik” Sıvı olarak doğal gazı almanın ötesinde Türkiye’nin şimdi de kendi doğal gazını üretir hale geldiğini vurgulayan Bayraktar, “Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 milyon metreküp günü buldu. 1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik. Bunu da artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız” diye konuştu. Son 8 yılda yaklaşık 4,3 milyar dolar altyapı yatırımlarına kaynak ayırdıklarını ve yatırım yaptıklarını belirten Bayraktar, depolamada ve tesislerin kapasitesinin artırılmasında yatırımların yaklaşık 4.3 milyar doları bulduğunu ifade etti. “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Özellikle Tuz Gölü’nde çok büyük bir depolama potansiyelinin var olduğunu aktaran Bayraktar, “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde yani 2028 yılına geldiğimizde Türkiye kullandığı yıllık doğal gazın yüzde 20’sini depolar hale gelecek. Türkiye’nin tüm ihtiyacının yüzde 50’sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları hedefliyoruz. Hem bu bölgede hem de diğer bölgelerde hızlı bir şekilde bu yatırımlarla Türkiye’nin arz güvenliğini tamamen sağlamış olacağız. Onun ötesinde bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye’yi bir doğal gaz merkezi haline getirmiş olacağız. Bu proje bizim için çok önem arz ediyor. Onun için ara ara buraya geliyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Bayraktar basın açıklamasının ardından yetkililerle ve işçiler ile yemek yedi.