SAĞLIK - 13 Ocak 2025 Pazartesi 09:51

43 yaşındaki kadın 25 tüp bebek denemesinin ardından 20 yıl sonra çocuk sahibi oldu

A
A
A
43 yaşındaki kadın 25 tüp bebek denemesinin ardından 20 yıl sonra çocuk sahibi oldu

Diyarbakır’da yaşayan 43 yaşındaki kadın, 20 yıllık evliliğinde 25 başarısız tüp bebek denemesinden sonra çocuk sahibi oldu.


Adalet-Murat Güven çifti, 20 yıllık evliliklerinde çocuk sahibi olamayınca tedavi almaya karar verdi. Güven çifti, bu süre zarfında Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya illerinde başvurduğu kliniklerde aldığı tedaviler ve 25 tüp bebek denemesi olumsuz sonuçlandı.


Güven çifti, son bir kez Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer’e başvurdu. Çoksüer, 43 yaşındaki Adalet Güven’e teşhisi koyduktan sonra önce psikolojik destek sundu, daha sonra aşama aşama tedavi işlemini yaparak 20 yıl sonra başarılı sonuç alındı.


Prof. Dr. Hakan Çoksüer, hastanın ileri yaş ve ileri derecede yumurta tembelliği nedeniyle kendilerine geldiğini, daha önce İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya’da tedavi denemesi yapıldığını ve 25 başarısız tüp bebek denemesinden sonra kliniklerine geldiğini söyledi.


Hastaya daha önce histereskopi ve birçok uygulama yapıldığını, çoğu işlemlerin tüp bebek uygulaması esnasında iptal olduğunu belirten Çoksüer, “Yumurtaların kalitesiz ve zayıf olmasından dolayı tüp bebek uygulaması yapılmamış. Bazı merkezlerde hastaya erken menopoz teşhisi konulmuş. Bazı merkezlerde yumurtaların kalitesi çok zayıf olduğu söylenmiş. Bazı merkezlerde döllenme problemi olduğu söylenmiş ve bazı merkezlerde ise tüp bebek yapılmış ama başarısız olmuş” dedi.


“Hastaya hemen tüp bebek tedavisine geçmedik, önce hastaya ön tedavi uyguladık”


Hastanın kliniklerine geldiğinde ciddi anlamda psikolojik sıkıntısı olduğunu aktaran Çoksüer, şöyle konuştu:


“Biz, önce bunu detaylı konuştuk ve en önemlisi güven olduğunu söyledik. Hastayı muayene ettiğimizde FH hormonlarının çok ileri derecede yüksekti. AMH hormonu düşük olarak izlenmişti. Bize rahim duvarı da ince olarak geldi. Hastamızı tedaviye aldık. İlk önce yumurtalıklarını aktive etmek için eksozom tedavisi, her iki yumurtayı PRP ağırlıklı tedavi yaptık. Beraberinde akupunktur ve fitoterapi uygulaması yaptık. Yumurtalıkların aktivitesini artırmaya çalıştık. Belli bir tedavi uygulamasından sonra artık hastaya tüp bebek uygulaması yapabileceğimizi söyledik. Hastaya hemen tüp bebek tedavisine geçmedik. Önce hastaya ön tedavi uyguladık.”


Tüp bebek uygulamasından sonra düşük dozda ilaç verdiklerini söyleyen Çoksüer, “Amacımız, yumurta kalitesinin bozulmaması ve elde edeceğimiz yumurtaların döllenme kapasitesinin artırmak için bu uygulamaları yaptık. Beraberinde daha iyi döllenmesi için piezo elektrik uygulama yaptık, döllenme şansını artırdık. Daha sonra iyi kalitede embriyomuz oluştu. Embriyo oluştuktan sonra durum transfer aşamasına geldi. Transfer esnasında da öncesi ve sonrasında akupunktur uygulaması yaptık” şeklinde konuştu.


Hastanın ilk test yaptığında kendilerine ağlayarak bilgi verdiğini kaydeden Çoksüer, “‘Hocam testim pozitif, acaba bir yanlışlık olabilir mi?’ Hasta, gözyaşlarına boğuldu. Bize bildirdi, bende de mutluluk gözyaşları oluştu. Hasta, bir hafta sonra gebelik kesesini görmek için geldi. Bir hafta sonra gördük, o mutluluk anını görmek müthiş bir duyguydu. 10 gün sonra tekrar kontrole çağırdık. O kalp atışı ve hastanın şu söylemi beni çok etkiledi. ‘Bu kalp atışı hayatımda görebileceğim en güzel ses, bebeğimin kalp atışını duymaktı.’ Buna tanıklık etmekte mesleğimizin en güzel duygusal anlarındandır” diye konuştu.


Hasta Adalet Güven ise, 20 yıllık evli olduğunu, 20 yıl boyunca çocuğu olmadığını dile getirdi. İstanbul, Ankara, Diyarbakır’da doktorlara gittiğini belirten Güven, “Çare bulamadık. En son Hakan hoca ile tanıştık. 25’inci tüp bebek denemesi. Umutsuzdum, Hakan hoca zorla tedavi başlattı. Her gelişimde umutsuzdum, ağlıyordum, psikolojim bozuluyordu. Hakan hocanın hatırını kırmadım, çocuğumuz dünyaya geldi” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Vali Tavlı: "ŞÖNİM, çok önemli bir görev ifa ediyor" Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nin (ŞÖNİM), şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların ve aile bireylerinin korunması ile bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi noktasında 7/24 hizmet vererek çok önemli bir görevi yerine getirdiğini söyledi. Vali Orhan Tavlı, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Samsun ŞÖNİM’i Vali Yardımcısı V./Canik Kaymakamı Şeref Aydın ile birlikte ziyaret etti. Ziyarette Vali Tavlı, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kemal Gümrükçü ve ŞÖNİM Müdürü Tuğba Talay’dan şiddet mağduru kişilerin hukuki, sağlıksal, eğitimsel, ekonomik ve psikososyal destek ihtiyaçlarına yönelik mesleki çalışmaların yürütülmesine ilişkin iş ve işlemler hakkında bilgi aldı. Vali Tavlı, daha sonra da Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı olarak İlkadım ilçesinde faaliyet gösteren 19 Mayıs Kadın Konuk Evi ve Atakum ilçesinde faaliyet gösteren Samsun Kadın Konuk Evi’ni ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Vali Tavlı, "Samsun ŞÖNİM, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların ve aile bireylerinin korunması ile bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi noktasında 7/24 hizmet vererek çok önemli bir görev ifa etmektedir. Tüm şiddet mağduru kadınlarımız, ŞÖNİM ve İl Müdürlüğümüze başvuru yapabilir. Ayrıca KADES uygulamasından ve Alo 183 İhbar Hattı’nı arayarak başvuru yapılabilmektedir" dedi.
Denizli Başkan Tatık, Tavaslı üreticileri İzmir tarım fuarına götürdü Tavas Belediyesi, İzmir’de düzenlenen Agroexpo 20. Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarına götürdü. Üreticileri yalnız bırakmayan Başkan Kadir Tatık, "Tavas Belediyesi olarak üreticimizin yanında olmaya, tarımsal kalkınmayı desteklemeye devam edeceğiz" dedi. Denizli’nin Tavas Belediyesi, 04-08 Şubat 2025 tarihleri arasında İzmir’de düzenlenen Agroexpo 20. Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarına ücretsiz otobüs seferleri düzenledi. Tavas Belediye Meydanından hareket eden otobüsler, üretici ve vatandaşları, ücretsiz olarak tarım ve hayvancılık fuarına ulaştırdı. Tarım ve hayvancılık sektörlerindeki son gelişmeleri yerinde gören Tavaslı üreticiler, fuarda yer alan makine ekipman ve ürünler hakkında bilgi sahibi oldu. Tavaslı üreticileri İzmir tarım ve hayvancılık fuarında yalnız bırakmayan Başkan Kadir Tatık, yaptığı açıklamada; " Tavas Belediyesi olarak vatandaşlarımızı İzmir’de düzenlenen Agroexpo Fuarına ücretsiz otobüs seferleriyle ulaştırdık. Üreticilerimizi, çiftçilerimizi ve tarıma ilgi duyan hemşehrilerimizi Türkiye’nin en büyük tarım fuarına taşıdık. Tarım ve hayvancılık sektöründeki yenilikleri yerinde görme fırsatı bulan katılımcılarımız, fuar boyunca yeni teknolojileri, ürünleri ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etti. Tavas Belediyesi olarak üreticimizin yanında olmaya, tarımsal kalkınmayı desteklemeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Hatay Yılların esnafı, sosyal medya üzerinden yaptığı mont alışverişinde dolandırıldı Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan ve mont almak için internette alışveriş yapan esnaf Cemile Taktuk, ödeme yaptığı sosyal medya hesabının mesajlarına ve aramalarına cevap vermemesi üzerine dolandırıldığını fark etti. Dolandırılan Taktuk, vatandaşları sosyal medya üzerinden alışverişlere karşı uyardı. Antakya ilçesi Akasya Mahallesi’nde yaşayan Cemile Taktuk, yıllardır ayakkabıcılık yaparak geçimini sağlıyor. Havaların soğumasıyla kendine mont almak isteyen depremzede esnaf Taktuk, sosyal medya üzerinden satış yapan bir sayfadan mont satın almak istedi. Taktuk, beğendiği montu satın almak için siparişi vererek banka hesabından bin 500 TL ödeme yaptı. Ödeme yaptıktan sonra montunun gelmesini bekleyen Taktuk, birkaç gün bekledikten sonra satıcıyla iletişime geçmek istedi fakat mesajlarına cevap alamadığını iddia ederek dolandırıldığını söyledi. Mont almak isterken dolandırılan Taktuk, durumu yargıya taşıyacağını belirterek internetten alışveriş yapmak isteyen vatandaşları uyardı. "Montu bin 500 TL’ye aldım ama ne montu alabildim ne de paramı iade ettiler" Mont almak isterken dolandırılan depremzede esnaf Taktuk, "Ben internetten alışveriş yapmak istedim. Bir mont beğendim. Montun ödemesini yaptım. Ödeme yaptıktan sonra giyim sitesi aramalarıma ve mesajlarıma cevap vermedi. Montu göndermedi ve parayı iade etmedi. Böyle bir olay başıma geldi. Bir hafta önce 3-4 gün bekledim ama montum gelmedi. İki gün arayla mesaj attım ama mesajlarıma cevap vermedi. Ödeme işlemi için bankaları aradım. Karşı taraf ödeme iptalini kabul etmediği için paramı geri alamadım. Montu bin 500 TL’ye aldım ama ne montu alabildim ne de paramı iade ettiler. İnternetten alışveriş yapmayın. Bilmediğiniz sitelerden almayın. Genelde internetten alışveriş yapıyorum ve böyle bir şey başıma gelmemişti. Mont almak isterken dolandırıldım. Ben de depremzede olduğumu da belirtmiştim. Burasının soğuk olduğunu onun için mont sipariş verdiğimi söyledim ama montumu göndermediler. Mahkemeye gideceğim. Tüketiciye heyeti başkanına başvurdum ama dönüş olmadı. Bankalarda da cevap alamadım. Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacağım" ifadelerini kullandı.
Aksaray Aksaray’da 2 hakimin aracına çarpan alkollü sürücü, otogarda kaçarken yakalandı Aksaray’da alkollü olarak geçtiği direksiyon başında ters yola girip 2 hakimin aracına çarpan alkollü sürücü aracı bırakıp kaçtı ama otogarda şehir dışına kaçmak isterken yakalandı.Olay, 5 Şubat gecesi Büyük Bölcek Mahallesi Şehit Mehmet Ali Demir Caddesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, alkol aldıktan sonra 68 AC 909 plakalı otomobilin direksiyonuna geçen Ö.C. şehir merkezinde bir süre gezdikten sonra Şehit Mehmet Ali Demir Caddesi’ne girdi. Aracı hızlı kullandığı iddia edilen alkollü sürücü, bir süre sonra direksiyon hakimiyetini kaybederek önce ters yola girdi, sonra da karşı şeritte 2 ayrı hakimin aracına çarptı. Kazadan sonra araçla kaçmayı sürdüren sürücü yaklaşık 400 metre sonra aracın kazadan dolayı arıza verip durması sonucu aracı terk edip bu kez de yaya olarak kaçtı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edilirken, kaçan sürücü kısa sürede kayıplara karıştı. Olay yerinde güvenlik kamerası incelemesi yaparak şahsın kimliğini tespit eden İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş ve Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi ekipleri bir süre yaptığı çalışmada Ö.C. isimli şahsın otobüsle kaçmak için otogara gittiğini tespit etti. Bunun üzerine otogara giden polis ekipleri alkollü sürücüyü burada yakalayarak gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne getirilen Ö.C. polis ekiplerine güçlük çıkarırken, şahsın yapılan muayenesinde 1.57 promil alkollü olduğu tespit edildi. Sağlık kontrolünün ardından hastane odasından çıkan alkollü sürücü kendisini görüntülemek isteyen basın mensuplarına da küfürler yağdırdı. Güçlükle zapt edilen şahıs ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan tahkikat sürüyor.
Muğla Akyaka’da deniz suyu 12 metre çekildi Muğla’nın Ula ilçesi Akyaka Mahallesi’nde deniz suyu karadan 12 metre iç kesimlere çekildi. Deniz suyunun 12 metre çekilmesi sonrası vatandaşlar bu anları cep telefonları ile hem fotoğrafladı, hem de video kamere ile kaydetti.Ege Denizi Yunanistan’ın Santorini Adasında bir haftadır devam eden deprem fırtınası sonrası Akdeniz ve Ege Bölgesi kıyı şeridinde sık sık deniz suyu çekilmeleri başladı. Gün boyu aralıklarla çekilen ve tekrar eski haline gelen deniz suyu çekilmelerinin dolunay dönemine kadar devam etmesi bekleniyor.Yunanistan’ın Ege’deki turistik adası Santorini’deki deprem fırtınası ile deniz suyu çekilmesinin arasında bir bağ kurmanın yanlış olduğunu açıklayan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri Merkezi Müdürü ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, litaratürde depremler ile deniz suyu çekilmesi arasında bir bağlantı olduğuna dair bilimsel bir çalışma bulunmadığını açıkladı.Doç. Dr. Özçelik, "Ege Denizi’nin güneyinde son 10 gündür ciddi sismik aktiviteler söz konusu. Bu aktiviteler halen devam ediyor. Birkaç gündür Ege ve Akdeniz kıyılarında da deniz çekilmesi söz konusu. Halkımızda deniz çekilmesiyle gerek deprem etkilerinin gerekse tusinamik etkileri arasında bir ilişki olup olmadığı dolayısıyla bir endişe söz konusu. Literatürde yapılan çalışmalarda şiddetli depremlerle gelgitler arasında herhangi bir ilişki mevcut değildir. Esas itibariyle tusinamik etkileri oluşturan da depremin şiddetli olmasıdır. Ancak düşük şiddetli depremlerle gelgitler arasında korelasyonu gösteren araştırmalar da mevcuttur. Ayın ve güneşin ve diğer gezegenlerin konumuna bağlı olarak aynı gelgit etkilerinin oluştuğu gibi suyun kabarıp alçalması gibi kara parçaları da gerek güneş, gerekse ay tarafından çekilip bırakılmaktadır. Bu da küçük de olsa yer kabuğunda bir etki oluşturabilmektedir. Ancak gerek tusinamik etkiler anlamında olsun, gerekse deprem açısından olsun şu an için böyle bir risk gözükmemektedir" dedi.