POLİTİKA - 07 Eylül 2022 Çarşamba 15:47

TÜRK-DEGS Diyarbakır Temsilcisi Kaymaz: “Türkiye, Doğu Akdeniz’de ciddi bir Yunan tehdidiyle karşı karşıyadır”

A
A
A
TÜRK-DEGS Diyarbakır Temsilcisi Kaymaz: “Türkiye, Doğu Akdeniz’de ciddi bir Yunan tehdidiyle karşı karşıyadır”

Mavi Vatan Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK-DEGS) Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, “Türkiye, Doğu Akdeniz’de ciddi bir Yunan tehdidiyle karşı karşıyadır.

Mavi Vatan Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK-DEGS) Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, “Türkiye, Doğu Akdeniz’de ciddi bir Yunan tehdidiyle karşı karşıyadır. Yunanistan, Adalar Denizi’nde ve Doğu Akdeniz’de çeşitli oyunlarla kendini var etmeye çalışırken, Türkiye’yi de tehlikeli bir tuzağa çekmeye çalışmaktadır” dedi.


TÜRK-DEGS Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, Yunanistan’ın Türk uçaklarına radar kilidi atarak durumu en üst risk durumuna taşıdığı değerlendirmesinde bulunarak, radar kilidinin Türkiye-Yunanistan arasında meydana gelen havacı askerlerin çatışmasından, it dalaşından oldukça farklı bir nitelik taşımakta olduğunu ifade etti. Kaymaz, “Yunanistan radar kilidi atarak düşmanlığı bir üst seviyeye çekmiş, aksi düşünülemez şekilde Türkiye’ye açık düşmanlık içeren bir meydan okuma içerisine girmiştir. 22, 23 ve 24 Ağustos günlerinde Ege ve Doğu Akdeniz’de NATO misyonları çerçevesinde görev uçuşu gerçekleştiren, NATO uçaklarına eskort uçuşuyla destek veren Türk F-16’larına, 23 Ağustos’ta Rodos adasının batısında 10,000 feet irtifada uçuş gerçekleştiren Türk savaş uçaklarına, 1 Eylül’de Rodos’un güneyinde ’NATO Deniz Muhafızı Harekatı’ görevi icra eden deniz karakol uçağımıza adar kilidi atıldığı Ankara tarafından tespit edilmiştir” dedi.



“Yunanistan, Türkiye’yi kışkırtmaya çalışıyor”


Kuruluşundan bu yana 6 kez savaşmadan toprak büyüten ve bunu her seferinde Türkiye’den toprak alarak yapan Yunanistan’ın yine ülkesini büyütme derdinde olduğunu belirten Kaymaz, “Bunun için de çeşitli şekillerde kışkırtmalarla Türkiye’yi tahrik etmeye çalışmaktadır. Yılbaşından bu yana 256 kez Türk hava sahasını ihlal etmiş olan Yunanistan, jetlerimize tam 158 kez tacizde bulunmuştur. 15 Ağustos’tan bu güne kadar ise görev uçuşu yapan Türk jetlerine tam 14 kez toplamda 3 bin 372 saniye radar kilidi atmıştır. Buna karşılık askeri unsurlarımız sakinliğini korumuştur. Bununla birlikte, Yunanistan tarafından jetlerimize, S-300 Hava Savunma Sistemi üzerinden son zamanlarda yapılmakta olan son moda Yunan tehdidi-kilit atma, her zamanki tacizlerden farklı değerlendirilmesi gereken bir durumdur” değerlendirmesinde bulundu.



“Radar kilidi havacılık literatüründe saldırı anlamına gelir”


Radar kilidinin, askeri havacılık literatüründe düşman uçağına kilitlenerek takip etmek, o uçağa füze fırlatmak üzere hazırlanmak anlamında olduğunu kaydeden Kaymaz, “Radar sistemi tarafından kilitlenen jetlerimiz yalnız bize değil, NATO için de tehdit oluşturmuştur. Zira, radar kilidi atıldığı süreçte Türk jetleri NATO uçaklarına eskort uçuşuyla destek vermekteydiler. Radar kilidi atmak, karşı tarafı düşman olarak tespit ederek hedefe kilitletildiğini, ihtiyaç anında hedefe saldırıda bulunulacağını ifade etmektedir. Yunanistan 15 Eylül’de bitecek olan moratoryum öncesinde uluslararası arenada Türkiye’yi saldırgan ülke konumuna sokarak atacağı adımlara meşruiyet hazırlamaya çalışmaktadır. Zira bilinmektedir ki, Yunanistan moratoryum sonrasında Adalar Denizi’nde karasularını 6 milin üzerine çıkarmayı amaçlamaktadır” ifadelerinde bulundu.


Kaymaz, “İki NATO ülkesinin çatışması tarihte yaşanmamıştır ve çatışmazlık ilkesi üzerine inşa edilmiş olan NATO’nun duruşuna aykırıdır. Dolayısıyla, gelmekte olan karasuları artırım meselesi aşikar iken ve Yunanistan ülkemizi radar kilidi atmak gibi net düşmanlık dolu tehlikelerle tehdit ederken, Türkiye mutlaka NATO’yu olağanüstü toplantıya davet ederek bu tehlikeyi kayıt altına aldırmalı, ilk çatışma tarafının Yunanistan olduğunu ifade ederek önlemini almalıdır” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Şahinbey, Antep Savunması’nın kahramanlarını mezarları başında andı Şahinbey Belediyesi, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşundaki destansı mücadelenin kahramanlarını mezarları başında andı. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü çerçevesinde, Kırkayak Parkı’nda bulunan anıtta, Kilis yolu üzerinde bulunan Şehit Şahinbey’in mezarında ve Şıh Cami bahçesinde bulunan Şehit Karayılan’ın mezarının başında anma törenleri düzenledi. Şahinbey Belediyesi, Gaziantep’in Kurtuluşunun 104. yıl dönümü nedeniyle düzenlediği program Kırkayak Parkı’nda başladı. Parkın içerisindeki anıta protokol üyeleri tarafından çelenk konuldu. Düzenlenen törende, Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu anıta çelenk bıraktı. Şehit Şahinbey anıldı Kırkayak Parkı’nda düzenlenen törenden sonra anma programı Kilis yolu üzerinde bulunan Şahinbey’in anıt mezarında devam etti. Antep Savunması’nda şehit düşen Şahin Bey mezarı başında anılırken, Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu Şahin Bey’in anıt mezarına çiçek koydu. Törende ayrıca Şahinbey Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerde dereceye giren öğrenciler şiir okudu. Karayılan mezarı başında anıldı Şahinbey Anıtı’nda düzenlenen törenin ardından Gaziantep’in Kurtuluş mücadelesinde kahramanlık destanı yazan Karayılan lakaplı Molla Mehmet’in Şıh Cami içerisinde bulunan mezarı ziyaret edilerek dualar okundu. "Eşi benzeri görülmemiş bir mücadele" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Antep Savunması’nda şehit düşenleri minnetle andıklarını ifade ederek, "Şanlı Gaziantep’imizin milli mücadeledeki kararlılığının ve kahramanlığının 104. yıl dönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Gaziantep savunması İstiklal Harbimizin ilham kaynağı aynı zamanda milli mücadele tarihimizin çok önemli bir parçasıdır. Mukaddes vatan toprakları için ne canlar verdik, dünya şahit, yıkılmadık. Yokluk içinde yürütülen bu savaşın izlerinde, hatıralarını taşıyan her karede, değerli büyüklerimizden dinlenen her hikâyede bu vatanın bekası için bağımsızlık mücadelesi vardır. Bugün her köşesinde şehadet hatırası barındıran Gazi Şehrimiz; ‘Vurun Antepliler Namus Günüdür’ diyerek şahadete uğurladığımız 6 bin 317 yiğidimizin mücadelesiyle düşmandan kurtuldu. 6 bin 317 Şehit verdiğimiz mücadelemizde, Fransız Kuvvetleri Birliği’nin çok sayıda ağır silah ve askerden oluşan ordusuna karşı, Şahinbey ve arkadaşlarından oluşan Kuvay-i Milliye gönüllüleri büyük bir kahramanlık örneği göstermiştir. Antep savunması için, Fransız General Guro ‘Beyler siz hayal görüyorsunuz! Türklerin işini Yunanlılar mı bitirecek? Biz koca Fransız devleti, bir Antep sancağı ile başa çıkamadık’ demişti. Çünkü ‘Ölürsem Şehit, kalırsam Gazi olurum’ diyerek direniş gösteren bir Gaziantep halkı vardı. Binlerce isimsiz kahramanı Şehit vererek kazanılan bu memleket bize atalarımızın yadigârları ve milli mücadelemizin mirasıdır. Çehresinde şehit nuru, bedeninde misk kokusu taşıyanlar ile kalbinde şiddet ittifakı yaşatanların mücadelesinde; kazanan elbette ki Gazilik Madalyasını gururla taşıyan Antep halkıdır. Kazanan elbette ki Gazi Mustafa Kemal’in ‘Ben Gazianteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar yalnız Antep’i değil tüm Türkiye’yi de kurtardılar’ diyerek iftihar ettiği kahraman Mehmetçiktir. Kazanan elbette ki Aziz Türk Milletidir" dedi.
İzmir JÖH ve JÖAK birliklerinden hedeflere tam isabet Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen "Savaşçı Yarışması", Foça Jandarma Komando Eğitim Komutanlığı’nda icra edilen ve adrenalin dozunun en üst seviyeye ulaştığı "Sıcak Temas" parkuru ile devam etti. Jandarma Komando Özel Harekât (JÖH) ve Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) personeli, muharebe ortamını aratmayan şartlarda taktik becerilerini ve fiziksel güçlerini sergiledi. Güç engelleri ve kondisyon sınavı Günün ilk ışıklarıyla başlayan "Sıcak Temas" parkurunda yarışmacı unsurlar, kolektif hareket kabiliyetlerini test eden zorlu engellerle karşılaştı. Faaliyet, Tarzan Merdiveni ve halattan inişle başlayan yüksek yoğunluklu güç parkuruyla start aldı. Komandolar sırasıyla üstten geçiş, denge, sürünme ve karın ezme engellerini yüksek disiplin ve süratle aşarak 500 metrelik koşu etabına geçti. Fiziksel sınırların zorlandığı bu aşamada, timlerin kondisyon ve çevikliği en üst düzeyde gözlemlendi. Hassas atış ve muharebe manevraları Koşu etabının tamamlanmasıyla birlikte, yarışmanın en kritik aşaması olan atış etabına geçildi. Muharebe senaryosuna uygun olarak icra edilen bu bölümde ’Keskin Nişancı Atışı’ yapıldı. Unsurdan ayrılan tim nişancısının mevzi almasıyla atış süreci başladı. Keskin nişancının hedefi imha etmesi, harekatın devamı için işaret fişeği niteliği taşıdı. ’Piyade Tüfeği ve Dinamik Mevziler’ bölümünde; nişancı atışının ardından ikiye ayrılan unsurlar, iki farklı mevzi kullanarak farklı mesafelerdeki hedeflere piyade tüfeği ile baskı ateşi ve imha atışları icra etti. ’El Bombası ve Manevra’ bölümün ise, hedef hattına ilerleyen kahraman komandolar, el bombası atışı sonrası dinamik manevralarla mevzi değiştirerek operasyonel esnekliklerini sergiledi. Farklı mesafelerdeki hedeflere yönelik gerçekleştirilen ikinci safha piyade tüfeği atışlarıyla parkur operasyonu tamamlandı. Beyaz flama ile gelen değerlendirme Atış etaplarını başarıyla tamamlayan unsurlar, beyaz flama ile parkuru bitirdiklerine dair işareti vererek faaliyetlerini noktaladı. Uzman gözlemciler tarafından yakından takip edilen yarışmada, timlerin parkuru tamamlama süreleri ile atış hattındaki vuruş hassasiyetleri, puanlamanın temel kriterlerini oluşturdu. Jandarma Genel Komutanlığı personeli, sergiledikleri bu üstün performansla sadece fiziksel güçlerini değil, aynı zamanda baskı altında doğru karar verme ve taktiksel manevra yeteneklerini de bir kez daha kanıtlamış oldu. Yarışma, faaliyet takvimine uygun olarak gerçekleştirilecek 3’üncü parkur etaplarıyla devam edecek.