SAĞLIK - 10 Nisan 2023 Pazartesi 10:02

Deprem travmasına dikkat: “Erken teşhis konulmazsa süreç uzar”

A
A
A
Deprem travmasına dikkat: “Erken teşhis konulmazsa süreç uzar”

Diyarbakır Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesi’nde Psikiyatri Uzmanı Dr.

Diyarbakır Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesi’nde Psikiyatri Uzmanı Dr. Burhan Çoban, “Hastanemize en çok başvurunun sebebi deprem oluyormuş hissi, sallantı, yoğun korku, kaygı ve uykusuzluktur” dedi.


Kahramanmaraş merkezli yıkıcı iki büyük depremlerden sonra yaralar sarılmaya çalışılırken, uzmanlar bu süreçte hayatta kalanlarda geçici ya da kalıcı psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.


6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerden sonra depremzedelerin karşı karşıya olduğu psikolojik sorunların erken dönemde teşhis edilmesi gerektiğine vurgu yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Burhan Çoban, ‘sallantı’ endişesinin ortak bir duygu olduğunu söyledi.


Deprem travmasından sonra en çok psikiyatrik rahatsızlıklardan birinin stres bozukluğu olduğunu dile getiren Çoban, “Deprem, sel veya yangın gibi birçok travma türü var. Bu travmalar sonrası gelişebilecek birçok belirti bulunur. Travma sonrası en çok karşılaştığımız hastalık, tablo boyutunda stres dediğimiz psikiyatrik rahatsızlıktır. Bunun dışında akut stres bozukluğu, uyum bozuklukları, depresif bozukluk, anksiyete gibi birçok belirti gelişebilir. Deprem sonrası hastanemize en çok yoğun korku nedeniyle başvuru oldu. Eve girmekten veya uykusuzluk sorunlarıyla da hastanemize başvuru çok. Bazı hastalarımızda özellikle deprem bölgesinde yaşayan ve yakınlarını kaybetmiş bazı kişilerde suçluluk hissi de doğabiliyor. Ama genelde hastanemize en çok başvurunun sebebi deprem oluyormuş hissi, sallantı, yoğun korku, kaygı ve uykusuzluktur” dedi.


Tedavi sürecinde ilk bir ayda herhangi bir ilaç kullanımını önermeyen Çoban, “Saydığımız deprem sonrası travmatik belirtileri ilk bir ay hastalık olarak kabul etmiyoruz. Aslında bu durum beklenmektedir. Korkutucu uyarılara karşı olarak tabi ki bu belirtiler gelişir. Aslında belirtilerin gelişmemesi bizim için ileride daha uyarıcı olabiliyor. İlk bir ayda biz farmakolojik tedavi uygulamamaktayız. Çünkü bu evreyi bir hastalık olarak kabul etmiyoruz. Bu vücudun gayet normal bir tepkisidir. Bu süreçte bizler psikososyal tedavi uygulamalıyız. Psikolososyal destekten sonra belirtiler yine devam ediyorsa tedaviye başlarız” ifadelerine yer verdi.


Diyarbakır Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesine toplamda 327 kişinin deprem travması nedeniyle başvurduğunu söyleyen Çoban, şunları kaydetti:


“Hastanemizin afet polikliniğine şu ana kadar 327’dir. Bu sayı depremin ilk günlerinde daha azdı. İnsanlar bu süreçte daha çok temel ihtiyaçlarını karşılayamama kaygısını yaşıyordu. Bu ihtiyaçlar giderildikten sonra başvurularımız başladı. İlk dönemde ortalama günlük 15 kişi başvuruda bulunuyordu. Travma sonrası en fazla yükü taşıyan dallardan biri de psikiyatridir. Sonuçta ortada bir ruhsal enkaz var. Bu süreç diğerlerine göre çok daha uzun. Bazen tedavi süreci yılları buluyor. Yanı başında çocuğunu veya bir yakının kaybetmiş kişideki ruhsal enkazı kaldırabilmemiz bir psikiyatri için çok kolay değil.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ziraat Türkiye Kupası: Galatasaray: 1 - RAMS Başakşehir: 0 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk hafta maçında Galatasaray, sahasında RAMS Başakşehir ile karşı karşıya geliyor. Müsabakanın ilk yarısı sarı-kırmızılı ekibin 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 9. dakikada Sallai’nin ceza yayı önünden yaptığı sert vuruşta kaleci Muhammed sağına uzanarak topu kornere çeldi. 14. dakikada Ahmed Kutucu’nun ceza sahası dışı sol çaprazından sert şutunda savunma araya girerek topu kornere gönderdi. 22. dakikada Sane’nin pasında ceza sahası dışı sol çaprazında topu alan Ahmed Kutucu, savunmayı çalımlayarak ceza sahasına girdi. Bu oyuncunun ceza sahası içi sol çaprazından vuruşunda top ağlarla buluştu. 1-0 29. dakikada Bertuğ Yıldırım’ın ceza sahası içinden pasında topla buluşan Shomurodov, kale önünde müsait pozisyonda yaptığı vuruşta meşin yuvarlağı yandan auta attı. Stat: RAMS Park Hakemler: Halil Umut Meler, Mehmet Emin Tuğral, Esat Sancaktar Galatasaray: Günay Güvenç, Sallai, Arda Ünyay, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş, İlkay Gündoğan, Sara, Sane, Gökdeniz Gürpüz, Ahmed Kutucu, Icardi Yedekler: Batuhan Şen, Sanchez, Yunus Akgün, Yusuf Demir, Torreira, Barış Alper Yılmaz, Necati Yançel, Yusuf Kahraman, Ege Araç, Cihan Akgün Teknik Direktör: Okan Buruk RAMS Başakşehir: Muhammed Şengezer, Onur Bulut, Opoku, Hamza Güreler, Ömer Ali Şahiner, Berat Özdemir, Kaluzinski, Brnic, Shomurodov, Da Costa, Bertuğ Yıldırım Yedekler: Doğan Alemdar, Onur Ergün, Duarte, Selke, Fayzullayev, Ömer Faruk Beyaz, Umut Güneş, Harit, Ba, Ebosele Teknik Direktör: Nuri Şahin Gol: Ahmed Kutucu (dk. 22) (Galatasaray) Sarı kartlar: Sallai, Ahmed Kutucu (Galatasaray)
Kocaeli Hekimsen’den "sağlık harcamaları" ve "muayene süreleri" açıklaması Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türkiye’deki sağlık harcamalarının ve tetkik sayılarının yüksekliğinin, hekimlere tanınan muayene sürelerinin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi. Hekimsen Genel Başkanı Kurban, Aile Hekimliği Yönetmeliği, muayene süreleri ve sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Adil Kurban, Türkiye’de antibiyotik ve ilaç yazılma oranlarının sanılanın aksine yüksek olmadığını belirterek, "OECD verilerine göre Türkiye, ilaç kullanımında en düşük orana sahip ülkelerden biridir. Amerika ile bizi kıyas etmeyin. Amerika’da sağlık sistemi yok, kişiler kendi ilaçlarını kendileri alıyorlar. Bunlar kayıt altına tam zorlukla alınabilir. Satılan bir ilaç vardır ama kimin kullandığı, kaç kişinin kullandığı, ne zaman kullanıldığı, bunlarla alakadar doğru bilgi çıkarılamaz çünkü özel bir sağlık sistemi var, tamamen özel. Burada ise öyle bir şey yok, herkes kayıt altındadır" dedi. "Hekim çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir" Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı sağlık harcamalarını 2,3 trilyon lira olarak açıkladığını hatırlatan Kurban, bu rakamın içinde 17 milyon bilgisayarlı tomografi ve 16 milyon MR çekiminin yer aldığına dikkati çekti. Kurban, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık harcamaları neden bu kadar yüksek ve nasıl azaltılabilir? Çok basit. Bu, hekime bırakılan muayene süresinin yetmezliğinden kaynaklanıyor. Mesela çok basit bir örnek vereceğim. Bir ortopedist hangi bağın hasar gördüğünü ve ameliyat gerektirebileceğini rahatlıkla muayenesinde tespit eder. Ameliyat gerekeceklerden MR isteyecekken, herkesten istemek zorundaysa bilin ki 95 hastadan 90’ından eğer MR isteniyorsa burada bir problem vardır. Çünkü hekime muayene süresi yok demektir. Hekim sizi dinleyemez. Düşünün, giriş çıkış süreniz zaten 5 dakika varsa; dizinizi mi açacaksınız, derdinizi mi anlatacaksınız, hekim sizi muayene mi edecek, tedavi mi verecek? Ne yapacak bir düşünün. Dolayısıyla çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir. Bu şekilde yönlendirmelerde de maalesef özür dilerim ama kim kazanır kim kaybeder lütfen düşünün. Devlet mi kazanır? Hayır. Sadece belirli bir kesim. Kim kaybeder? Hasta sağlığından doktor ise gelirinden kaybeder." "Siyaset üstü bir duruş sergiledik" Kurban, sendika olarak siyaset üstü bir duruş sergilediklerini ve "ALKON" konfederasyonunun kurulmasına öncülük ettiklerini dile getirdi. Emeklilerin maaş artış oranlarıyla ilgili yaptıkları çalışmalara da değinen Kurban, memur emeklilerinin hak kayıplarına dikkati çekerek, "Biz dolap çevirmedik, hiçbir zaman yanlış yapmadık, dik durduk. Bunu takip eden herkes bilir. Bize ne iftiralar atıldı, vazgeçmedik. ALKON adında bir konfederasyonun kurulmasına da vesile olduk" diye konuştu. "İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne yönelik eleştirilerine rağmen hükümet kanadından olumlu dönüşler aldıklarını da aktaran Kurban, "Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenecek bir toplantıya çağrıldık. Toplantıya çok sayıda aile hekimi de çağrıldı. AK Parti’nin sağlık politikalarından sorumlu önemli bir hocamız başkanlığında aile hekiminin sorunları derlenecek. Bakın bu çok güzel bir şey. İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" şeklinde konuştu. "İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileriler seviyelere götüreceğiz" Ayrıca, cuma günü Ankara’da düzenleyecekleri törenle 5 akademisyene "Bilim Ödülü" vereceklerini de bildiren Kurban, "Şöyle ki Hekimsen camiası artık aynı zamanda şirket, dernek ve kooperatif. Aynı zamanda ALKON bünyesine girmesi nedeniyle bir konfederasyon çatısı altındadır. İşte bu büyük çatının verdiği ikinci ödül olacak. Bu ödüllerden biri GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) alanındaki çalışmalara verilecek. İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileri seviyelere götüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Hekimsen’den "sağlık harcamaları" ve "muayene süreleri" açıklaması Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türkiye’deki sağlık harcamalarının ve tetkik sayılarının yüksekliğinin, hekimlere tanınan muayene sürelerinin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi. Hekimsen Genel Başkanı Kurban, Aile Hekimliği Yönetmeliği, muayene süreleri ve sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Adil Kurban, Türkiye’de antibiyotik ve ilaç yazılma oranlarının sanılanın aksine yüksek olmadığını belirterek, "OECD verilerine göre Türkiye, ilaç kullanımında en düşük orana sahip ülkelerden biridir. Amerika ile bizi kıyas etmeyin. Amerika’da sağlık sistemi yok, kişiler kendi ilaçlarını kendileri alıyorlar. Bunlar kayıt altına tam zorlukla alınabilir. Satılan bir ilaç vardır ama kimin kullandığı, kaç kişinin kullandığı, ne zaman kullanıldığı, bunlarla alakadar doğru bilgi çıkarılamaz çünkü özel bir sağlık sistemi var, tamamen özel. Burada ise öyle bir şey yok, herkes kayıt altındadır" dedi. "Hekim çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir" Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı sağlık harcamalarını 2,3 trilyon lira olarak açıkladığını hatırlatan Kurban, bu rakamın içinde 17 milyon bilgisayarlı tomografi ve 16 milyon MR çekiminin yer aldığına dikkati çekti. Kurban, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık harcamaları neden bu kadar yüksek ve nasıl azaltılabilir? Çok basit. Bu, hekime bırakılan muayene süresinin yetmezliğinden kaynaklanıyor. Mesela çok basit bir örnek vereceğim. Bir ortopedist hangi bağın hasar gördüğünü ve ameliyat gerektirebileceğini rahatlıkla muayenesinde tespit eder. Ameliyat gerekeceklerden MR isteyecekken, herkesten istemek zorundaysa bilin ki 95 hastadan 90’ından eğer MR isteniyorsa burada bir problem vardır. Çünkü hekime muayene süresi yok demektir. Hekim sizi dinleyemez. Düşünün, giriş çıkış süreniz zaten 5 dakika varsa; dizinizi mi açacaksınız, derdinizi mi anlatacaksınız, hekim sizi muayene mi edecek, tedavi mi verecek? Ne yapacak bir düşünün. Dolayısıyla çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir. Bu şekilde yönlendirmelerde de maalesef özür dilerim ama kim kazanır kim kaybeder lütfen düşünün. Devlet mi kazanır? Hayır. Sadece belirli bir kesim. Kim kaybeder? Hasta sağlığından doktor ise gelirinden kaybeder." "Siyaset üstü bir duruş sergiledik" Kurban, sendika olarak siyaset üstü bir duruş sergilediklerini ve "ALKON" konfederasyonunun kurulmasına öncülük ettiklerini dile getirdi. Emeklilerin maaş artış oranlarıyla ilgili yaptıkları çalışmalara da değinen Kurban, memur emeklilerinin hak kayıplarına dikkati çekerek, "Biz dolap çevirmedik, hiçbir zaman yanlış yapmadık, dik durduk. Bunu takip eden herkes bilir. Bize ne iftiralar atıldı, vazgeçmedik. ALKON adında bir konfederasyonun kurulmasına da vesile olduk" diye konuştu. "İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne yönelik eleştirilerine rağmen hükümet kanadından olumlu dönüşler aldıklarını da aktaran Kurban, "Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenecek bir toplantıya çağrıldık. Toplantıya çok sayıda aile hekimi de çağrıldı. AK Parti’nin sağlık politikalarından sorumlu önemli bir hocamız başkanlığında aile hekiminin sorunları derlenecek. Bakın bu çok güzel bir şey. İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" şeklinde konuştu. "İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileriler seviyelere götüreceğiz" Ayrıca, cuma günü Ankara’da düzenleyecekleri törenle 5 akademisyene "Bilim Ödülü" vereceklerini de bildiren Kurban, "Şöyle ki Hekimsen camiası artık aynı zamanda şirket, dernek ve kooperatif. Aynı zamanda ALKON bünyesine girmesi nedeniyle bir konfederasyon çatısı altındadır. İşte bu büyük çatının verdiği ikinci ödül olacak. Bu ödüllerden biri GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) alanındaki çalışmalara verilecek. İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileri seviyelere götüreceğiz" ifadelerini kullandı.