GÜNDEM - 01 Aralık 2024 Pazar 09:15

Oto tamir ustası sanayi tipi yağ sobalarının tehlikesine dikkat çekti

A
A
A
Oto tamir ustası sanayi tipi yağ sobalarının tehlikesine dikkat çekti

Diyarbakır’da oto tamir ustası, oto sanayilerinde kışın ısınmak için özel yapılan yağ sobalarının tehlikesine dikkat çekerek, tecrübeli elemanların bunu kullanması gerektiği uyarısında bulundu.


Havaların soğumasıyla birlikte oto sanayilerinde çalışanlar, ısınmak için özel yaptıkları yağ sobalarını kullanıyor. Özel yapılan kovaya dökülen atık yağ, musluğun açılmasıyla sobaya akıyor. Isınma probleminin çözüldüğü bu sistem, tecrübesiz elemanların yakması, LPG’li araçların yanında olması ve yakıcı-patlayıcı maddelerin yanında, yakınında bulunması patlama riskini oluşturuyor.


Uzun yıllardır bu sistemle ısınma sorununu çözen oto tamir ustası Hasan Balta, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, araçta değiştirdikleri atık yağı yakıp ısındıklarını söyledi. Bunun aynı zamanda tehlikeli olduğuna dikkat çeken Balta, etrafında patlayıcı ve yanıcı maddelerin bulunmaması gerektiğinin altını çizdi.


Benzin, mazot, tiner, balata spreylerinin ısıdan dolayı hemen tutuşup patlayabildiğini ifade eden Balta, “Bunu çıraklık dönemimizde gördük. Sobamız yanıyordu, eleman içinde su zannettiğin döküp fırçalıyordu. İçinde olan tinerdi ve aniden tutuştu. 6-7 yangın tüpüyle saatlerce uğraşarak söndürdük. Tehlikelidir, özelikle LPG’li araçlar sobanın yanında bulunmaması lazım. Bunu yapanlar çevresinde patlayıcı maddeleri bulundurmamalı. Mümkün mertebe uzak bir mesafede bulunması lazım” dedi.


Tecrübeli elemanların bunu yakması gerektiğini vurgulayan Balta, “Herkesin eline bırakılmamalı. En son dükkan kapatılırken soba yanık şekilde bırakılmaması lazım. Şantiye alanlarında kullanılıyor, balata spreyi kullanılmaması lazım. Evde kesinlikle olmaz. Bu, ev sobası değil. Kimyasaldır, maddede ayrı bir zehir var. Genelde sanayi tipi sobadır. Bu sobalar Türkiye’de birçok sanayi sitesinde kullanılır. Buna dikkat etsinler. Etrafında patlayıcı maddeler, LPG’li araçlar ve deneyimsiz elemanlara teslim etmesinler” ifadelerini kullandı.



Oto tamir ustası sanayi tipi yağ sobalarının tehlikesine dikkat çekti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da 222 kişiye, 33 milyon 300 bin lira evlilik kredisi desteği Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Kastamonu’da bu yıl 222 kişiye toplam 33 milyon 300 bin TL evlilik kredisi verildiğini söyledi. Kastamonu’da Aile Yılı söyleşileri kapsamında "Ailede Üç Değer: Saygı, Sabır, Sevgi" konulu konferans gerçekleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlık danışmanı Yazar Erol Erdoğan konuşmacı olarak katıldı. Konferansa Kastamonu Valisi Meftun Dallı ile davetliler ve öğrenciler katıldı. "222 kişiye, 33 milyon 300 bin Türk Lirası değerinde evlilik kredisi sağlandı" Konferansın açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılı Aile Yılı olarak ilan edilmesi doğrultusunda, ailenin korunması ve güçlendirilmesine yönelik faliyetler gerçekleştirdiklerini ifade etti. 2025 yılı içerisinde Aile Yılı kapsamında yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Köksalan, "Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi kapsamında 222 kişiye 33 milyon 300 bin Türk Lirası değerinde evlilik kredisi sağlanmıştır. Aile eğitim programı kapsamında merkez ve ilçe sosyal hizmet merkezlerimiz tarafından toplam 3 bin 600 kişiye eğitim verildi. Merkezde 2 bin 189, ilçelerde ise bin 411 kişiye ulaşıldı. Evlilik öncesi eğitim programı kapsamında toplam 3 bin 186 kişiye eğitim verildi. Doğum yardımı olarak bin 325 hak sahibine toplam 5 milyon 725 bin 354 Türk Lirası ödeme yapıldı" dedi. Daha sonra konuşan Yazar Erol Erdoğan da, "Maalesef bu modern ve dijital dönemde hep sorunları konuşuyoruz. Hep sorunlarla ilgili kafa yoruyoruz ama çözümü konuşmaya mecalimiz kalmamış artık. İnsan iyi bir muhitte olduğu zaman iyi bir arkadaş çevresinde olduğu zaman zaten kötülüğe bir fırsat kalmaz. Onun için siz de lütfen toplumdaki olumsuz meseleleri konuşurken, sadece olumsuz meseleyi konuşmakla kalmayın ondan daha fazla enerjinizi iyi iş nasıl yapılacak, nasıl yaygınlaştırılacak, onu nasıl anlatacağız, onu nasıl toplum yaygınlaştıracağız, nefesimizi bunu harcamamız lazım. 1980’li ve 1990’lı yıllardan bir örnek vereceğim. Maalesef, hiç hayatında bağımlılık maddesini görmemiş çocuklara, gençlere bağımlılıktan kurtulma dersleri verildi. Çocuk zaten bağımlılık maddesini görmemiş. Çocuklar ekranda melankolik fotoğrafları görünce dedi ki ’nedir’ dedi ve onun peşine düştü. Bunlar merakı kamçıladı. Bağımlılıktan kurtulma derslerimiz ne yazık ki bağımlılıkla tanıştırma gibi bir sonuç ortaya çıkardı" dedi.